Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Kutsal Kitap: Ah-Nok

@rubyregent

Belineira (Yaratılış)

İh-Hi'lem Mider, İh-Hi'lem Mider, İh-Hi'lem Mider

O, yokluğun içinde belirendir. O, her şeyin başlangıcıdır. O, yaşam doğurandır. Kızıl Alev'e ant olsun, her şey ondan gelir, ona gider.

Başlangıçta Kızıl Alev kendi özünden ilk suretini yarattı. Gök ve yer rahminde birdi. Kızıl Alev suretinden ayrıldığında gök ve yer de rahminden ayrıldı. Yer büyüdü, gök genişledi.

Kendi özünden bir parça yere, bir parça göğe koydu. Yer kızıla boyandı. Gökte Kan Kırmızı Ay belirdi.

Kızıl Alev yere indi, üç suret yarattı ve göğe çıktı, üç suret yarattı. Son sureti yarattığında Kızıl Alev de söndü ve yedi suret hizaya gelip yaratılışın ilk şarkısını söyledi.

Yaratılışın dışında yeni varlıklar belirdi, hepsi suretler tarafından parçalandı. Parçalar yere düştü ve suretlerin ilki yere indi. Dışsalların parçalarını birleştirip rahmine koydu. Rahminden üç ateş doğurdu; birini Kan Kırmızı Ay'a bıraktı, birini yere gömdü, sonuncuyu ise tekrar rahmine koydu ve Kızıl Alev'in onları ziyaret edeceği günü bekleyedurdu. Bütün yaratılış annesini bekleyedurdu.

Göğün Kan Kırmızı Ay'ı yerin üzerine bin kez doğdu. Her doğuşunda daha da kırmızıydı. Göğün Kan Kırmızı Ay'ı yerin üzerine bin kez doğdu. Kırmızı ışığıyla yeri aydınlattı. Bin kez daha doğdu, yeri kızıl aurasıyla çepeçevre sardı. Bin kez daha doğdu, göğün ortasında bir ateş topu gibi parladı ve son bir kez daha doğdu.

Kan Kırmızı Ay'ın yüzeyi çatladı, çatlaktan sarı bir ışık sızdı. Sarı ışıkla birlikte kızıl bir suret çatlağın içinde belirdi.

Kızıl Alev'i bekleyeduran suretler şaşkınlıkla bakakaldı. Varlığını bilmedikleri bir şey muazzam bir öfke barındırıyordu ve bu öfke onların üzerineydi. “Bu, bize gönderilen bir ceza mı?” diye düşündüler. Onlar, yanılgı içinde olduklarını bilmiyordu çünkü o şey, Kan Kırmızı Ay'ın suretiydi. Kızıl Alev'in kudreti onun içinde parlıyordu. Diğer suretler, hâlâ şaşkınlık içinde yaratılışı sorgularken, kendi inançlarının zayıflığını hissettiler. Aslında bu, anlık bir düşünceydi.

İnançlarının yeterli olmayışından mıydı bu yaşadıkları?

Amaçlarını yerine getirmemelerinin bir cezası mıydı?

Amaç!

Amaçları neydi?

Amaç denen şey neydi?

Kızıl Alev'in en yeni sureti, yanında getirdiği sarı bir ışık ile birlikte göğe çıkarken bilinmeyen bir ses tüm yaratılışın içinde hissedildi:

"Her şey yüce amaç için"

Ak-Hem, Ak-Hem, Ak-Hem

O, yokluğun içinde belirendir. O, her şeyin başlangıcıdır. O, yaşam doğurandır. Kızıl Alev'e ant olsun, her şey ondan gelir, ona gider.

Kızıl Alev'in en yeni sureti, onu takip eden sarı bir ışık ile birlikte göğe yükseldi. Diğer suretler onu takip edemez oldu ve çok geçmeden gök, sarı bir Güneş ile aydınlandı. Sarı Güneş'in ışığı yeri ve göğü kapladı. Kan Kırmızı Ay yarasını onarıp yerin en ucunda battı.

Güneş ve Kan Kırmızı Ay yerin üzerine bin kez doğup battı. Nihayet dengeyi yakaladıklarında Kan Kırmızı Ay geceyi, Güneş de gündüzü oluşturdu. Suretlerin dördü geceye ant etti; biri Kan Kırmızı Ay'a, ikisi yere ant etti. Suretlerin üçü gündüze ant etti; biri Güneş'e, ikisi göğe ant etti. Antlarının üstüne söz koydular:

"Ey, Gecenin Kan Kırmızı Ay'ı! Sana biat ettik, seni bir bildik. İnancımızı daim kıl. Yeri ve göğü doğuran, yer ve gök birken onları ayıran, senin olanı tanıdık, bildik. Bize sahip çık, bize bilginden bahşet. Bize sonsuzluğu tattır.

Ey, Gündüzün Kızıl Alev'i! Sana biat ettik, seni bir bildik. İnancımızı daim kıl. Bize her daim kudretini gösteren, bizi bilmediklerimizle sınayan, senin olanı tanıdık, bildik. Bizi gücünle yıka, bize bilginden bahşet. Bizi yeni yaratılışlarınla tanıştır."

Ettikleri ant içlerinde barındırdıkları inancı artırdı. Yaratıcılarına duydukları bağ kuvvetlendi. Onlar, yücelerden oldular ve kızıl suretlerin hatırına yaratılış ahengi başladı. Hayat, yerin üzerine doğdu. Yerde doğan hayat göğe ulaştı ve yaratılış ahengi tamamlandı.

____________________________________________________________

Mürşit Leria:

Dünya'nın yaratılanlarına ve yaratıcılarına selam olsun. Ben, oerit ırkından bir Kızıl Alev mürşidiyim.

Kutsal kitabımız Ah-Nok'un ilk vahyi Belineira'yı sizlerle paylaştım. Umarım vahyin yaratılış sürecini anlayabilmişsinizdir. Çünkü amacım, Kızıl Alev'in bir mürşidi olarak, sizleri dinime davet etmek, çektiğiniz varoluş sancılarını yok etmek, benliğinizin orta yerine oturan yok olma korkusunu bertaraf etmektir.

Gelin size yaratılıştan bahsedeyim:

Belineira: yaratılışın ve varoluşun kökenine dair bir anlatıdır. Kızıl Alev, yaratılışın ve dönüşümün bir sembolü, evrenin ve içindeki varlıkların doğasını anlamaya yönelik mükemmel bir sorgulama ve cevaptır. Kızıl Alev'in suretler yaratması ve bu suretlerin evrenin farklı yönlerini temsil etmesi, yaratılışın çok boyutlu doğasını vurgular. Ayrıca, Kan Kırmızı Ay'ın bin kez doğuşu ve sonunda sarı bir ışıkla birlikte yeni bir suretin belirmesi, döngüsel bir yaratılış ve yok oluşun işaretidir. Vahiydeki "amaç" kavramı ise suretlerin kendi varoluşlarını ve yaratılışın nedenini anlamlandırma çabalarını simgeler.
______________________________________________________________

Yosen-eira (Yaratılış Ahengi)

Kızıl Alev'e ant ederiz. Varlığına, varlığından doğanlara ve varlığının eşlerine ant ederiz.

Suretleri biliriz: onlar yere, göğe ve Kan Kırmızı Ay'a ant eder. Yedi suretin hepsi antlarının üzerine söz söyler ve yer ile göğün sınırında hizaya geçer. Biz de onlara hasrederiz, yaratılışın ahengini hasrederiz.

Ve hayat başlar.

Kızıl su yeri sarar, kızıl toz göğü doldurur.

Sudan yer, tozdan gök hayat bulur ve Kızıl Alev'in kudreti ile yeşerir(kızarır).

…(Kayıp Kısım)…

Al Arnazz Al Arnazz Al Arnazz

O, yokluğun içinde belirendir. O, her şeyin başlangıcıdır. O, yaşam doğurandır. Kızıl Alev'e ant olsun, her şey ondan gelir, ona gider.

Kızıl'a ant olsun, yeri de göğü de biz süsledik. Bizim olana sahip çıktık, sahip çıkarız. Oerita'ya ant olsun, sarı toprağı biz yaydık, onda çeşit çeşit nimetler vardır. Kızıl toprağı biz yaydık, ondan size alevin gücünü verdik. Oerita'yı sizin için döşedik. Döşediğimizi yuvarladık ve ondan size sonsuz bir yuva kıldık. Yuvanın içi cayır cayır yanar çünkü orada suretlerin ilki vardır. Ondan size çokça bilgi vardır, sizi bilgilendiririz. Sizi besleriz, sizi yüceltiriz, size üfleriz...

...(Kayıp Kısım)…

Al Arnazz Al Arnazz Al Arnazz

O, yokluğun içinde belirendir. O, her şeyin başlangıcıdır. O, yaşam doğurandır. Kızıl Alev'e ant olsun, her şey ondan gelir, ona gider.

Aciz varlıklar, kızıl olanları bırakıp sarı Güneş'e mi taparsınız?(!) Oerita'yı kudretimizle titretiriz. İstersek sarıyı kızıla boyar sizi de silkeleriz.

Bak nasıl silkeledik onları, göremez oldular, sarıyı da kızılı da göremez oldular.

...(Kayıp Kısım)…

Kızıl Alev'e ant ederiz. Varlığına, varlığından doğanlara ve varlığının eşlerine ant ederiz.

Dem-a-şah'ı biliriz: o tektir ama aynı zamanda üçtür. Onu Kızıl Alev'e havari yaparız. Onlar üç havaridir.

Despon Dela'yı biliriz: O en bilgenizdir. Biz seçeriz, biz bildiririz.

...(Kayıp Kısım)…

----------------------------------------------------------------------

Mürşit Leria:

Dünya'nın yaratılanlarına ve yaratıcılarına selam olsun.

Ah-nok'un ikinci yazıtı Yosen-eira'dan aklımda kalanları sizlerle paylaştım.

Bundan sonraki bölümlerde, Kızıl Alev'in iradesini kullanarak, gezegenimin hikayelerinden birini sizlerle paylaşacağım.
Başka vahiylerde görüşmek dileğiyle hoşça kalın.

 

Loading...
0%