Yeni Üyelik
43.
Bölüm

43. Bölüm

@ruhusolmusbirisj

Tutmam için elini uzattı. Tutmuştum. Elinin sıcaklığı hiç bir zaman değişmiyordu. Ona bakılırsa benim elim hiç ısındığını görmedim. Benim ellerimde hep soğuktu. Hiç bir zaman doğru düzgün ısınmazdı. Çocuklar yine bizim önümüzden gidiyordu. Tam restoranda giriş yaparken Giray

"Birtanem Aras'a uyupta benden boşanmayacaksın demi"

"Giray nerden çıktı bu şimdi"

"Ne bileyim merak ettim"

"Tabiki hayır niye Aras'ın sözünü dinleyeyim hem ben buraya seninle evlenme işini konuşmak için geldim"

Bunları konuşurken oturacağımız yere gelmiştik. Giray sandalyemi çekti. Oturdum. Çocuklar ise Güneş Giray'ın yanına Kumsal'da benim yanıma oturmuştu. Çantamı bacaklarıma koydum. Tam kafamı kaldıracakkken ilk Giray'ı değil o adamı görmüştüm. Doktoru görmüştüm. Gülümsemem soldu. Onun burda ne işi vardı. Beni görmemişti daha ama görecek gibi bi his gelmişti içime. Benim oraya dik dik baktığımı görünce Giray'da arkasına baktı. Giray'a baktığımda onunda gülümsemesi solmuştu. Oda doktoru görmüştü. Önüne döndü.

"Güzelim boş ver onu çocuklar var yanımızda çok fazla bakma ona"

Dedi. Kumsal lafa atladı.

"Kime bakıyor ablam abi kim var orda"

Bütün herkes Kumsal'a bakmıştı. Bende dahil.

"Biri yok ablanın gözü bir yere takılmış sadece tamam mı abim"

"Peki abi"

Gözlerimi Kumsal'dan ayırdım. Giray'a baktım. Kahverengi gözlerine. Oda kafasını çevirip bana baktı. Gözlerimle Kumsal'a yalan söylememesi gerektiğini söylemeye çalışıyordum. Eninde sonunda o doktorun kim olduğunu bilecekti. Asla öğrenmeyecek diye bir şey yoktu.

"Neyse garsonu çağıralım ne yersiniz çocuklar"

"Abi biz Güneş'e patates kızartması istiyoruz"

"Tamam abicim sen prensesim"

"Farketmez banada patates kızartması olsun"

"Tamam o zaman bende patates kızartması yiyeyim"

Giray arkasını döndü garson çağırmak için. Giray arkasına döner dönmez bakışlarım yine doktorun üstüne gitti. Doktormuydu o bile belli değildi. Giray dönene kadar gözlerimi asla doktordan ayırmadım. Adam etrafına bakarken bir anda Giray'a kitlendi. Giray'ı görmüş olması lazımdı. Bir anda bana baktı. Göz göze gelmiştik. O bana baktığında hemen gözlerimi ondan ayırdım. Tüylerim diken diken oldu. Ellerimle elbisenin eteklerini aşağıya çekmeye başladım. Elbise çok açıktı. Giray önüne döndü. Giray'a baktım. Bu sefer gözlerine bakacak kadar cesaretim yoktu. Çocuklar kendi aralarında anılarını anlatırken Giray kısık bir sesle

"Güzelim biliyorum o şerefsiz sana baktı tedirginsin yapma böyle oldukça daha fazla bakacak nolur yapma"

"Giray evet tedirginim sanki içimde kötü bir his var sanki bir şey olacakmış gibi"

"Güzelim ben burda olduğum sürece bir şey olmaz bana bak gözlerime bak"

Yavaşça bakışlarımı üstündeki kazağından ayırdım. Giray'ın gözlerine baktım. Sanki kahverengi gözleriyle huzur veriyordu ama bem alamıyordum. Patatesler geliyordu. Garson masalara dağıttı.

"Afiyet olsun"

"Sağolun"

Dedim. Yemek yemeye başlamıştık.

"Güzel mi çocuklar"

"Evet abi"

Gülümsedim. Aslında burda gülmeyeceğim bir yerde güldüm. Mutlu olmuştum. Neden olduğumu bende bilmiyordum.

Loading...
0%