@ruhlarinyazicisi
|
Bölüm devamı ______yazarın anlatımıyla____ Up uzun düzleçte kasabaya doğru yürümüye başladı. Sık bir okadarda geniş ormanın nasıl bu kadar korkutucu ama muazzam bir görüntüye sahip olduğuna şaşırmıştı. Ama TK’nin bilmediği birşey vardı. Bu ormandan dışarı ses çıkmıyordu ve bir okadarda duyulurcasina yankılanıyordu. Kasabanin girişine geldiklerinde adimlarini yavaşlatip etrafi kontrol etti. Kimse yoktu. Ruhlara özel olan görünmezlik kalkanini aktif ederek hem kendini hem köpeği gizlemiş oldu. Kasabanin içine girdiklerinde kardeşini nerede bulacağini hiç bilmiyordu. Tek bildiği kardeşinin şuan 20.yilo yaşadığıydi ama bir ruh olduğu için Şuan dünyada 4. Yılıydı. Küçük bir ruh alıyordu. İçinden ″Petite âme″ diye geçirdi. Yol ayrimina geldiklerinde yukarıda harabe bir evden bebek ağlama sesleri işitti. Endişelenmişti. Kardeşi daha küçük ve ağlıyabileceğini biliyordu. Ama kardeşi ağlarsa gözünden sadece çamur akıcaktı, ama bu dünya için geçerli değildi. Heyecan ve korkudan bunu unutup köpeği eline aldiği gibi uçmaya başladi. Özelliğini nerede ve nasil kullanicağini çok iyi biliyordu. Evin bahçesine geldiğinde içeride bir kız bebekten başka kimse yoktu. Yavaş adimlarla içeri girdiğinde kalbi heycandan deli gibi atıyordu. Yerde oturmuş ağlayan bebeğin yanina gelip onun boyuna eğldi. Künyesi vardı elini ona doğru uzattıcakti ki kafasini iki yana sallayıp görünmez halde olduğunu hatırladı. Bebeğin künyesine daha dikkatli baktığında ″ Engourdi ″ yazıyordu. Gözleri doldu şuan istediği kadar ağlayabilirdi. Dünyada kardeşinin yanındaydı. Görünmezliği devre dışı bırakacağı an beklenmedik birşey oldu, bir ses. ″Kardeşini bu kadar çok almak istiyorsan, ilk önce teslim olman gerekiyor Thayer Kevin. Saygızılık yapma! Ruhlar lider kanunu Législateur’e bizzet selamımı ilet. Biran önce teslim olmazsan, kardeşini ruhlar aleminin hiç birkatında, dünya katında dahi göremezsin. Şimdi git Législateur’u bekletmek istemezsin, o beklemeyi sevmez!″. TK önce yutkundu kullandığı ismini biliyordu.. ama gerçek ismini değil. Hemen sonrasında köpeği alıp, görmediği o ruh yada ruhsuza bir çift kelam etti; “Ey beni iyimser yapmaya çalışan kendini üstün görenler, durun bi bakın bana size sesleniyorum. Çabuk aldanışlarım, hatayı kendimde buluşlarım, değmeyeceklere kafaya takışlarım, Yoktan yere akıp giden gözyaşlarımın sebepleri. Duyun bi bakın size sesleniyorum! HEPİNİZE ELVEDA Artık ben hiç bir ruhun Hiç kimsesi olacağım! Gidin burdan benden size gayır artık ne bir hak nede bir af kaldı. Siz istediğiniz A dan Z ye kuralları koyun, ben o kuralları yıkmaya geleceğim. Siz istediğiniz ruha tapın, ben o ruhların nefesini keseceğim. Siz istediğiniz ruha istediğiniz kadar kelam edin ben hiç bir ruhun sözünü duymayacağım. Ey bana bak Ruhlar ve Ruhsuzların Sikik Lideri! Seni o tahtın başına koydularsa Disiplin olsun diye koydular amına koydumun siyah bulutu. Ben kaçtıysam o zindanlar köşesinden, o zavallım köle ruhlar sizden sike sike kaçarlar. Aç gözünü de bana bak Granduws Benden babamı aldın sandığın gün, Ben senin karını çaldım, askerlerinin nefeslerini kestim, el kulluk yapan güvencinlerinin aklına girdim, bütün kildi çözdüm artık Ruhlar ve Ruhsuzların Maison’unda sen bir misafirsin, eee şimdi o tahda biraz daha otur ama bu son oturuşun olucak. O tahd artık benim emirlerimle çalışıcak, sende o sikik pezevenkler gibi kazıklara layıksın amına koydumun şeref yoksunu ruhu dönde bak, o işe yaramaz bir sikim olmaz dediğiniz Variz Ruh Avcısı şimdi sizi parmağında 360° döndürüyor. Eyy bana verilen kutsal güçler, Eyy ruhların soyunun devamını dileyen Ruhsuzlar, Eyy büyük Maisonun bütün halkı Bekleyin ben geliyorum. O iblis embesirlere hiç bir ruhun göründüğü gibi olmadığını sike sike anlatıcam. Bana verilen Güç beni sadık dostum Poussière birlikte hükumet kurduğum yere götür! Kapansın bütün insanlığa kapılar! Açılsın iyilik ruhlarına özgürlük!" Üzerinden siyah dumanlarla Havaya karışmıştı. O şimdi Ruhlar ve Ruhsuzların Maisonunun Lideriydi. O bir kaçaktı, o idam edilmesi gereken bir kaçak ruhtu. Babası gibi olmayıp elindekileri fırsata çevirdi. Açıldı ona bütün kapılar, Kapandı insanlığa bütün kapılar. Şuan oturmuş olduğu tahdda yaylanıyordu. Etrafı keyifle seytediyordu çünkü karşısında: Bütün şuçsuz ruhlari köleliğe zorlaştıran, idam cezasını yasa bilen Adam TK’nin karşısında diz çöküp af diliyordu. Boyun eğiyordu. Sonra arkasındaki bütün ruhlara baktı, ruhlarin liderleri, görevli ruhlar, alimler, Ruhsuzların dilerleri, görevli Ruhsuzlar, askerler, vezirler, Variz kılınan suçsuzlar hepsi, Kanun Lider eski sahibi Granduws'un arkasında olanlari şaşkinlikla izliyordu. TK’ Halka bakarak bir çift kelamda onlara etti; ″ Başkasının yüzünde patlayan tokadı ruhunda hissetmeyenin, ruhuna şüphe ederim. Ey siz ruhlular ne edersinizde bana karşı çıkamazsiniz ha? Yoksa bu siktimin gavuruna karşı cikmadiniz diye bana da mi çıkmazsiniz, ya siz Ruhsuzlar kötümsersiniz şuan icinizde şenlik mi var yoksa? Öfke mi en sevdiğiniz kanun ayaklarımın altında inliyor! Karısını karım yaptım ben, yatağımda inlettim! Beni şimdi çıkıp idam ettirmeniz gereken yerde nediyorsunuz da duruyorsunuz ha? Yoksa sizde mi aranizdan birinin çıkıpta şu sikik pezevenki bu bir boka yaramayan tahddan indirmek isterdiniz. Ey siz zavalli köpek! Olmuş köleler siz artık özgürsünüz özelliklerinizi kesfetmeniz için liderlerinizden yardım alırsınız. Ey siz askerler, insanlığa açılan kapının derhal mühürlenmesini ruhlar harici girişini istemiyorum. Kasabada dere ile paranormal olaylarin dedi konusu dönüyor. Derhal oranin mühürlenmesini talep ediyorum. Ruhsuzlar size gelecek olursa. Siz artık burada olmicaksiniz. Deremizin biraz ötesinde akan şelale var orada Sizin için Ruhsuzlar Mahseni hazirlattim orada bir lider belirleyip kendinizi yönete bilirsiniz. Biz bir arada olursak iç karışıklıklar başlar ben kavga gürültü kaos istemiyorum nefesler kesilmesin. Evet konuşma bitmiştir herkes işinin başina″. TK nın sözleri bittikten sonra ruhsuzlar apar topar sarayi boşaltmaya başladi. TK tadindan yavaş adimlarla hâlâ yerde kapanan Kanuna doğru yürümeye başladi. Sırıtarak onun düştüğü hale bakıyordu. ″Ne oldu senin çok güvendiğin, sırdaşçılarına. Askerlerine, yöneticilerine, kölelerine. Ne oldu senin şu çok güvendiğin, korkusuzluğuna. Cesaretine, azimine, Gücüne, tahdina, özelliğine. Ne oldu? Hepsi yalanmıymış Granduws Efendi!″ Diyerek kükredi. Başını ona doğru bakan adama dikti gözlerini ve ruhunu bir o kadar yakan bir o kadarda adranalin dolu o sözler döküldü dilinden. ″Sen benden babamı bir idamla alabilirsin, izin var. Ama ben senden hem çok sevdiğin karını, gücünü, ruhunu, tahdını, sırdaşçılarını, askerlerini, sarayını, kanunununu, asilkiğini, cesaretini, korkusuzluğunu, yiğitliğini, mertliğini, kılıcını, gururunu aldıktan sonra.... Sen babamı benden almışsın... Çok mu? Ben sana bu ruhlar alemini dar edicem! O KADAR!″ Granduws yeşil dumanlarla ağlamaya başladiğinda TK daha çok gülmeye başladi. ″Atın bunu zindana, geberene kadar işgence yapın. Yemek su mu falan hiç bir bok vermiyorsunuz! Eğer bir verdiğinizi duyarsam o kişiyle beraber şu sikik orosbu çocuğunu da idama sürükler, ruhlar alemini deler geçerim. ANLAŞILDI MI!″ hep bir ağızdan; ″ANLAŞILDI EFENDİM!!″ diye kükrediler. Askerler sürükleyerek Granduwsu zindana götürürken TK arkasından zevkle izledi.. Artik güç onun elindeydi, ayağının altina alani ezer geçerdi. ______†GÜNÜMÜZ†______ Engourdi Akşam evliliğe Océan ile çok güzel elbiseler giymiştik. Düğün başlamıştı dans müziğinde herkes partneriyle dans ediyordu. Ben bir köşede oturmuş onları izliyordum. Buraya geleli yalnızca 1,2 gün olmasına rağmen çok alışmıştım. İnsanlardan daha iyilerdi. Hâlâ bunlarin nasil ruh olduklarini anlamiyordun kendimi sanki ait olduğum yerde dünyada hissediyordum. Bunlar insan gibi birşeylerdi. Océan'in dedikleri aklımi fena hâlde karıştırmıştı, dediğine göre TK benim abimdi ve ben doğduğumda gökyüzünden yeryüzüne sert birşekilde düşmüştüm beni insanlar çok kötü halde bulmuştu. Onlar doğuyordum saniyormuş ama ben ölüyormuşum aslında doğmadiğimda bile tohumum yeryüzüne yazilmisti kaderim yeryüzüydü. TK beni bulmaya geldiğinde, babasi kısa bir süre önce idama çarptırılıp nefesi kesilmiş. Ama şuan ruhsuzlarin içerisinde liderlik tahd oyunlari oynuyormuş. TK beni bulmaya geldiğinde herkesi şaşkina uğraticak birşey yapmış. Kanun Lideri Granduws’a baş kaldırarak onun başını eğdirmiş. O yıldan bu yıla Ruhlar Maisonun tahd sahibi abim TK’miş. Gerçek ismini kimse bilmiyor yada söylemek istemiyorlar kısacası TK yada evren anlamına gelen Univers diyorlar. Buranin sahibi o olduğu için Evren demelerini normal karşiliyordum ama TK? Açılımı ne olabilir. Ben düşüncelerime dalıp gitmişken Océanın sesiyle kendime geldim. ″ O...ooo nerelere daldın siyah bulut″ ″Hiç öyle dalıp gittim.″ Ona sıcak bir gülümseme göndererek tekrar dans eden çiftlere döndüm herkes çok eğlendiyordu. Kimisi gülüyor kimisi sevdiği insanla konuşuyordu. Keşke bende biriyle dans edebilseydim. O sırada beklemediğim beni bozguna uğraticak birşey oldu. Müzik sesi durdu, herkes zifiri sessizliğe büründü, ben yerimde çivilenip kalmıştım balondan içeri onkadar yaşlı gösteren ama şimdi karşımda su gibi olan bir kadın kalcasını indire kaldıra cilveli bir edayla piste doğru geliyordu. Üzerine giydiği kırmızı, göğüs dekoltesi fazla abartıli kadın gözlerini bir yere sabitlemiş tam karşımda duruyordu. Kadının baktığı yere kafamı çevirdiğimde TK yani abimi görmemle şaşkınlığım git gide artıyordu. Olayların heycanı ve endişesiyle bugün öğrendiklerimi SİNDİREMİYORUM olaylari birbirine bağlayamıyordum. Ağzını araladığında dediği kelimeler beni çok büyük oyuna getirmişti. ″Hoşgeldiniz, Reine Hatun. Bende sizi bekliyordum, oğlunuzu bu özel gününde yalnız bırakmayacağınızı elbette biliyordum. ( Engourdiyi göstererek) İlgilenirmisiniz bilmem ama şuanda karşısında durduğunuz ama asla gözünüzü bile çevirmediğiz kişi, Benim ruhlar alemi boyunca birdaha asla göremeyeceğimi söylediğiniz! Öz ve Öz kardeşim, Sentiment yada sizin veridğiniz o siktimin ismi ile Engourdi. Tekrardan hoşgeldiniz Kraliçe’m″. Bir Anneanneme birde abime bakıyordum. Evet karşımda çok genç güzel su gibi olan kadın anneannemdi Yada ben öyle sanıyordum. Ben neler olduğunu anlamadan müzikler tekrar çalmaya başladi bu sefer eğlenceli ritimdeydi. ″Hadi kıraliçem buraya kadar geldiniz bir oynarız." Diyerek Anneanneme elini uzattı, Reine bir abimin eline birde yüzüne bakarak sırıttı. ″Beni bukadar özlediğini bilmiyordum, Univers.″ Diyerek abimin elini tutu ve piste diğru ilerlediler. Neler oluyordu, anneannemde bir ruh muydu? O kasabada kaç ruh vardı? Neler oluyordu? Peki ben niye şuan bu kadar acı çekiyordum. |
0% |