Yeni Üyelik
11.
Bölüm

Bᴇᴍʙᴇʏᴀᴢ Oᴅᴀ

@roselson

MEDYADAKİ DİĞER BÖLÜMÜN SPOİLER'I. OKUDUKTAN SONRA BAKSANIZ DAHA İYİ OLUR.

Artık duymak istemiyorum o soğuk sesleri.

Kulaklarımı kapatsam bile fayda yok.

Beni karanlığa hapseden ve işkence eden şeylerin kaynağını parçalıyorum.

Kurtulmaya çalışıyorum buradan ama hiçbir cevap yok çıkışı bulana kadar.

 

🎶Stray Kids-Voices 🎶

 

Sessizlik... Sadece sessizlik.

 

I.N yavaşça gözlerini açtı. Artık bu yolda yalnızdı. Her şey kendi elindeydi. Yaşamak da onun elindeydi kendini bırakmakta. Şu anda olduğu yer bembeyaz ve içinde hiçbir şey olmayan bir odaydı. Önce etrafına baktı Chan'ı görebilmek umuduyla. Chan yoktu.

 

"Ne yapacağım ben şimdi burada?" dedi I.N yere çökerek.

 

Gözünden bir yaş geldi.

 

I.N ağlamaya başlamıştı. "Ölecek miyim burada? Ölmeyi mi bekleyeceğim?"

 

Odadan çıkabileceği herhangi bir yer yoktu.

 

İyice yere çöktü. Bacaklarını kendine doğru çekti. Başını bacaklarına yasladı. Ağlıyordu sadece.

 

Sonra bir ses duydu. Bembeyaz duvarlar birer ekrana dönüştü.

 

Odanın ortasına doğru yürüdü. Birden ekranlarda yine o gün gözüktü. Üyelerin tekrar tekrar vurulması, Chan'ın son anına kadar I.N'i korumak istemesi... I.N hepsini tekrar yaşıyormuş gibiydi.

 

Geriye doğru gitti gidebileceği son noktaya kadar. "Hayır, hayır! Görmek istemiyorum!"

 

Yine yere oturdu. Kulaklarını kapattı. Sesleri sutırabilmek için bağırarak ağlamaya başladı. Durmadan aynı şeyleri görüyordu. Sadece abilerim dediği adamları ve canlarının yanmasını görüyordu.

 

..... 🍃🫀.....

 

Leena bir hışımla yoğun bakıma girdi. "Ne oluyor?"

 

Hemşire I.N'in yanından uzaklaştı. "Anlamadık biz de. Değerleri normal ama bir gariplik var."

 

Seungmin I.N'e bakıyordu. O da farkındaydı bir gariplik olduğunu. Leena önce Seungmin'e baktı. Daha sonra arada olan perdeyi çekti. Seungmin Leena'ya baktı. Leena da hemşireye. "Seungmin'i de odaya alabilirsiniz."

 

Seungmin önüne döndü.

 

Leena biraz daha yaklaştı I.N'e. I.N'in gözleri kapalı olmasına rağmen göz bebeklerinin hızlı haraket ettiği görülebiliyordu. Leena incelemeye devam etti I.N'i. Gözünden bir damla düşmüştü.

Seungmin haklıydı. "Seungmin haklıymış. I.N kesinlikle acı çekiyor."

 

Leena biraz daha durdu I.N'in yanında. Hiçbir gelişme olmuyordu. Ne uyanıyordu ne de değerleri düşüyordu. Şu an her ne görüyorsa bu onu psikolojik olarak yıpratıyordu. Daha sonrasında I.N'e duygusal yaklaşmanın mantıklı olduğunu düşündü. Seungmin Felix'i duymuştu. I.N'nin de duyabileceğini düşündü.

 

Chan'ın yanına gitti. Leena artık eskisi gibi üyeler hakkında konuşmuyordu Chan'la. Bu sefer I.N için konuşmak zorunda hissetti kendini. Odaya girince Chan'ın yorgun olduğunu gördü. Diğer üyeler iyileşirken Chan sanki daha da kötüye gidiyordu.

 

Chan camdan gökyüzünü izliyordu. Odaya giren Leena'ya baktı. "Kimse birbiriyle konuşmuyor galiba."

 

Leena başını sağa sola doğru salladı. "Hayır."

 

Önce kafasını öne doğru eğdi. Sonra gökyüzüne bakmaya devam etti.

Sonrasında kapı çaldı. Gelen hemşireydi.

"Leena bir bakar mısın? 1818 deki hasta ile alakalı."

 

Leena onayladı kafasıyla. "Tamam geliyorum. Chan istersen uyu. Çok yorgun görünüyorsun. Belli ki uyumamışsın."

 

Chan gözleriyle onayladı. Yatağına doğru gitti ve oturdu.

 

"Beni bekliyorlar." dedi Leena çıktıktan sonra. "Hepsi beni bekliyor."

 

Leena I.N'den bahsedememişti. Chan zaten bu kadar zor durumdayken ona bir yük daha vermek istememişti.

 

..... 🍃🫀.....

 

I.N'nin artık ağlamaktan gözleri şişmişti. Duymak ve görmek istemiyordu. Artık dayanamıyordu.

 

Kalktı ayağa. Ekranları birer birer tekmelemeye başladı. "Susun artık! İstemiyorum!"

 

Hiçbir şey olmuyordu. Odanın ortasında çöktü. "Lütfen durun. Yalvarıyorum durun."

 

Ekranlar sustu. I.N şaşkın ve gözleri dolu bir şekilde etrafına baktı. Hemen arkasında Chan duruyordu.

 

I.N ayağa kalktı. "Chan hyung geldin."

 

I.N mutlu bir şekilde Chan'ın yanına gitti. Ona sarıldı. Chan hiçbir şekilde tepki vermiyordu.

 

I.N Chan'dan ayrıldı. "Sonunda geldin."

 

I.N eliyle gözlerini sildi ve gülümsedi. "Hadi gidelim. Biraz daha burada kalamayacağım."

 

Chan hala tepki vermiyordu.

 

"Hadi chan hyung. Neyi bekliyoruz? Bu şeyler tekrar çalışmadan gidelim."

 

Chan hiçbir şey demeden odanın bir köşesine oturdu.

 

Sonra tekrar aynı sesler geldi. Ekranlarda yine aynı sahne canlanıyordu.

 

I.N'in elleri direkt kulaklarına gitti. Chan sadece gözlerini kapattı. Sesler artıkça gözleri irkiliyordu. Onun da acı çektiği belli oluyordu.

 

Sesler sonrasında da uzun bir süre devam etti.

 

..... 🍃🫀.....

 

İ.N dizlerini kendisine çekmiş, ellerini dizleri üzerimde birleştirmiş öylece boşluğa bakıyordu. Chan da aynı şekilde duruyordu. Ekranlar yine susmuştu. Sessizliği I.N bozdu. "Niye geldin o zaman buraya beni götürmeyeceksen?"

 

Chan sırıttı. "Hiç gitmedim ki. Ben hep buradaydım. Sen geldin."

 

I.N önüne döndü. "Yok mu buranın bir çıkış yolu?"

 

Chan omuzlarını bilmiyormuş gibi salladı.

"Senin için vardır belki. Bilmiyorum."

 

I.N tekrar döndü Chan'a. İkisinde gözleri doluydu. "Nasıl dayanıyorsun buna?"

 

"Dayanamıyorum."

 

"Hala yaşıyorsun ama."

 

"Yaşamak istemiyorum."

 

"Hem sen uyanmadın mı? Niye buradasın?"

 

"En zoru da bu belki de. Belki sen uyandığında her şey bitecek. Ben uyandığımda her şey yeni başlamıştı. Buna uyanmak diyorsan."

 

I.N anlamadı. "Ne demek istiyorsun?"

 

Chan gülümsedi. "Uyanmış olman bunları tekrar tekrar yaşamayacağın anlamına gelmiyor."

 

"Uyanınca daha kötü mü olacak diyorsun yani?"

 

"Benim yaşadığım bu."

 

"Korkutuyorsun beni Chan."

 

Chan gülümsedi. "Korkma I.N. En azından uyandığında diğer kardeşlerinin yanında olacağını bileceksin. Bu sana güç verecektir."

 

"Senin yanında değiller mi?"

 

Sesler yine başladı. I.N irkildi. Chan yine rahatsız oldu.

 

I. N yine kötü hissediyordu ama Chan geldiğinden beri eskisine göre daha iyiydi. Chan ne kadar kötü olursa olsun varlığı her zaman iyi hissettiriyordu.

 

..... 🍃🫀.....

 

Neredeyse 2 gün geçmişti. I.N'in gördüğü şey her neyse onu epey yıpratıyordu. Ara sıra irkiliyor ara sıra gözlerinden yaşlar akıyordu.

 

Leena I.N'in yanındaydı ve onun göz yaşlarını siliyordu. "Dayanamıycağım artık."

 

"Ne yapabiliriz ki?" dedi Leena'nın yanındaki hemşire.

 

"Bir şey bulmak zorundayız. Bu kadar acı çekmesine gönlüm razı gelmiyor."

 

"Chan'a söylemeyi mi denesen?"

 

Leena düşündü. "O da acı çekiyor ama."

 

"Yapabileceğimiz başka bir şey yok o zaman."

 

Leena gözündeki yaşı sildi. Oturduğu yerden kalktı. Yavaşca Chan'ın odasına doğru gitmeye başladı. Yaptığının bencilce olabileceğini düşündü ama kesinlikle değildi. I.N için yapıyordu. I.N için de Chan'ı mı üzüyordu? Kafası çok karışmıştı. Odanın önüme gelince durdu. Nefesini verdi. Yavaşca açtı kapıyı. "Chan müsaitsen bir şey konuşacaktım."

 

Chan başıyla onayladı.

 

Leena Chan'ın yatağının önünde durdu. "Chan 2 gündür I.N'in bilinci açık gibi. Sanki bir şeyler engelliyor onun buraya gelmesini. Ya da I.N bekliyor bir şeyi. Belki sen yardımcı olabilirsin."

 

Chan oturduğu yerden yere bakmaya devam etti. "Yapamam."

 

"Hadi Chan. Çok açık bir uyarıcı bekliyor işte. Birinin onun oradan kurtarmasını bekliyor."

 

"Yapamam. Lütfen zorlama."

 

"Sen istemiyor musun uyanmasını?"

 

Chan Leena'ya baktı. "Tabii ki istiyorum."

 

"İşte ayağına bir fırsat gelmiş. Niye geri tepiyorsun?"

 

Chan bir şey diyemedi. Onun için zor bir şeydi. Leena da bunun farkındaydı ve zorlamak istemiyordu. Fakat I.N'in de uyanmasını istiyordu.

 

Leena nefesini verdi. "Bak ne yapalım biliyor musun? Sen çıkacağın sırada bütün üyelerin odalarından çıkmamalarını söyleyelim. Yoğun bakıma gittiğimizde sadece dokunman bile yeterli olacaktır. Buna inanıyorum. O uyanmaya başladığında hemen çıkarız oradan, tamam mı? Onun seni görmemesini sağlarız."

 

Chan'a baktı." Chan lütfen I.N için."

 

Leena sustu. Onu daha fazla zorlamak istemiyordu. Her şey yeterince zordu onun için. Nefesini verdi. Chan'ın daha da kötü hissettiğini anlamıştı." Neyse, tamam. Bunu yapmak zorunda değilsin."

 

Aslında I.N için buraya gelmesi bir hataydı

ve şimdi fark ediyordu. Leena sorun olmadığını göstererek gülümsedi. "Bu uyanmadan önceki bir aşama da olabilir. Uyanmak üzeredir diye düşünüyordum. Sadece senin konuşman hızlandırıcaktı ama sorun değil."

 

Aslında öyle değildi işte. I.N acı çekiyordu. Şu an her ne görüyorsa o I.N'e acı veriyordu. Gelmesinin sebebi de onu bu acıdan kurtarmak istemesiydi. Bunu Chan'a söylemedi. Daha fazla vicdan azabı çekmesini istemiyordu.

 

Chan oturduğu yerden yatar pozisyona geldi. Başını cama doğru döndürdü ve gökyüzüne baktı. Bu yeni Chanca da 'Başka bir şey yoksa gidebilirsin.' demekti. Leena kapıya doğru yöneldi. "Ah aptal kafam. Ah geri zekalı."

 

Leena düşüncesizlik etmişti. I.N'in uyanma ihtimali onu düşüncesizliğe itmişti. Chan'ın daha da çok acı hissetmesine sebep olmuştu.

 

..... 🍃🫀.....

 

Sesler gitgide yükseliyordu. Daha önce arada duruyordu ama artık durmuyordu. I.N de alışamıyordu.

 

I.N'in sesi artık kısılmaya başlamıştı. "Durun artık."

 

Bağırmaya başladı. "Yeter, yeter!!"

 

Yorulmuştu da. Sesi eskisi gibi çıkmıyordu. Sesler daha da yükseldi. Chan oturduğu yerden kalktı.

 

"Nereye?" dedi I.N.

 

I.N de kalktı. Ellerini hala kulaklarındaydı.

 

Chan bir şey demedi. Sesin daha çok çıkmasıyla I.N kafasını indirdi. Geri kaldırdığında Chan yoktu. Oturdu yere. Bağıra bağıra ağlamaya başladı.

Kendini bırakmak üzereydi. Gerçekten dayanamıyordu. Ağlaması daha da şiddetlendi.

 

..... 🍃🫀.....

 

Leena hastanenin koridorundaki masada oturuyordu. I.N'in yanına gidemiyordu onu öyle görmemek için. Öylece bekliyordu neyi beklediğini bilmeden.

 

Daha sonra kapı sesi duydu. Kafasını koridora doğru uzattı. Chan'la göz göze geldi. Leena Chan'ın odasına girdi. "Bir şey mi oldu?"

 

"Ben I.N için-"

 

Leena Chan'ın sözünü kesti. "Önemli bir şey yok Chan. Düşünme bunları."

 

"Ben yardım etmek istiyorum I.N için."

 

Leena şaşırdı ve mutlu oldu.

 

Chan da gülümsedi. "Ama dediğin şeyler geçerli. Uyanmak üzereyken yanından gideceğim."

 

Leena gülümseyerek onayladı onu.

 

İkisi birlikte yoğun bakıma gittiler. Chan endişeliydi. Bu belli oluyordu. Kapının önünde durdu Chan.

 

"Yapmak zorunda değilsin Chan. İstemiyor-"

 

Chan Leena'nın sözünü kesti. "Hayır. Yapmazsam daha kötü hissederim."

 

Leena başını salladı. Beraber girdiler içeri. Chan I.N'i gördü. Hemen başını eğdi. Bakmamaya özen gösteriyordu. Sandalyeye oturdu. Göz ucuyla baktı I.N'e.

"Niye ağlıyor?"

 

Leena dudakları büzdü. "Bilmiyorum."

 

Chan yine döndü önüne. Ne diyeceğini ne yapacağını bilmiyordu. İşe yarayacağı da net değildi. "Seni döndürmeye geldim."

 

Güldü. "Uyanınca daha mı iyi gelecek? Bilmiyorum, emin değilim ama daha güçlü hissedeceksin eminim."

 

Chan daha fazla konuşmak istemedi. Yavaşça I.N'in elini tuttu. I.N'in yüzüne bakmıyordu. Biraz öyle bekledi.

Chan da ağlıyordu I.N de.

 

Epey zaman geçti. Leena'nın artık pek umudu kalmadı. "Chan istersen zorlama kendini daha fazla."

 

Chan cevap vermedi. Daha da sıkı tuttu I.N'in elini. Biraz sonra I.N'in de Chan'ın elini tuttuğunu gördüler. Leena biraz daha yaklaştı onlara. I.N yavaşça gözlerini açtı. Chan elini I.N'den kurtarmaya çalıştı ama I.N sıkı tutuyordu. Göz göze geldiler. I.N'in Chan'ı görmesiyle ağlaması bir oldu. Bağırarak ağlıyordu. Bütün yoğun bakımda I.N'in bağırışları yankılanıyordu. Chan sonunda elini I.N'den kurtardı. Bir hışımla çıktı yoğun bakımdan. Leena da ardından çıktı. Chan odasına girdi. Cama doğru yanaştı. Leena da peşinden girdi.

 

"Çık dışarı!" diye bağırdı Chan.

 

"Şu an sağlıklı düşünemiyorsun Chan."

 

Chan ağlamaya başladı. "Görmüyor musun halini? Benim yüzümden neler yaşadı?"

 

"Senin bir suçun yok ki."

 

"Yeter artık. Bunları duymak istemiyorum. Bunu yaşamayı haketmediler."

 

Leena'ya doğru döndü. "Ve ben onlara bunu yaşattım."

 

"Sanki sen onları vurmuşsun gibi konuşuyorsun."

 

Chan tekrar cama doğru döndü ve yaklaştı. Gözleri aşağıdaki insalara kaydı. "Yalnız kalmak istiyorum."

 

Leena biraz daha yaklaştı Chan'a. Kendini artık bu kadar çok yıpratmasını istemiyordu.

 

"Yalnız kalmak istiyorum dedim."

 

Leena çıktı odadan. Ne kadar onu yalnız bırakmak istemese de. Direkt I.N'in yanına gitti.

 

I.N sakinleşmişti. Hıçkırıkları devam ediyordu ama uyandığı gibi değildi. Leena yanına yaklaştı. "I.N iyi misin?"

 

I.N cevap vermedi.

 

"Seni bu kadar kötü yapan ne?"

 

Diğer üyelerde I.N ile birlikte o geceyi yaşamışlardı ama kimse I.N gibi davranmamıştı.

 

I.N yine cevap vermedi.

 

..... 🍃🫀.....

 

Günler geçti. I.N yoğun bakımdan çıkmıştı. Uyandığından beri kimseyle bir kelime bile konuşmamıştı. Leena her şekilde onunla konuşmayı denemişti ama hiçbirinde başarılı olamamıştı. I.N iyiydi aslında. Yani ilk zamanlara göre iyiydi en azından. Atakları azalmıştı. Yine ağladığı oluyordu ama kendini kontrol edebiliyordu. Diğer üyelere nazaran doktorlar ve psikologlar I.N ile daha çok ilgileniyorlardı ama I.N çok kendini vermiyordu. Üyeler de endişeliydi. Her gün I.N için Leena'yla kendileri konuşmak istiyorlardı. Hatta Chan hariç diğer üyeler onunla görüşmek istediklerini bile söylemişlerdi. Leena bunu I.N'e söylediğinde I.N yatağının içine daha gömülüp yorganını başına geçirmişti. Bu kabul ettiği anlamına gelmiyordu sanırım.

 

Leena Seungmin'e bakmak için odasına gitti. I.N'in bu durumu nedense en çok Seungmin'i etkilemişti. "O nasıl?"

 

Leena başını dosyadan kaldırdı. "Aynı."

 

"Nasıl düzelecek?"

 

"Bilmiyorum. Önce kendini bize açması gerek sanırım. Sen nasılsın?"

 

Seungmin yastığını başıyla düzeltti. "İyiyim. I.N iyi olursa daha iyi olacağım."

 

Leena onayladı onu. Daha sonra I.N'in odasına girdi. I.N sırtı dönük bir şekilde yatıyordu. Odasına getirilen yemeklerden hiçbirine dokunmamıştı. Bu Leena'yı rahatsız etti. "Hiçbir şey yememişsin. Neden?"

 

Tahmin edildiği gibi cevap vermedi. "Niye yapıyorsun bunu?"

 

Yine cevap vermedi. Leena iyice yaklaştı I.N'e. Gözleri açıktı. Onu dinlediği kesindi.

 

"Neden bunu bize ve kendine yapıyorsun I.N? Ben de Stay'im I.N. Benim gibi bir çok insan sizden güzel haberler bekliyor. Niye konuşmuyorsun? Niye sana yardım etmemize izin vermiyorsun."

 

I.N yine ses vermedi.

 

"Lütfen I.N. İzin ver sana yardım edelim. Biriniz iyi olmazsanız hiçbiriniz iyi olmazsınız."

 

"Nasıl yapıcaksınız bunu?" diye bağırmaya başladı I.N.

 

I.N yatağında doğruldu. "He? Nasıl yapıcaksınız? Bu beynimin içinde..."

 

Eliyle kafasına vurdu birkaç kez." ...her zeman teker teker hepsinin tekrar tekrar vurulmalarını izledim ben. Aklımdakileri söküp atabilir misiniz? Unutturabilir misiniz bana o günü? Bunu yapamazsınız. Kimse yapamaz."

 

Hastane koridorunda I.N'in sesi yankılanıyordu. Leena bütün üyelerin onu duyduğuna emindi. Her şey daha da karışıyordu.

 

Diğer üyeleri Chan bir araya getirebilirdi. I.N için aynı şey geçerli miydi? Emin değildi. Chan bile I. N'i eski haline geri getirebilir miydi?

 

 

Loading...
0%