"Ay buraya gel " diye bağıran ve koşturan kız çocuğuna sabir dilercesine bakan Ayberk "dokunma alerjin var papatya ya kizim ne yaramaz akillanmazsin sen" dedi ve kucuk kızı kucağına aldi kizin saclarindan ve teninden gelen dalin kokusunu cok seviyordu.Kucuk kiz aglamaya basladi " Ay luyfen papatya istiyorum " aglamasina dahada sinirlenen ama kıyamayan Ayberk papatya kopardi alerjisi olmasına rağmen küçük kizin elinden tutup eve gotururken diger eliylede küçük kizdan uzak tutuyordu papatya yi cunku onunda alerjisi vardi.

Eve geldiklerinde Ayberk papatyayi bir bardağın icine su koyarak kucuk kizin odasınin camina koymuştu papatyayi ve " bu papatyaya yaklasmiyorsun ve bu papatya solmadan gelecegim biraz bekle" diyip kucuk kizdan onay aldiktan sonra evine gidip hizla dus almisti ama papatyadaki polen burnuna gittigi icin nefes alamiyor yapragi eline deydigi icin ise vücudu kabarıyordu.Ablasi Berrak kardeşinin durumunu fark edip annesine haber vermesiyle Ayberk ölümden dönmüş bir şekilde gelmişti eve.Gelir gelmez kapıya çıkan dalin kokan güzel ama her seferinde çirkinsin dedigi kız karşıladı ve sevinçle "solmadan geldin ama 1 yaprağı dustuu Ayberk " demişti son dedigini uzulerek demişti.Ayberk kizin elinden tutup"hic solmayan papatya bulacağım sana ama once buyumemi beklemen gerekiyor " demişti.

Günümüz

Uyandigimda depoya gelmiştik acik yaralarima dikiş atip,kan olan yerleri silen Aybala yi dikkatle izliyordum.Aybala isini bitirdikten sonra kucuk bir tebessüm edip anlimdan öptü"helal sana yigidim" dedi."Yesiller var ustumuzde aybala " dedim ve bende tebessüm ettim.Kiz kardeşim gibiydi Aybala askeriyede erkeklerlerin yuzunden kafayi siyiracagim sirada gelmişti Ankara ya.

Selçuk"komutanim buraya gelidigimizi anladilar yogun ates altina girmek uzereyiz" dedi "bana bi silah ver Selçuk " dememle emrimi yerine getirmedi ve Ayberk yüzbaşıya bakti onay vermeyen bakis atan Ayberk yüzbaşı dan sonra bana dönüp" komutanim yaralisiniz orada kalin " bağırdı Selçuk.Yaraliydim ama ölmemiştim savaşçıydim ben .Madem silah deposunsaydim bir tane sandigi kirip icinden silah alsam sorun cikmazdi.Yerdeki tasi alip sandiga vurarak sandigin catlatip sonrasinda kirmistim.Sandiklarin arkasinda kalan camin arkasına geçip bende menzilimi almıştım.

Çatışma durmuştu ama sadece durmustu her an tekrar baslayabilirdi bana kizmayi sanırım sonraya erteleyen Yüzbaşı Ayberk "Kılıç ölüm geldi ve biz ölmeyecegiz şehit olacağız ama bize verilen emri yerine getirmek onceligimiz kanimizin son damlasina kadar direneceğiz Kılıç timi küçük bir bomba ile öldü dedirtmeyecegiz Ankara ya tek bir ileti gidecek o ise Kılıç timi görevini yerine getirdi ve şehit düştü anladinizmi beni" dedi hep bir agizdan Emredersiniz çektik Ayberk yüzbaşı önce Aybala ya dikkatle bakip sonra bana döndü tam birsey diyecegi sirada kursunlar üstümüze yagmaya basladi ve bagirarak hakkınızı helal edin Kılıç dedi.

Çatışma durmuştu bizim muhimmatimiz yok denecek kadar azdi .Buradaki silahlari kullanirsak sorusturma acilirdi ve bana açılacaktı naasima açılırdı artik soruşturma.Herkes bir köşede ölümü bekliyordu Emre "Serefsizler roket atmaya hazirlaniyor" dedi.Kimseden çıt çıkmadı. Herkes ölmek icin kendini motive ettiği sirada tekrardan silah sesleri yükselmişti ve Murat vurulduğunda istenilen destek ekibi şimdi gelmişti sanırım.

Destek ekip catisirken tim depodaki silahlara bomba yerlestirmisti.Ben ise yaralarimdan dolayi hareket edicek gucum bile kalmamıştı çok kan kaybim vardi sicak oldugu için kan durmamisti yaralarinda derin olmasi icine eklenince dahada katlanilmaz hâl alıyor.

Helikopter gelmişti ama artik dayanicam gucumde kalmamıştı olduğum yere bayılmıştım.

Yazardan

Tim Belgin üsteğmenin bayildigini gorur gormez yanina gitmisti Aybala hemen yaralarına tekrardan pansuman yaparken kalbinin ustunden vurulan Belgin i Ayberk e söylemişti Ayberk hizla Belgin in yanına çöküp miriltilar halinde kufurler savurduktan sonra Belgin in kulağına küçükken oldugu gibi fisiltilar halinde birşey söylemişti .

Murat in oldugu hastaneye apar topar Belgini ameliyata almislardi.Ayberk ve Aybala nin elinde Belgin in kani vardi ikiside kana bakip sonra ameliyathane kapisina bakıyordu.4 kere kalbi durmustu Belgin in . Kalbinin durdugunu öğrenen tim ve komutanlari ise delirmek uzereydi en ufak bir haber almak icin cirpiniyorlardi fakat çıkan hiçbir hemşire bisey demeden koşup geri giriyorlardi.Murat da gelmek istemisti fakat hareket etmemesi gerektigi icin mecburen odasinda kaldi.

"Doktor bey durumu nasil?" diye bianda doktorun ustune yüklenen tim ve basini olumsuzca sallayarak "Vatan Sağ Olsun " diyen bir doktor.

Ve haberlerde gecen yazı

Haince saldirida şehit düşen Kıdemli üsteğmen Belgin Yenilmez,ailesine bol sabırlar diliyoruz ,vatan sağ olsun

.

.

"Şehidimiz için ateş, ateş, ateş"Ayberk Yüzbaşı nin en nefret ettigi görevdi şehit verdiği askerini gondermek.

Kılıç timi Belgin in tabutunun yanina geçmişti Ayberk in "Şehit al " emriyle tek hamlede omuzlarina almışlardı.Canaze arabasina koyduktan sonra Aybala tabuta sarilip"Kardeşim ben ailene senin şehitliğini nasil vericem niye bana bu görevi yaptiriyorsun sevmem demistim sende sevmediğin seyi yaptirmam sana demistin niye sözünü tutmadin Belgin" Selçuk, Aybala nin koluna girerek uzaklaştırip sakinlesmesi icin uğraşmaya başladı ama Aybala nin sakinlesmeye niyeti hic ama hic yoktu.

Ali ,Belgin in tabutunun ustune kurşun birakmisti.İntikam yeminiydi ve tek bir kelime etmeden sert bakan gözleriyle tabuttan uzaklaştı.

Şehitliğe geldiklerinde Belgin in ustunu artik toprak ortuyordu.Ali hariç herkes Belgin in mezaria vedalaşıyordu.Ali ise mezarlığa ustune toprak atmaya bile gelmemisti tek dedigi Ablam ölmedi sehit oldu ve hala burada diyerek kalbine vurmustu elini.Annesi kendini asmış,ablasi bileklerini kesmis kucuk kız kardeşi okulundaki öğretmen tarafindan taciz edilmis ve kardesi dayanamayarak kendini inşaattan atmıştı.Babasi ise ayyaşin tekiydi Ali nin . Korkardı kadinlardan uzak dururdu hayati boyunca kimseyi sevmemisti severse onlarda intihar eder, ölür diye düşünmüştü.Eger birisini severse babasi gibi ayyaşin teki olur sevdigi kendini öldürür diye düşünmüştü.Ali bir gece daha parkta sabahliyacagi zaman Belgin gelmişti üzerine ortu basının altina yastık getirmisti hicbirsey sormadan" hayatin zor ise en ufak bir yerden kolaylastirmaya çalış şimdilik ortu ve yastik ama ilerleyen zamanlarda kendine bir çatı al " diyip uzaklasmisti yanindan Ali nin 2. gun yemek getirmişti 3. gun kiyafetten 4. gun ise Ali nin yanina konuşmaya gelmişti.Ve Ali o gunden sonra ablasina bağlanmıştı o gün örtü ve yastik getirmeseydi oda bir inşaatın catisina cikip önce bileğini kesip sonra kendini asicakti hayatinda sevdigi 3 kadinin ölümünü birlestirecekti kendinde.

Belgin her zaman onun ablasiydi o gunden sonra yavaş yavas bağlanmıştı Belgin e cunku hissetmediği anne sevgisini tadmadigi abla sevgisini ve yasamadigi kardeş hayatini Belgin le yaşamıştı,sevmisti Belgin i ve her zaman oldugu gibi Belgin de ölmüştu.

Mezarda Ayberk ten baska kimse kalmamıştı.Yavas bir sekilde mezarin başına oturup ellerini toprağın ustunde gezdirmeye başladı Ayberk ve derin bir ic çekti."Küçükken hep dalin kokardin kokun barut ve ferah orman karışımı olmus resmen tarid edemeyeceğim guzel bir kokun vardi şimdi ise toprak kokuyorsun .Hic tanimadin beni küçüğüm hani her koşulda tanirdin vazgecilmezdim kahramanindim ben senin kucuk Belgin in yol gösteren Ay iydim.Sen gittin benimde ışığım sondu parlamayan ay mi olur Belgin ?Yuzumde ki yara izinden dolayimi tanimadin" dedi ve bianda roprakta gezen elini yuzunde gezdirdi diklesti ve elini tekrar toprağa koydu."Sen hiç değişmemissin ilk gördüğüm de cok şaşırmıştım bu kadar güzel bir kadin olmani beklemiyordum ama hala cadısin papatya ya alerjin var diye maket papatya yaptırmıştım sana hep derdin ya soluyor bunlar diye solmicak artik ."Aldığı maket papatyayi mezarin uzerine birakti Ayberk ve mezarin uc noktasina alerjisi olmasina rağmen papatya ekti ve "kurudugunda intikamını alip yanina geleceğim yaramaz " dedi ve mezardan çıktı.

Tim Belgin in şehit olmasiyla toparlanamamisti Ali hariç bir tek o sessiz duruyor hic birsey demiyordu.Albay postası timin yanina gelip "komutanim harekat odasına toplanmanizi istedi Albay" dedi ve selam vererek tekradan çıktı.Ayberk önde diğerleri arkasindan girdi harekât odasina.Murat da zorla doktora sağlıklı oldugunu belirten raporu imzalattirip gorevine dönmüştü.

Murat ve hastanede yaşadıkları

"Doktor hanim lütfen bakin bana burda bisiler oluyor bayilmak uzereyim"

"beyfendi yarali bir şekilde size göreve donme raporu yazamam benim gorevim bu değil "dedi doktor

Murat hic aldırmadan bayılma numarasi yaparak"ay bana bisiler oluyor bak bayiliyorum doktor hanim "

"beyfendi komutaninizla gorusmek istiyorum "iste bu sefer saglam azar yerdi fakat aklina muazzam bir fikir gelerek gorevden donen Emre yi çağırdı.Bilmiyordu tabi Belgin in hastanede olduğunu dalga geçerek odaya girmesini beklerken aglamamak için kendini zor tutan,gozleri kan çanağı olmuş elleri titreyerek odaya giren Emre ile dikleşti Murat anlamıştı sehidi vardi ."Kim?" diyebildi ve tek nefeste "Belgin" diyip sustu Emre anladim der gibi salladi kafasini bir yaş düştü Murat "Vatan sag olsun "dedi bir yaş daha düştü hicbirsey diyemedi her zaman yan yana gelince seslerinden yaninda durulmayan ikili bu sefer sessizlikten kimse fark etmiyordu ikisinin yan yana olduğunu.Hastaneden çıkış istemesini kenara birakip serumuyla yuruyen sandalyeye bindirdi Emre ,Murat i bacağından vurulmuştu ciddi durumu yoktu.Asil ciddilik kasilhane de Belgin in yikanmasini bekleyen Kılıç timindeydi.İnanmak istemiyordu fakay icinde intikam duygusu öyle ağır basiyordu.Emre elini Murat in omzuna atti destek vermek istercesine ama kimse kimseye destek veremiyor güçlü olmasını savunmuyordu Ali hariç hic bir duygu yoktu yuzunde ne uzuntu ne intikam ne mutluluk hicbirsey boş bir duyguyla bakiyordu herkese kafayimi yemişti Ali Sezer ,hayır inanmak mi istemiyordu,evet .Murat , Ayberk yüzbaşının yanina gidip "Operasyon emri ne zaman gelir komutanim?" dedi Ayberk yüzbaşı kafasini sallayarak "Solmadan aslanim solmadan" dedi ama Murat neyin solmadan oldugunu düşünüyordu ney solmicakti ki . İşte o zaman Ayberk Yüzbaşı yeminini etmişti intikam yeminiydi ve bu yemini yerine getirdikten sonra Belgin gibi sehit olup papatyalar solmadan yanina mezaru yapilacakti.

2 Hafta SONRA

Kılıç timi Belgin in şehit haberinden sonra sağlıklı dusunmeden hareket ettikleri icin köylerde çevre güvenliği saglamalari için gorevlendirilmislerdi.Konu görevdi konu vatan di konu bayrak ti o yuzden yas tutmalarini kenara birakarak görevi hemen kabul etmislerdi.

"komutanim çevre guvenilir tum alanları kontrol ettik her bölgede komando nöbetde"dedi Tegmen Aybala."Çocuklar oyun parkinda komutanim fakat korkmamalari icin nobet basinda ben ve Fırat Başçavuş var Komutanım " dedi Emre kulakliktan.Yuzbasi Ayberk onayladigini belirttikten sonra "3 saat sonra dağ bekler bizi özlemiştir hazirliginizi ona göre yapin " dedi Ayberk,Belgin şehit oldugundan beri Papatyalari yeniliyor ve su veriyordu kurumadan intikamini alicakri çünkü Ayberk her papatyaya dokundugunda nefessiz kalip ölmeye yaklassada iğnesini yapiyordu dalin kokan yüzbaşı .

"Komutanim Albay Çetin sizinle irtibata gecmek istiyor" diyerek geldi Ali

"Kılıç 1 dinlemede"

"Yüzbaşım 3 saat sonra gidiceginiz görev 30 dk sonraya alindi acil bir şekilde gonderdigimiz kordinatlari takip ederek mağaranın basinda bulunun sadece 30 dk niz var "

"Emredersiniz komutanim" dedi Ayberk ve timine kulakliktan

"Kılıç 15 dakika sonda magaranin önünde olmamız gerekiyor " dedi fakat Albay la konusmasini duyan Ali saskinlikla bakiyordu Albay 30 demişti.Ayberk sert bir sekilde Ali nin omzuna vurarak "Sen 5 dakika içinde mağaranin onunde olmak istemiyorsan sus Uzman Ali Sezer-cik" dedi vurgulayarak.

"Komutanim 15 dakika dediniz 10 dakikada geldik cigerlerim suanda bana sövüyor bile olabilir"

"Emre seni köye geri gonderir 5 dakika icinde burda olmani isterim olamazsanda nöbet yazarim" dedi Ayberk yüzbaşı ve Emreden çıt çıkmamıştı.

"Sözlü Tegmenim hareketlilik varmi "

"Yok komutanim" dedi Selçuk .

"Gece ye kadar buradayız o zaman kizlar" dedi Ayberk yüzbaşı Aybala ya goz kırparak.Aybala tim e geldiginden beri aslanlar, koçlarım gibi laflari kaldirip barbieler ,kizlar gelmişti time tabi bu durum karşısında isyan eden bir Fırat Bülbül aksine buna uyum saglayan Emre ve Murat vardi tabii.

"Komutanim cok ozurdileyerek soyluyorum ama siz her kızlar diye bize hitap ettiginizde kiza benzer yanimi bile bulamiyorum baska bir hitap mi bulsak"

dedi Fırat

"Ne gibi bir hitap istiyorsun Firat?" diyen Ayberk e

"Valla komutanim orasini bilmemde askeriyede, dağda Kılıç timini duyan altına siciyor bu hitabo duysalar dillerine düşeriz"dedi yakinarak Firat hakliydi da .

"Ayiboganlar olsun komutanım yakışır hem"dedi Murat ve asla geride kalmayan Emre "Ayi mi boguyoruz biz Murat sacmalama bence Dagdelenler diyek" cevabi yapıştırdi Murat tan onaylamaz bir ses cikarken "ne ayi boguyoruz ne dag deliyoruz en iyisi kahramanlar diyelim Aybala reisimize de uyuyor hem" dedi Ali fakat sen sus çömez diyen Murat ve Emre ,Ali ye resmen aile evindeki küçük çocuğun dusuncelerini hiçe sayan ebeveynler gibiydi.Bu tartışmayı susturan ise Firat Bülbül ün sesiydi

Yaraladı Bir Bakışın

Sarmaya Gel, Sarmaya Gel

Derman Olur Gözün Kaşın

Sürmeye Gel, Sürmeye Gel

Dünya Ahiret Sözlediysen

Kavuşmayı Gözlediysen

Hasret Çekip Özlediysen

Görmeye Gel, Görmeye Gel

Firat abiyi yaralayan bakış sevdalandigi kadinin bakışıydi.

Ayberk i yaralayan bakış küçükken tanışıp buyudugunde bile bakışı değişmeyen sevdasinaydi.

Fakat Ali yi yaralayan bakış ablasi bilegini kesttikten sonra acik kalan gozleri ,annesi kendini astiginda acik kalan gozleri ve kendini insattan attiginda gözlerinin icine kan inmis kardeşiydi.

Firat Bülbül un söylediğini şarkıdan sonra derin bir ic çekiş oldu kimi vazgeçtiğine kimi k

aybettigine kimi kazandigina çekmişti bu içi ve sonrasi derin sessizlikti.

Evet, Ali nin yasadiklari...

Ayberk yuzbasimizin Dalin kokmasina ne demeelii pekiii skchskhdkshd hep barut mu kokacak yanii askerler birazda dalin koksun dimii

yorum yapin cokcaaa beğendiğiniz kisimin ustune iki kere tiklayinca yorum bilumu aciliyor arkadaslarrr

Yazim hatalari varsada özürdilerim fark etmiyorum.