Yeni Üyelik
5.
Bölüm

Her Şey Elbet Açığa Çıkacak 2

@rosebriar

Rec, Tina’dan Jin ve abisiyle ilgili araştırma yapmasını söyler. Tina olaya şaşırarak şöyle söyler:


-Tina: Jin ve abisini neden bu kadar merak ediyorsunuz?


-Rec: (şaşırarak düşünür.) Sadece Jin’e borçluyum, biliyorsun ona karşı Wec yüzünden kötü davrandım ve bu duruma düştü.


-Tina: Ooo evet anlıyorum efenim. Tabi ki elimden geldiğince bilgi öğrenip sizinle paylaşacağım fakat Jin bundan nasıl bir iyilik görecek anlamadım.


-Rec: Jin’in mr için bu hastaneye gelmesini istiyorum. Ücretlerini bizzat ben karşılayacağım. O yüzden senden bu iyiliği istiyorum ve lütfen aramızda kalsın.


- Tina: Ooo, tabi ki efenim umarım Jin daha da iyi olur.


Tina, Jin’i arar ve mr için hastaneye gelmesi gerektiğini söyler. Jin, Tina’nın bunu nereden bildiğini sorar ve Tina her şeyi anlatır. Rec’in kafeye geldiğini ve kafenin kapatılacağı için kendisine iş teklifi sunduğunu, hastanede sekreter olarak çalıştığını söyler.


Jin, abisine döner ve hastanede kendisine neler olduğunu nasıl bu halde olduğunu sorar. Abisi de durumu özetleyerek şunları söyler;


-Vin: Seni aradım fakat ulaşamadım hızlı bir şekilde bana söylediğin durağa doğru gittim ve birine yanlışlıkla çarptım kendisini arabama bindirdim ve hastaneye götürecekken seni tekrardan aramaya başladım telefonların kapalıydı tam umudumu kaybedecekken hastane yolunda seni gördüm, arabadan inerek yanına koştum baygın haldeydin ve çarptığım adam da doktor çıktı seni orada tedavi etti. Sonrasında ise biliyorsun hastanedeydik. Doktor daha sonrasında mr için tekrar uğramamız gerektiğini söyledi.


-Jin: Peki çarptığın adam kimdi?


-Vin: İsmi Rim’miş. Biraz ilginç biri. Hastaneye ulaştığımızda bir doktor daha onu tanıyordu, sanırım o hastanede çalışıyor. Aaa bir de buluşmak istedi. Pekala şimdi sıra sana geçelim.


Bu arada abisi de aynı şekilde Jin’in nasıl bu hale geldiğini eski çalıştığı kafede kendisi ülkeye gelmeden önce neler yaşandığını sorar ve Jin anlatmaya başlar:


-Jin: Biliyorsun sen gelene kadar idareli bir iş bakıyordum ve 1 ay boyunca o kafede çalıştım. Gayet iyi ve güler yüzlü insanlardı patronum ve çalıştığım arkadaşlarım, bir sorun yaşamadım, fakat senin geleceğin gün işler ilginçleşti sanırım kader. Ben kasada iken patronumun kardeşi bana kötü muamele yapmıştı nedenini bilmiyorum belki karakteri böyledir. Benden patronum Rec’i aramamı istedi ve aradım. Patronum Rec’i kapıdan tam girecekken gördüm, kafeye girmeden önce kapıda şaşkın ve endişeli bir şekilde dikiliyordu. İyi misiniz diye sordum ve iyi olduğunu söyleyip içeri girdi. Daha sonra kasanın arka tarafına Tina ile konuşuyorduk ve patronumun aslında kötü biri olduğunu ve kardeşi tarafından sıkıntıda olduğunu söyledi, patronum oysa sadece o gün bana biraz kötü davrandı o da kardeşi tam yanımızda duruyor diye. Patronumun kardeşi asıl kötü olan o. Tina bana biraz izin kullanmam gerektiğini söyledi ve eve doğru yürümeye başladım, kötü ve garip hissediyordum senle konuştuk ve durakta beklemeye başladım, oturduktan sonra halüsinasyon görmeye başladım, sanki biri beni izliyor gibiydi tedirginleştim, etrafıma sürekli bakıyordum biri var gibiydi sonra tekrardan ortadan kayboluyordu ve tekrar beliriyordu gözümü kaşıyıp tekrar baktığımda gerçekten gördüğüm kişiydi, yürümeye başladı onu izlemek için yolun karşısına geçtim ve takip etmeye başladım. Sonra birden arkamda biri belirdi ve ağzımı mendille kapattı o sırada bedenimin hafif baygınlaştığını anladım ve boynumda küçük bir acı hissettim. Daha sonra da gözlerimi hastanede açtım.


-Vin: (sinirli bir şekilde.) Bunu yapanın yanına bırakmicam. Tina ile yakın olmalısın. Resmi var mı ve diğer çalıştığın kişileri de görmek istiyorum.


-Jin: (endişeli ve üzgün bir şekilde.) Tamam ama dikkat et lütfen...


Jin, abisine çalıştığı kafeyi iş arkadaşlarını, patronunu, patronun kardeşini hepsini gösterir ve aralarındaki ilişkiyi anlatır.


Vin, kardeşi Jin için randevu alır ve mr için tekrar hastaneye doğru yol alırlar. Hastaneye geldiklerinde Rim uzaktan Jin ve Vin’i görür. Mr çektirirler ve hastanede Rec, Jin için oda ayarlamıştır, orada beklemeye başlarlar.


Yanlarına Rec ve Tina uğrar ve şöyle bir konuşma geçer:


-Tina: Jin nasılsın daha iyi misin?


-Jin: Evet biraz dinlenmek iyi geldi.


Vin, Rec ve Tina’yı görüp davranışlarını izlemeye başlayacakken birden bir atak konuşması yaparak Tin’e şöyle söyler:


-Vin: Tina senle biraz konuşabilir miyiz?


-Tina: Tabi ki konu neydi?


-Vin: Jin’in yakın arkadaşı olmalısın ben yokken nelere dikkat etmem lazım onları öğrenmek istiyorum.


-Tina: (sevinçli bir şekilde.) Aaa geri dönmeyeceksin o zaman.


-Vin: Hayır. Jin’in yanında kalmaya karar verdim.


-Tina: Tabi ki konuşalım, gel kantinden sana kahve ısmarlayayım orada konuşabiliriz. (diyerek Rec’e bakar ve kafasını sallar.)


Tina ve Vin hastanenin kafeteryasında konuşmaya başlarlar:


-Vin: Rec hakkında ne düşünüyorsun?


-Tina: Aaağ anlayamadım.


-Vin: Jin bana olayı anlattı, Rec’e kötü biri demişsin ve Jin’e kötü davranmış.


-Tina: Aaaa hayır öyle değil, Rec’i aslında ben de kötü bilirdim ama aslında iyi biriymiş sadece kardeşi yüzünden böyle davranıyordu. Jin için kendini kötü hissettiğinden dolayı kendi hastanesinde Jin’in tedavisi için bütün masrafları karşılayacağını söyledi.


-Vin: (kafası karışmış bir şekilde.) Gerçekten öyle mi söyledi?


-Tina: Evet, hatta kafe kapandıktan sonra üzülmüş olmalı ki beni bile sekreter olarak yanına aldı, üstüne kafede çalışan diğer elemanları da işe aldı. Kötü biri olsa bu kadar insanları düşünemezdi değil mi?


-Vin: Evet, sanırım. (diyerek düşünceli ve şaşkın haldedir.)


-Tina: Başta evet Jin’e kötü biri demiştim fakat sonra anladım ki kardeşi her yanında olduğunda insanlara kötü davranıyor. İlk başta ben de eski iş yerimde yani kafeye girdiğimde bana da kötü davranmıştı ama sonra düşününce bana her kötü davrandığında kardeşi Wec, Rec’in tam yanı başındaydı.


-Vin: Ne yani iki kardeşin dramı yüzünden mi Jin bu hale geldi?


-Tina: Biliyorum olay cidden kötü ama kurunun yanında yaşın yanması gibi düşün. Yoksa ben de aynı şekilde Jin gibi yaşadım ve atlattım. Şuan sadece Jin’in daha da iyi olacağını düşünüyorum sonuçta abisi gibi yakışıklı biri onun yanında olacak. (diyerek gülümsemeye başlar.)


-Vin: (iltifatı alır almaz şaşırmıştır ve konuşmayı sonlandırması gerektiğini düşünerek.) Anlıyorum, peki kahve için de teşekkürler.


-Tina: Ne demek, her zaman eğer Jin ile ilgili bir durum olursa bana ulaşabilirsin sonuçta yakın arkadaşıyım.


- Vin:.... (kafasını sallayarak oradan uzaklaşır.)


Tina kafetaryada kahvesini yudumlamaya devam eder ve saatine baktığında öğle arası olduğunu fark edip atıştırmak için sevinçli bir şekilde atıştırmalıklara bakmaya gider.


Bu sırada Vin hastane koridorlarında yavaş ve düşünceli adımlarla Jin’in yattığı odaya doğru gider. Bu sırada Rim olanları gözetlemeye devam eder.


Vin, ile Rim çarpışır ve ikisi birlikte yere düşerler.


-Rim: Oops, iyi misiniz?


-Vin: (ayağa kalkarken Rim’in yüzünü görüp.) İyiiiyimm.


- Rim: Jin nasıl oldu daha iyi mi?


Vin, birden sinirlenerek, Rim’in yakısına yapışarak:


-Vin: Jin’i tanıyan herkes bana iyi mi diye soruyor ama Jin için yaptıkları hiçbir şey yok sadece konuşuyorlar. (diyerek yüzü endişeli, üzgün ve sinirlidir.)


-Rim: Bir yanlışın var Jin’i tanımıyorum sadece seni tanıyorum ve önemli biri olduğun için bir nevi nasıl olduğunu da soracakken kendin zaten bunu gösteriyorsun.


Vin’in gözleri akmaya başlar ve Rim’in yakısını bırakıp gözlerini siler, arkasını dönüp yavaş adımlarla gidecekken. Birden Rim, Vin’e şunu söyler:


-Rim: O gün bana çarptığın için suçlu hissediyor olmalısın, benim yüzümden kardeşine geç ulaştın ama aslında her şey o gün, gün yüzeyine çıktı. (diyerek hafifçe gülümser.)


Vin tam ilerleyecekken durur (gözleri çok farklı anlamlar içerircesine...). Arkasına dönerek Rim’e doğru şunu söyler:


-Vin: Hayır, aslında şimdi her şey gün yüzüne çıkıyor. (diyerek tekrardan yavaş adımlarla Jin’in odasına yol alır.)


Rim, gülümsemesini daha da belli ederek, Vin’in gidişini izler... Ve telefonu çalmaya başlar, telefonunu açıp şöyle söyler:


-Rim: Efendim Tedk.


-Tedk: Efenim Hell Gate’e çabuk gelmelisiniz. (diyerek endişeli ve çaresiz durumdadır.)


Loading...
0%