Yeni Üyelik
32.
Bölüm

32. Bölüm

@ruhusolmusbirisj

Gözlerimi açtım. Giray'a döndüğümde onun gözleri kapalıydı. Büyük ihtimal uyumaya çalışıyordu. Kumsal'a seslendim. "Ablacım senin uykun var mı" dedim. "Çok az abla" dedi. "Uyumaya çalışsan biz uyuyacağız sende uyu" dedim. "Peki abla" dedi. Telefonu bana uzattı. Saatte baktım. Saat 12.08di. Telefonu sehpanın kenarına koydum. Kumsal koltukta yatar pozisyonu aldı. "İyi uykular ablacım" dedim. "Sanada abla" dedi. Gözlerini kapattı. Gözlerimi Kumsal'dan ayırdım. Kapıya odaklandım. Sanki şimdi biri çıkıp gelecekmiş gibi hissediyordum. Kim gelebilirdi ki. Babam ve Aras ölmüştü. Yankı'yı Giray vurmuştu. Kim kalmıştı başka bize bulaşacak. Yoktu yada ben öyle biliyordum. Kapıya bakarken uyku bastırdı. Giray'a döndüm. "İyi uykular Giray'ım umarım rüyanda beni görürsün" dedim. "Umarım" diye bir yanıt geldi. Bunu cevaplayan Giray'dı. Gözlerini açtı. "Giray sen hâlâ uyumadın mı uyu artık" dedim. "Tamam güzelim uyuyacağım ama uykum yok ki uyuyayım" dedi. "Benim uykum var benim nasıl varsa seninde olcak hadi" dedim. "Tamam prensesim uyumaya çalışacağım" dedi. "Tamam o zaman hadi" dedim. Gözleri kapandı. Ardından bende gözlerimi kapattım. Tam uyuyordum ki kapı açıldı. Aniden gözlerimi açtım. Gelen kişi Aras'tı. Hemen Giray'a yöneldi. Kumsal uyumuştu. Az bir ses bile duysa uyanıyordu. Hareket edemiyordum. Bağıramıyordum. Giray'ın boğazını sıkmaya başladı. Sevdiğim adam yanımda ölüyordu ben ise hiç bir şey yapmıyordum. Yapamıyordum. Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı artık. Kısık bir sesle diyebildiğim tek şey "Aras yapma nolur yalvarırım" olmuştu. Aras sıkmayı bırakmıştı. Sol tarafıma geçti. Giray hareket etmiyordu. Büyük ihtimalle ya bayılmıştı yada hiç istemediğim şey olmuştu. "Yenge bak hâlâ yenge diyorum Giray'a söyle eğer bu böyle devam edecekse bu sefer ölümü benim ellerimden olur önceden uyarayım he şunu da söyleyeyim Giray daha ölmedi ama az daha sıksaydım boğazını belki de yanında ölmüş olacaktı" dedi. "Tamam hadi git nolur" dedim. Arkasını döndü. Kapıdan çıktı. Göz yaşlarımı silmek için elimi uzattığımda elimde kırmızı bir şey gördüm. Çok fazla ağlamaktan gözlerimden kan akıyordu. "Kumsal ablacım kalkar mısın" dedim sesim yüksek çıktı. Kumsal gözlerini ovuşturdu. "Noldu abla da senin bu gözlerinin hali ne" dedi. "Ablacım şimdi boş ver benim gözlerimi sen git bir doktor çağır" dedim. "Peki abla" dedi. Ayağa kalktı. Kapıdan çıktı. "Giray nolur uyan seni yanımda kaybedemem nolur" dedim. Yalvarıyordum. Doktor gelmişti. Kumsal ve doktor içeri girdi. Kumsal koltuğa oturdu doktor ise yanımıza geldi. "Noldu burda" dedi. "Nolur bayıldı galiba nolur uyandırın" dedim. "Tamam sakin olun uyandıracazda boynu neden kızarmış bunun bir nedeni var mı" dedi. Söylemek veya söylememek arasında kaldım. Söylemeyecektim. "Nedeni yok nolur bir an önce uyandırın" dedim. "Başka bir odaya almamız lazım" dedi. "Hayır yanımda uyansın uyandığını göreyim nolur" dedim. "Peki" dedi. Odadan çıktı. Kumsal ne olduğunu anlamamıştı. Doktor odaya elinde bir serumla geldi. Giray'ın yanına geçti. İğne yaptı. Serumu taktı. "Geçmiş olsun birazdan uyanır" dedi. "Teşekkür ederim tamamdır" dedim. On dakika falan geçti. Giray uyanmıştı. "Giray'ım iyi misin nolur iyi olduğunu söyle" dedim. Çok az tebessüm etti. "İyiyim prensesim İyiyim sen ağladın mı" dedi. Bir şey diyememiştim. Ona söz vermiştim asla onun yanına ağlamayacaktım. "Güzelim sen bana söz vermedin mi bir daha ağlamayacağına" dedi. "Tamam Giray ama" dedim. Son cümleyi söyleyemedim. "Güzelim sen bana söz verdin şuan sözünü tutmadın ama bir dahakine tut tamam mı" dedi. "Tutabilirsem tutarım Giray'ım tamam mı" dedim. "Tamam güzelim" dedi. "Papatyam" dedi. "efendim söyle bakalım" dedim. "Beni bayıltan kim" dedi.

Loading...
0%