Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Y'B;2 BÖLÜM

@rorarosenfeld

Kısa bir bolumle sizlerleyim bebeklerim.

Sınavlarım var. Bu yüzden aktif oldukça yazacağım. Umarım kusura bakmazsiniiiz. 🤎

Yeni bölüme geçelim kuşlarım🪐

Dikkat; bu bölüm de full olarak Eliz arkadaşlarıyla vakit geçirmiştir!

Bölüm fotoğrafı;

🤎

"Çeviriyorum," dedi Efe.

"Çevir," dedi Barlas Efe'nin yanında otururken. "O zaman Çeviriyorum."

Hepimiz bıkkınca Efe'ye baktık.

"Çevir Efe, çevir oğlum. Seni dövmek istemiyorum." Efe, Barlas'a göz devire devire yerde yatan şişeyi çevirdi.

Geri zekâlı birde bize diyordu cin gibisiniz diye.

Ben Efe'nin yanında oturuyordum, Beliz de ikizinin yanında oturuyordu. Daire şeklindeydik. Biz şu an ne mi yapıyorduk? Doğruluk mu Cesaret mi oynuyorduk.

Efe'nin az önce çevirdiği şişe, Efe ile Barlas'ın arasında durmuştu.

Efe Barlas'a soruyordu.

"Ne bakıyorsun, sorsana lan Afgan kaçakçısı."

"Afgan kaçakçısı ne be, dinsiz!" dedi Efe Barlas'a kınayıcı bakışlar atarak.

Barlas gözlerini belertti. "Dinsiz ne lan? Lan, ben dinsiz miyim? Dinden daha geçen 10 alan sen değil miydin, ateist, gavur," dedi.

"Çok kırıcısın, canım benim," Efe 'can benim' kısmını fazla bastırıyordu.

Bu çocukta mal.

Ben mal değildim. Aksine bu geri zekâlıların arasında en zekileriydim.

Barlas az önce efe'nin söylediği söz üzerine kafasını sabır diler gibi kaldırdı.

Efe piç gülüşünü kuşandı. "Doğruluk mu cesaret mi, canım benim?"

 

"Canım benim ne lan?" dedi Barlas. "Adamlığına sıçayım efe ben senin.. neyse.. neyse.."

efe göz devirdi. Hatta hiç takmadı. "D mi C mi?"

 

"Erkeğim oğlum ben. Cesaret diyorum. Bak bana belki birkaç şey öğrenirsin, hayırsız gavur." Efe düşündü birkaç saniye. "Elimi öp," dedi Barlas'a elini uzatırken.

 

Ben ve Beliz gülmemek için kendimizi sıkmaktan morarırken, Barlas'ın tek kaşı havalandı. "Efe oğlum, cesaret diyorum ha ben. Bana, 'Kitap karakterleri gerçektir' grevi yaptırmayacak mısın? Sen mal mısın? Ne demek elimi öp?"

Barlas yüzünü buruşturdu.

"Yemin ederim bu çocuk tam bir şizofren," Efe hâlâ barlas'a alık alık bakmaya devam ediyordu.

"İnşallah, âşık olursun. Böyle mıç mıç sevgililer olur ya hani.. he işte, inşallah onlardan olursun," Barlas, "Tövbe de lan!" dedi sanki korktuğu şey buymuş gibi.

"Efe, sor hadi ya," dedim bu sefer ben bıkkınca.

Bu iki geri zekalı bazı şeyleri fazla abartabiliyorlardı.

Elinin tersini gösterip öpmesi için uzattı. "Öp hadi. Cesaret dedin öpeceksin mecbur," ben ve Beliz hâlâ kendimizi sıkmaktan renkten renge girerken Barlas omuz silkti.

"Bundan kolay ne var ki?"

Efe'nin elini öptüğünde ben ve Beliz daha fazla dayanamadık ve kahkaha attık. Barlas bize, 'Niye öyle gülüyorsunuz zekiler?" der gibi bakıyordu.

Ben ve Beliz omuz silktik. Efe'nin biraz malca hareketleri olabilirdi.

Ama yinede arkadaşımızdı, seviyorduk onu ve mallıklarını.

Barlas çevirdi bu sefer ben ve Beliz'de durdu. Ben Beliz'e soruyordum.

Geldi o an!

Yaktım seni, Beliz!

"D mi C mi, Belizciğim?" dedim tatlı tatlı gülümserken.

Çok tatlıyım ama.

"D," dediğinde, "Yapmaman gereken bir şeyi yapıp, yakalandın mı?"

Beliz gerilirken, ben tatlış tatlış gülümsemeye devam ettim. "Şey.. acaba başka bir şey mi yapsak?" efe'nin kaşları havalandı. "Yok, sen önce cevapla. Sonra yaparız bir şeyler.."

O sırada zil çaldı. Yüzümü buruşturdum. "Tarih hocasınaydı değil mi dersimiz?"

Efe kıvırcık saçını karıştırdı. "Kadın resmen erkek düşmanı!"

 

...

Son ders bittikten sonra, Barlas ve efe evlerine gitmişti. Ben ve Beliz ise kütüphaneye gitmiştik. Ama Beliz'in çapkınlıkları yüzünden atılmıştık.

"Al çikolata. Sinrini yatıştırır," dedi elindeki Ülker gofreti bana uzatırken.

Aldım.

"Sus Beliz! Seni döverim, sus!" dedim sinirden kıpkırmızı olurken.

Kol kola yürürken, elimdeki gofretten kocaman bir ısırık aldım. "Şunu insan gibi ye diyorum sana.. ay gitti rujun. Bana bir şeyler oluyor, sanırım bayılacağım." Dedi abarta abarta elini alnına götürürken.

Lokmamı bitirdiğimde durdum.

Ve hemen dibimizde duran siyah kaplamalı arabanın camında kendime baktım. Dudaklarımın kenarına bulaşmıştı. Çantamın içindeki peceteden bir tane çıkarıp ağzımı sildim.

Rujumda silinmişti.

Bu sefer çantamda ki, hafif kahverengi ruju çıkardım ve sürmeye başladım. Yavaşça yedirdikten sonra kendime gülümseyip, tekrar Beliz'e döndüm.

"Hadi kızım ya, gidelim valla yaşlandım ha bekleye bekleye," güldüm. "Sen daha fazla yaşlanmadan gidelim," dedim gözüme gelen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırırken.

"Geçen bir elbise gördüm olay!" dedi heyecanla.

"Ee?"

"Ne ee?"

"Yok bir şey Beliz. Yok bir şey."

"Ayy, okula yeni öğrenciler gelecekmiş.. hepsi bir yakışıklı bakarken, 'Hey maşallah' dersin o derece yani." Göz devirdim. Az önce onun yüzünden kütüphaneden kovulmustuk, hâlâ çapkınlık peşinde, mal.

"Sarışın biri inanabiliyor musun? Bizim yaşlarımızda bir de.."

Göz devirdim. Yine. "O ne ya? Tereyağ gibi. Hem bir de bizim yaşımızda olacaktı tabii, zeki. Aynı okula geleceklermiş ya hani!"

"Sende sarışınsın yalnız."

"Sus Beliz, sus."

Ona, 'sen iflah olmazsın' bakışı attım.

O ise güldü.

Mal ya. Anormal.

Az önce marketten aldığım suyu çıkarıp içmeye başladım. "Toygarla sen ne iş? Dün geldi yanıma sınıftayken. Dedi, 'Eliz nerede?' bende dedim bilmiyorum neden soruyorsun, dedi ki 'Ne demek niye soruyorum? Eliz ile sevgiliyiz biz,' dedi." Ağzımdaki suyu püskürtürken öksürmeye başladım.

Resmen içtiğim su boğazımda kalmıştı.

Köpek. Sevgiliyiz demiş bir de. Saplantılı Psikopat.

Ben hâlâ öksürürken Beliz sırtıma vurdu. "Helal, helal. Bir şey de dememiştim az önce oysa.. ne diye püskürttün lan suyu? Yüzüme gelseydi? Ya makyajım silinseydi? Ağzını burnunu kırardım o zaman," dedi yine Oscar'lık oyunculuğunu gösterirken.

"Ne demiş ne demiş?" dedim tekrar duymak için. Hâlâ şoktaydım.

" 'Biz Eliz ile sevgiliyiz' dedi ya?"

 

Bu çocuğun ağzını burnunu bir güzel kırıp, köpeklere yem edip, yakmak lazımdı da işte... Ben masum bir kızdım. İşim olmazdı öyle şeylerle.

Ben çok masumum. Ne işim olur öyle şeylerle. Dimi ama.

 

Ona çatık kaşlarla baktım. "Neyse ne. Senin yüzünden derste çalışmadım. Allah'ın malı, siktir git gözüm görmesin seni. Sınavdan hele bir düşük alayım, senin o tırnaklarını tek tek keserim." Tırnaklarını hemen arkasına sakladı.

"Yok, hayır. Tırnaklarım olmaz!" Ben ise 'Görürüz' der gibi bir bakış attım.

Onu arkamda bırakırken ben eve girdim. Sinirim bozulduğu için güldüm. Sevgiliymişiz geri zekâlı manyakla.

"Kimse var mı?" ses yoktu. Derin bir nefes alıp girdim salona. Salonda da kimse yoktu.

Acıkmıştım. Mutfağa girip, bir şeyler atıştırdım ve biraz ders çalıştım.

Baya zaman geçirdim.

Üstüme gri renkte bir crop ve gri renkte bir şort giyip, saçlarımı yukarıdan topuz yapmıştım.

 

Sosyal medyada dolanırken saate baktım. Saat 19.02'di.

Koluma baktığımda, bilekliğimi kolumda bulamadım. Bir yerde düşürmüş olabilirdim. Tam ayağa kalkıp bilekliğimi arayacakken

Bildirim geldi.

Efe; Ne ypionz?

Barlas; Yazma engellisi misin oğlum?

Efe, çevrim içi.. Efe yazıyor.

Barlas, çevrim içi.. Barlas, çevrim dışı..

Barlas, çevrim içi..

Efe; Sne. Din snavınad ne çıkacktı buarad?

Barlas; Dinsiz. Dinin hakkında bir şey bilmiyor musun sen? Domuz eti yemiş gavur.

Efe yazıyor..

Efe; sg, Barlas.

Barlas; Efe.. kaşınma evladım.

Efe, yazıyor..

Göz devirdim. Ama güldüm de. Bunlar iflah olmazdı.

Bunlar daha da birbirlerini kınarken ben telefonu kapattım.

 

Bunlar harbiden maldı.

🌬️🌬️🌬️

Sabah tekrar erken sınava çalışmış, kitap okumuş, okul saatim gelince ise giyinmiştim.

Şimdi ise okulun bankında dördümüz oturuyorduk.

"Gitsin bekler mi kalpsiz?

Başkalarını sevsin o

Gülsün zamansız, yersiz

Ben olmasam da gezsin o, tozsun o, gamsız o

Dersini almaz, arsız o, yüzsüz o, mutlu o

Ah, ah-ah-ah.."

"Ciğerimiz çıktı, sus oğlum biraz."

"Delireceğim," dedi Beliz.

"Efe, susar mısın?" dedim tüm kibarligimla.

Çok kibarımdır.

Beliz'in koluma çimdik atmasıyla kafamı çalışma kağıdından kaldırıp ona döndüm bıkkınca.

Kafasıyla ileriyi işaret etti. "Kızım ne işaret edip duruyorsun? Ne oluyor?"

Bu kız tam olarak ne anlatmaya çalışıyordu?

"Bak şuraya."

Kafamı işaret ettiği yere çevirdiğimde Toygar'ı gördüm. Buraya bakıyordu. Kaşlarımı bıkkınca büktüm. Benim bu çocuktan çektiğim neydi?

Psikopat. Geri zekâlı.

İnşallah köpekler, ayağını ısırır.

"Sonra dedim ki, 'O tırnak ne öyle? Bismillah, babamın ayaklarına benziyor' kız bana bir tane tokat vurup bir de, 'Köpek, kurban ol sen tırnaklarıma!' deyip gitti." Dedi efe hüzünlü hüzünlü.

Barlas artık gülmekten morarırken dikkatimi tekrar elimdeki kağıda düşürdüm.

"Oğlum, babamın ayağına benziyor ne lan? Adam akıllı iltifat etseydin ya. Kız vurmakta haklı," dedi Barlas hâlâ gülerken.

"Teessüf ederim, canım benim."

"Efe," dedi.

"Ha?" gözlerini kırpıştırdı.

"Siktir git." Barlas ona iflah olmazsın der gibi baktı.

"Okul çıkışı bir yerlere mi gitsek?"

"Nereye gideceğiz ki.. Ya da ne yapacağız?"

"Kütüphaneye gidelim?" Beliz'e ters bakışlar attım. "Hayır."

"Gece kulübüne mi gitsek?" dedi Efe. "Gitmeyelim, Efe. Ben tövbe ettim. Sen de gitme. Ateist misin oğlum sen ha? Valla dövmeyeceğim seni, söyle bakayım." Dedi ama dövecek gibi bakıyordu.

Geçen gittiğimiz sefer de Efe yüzünden kovulmuştuk. Dövüş çıkarmıştı. Ortada yanan Barlas olmuştu. Fena dayak yemişti, bodyguardlardan. O gün bugündür gitmiyordu gece kulübüne, Efe'yle birlikte.

"Barlas'a katılıyorum," dedim.

Barlas saçımı karıştırdı. Eline vurdum.

Saçım bozulmasındı.

"O zaman döner yemeye gidelim?"

"cık. En son gittiğimizde adam bize dana eti diye domuz eti yedirecekti. Kalsın."

 

"Ne yapalım o zaman abicigim? Sen söyle."

Barlas sırıttı. "Boks maçına gideceğiz.."

🩹🩹🩹

Boks maçına gelmiştik.

Herkes birbirini ittiriyor, tezahüratlar yapıyordu.

Ne oluyor lan buarada?

O kadar kişi vardı ki. Ortalarda bir yerdeydik dördümüz de. "Ee? Şimdi ne olacak?" Dedi yanımdaki Efe.

"Mümkünse sen soru sorma, Efe."

Ofladı Beliz. "Ne zaman başlayacak ya? Sinirim bozuldu. Şu hayvanatlar da beni itmese.. Bayan var burada! İttirmesene! Bak hâlâ.. lan adam, ne ittiriyorsun. Bayanım ben! Bayanlara saygım yok mu?!" Dedi Beliz kendisini iten adama.

Adam bir şey demeden gitti.

Beliz sinirden olduğu yerde tepindi. "Barlas! Sen bizi nereye getirdin. Mal ikizim!" Topuklularını yere yere vuruyordu.

"Boks maçı işte."

"Bu adamlar beni itip duruyor!"

"Bizi buradanda kovarlarsa.. Hepinizi parçalarım." Dedi Barlas hepimize öldürücü bakışlar atarken.

Anons geçildiğinde herkesin sesi daha da gür çıkmaya başladı. Resmen kulağımı kapatmak zorunda kalmıştım.

Kimin ne dediği duyulmuyordu.

Sonunda dövüşecek kişiler çıktığında, ağzım bir karış açıldı. Dilim lal kesildi. Konuşamadım. Nefes bile alamadım.

Ne iş dönüyordu buarada?

 

❄️❄️❄️

Selamlar.

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.

Kısa bir bölüm. Sınavlarım var, ara buldukça atacağım lütfen anlayış gösterin aşklarım🌸

Bu bölümde çok arkadaşlarıylaydı, eliz.

Bunu biliyorum. Bir, iki bölüm sonra kaçırılabiliriz mafiamız tarafından.

JSNDJDBD

Yeni bölümü nasıl buldunuz?

Sizce o son sahnedeki kişi kim? Tahminlerr

 

Şu an en sevdiğiniz karakter kim?

 

Bu arada Beliz ve Eliz'in isimleri birbirine aşırı benziyor, Beliz'in ismini değiştirsem mi? Sizin fikriniz ne?

 

Diğer bölümde isteidginiz bir bölüm varsa yorumlara yazabilirsiniz aşklar❤️‍🩹

 

Sizleri cuuuuk seviyorum, diğer bölümde görüşüruzzzz💙🤎

 

 

 

Loading...
0%