Yeni Üyelik
23.
Bölüm

20.Bolum

@ruhdakisizi_8

yorum+ oy vermeyi unutmaaayinnnizzz

 

 

 

 

 

"Komutanim saat 4 yönü temiz"

"Anlaşıldı Emre,saat 1 yönü ne durumda Ali?"

"Temiz komutanim"

"Anlaşıldı,Aybala Firat ve Selcugu al depo arkasina gecin"

"Emredersiniz komutanim"

"Belgin ve Murat cevre guvenligini saglayin"

"Emredersinz komutanim"

 

"Komutanim kopek var" dedi Emre

"Hayvan degil insan ariyoruz" diye sabırla konuştu Ayberk

"Komutanim hirliyor"

"Sunun yanina gidin biriniz " diye yine sabirli durdu Ayberk

"Emredersiniz komutanim" dedi ve Murat Belgin in yanindan ayrilarak Emre nin yanina gitti.

 

"Suna bak alman kurdu mu"

"Biz de Türk Kurtlariyiz hic birsey olmaz" dedi Murat

"Eger bu burdaysa sahibi ve birkac kisi de burdadir " dedi Emre ve kulakliktan Ayberke durum bildirimi geçti

"Komutanim kurdun sahibi ve birkac teroriste burda olabilir" dedi Emre

"Depo ya giris sağlanabilir " dedi Belgin

"Giriyoruz Kılıç " dedi Ayberk ve Belgin ,Aybala,Firat Ayberk in arkasindan temkinli sekilde girdi .

Selçuk ise kendine yer bulmus kesin nisanciligini yapiyordu.

Emre ve Murat da köpeğin arkasindaki kayaliklara pusmustu.

 

 

 

Ayberk,Aybala, Belgin ve Firat girer girmez depoda yemek yiyen teroristleri öldürmüş ve herhangi bir dosya ariyorlardi.

"Komutanım size doğru yaklasan bi grup var" dedi Selçuk

"Emre guvenli bolgeye gecip,bizi koru" dedi Ayberk Selcugu duyar duymaz

Emre hizla güvenli yere gecip taramaliyla gelen teroistleri indirmeye basladi.Selcuk ise depo ya yaklasanlari indiriyordu.

"Çıkıyoruz,guvenli mi?" diye sordu Belgin

"Guvenli fakat hizli bir cikis yapmaniz gerekiyor" dedi Emre

"Selçuk sende durumlar ne?" dedi Ayberk

"Temiz komutanim " dedi Selçuk

.

.

.

.

.

20 Dakika sonra

"Komutanım Selçugun telsizine ulasamiyoruz" dedi Firat

"Aybala ile bulundugu yere gidin ve bakin" dedi Ayberk fakat icinde kotu bi his vardi.

"Belgin Ali sizde kuzeye doğru gidin tam yerini bilmiyoruz birde oraya bakin" dedi Ayberk

"Emre telsiz" dedi ve Emre nin telsizi uzatmasiyla karargahla iletisime geçmişti

"Görev basarili fakat bir asker kayip" dedi Ayberk

"Askeri birak ve yuvana dön kılıç" dedi Vural albay

"Askerim kayip komutanim"

"Size doğru gelen 200 kisilik bi grup var Yüzbaşım"

"Komutanim askerimi birakmam"

"Yaninda birsuru askerini de mi sehir vereceksin Bayrak" sinirle konuştu Vural Albay

 

 

"Kılıç helikopter bin!"

Ayberk ne kadar itiraz etsene emie demiri keserdi ve yanindaki askerlerini kayip vermek istemiyordu.Selcugu bulamamislardi daha doğrusu yerini bulmuslar miğfer ve çelik yelegini pustugu yerdeydi fakat Selçuk yoktu.Kimseden yine tek bir kelime çıkmıyordu.

 

 

 

 

Selçuk dan

 

 

Ayberk Komutanima temiz olduguna dair bilgi verdikten sonra kafamda bir agri hissetmem ve bayilmam bir olmustu . Gözlerimde ki agridan dolayi yavas bir şekilde gözlerimi araladigimda karşımda duran teroristlerden biri.

"Vaay vaay vaaay asker uyanmisin" diye gulerek ustume geldi.

"Dilini mi yuttun yoksa korkuyormusun asker konussana" dedi az önceki teroist

"Zamaniniz varken öldürün yoksa eceliniz olurum" dedim fakat bu dedigime sadece gülmüştü.

"Miro uğraşma askerimizle misafirperver ol" dedi bi basma terorist

"Sen dur hele heval " dedi Miro ve elindeki elektroşok cihazini belime tuttu.Bagirmamak için dişlerimi sıktım ama nafileydi istemsizce inledim.

"Soyunuzu sopu-" tekrardan tuttu .

"Su kameraya bakarak ben ulkemi sattim hainim diyeceksin tamammi asker" dedi Miro

"Hepinizin yedi ceddini-" tekrardan tuttu elektrosok cihazini

"Peki biraz egiteyim seni ondan sonra soyle" dedi hic sinirlenmedigim kadar sinirle doluydum.

Küvet vardi arkamda iki kisi koluma girip kuvetin yanina götürmeye çalışırken ellerinden kurtulmak icin bedenimi geri çektim fakat Miro hemen cihazi tekrar tuttugunda bedenimde güç kalmadigi icin kendimi biraktim.

Kafami suya soktu çıkardı "Soyliyecekmisin?" dedi

"Orrrrrr-" tekrar soktu kafami , çıkardı

"Evet?"

"Beynini patl-" tekrar soktu kafami suya tekrar çıkardı her cikardiginda küfür siraliyordum Miro denen herif ise tekrar sokuyordu suya .

Yukarida asılı cengele zincir baslamislardi ellerimi ona gecirip ayaklarimida yerdeki zincire gecirmislerdi.

"Soyliyecekmisin asker" dedi Miro

"Geldiğin yere geri-"

"Romantiksin anladik da soyle hadi ben bir hainim diyeceksin zor degil" dedi sozumu keserek.

 

 

 

 

Selçugu orada biraktigimizdan beri timden kimse ayrılmıyordu karagahtan herhangi bir haber aliriz da harekete geceriz diye.Emre düşen omzuyla beraber elindeki canta ve Selçuga ait birkac esya ile Ayberk in yanina gitti .Ayberk bir ayagini sandalyenin altindaki kisima koymus sadece yere bakiyordu .

"Komutanım" dedi Emre kısık cikan sesiyle

"Komutanim " dedi daha gur bir sesle Ayberk basini yerden kaldirmadan" soyle asker" dedi

"Selçugun çantası,cuzdani ve künyesi komutanim" diyerek Ayberk e uzatti

"Belgin ilgilen" dedi Emre yi basindan savmak adina fakat Emre hiç umursamadi

"Komutanım Selçuk kayip şehit değil" diye dişlerini sıkarak söyledi fakat Ayberk ses cikarmadi

"Kendinize gelin timden kayip vermedik ölmedi naaşı yok guclu durmak yerine çöküp gidiyorsunuz bumu Kılıç timi bundan ibaret mi her kaybolan askerin arkasindan boyle kara kara oturacakmiyiz Kılıç?" gür sesi nizamiyeyi ineltiyordu her bir asker kaybolduginda dedigine gore bendede boyle olmuslardi ve toparlayan Emre olmuştu sanirim Emre Ayberk in elini tuttu ve kunyeyle cuzdani eline birakti cantayi ise ayaginin yanina koydu.

"Size emanet komutanim Selcugu geri aldığımizda verirsiniz" dedi ve yerine geçti.

"Aybala tegmenimizim esylari sende dursun" dedi ve Aybala ya uzatti elindeki kunye ve cüzdanı Ayberk.

"Komutanım neden?" dedi Fırat abi

"Ben en son Belginin esyasini tasidigimda sehit haberini aldim gercek olmasa bile sehir haberini aldim" dedi tekrardan herkes suspus olmuşken Aybala kunyeyi boynuna geçirdi,cuzdani ise on cebine koydu.

"Korkaklik" dedi Ali

"Ali" dedim uyarircasina

"Ne doğru komutanım " dedi "Ayberk komutanim ne bu korkunuz gidin ve harekât icin izin alin timinizi ayakta tutun" dedi acimayan sozleriyle Ali.

Ayberk hicbirsey demeden ayaga kalkip uzaklaştı.

 

Hayatta hersey istedigimiz gibi gitmezdi ne kadar istesekde bazen mutlaka bi çukura dusmemiz gerekirdi veya sevdigimiz duserdi biz ise onu kurtarmaya calisirdik .Her ne kadar Ayberk e uzak dursamda suan askeri kurumdaydik o ise komutanımdi yani ozel meseleler yoktu .Ayaga kalkip hizla Ayberk in gittigi yone gittim.

Bankta otururken gördüm ve yanına oturdum.

"İzin almadin üsteğmenim" dedi kafasini kaldirmadan

"Timinizi ayakta tutmuyorsunuz Yüzbaşım" dedim yavaca yere bakan yuzu bana dondu ve "Cidden işe yaramaz sevdiklerine zarar veren birisi mi oldum" dedi affallamistim durduk yere neden sormustuki

"Sevdiklerine zarar verdiysen onlarin yaralarini sarmakta gerekmezmi komutanim" dedim

Yuzume daha derin bakti gozleri her bir detayimda gezindi ve en son gozlerimde durdu.

"Bilirmisin?"

"Neyi komutanim" dedim

"Gözlerin iyi birşey oldugunda kahverengi fakat kotu oldugunda toprak rengi oluyor " dedi

"Anlamadim komutanım" dedim ne alakaydi suan bu durum Ayberk acabaaa

"Suan kahverengi " dedi ve yanimdan kalkip karargahin içine girdi.

 

Ayberk ten

 

Her zaman sevdiklerine zarar veren biri olarak dusunurdum kendimi once cocukluk sevdami bi basina magarada bırakmıştım uzun bi sure sonra tekrar karsilastigimizda ona orada bırakan kucuk Ay oldugumu soylememistim , sırf o kokusunu tekrar alabileyim diye görev esnasinda Nazli adli sivil Belgin e ates etti ve bundan once yaralani vururum dedigim icin Belgin i vurul hastanede uyurken her bir detayini incelemis kokusunu icime cekmistim.Kriz geçirdiği anlarda yaninda olamamis kriz gecirmesinin sebebi ben olmuştum.Ali ile yakin diye kiskanip arabayi fren ettirip korkmasini sebep olmuştum .Ben Ayberk, Ayberk Bayrak sevdigini ruhunun en derininde saklarken istemeden kiran sevdasini arşa çıkaran Ayberk tim .Belgin için ise ruh sızından baska bir sey degildim.

 

Ali nin dediklerinden sonda kendimi toplamak icin disardaki banka oturmustum ama muptelasi olduğum kadin gelip yanima oturmuştu sirf kafam dagilsin diye belki kavga ederiz de o sinirlenince dudaginin ustundeki dogum lekesinin kirmizilasir diye umut ederek "İzin almadin üsteğmenim" dedim fakat kavga etmek yerine hala beni izleyip cevabini yapıştırdı.

Gözlerine baktığımda kahverengi görüyordum toprak yoktu toprak kokusu gelmiyordu.Kahverengileri bana umut verirdi hep her zaman öyle olmuştu fakat şimdi neyin umuduydu bu.Selcugun umuduydu Selcugu alacagimizin umuduydu.

Hic istemesemde ruhuma kazidigim kadinin yanindan kalkarak Vural Albay in odasina girdim.Tekmil verdikten sonra

"Komutanim Selcuk tan bi habe-"

"Var Yüzbaşım haber var gidin hazirlanin Selçugu almaya Yüzbaşılardan biri gitti" dedi şok olmuştum benim timindeki askerimi bir baska tim mi alacakti.

"Komutanim bir başka time gerek yoktu kendi askerimi kendim alirdim" dedim

"Tim değil bir asker gitti " dedi Albay

"Emredersiniz komutanim" dedim ve çıktım ne demek bir asker gitmişti nasıl olacaktı cidden aklim almıyordu . Türk kanindan olan her vatandaşa güvenirdim fakat sinir disinda olan bir askerin can tehlikesi vardi nelerle karsilasilacagini kimse bilmezdi.

Kılıç in yanina geldigimde Belgin in de onlarin yanina geldigini ve camdan dışarıyı seyrettigini gordum saatlerce Belgin i canımın ta içini seyredebilirdim fakat suan vatan gorevini candasim ön plandaydi sonraya saklayabilirdim.

"Kılıç harekât emri var 10 dakika icinde hazir ol" dedim, müptelası oldugum kadin bana dondu ve gözlerindeki ışık ruhuma saplandi resmen.

 

Helikoptere bindigimizde "Firat abi sehit olmak icin dua etmiyon" dedi Emre,cenesi hic durmasada boş yapsada yiğit gozu karaydi.

"Sevdiğim bekliyor yaradanima şükür bunca yil sonra kavuşturdu tam kavusmusken şehitlik icin degilde dualarima sevdigimide aldim" dedi Firat abi

"Bi gun bizde boyle sevilirmiyiz" diye miriltisini duydun Aybala nin ne kadar öz olmasakta abisiydim .

"Teğmenim duyamadim" dedim tum ciddiyetimle

"Komutanim " dedi ve melul melul bakmaya başladı.

"Sevilirsin " dedi Belgin neydi bu şimdi.

"Biz sevilemiyecegiz galiba" diye Murat Emre'nin omzuna koydu başını .

 

 

 

Selçuk dan

 

"Konusacak misin aske-" diyen Miro nun sesini kapiyi kirarak giren bir adam oldu.

"Sen kimsin" dedi Miro geri geri giderken

"Batur canim ben, sen kimsin" dedi bodozlama giren kişi fakat yuzunde aşırı rahat bir ifade vardi.Miro silahıni doğrulttugu sirada Batur denen adam silahi kavradigi eline ates etti.

"Ben sana silah mi kullandim lan" dedi bianda bagirarak

"Kimsin sen" dedi Miro ustune gelen adama

"Dedim ya Batur diye" dedi Adam

"Ne istersin" dedi korkuyla Miro

"Bir deney yapmam lazim " dedi geri geru giderken düşen Miro nun yanina diz çökerek

"ne deneyi" dedi Miro ,adam ve miro birbirlerini oyalarken zincirlerin icindeki elimin bas parmaginu kirmaya calisiyordum.O sirada Batur denen adam bir bomba çıkardı ve Miro ya gösterdi.

"Malum yerde patliyormu patlamiyormu diye bakmam gerekiyor musadenle" dedi ve bianda Miro yu egdihi sirada ustumdeki bombanin etkinlestiginin sesini duydum bunu duyan Batur ise bana döndü.

"Bomba mi vardı ustunde lan" dedi bianda kolunun altindaki Miro debelenirken sirtina guclu bi yumrugu indirdi ve tekrar bana döndü.

"Niye demedin bomba oldugunu dayioglu" dedi

"Dayiogluna baslatma lan" dedim

"Bomba deneyimi benim malum yerimde patliyacak " diye mirildanan adama baktim cidden sıyrık birisiydi ama kimdi bu adam bu kadar rahat tavir .Miro nun ensesinden tutarak

"Sen su odada beni bekle ben bu bombayi da sana takmak icin söküp gelecegim tamammi?" diye çocuk tembihler gibi Miro ya anlatmisti.Sonra ise gözden kaybolduktan 3 dakika sonra geri dondu ve tisortumu kaldirip bombaya bakti "Daha 9 dakika var" dedi ve ayaga kalkti .Ve sandalyemin etrafında dönerek oynamaya basladi yetmedi şarkı soyledi.

"İki fabrikam, on altı villam, yirm' beş arabam

Var ne istersen, yersen"

"Napiyorsun lan" diye bağırdım fakat umursamadan şarkısına ve etrafimda donmeye devam etti.

"Gemilerim var, yersen, şirketlerim var, yersen

Var, var, var, var, var, var, var, var"

"Patliyacagiz Allah in belasi napiyorsun " dedim sabrim taşımıştı iyice birde bu deliyle uğraşıyordum Allah im yani şikayetci değilim sehitlik mertebesi icin ama şununla mi gidecektim ben şehitliğe.

"Gani, gani, gani, gani

Para dersen trilyonum var, yersen

Dolarlarım var, yersen

Eurolarım var, yersen

Ooooooh, oh, oh, oh, oh

Gani, gani, gani, gani"

diye şarkısına devam eden adama ters ters bakiyordum sabirdi cidden sabirdi sinaniyordum 1 saat once gördüğüm işkenceyi geri istiyorum garson bey lütfen bakarmisiniz.

"Bak lan manyak herif patliyacagiz " diye uyardim son kez gani gani dedikten sonra yanıma çöktü ve "5 dakika kalmis 1 dakikalik bi horon söyle bakayim onuda horan da oynayayim ondan sonra çıkarız " dedi

"Lan lan delirtme lan" dedim en son

"Soyle lan horon söyle çabuk 4 dakika kaldi" dedi ciddiydi cidden ciddiydi manyak manyak herif böyle terörist mi olur lan dagda ne yediriyorlar bunlara .

"Horon soyleee horon " dedi son kez ,sinirle bağırdım

"uzaktan kumandali" dedim gurulu bir şekilde bakti

"Zamanimiz az kisaltarak oynayim bari"dedi ve sarkinin ortasindan girdi

 

DERELER YOSUN TUTTİ

TAŞLAR KAYAYİ TAŞLAR

SEVDAN ERİTTİ BENİ

AKAR GÖZÜMDEN YAŞLAR

 

Sabir sabir silah olsa kafama sıkıp oldurecem kendimi etrafimda donen adama baktim umursamazca hem soyleyip hemde bu sefer horon tepiyordu tabi üzerimdeki bomba hala geri sayimdayken

 

GİYDUM ELBİSELERİ

HEP YAMALİ YAMALİ

YENİ BİR SEVDA ETTUM

UZAKTAN KUMANDALİ

 

"Lan manyak herif kimsin sen " dedim en son dayanamayarak

"Şöyleki Dayıoğlu ben Yüzbaşı Batur Boynuz " dedi keske dayansaymissim diye kufur ettim kendi kendime.

"af buyur dalga mi geciyorsun" dedim

"Ha yok dayioglu " dedi ciddiyetle ve karnımdaki bombaya bakti" laan zaman bitmis tukenmis patliyacagiz" dedi

 

 

 

Loading...
0%