@rubamsalepe
|
BİRAZ YAN KARAKTERLE DE YER VERMEK İSTEDİM UMARIM BEĞENİRSİNİZ OKURLARIM😍❤ SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM❤🤗 VOTELERİNİZİ EKSİK ETMEYİN😉 BU BÖLÜMÜ HİKAYEDEN YORUMLARINI EKSİK ETMEYEN Anka1406'YA İTAF EDİYORUM❤❤🤗 İYİ OKUMALAR😘 "Balayı mı?" diyerek birbirimize baktık. Ne balayısı yaa? Ozan yine şerefsiz günündesin. Ağzına kürekle vuracağım az bekle sen yalnız kalalım bi. Hayatımı zehir etmek için yaşayan yegane varlık ya! Sizinde böyle şerefsiz kuzeniniz varsa hayata bir sıfır yenik başlarsınız! Ozan Gültekin "Evet balayı. Sizi Bodrum'a tatile yolluyorum hadi yine iyisiniz. Ozan ve sizin tayfa da gidecek sıkılırsanız onlarla takılırsınız." diyen dedeme dönüp mal mal baktım. Pardon ya tanışıyor muyuz? Hadi bizim tayfa tamamda Ozan neden ya neden? Sanırım balayına arkadaşları ve kuzeniyle gidecek ilk evli çift biziz. Bu evlilik gerçek olsaydı yıkardım ortalığı. Neyse, Tuğçe ile sıkılmamış oluruz. "Dedeciğim gitmesek de burada iş güç başına geçeyim ben artık." deyip sırıttım. Bastonunu havaya kaldırıp bana doğru uzattı. " Beni uğraştırma kendine vur." dedi aynı benim ona sırıttığım gibi. Dede yapma etme gözünü seveyim. Ozan diyorsun ya. Ozan, Ozan. Anneannemin "Gidin hazırlanın." komutuyla beraber kahvaltıyı yarıda bırakıp odaya doğru tabana kuvvet yol aldık. ●●● "Sipariş ettiğin kıyafetler gelmiş bak al gömleklerimi giyme artık bak benim gömleklerin özel dikim hepsi en az on binden başlıyor. " deyip valizini toparlayan yer elmasına göz kırptım. Tabi bakın benim kadar mükemmel bir adam ucuz kıyafet giyemez. Aynada kendime bile bakmaya kıyamıyorum. Şu sarıya kaçık kumral saçlar, mükemmel ela gözlerim, yakışıklılığıma yakışıklılık katan sakallarım. Kızlara hak veriyorum bana yürümemek için ağır bir yürek gerek. Mükemmel benimle anlam bulmuş olmalıydı. "Ego kasmaz mısın lütfen ya yemekte ekmek yerine ego yiyorsun sanırım. Bu kadar kendini begenmişliğin başka bir açıklaması olamaz." dedi valizin kapağını pat diye kapatarak. "Yer elması benim olayım bu." Mükemmel olduğum için bunlar hep. Kahretsin çok yakışıklı ve mükemmelim ya. "Hadi çocuklar gitme saatiniz geldi." diyerek annem odaya daldı. Hayır bu iş kimin başının altından çıktı acaba? Üzerimize iyi oynuyorlar. Bunlar hep dış minnakların oyunu. "Hazırız Bahar Hanım iniyoruz şimdi." dediğinde biraz sitemkar bir şekilde "Anne demelisin." diye Tuğçe'yi tembihledi. "Güzel vakit geçirin." dedi dedem gülümseyerek. Bunlarla nasıl güz vakit geçirebilirim! "Teşekkürler." diyerek karşılık verdim. Anneannem ise gelip sarıldı "Mutlu olun çocuklar." dedi kulağımıza eğilerek. Mutlu mu? Unut gitsin anneanne! Herkesle teker teker görüştükten sonra kapıya çıktık. Ozan bizi arabada bekliyordu. Kapıyı açıp öne geçmeye çalışan Tuğçe'yi arka koltuğa yolladım. "Benim bu züppeyle hesaplaşmam var arkaya sen geç." dedim sessizce. İtiraz etmeden arkaya oturdu. Ulan Ozan yedim seni! Arabaya biner binmez lafa girdim. İç sesimle kavga ederken kısa süreli sessizliği bozan Tuğçe oldu. Ozan ise bana sırıtarak bakıyordu. Gel beni döv diyordu. Kuzen katili falan olacağım ya! "Havaalanına geldik bizimkiler kapıda bekliyor." dedi sanki onları hiç görmemişçesine. Arabadan atlayıp onların yanına gitti. "Bana bak bu iş burda bitmedi." dedim parmağımı ileri geri sallayarak. Bende arabadan inip peşlerinden gittim. ●●● "Otelin böyle olacağını bilmiyordum bahçeli havuzlu iki katlı villalar." bu işte çok güzel bir sürpriz oldu. Mis gibi bir hava kocaman bir otel ev havuz beş metre ötede sahili sadece bize ait olan deniz. Maldivler ya da Karayip sahilleri kadar olmasa da benim için mükemmeldi. Birçok ülkeye gittim ve gezdim. En güzel sahil Maldivlerde ve Karayiplerde vardı. Öyle güzellerdi ki hayran kalmamak imkansızdı. Denizi bile tertemizdi. İnsan, deniz pislenmesin diye girmek istemezdi. "Hadi herkes yerleşsin." diyen Ozan'a onay verip içeriye girdik. İki katlı villada üç tane yatak odası vardı. Bizim grup bilse de Ozan Emir'le ilişkimizi bilmiyordu. Bilse neler neler olurdu ama onunla aynı odada kalmak istemiyordum. Ne yapsam diye düşünmeye koyuldum. Saksıyı çalıştır bakalım Tuğçe. Biz beraber kalırsak Ozan Ali'yle, Nehir Betül'le kalırdı. Sorun yok inkar edemem. Yine bir çıkmazlık yine sinir şeyler ahh ah. İçimden sövmeye başladım. Emir'in kolundan tutup onu bizim için hazırlanmış olan odaya götürdüm. "Beraber kalmak zorundayız." dedim somurtarak. "Ihım" diyerek yanlarına gidip konuşmalarını kestim. "Nehir hadi odana gidelim konuşacaklarımız var." diyerek kolunu dürtükledim. "Senle yine konuşacağız Hamster fazla dolanma ortalıkta." Nehir'i kolundan tutup odaya götürdüm. Bunların arasında ne vardı? Kesinlikle bir şeyler vardı ama ben bunu çözecektim. İçeride Ali de vardı. Betül'le oturmuş sohbet ediyorlardı. "Ali sen Emir ve Ozan'la beraber eksikleri almak için markete kadar gider misin? Bizde kız kıza biraz yalnız kalalım. Bunu yapmayalı uzun zaman olmuştu." dedim gülümseyerek. "Sen iste yeterki, çok dedikodu yapmayın ama evin bereketi kaçacak." deyip kıkırdadı ve odadan çıktı. "Kaldık şimdi başbaşa." Yatağa oturup bağdaş kurdum. Şimdi elimden nasıl kurtulacaksın bakalım güzelim? "Ben benim mevzuları telefonda anlattım ama başka bir mevzu daha var." dedim ve sinsi bakışlarımı Nehir'e çevirdim. Betül "Ne oldu Tuğçe, neden Nehir'e pis pis bakıyorsun?" diyerek bakışlarını benim baktığım yöne çevirdi. "Şu hamster meselesi nedir? Ozan ile aranda ne var sürekli fıs fıs fıs?" dedim gözlerimi kısarak. Bir iş dönüyor ve benim bundan haberim yok yazıklar olsun sana hainnnn! Tiz kellesi vurula! Ihım pardon kendimi kaptırmışım birazcık. "Yok bir şey ya." dedi başını başka yöne çevirerek. "Ali seni bizim elimizden alamaz şuan biliyorsun değil mi? İkizine güvenme." dedim ayağı kalkıp ona doğru yürüyerek. "Kızım konuşsana çatlama insanı." diye çemkirdi Betül. "Hofff" diye kendini yatağa atan Nehir ağzındaki baklayı çıkarmaya başladı. Konuş bakalım Nehir Özsoy konuş! Katil kim? "Hani birkaç ay önce Emir parti için ısrar etmişti evine gitmiştik hatırlıyor musun?" Hemen dedikodu algılarım devreye girdi "Hatırladım evde kimse yoktu hani biz bize takılmıştık" diye yanıtladım. Ee sonra ne olmuş? Çatlama da anlat hadi pikaçu mikrofon sende. İç sesimle olan muhabbetimi Nehir kesti. "Değil işte evde birileri varmış." deyip iç çekti. "Kim varmış?" "Ben lavaboya gitmek için üst kata çıkmıştım. Biraz da dolanayım dedim hayatımda hiç malikane görmemişim tabi." deyip saçlarını karıştırdı. "Ben orada Ozan'ı bastım." Yanda bulunan yastıkla yüzünü kapattı utancından. "Nasıl yani nasıl bastın ya?" diyen Betül'e yüzüne kapadığı yastığı fırlattı ve sözlerine devam etti. "Yatağında bir kız ile işte söylettirmeyin." dedi yüzünü düşürerek kedi miyavlaması tarzı bi ses tonuyla. Yuh! Yuh ki ne Yuh! Biz aşağıda parti yapıyoruz sanıyorduk asıl partiyi Ozan Gültekin Yapıyormuş haberimiz yokmuş. Nehir'in son birkaç aydır neden piskolojisinin bozuk olduğunu anladım şu an. Yazık sana arkadaşım. "Lavabodan çıkınca o rahatlamanın hissiyle kendimi duvara yasladım sanmıştım ama aralık kapıya yaslanmışım. Sonra basmış oldum işte. Ozan şok oldu tabi bende şok oldum. Sonra gözümü kapayıp arkaya döndüm. Çarşafı beline bağlayıp bana gelmiş olduğunu beni kendine doğru çevirdiğinde anladım." dedi ve doğruldu. Ağzım yere değecekti neredeyse şaşırmaktan. "Ohaaa! Gültekin ailesi bunu öğrenirse ortalık fena kavrulur." dedim elimi ağzıma götürerek. Anneanne ve Dedenin böyle konularda çok hassas olduklarını biliyordum. "Evet fena olur. Bunu bildiği için başımı kavrayıp dudaklarıma yapıştı." Ne! Yuh işler tahmin etmediğim kadar saçma yerlere gidiyor. Bunu bildiği için seni öpmesi çok saçma. "Eğer burada gördüklerini söylersen Ali'ye odamda benimle öpüştüğünü söylerim diyerek tehdit etti." dedi ve parmaklarını kütletmeye başladı. "O kıza dokunduğu ellerle bana dokunup onu öptüğü dudaklarıyla beni öptü düşünebiliyor musunuz? Ben düşündükçe kusasım geliyor." Gerçekten de iğrençti ama demek ki Emir'in de dediği gibi Ozan gerçekten züppe pisliğin tekiydi. "Az kaldı kusacağım sus." diyebildi sadece Betül. "Sonra birkaç kere daha böyle bir olaya dahil olmuş olabilirim yanlışlıkla. Bu yüzden bana hamster diyor her delikten çıkıyormuşum. Fırsat buldukça beni sıkıştırıp tehdit ediyor pislik." dedi kaşlarını çatarak. Evet çok mükemmel bir belaya bulaşmışsın seni tebrik ediyorum Nehir. Allah kurtarsın! Ali duyarsa bunu o sakin görünen çocuk gider yerine seri katil gelir inanki. "Bunu saklamalıyız Ali duyarsa Nehir seni bi yandan haşlar Ozan'ı başka bir yandan haşlar." dedim başımı sağ sol yaparak. İçeriden "Hadi millet geç oldu yarın eğlenme zamanı." diyen sese kulak verip kızların odasından çıkıp kendi odama gittim. Emir'le olan odama! Nehir olayını Emir'e bahsedersem Ali'ye yetiştirir yüzde yüz emindim, sevgili kocamın ağzında bakla ıslanmıyordu asla. Nedense birbirlerinden hiçbir şey saklamama gibi huyları var. Ne saçma iş erkeksiniz siz bu neyin şeysi? "Ne baktın dik dik be tamam biliyorum yüzüm çok güzel ama nazar değecek." deyip güldü. Ya ben senin o yakışıklı dediğin suratına bi koyarım aklın şaşar! "Kes zırvalamayı yürüyen ego, yoruldum ben uyuyacağım hadi geç kanepeye." dememle odada kanepe olmadığını görmem bir oldu. "Lanet girsin ya of! Burada da mı yok ya? Tatilde bile mi yok?" diye cırlayıverdim. Neden Nedennn? Ufacık bir yalan nerelere geldi ya? Yani kusursuz bir yalan olacaktı. Her adımda olan bize oluyor ben bu işten bi halt anlamadım! Emir pis pis gülüyordu. Hoşuna mı gitti hain egoist! Sen git kendi tipine gül. Yüzünde ayakkabıyla gezdiğimin egoisti! Valizimden eşyaları alıp banyoya girdim ve üzerimi değiştirdim. Allah'tan şuan o saçma gecelikleri giymek zorunda değilim. Çok şükür bari bu yolunda olsun. Kalın askılı yakası kapalı olan pijama üstümün altına takım şortunu giydim. Evet o gecelik gibi açık seçik değildi. Hem ben bu sıcakta uzun pijama falan hiç giyemezdim. Dışarda giydiğim şort buluz misali. Yüzümdeki hafif makyajı sildikten sonra saçlarımı tepeden topladım ve içeriye geçtim. Yatağın tamamını kaplamış Emir'i dürtüp "Kay yana" dedim. Hemen uyudunmu ya? Bak şimdi bozuşacağız. "Emir uyudun mu?" deyip tekrar dürttüm. E bunun uykusu bu kadar ağır mıydı ya? "Şş aloo!" deyip ona doğru yaklaşınca "bammm" diye beni kurkutması bir oldu. Tü Bismillah! Noluyoruz ya? Benim asabımı bozmaya başladın yine Emir Gültekin! "Bana bak Emir seni gebertirim." deyip yatağa oturdum ve kayması için onu ittirmeye başladım. "Gücün yetmiyor ki?" diyerek kahkaha atan Emir'in kolunu cimcirince aklı başına gelmiş olacak ki kenara kaydı "Ahhh acıdı bu ama." diye yüzünü ekşitti. "Akıllı ol." Bu sefer zafer bayrağını havaya kaldırdım. Pikeyi üzerime çektiğimde o da kendine çekti. Hayır bu klişeyi yaşamayacağım değil mi? Hayır hayır asla! Ben klişelere karşıyım. Madem pikeyi üzerime çekemeyecektim benim de başka çarem kalmamıştı. Sırtımı Emir'in sırtına dayadım ve pikeyi ortaladı. O klişeyi yaşamayacağım işte zeki ben. "Madem paylaşamıyoruz bu en mantıklı olanı." diyip gözlerimi yumup uykunun derinliklerine kendimi saldım. Yeni bölüm sonu😄 Hadi bakalım yeni bölümde nasıl bir macera olacak? Bu balayı Emir ve Tuğçe'yi yaklaştıracak mı? Hepsinin cevabı bir sonraki bölümde😅 |
0% |