@ruhusolmusbirisj
|
Söyleyemedim. Söyleyemezdim. Ona en yakın arkadaşının bunu ona yaptığını söyleyemezdim. Söylersem belki Giray'ı sağ bile göremezdim. Ben ona yalan söylemeyeceğim diye söz vermiştim. Ya söylemeyecektim yada yalan söyleyip sözümde durmayacaktım. Yalan söylesem bile anlayacaktı. O beni çok iyi tanıyordu. En iyisi söylemeyecektim. Sadece öylece duracaktım. Kendim bile farkında olmadan gözlerine dalmışım. Giray söze girince anladım. "Güzelim noldu gözlerime daldın yine ne düşünüyorsun" dedi. Gözlerimi hemen gözlerinden ayırdım. Kumsal'a baktım. Koltukta bizi izlerken uyuya kalmıştı. Gözlerimle Giray'a bakmadan sağ sola bakıyordum. "Güzelim hadi ama söyle merak ettim" dedi. Ben söylemeyeceğimden emindim. İsterse on defa sorsun yine söylemeyecektim. Ben Giray'ı mezarda yada hapis köşelerinde göremek istemiyordum ama kendisi buna meraklıymış gibi cevap istiyordu. Konuyu dağıtmaya çalıştım. "Kumsal uyumuş üstüne çarşaf falan var mı örtmeye" dedim. "Canımın içi konuyu dağıtma Ben senin neden söylemek istemediğini biliyorum" dedi. Garip geldi nerden biliyordu. Tamam beni cok iyi tanıyordu ama bu kadarda değil. "Nedenmiş" dedim. "Çünkü sen benim mezara yada hapise girmemi istemiyorsun ayrıca ben hapise girmeyeceğim de ölmeyeceğim de sadece merak ediyorum" dedi. Bunu nasıl anlamıştı. Bu kadar tanıması normal değildi. Bir şey olması lazımdı beni bu kadar tanıması için. "Sen nasıl" dedim. Devamını getiremedim. "Ben nasıl bildim onu soruyorsundur hiç sadece biraz değil çok fazla şey biliyorum hakkında hepsi bu" dedi. Ben inanmıyordum. Bunu bilmesi için beni on yıl falan tanıması lazımdı. Acaba Giray annemi doğduğundan beri tanıyor mu diye düşünmeye başlamıştım artık. "Hadi ama meraktan ölücem şimdi" dedi. Giray'a bakarak kısık bir sesle "Tamam Giray söylüyorum" dedim. "Heh hadi söyle dinliyorum" dedi. "Aras yaptı Giray Aras yaptı" dedim. Giray'ın yüzündeki neşe bir anda kayboldu. Bir yere odaklandı. Gözlerini hiç kırpmadan duvara bakıyordu. Bir şey düşünüyordu. Ne düşündüğünü anlayamıyordum. "Giray nolur yalvarırım yapma" dedim. Hâlâ gözleri duvara bakıyordu. Nefes düzenim bozulmuştu. Aklıma Giray'ın neler yapabileceği geldi. Belki hapise girecekti belki de Dünya'ya gözlerini yummuş olacaktı. Ben ikisinden de çok korkuyordum fakat o hayattan kurtulacakmış gibi sözler kelimeler veya cümleler kuruyordu. Ben hapise girmesine dayanabilecek miydim yada ben Giray'ın Dünya'ya gözlerini kapatmasına. Adım kadar eminim ki ikisinede dayanamayacaktım. Ben Giray'a bakmaya başladım. Ben ona bakarken o hâlâ duvara bakıyordu. Bir anda ayağa kalktı. "Giray nolur yapma yalvarırım Giray nolur hayatımızı daha kötüye sürükleme nolur zaten hayatımız çok kötü geçiyor birde daha kötü olmasın" dedim. Yürümeye başlayacakken bir anda duraksadı. Göz yaşlarımı tutamıyordum artık. Giray arkasını döndü. Gözlerimin içine baktı. Yatağa sol ayağını dayadı. Anlımdan öptü. "Ilgın bir şey olmayacak merak etme gelicem hemen" dedi. "Giray inanmıyorum sana bu seni son görüşüm mü olacak eğer olmasını istemiyorsan nolur dur yanımda" dedim. "Ilgın beni son görüşün olmayacak geri döneceğim sadece burda sabırlı olup beni bekle" dedi. Ayağa kalktı. Kapıyı tam açtığında arkasından "Allah'a emanet ol" diyebildim. Arkasına döndü. Bana baktı. Göz yaşlarıma baktı. Aniden canladı. Kapıdan çıkıp gitti. |
0% |