Sahi kimdim ki ben ?

Doğu da görücü usulü evlenen ebeveynlerimin ilk çocuğuydum. Güya ilk göz ağrımızın yeri farklı söylentileri ile beni avutan ama değer vermeyip , yarış atı gibi kullandıkları biricik , ilk göz ağrı unvanındaki kızları Asya Çeliktim ben . Orta boylu , beyaz tenli , yeşil gözlü , sarışın , 21 yaşında öylesine biriydim. Görünüşte kalabalık bir çevre , herkesin saygı duyduğu biriydim. Ama özünde yalnızlığın vücut bulmuş haliydim , yapmacık sevgiler ve karşımda saygılı arkamdan hasetliğinden ileri geri konuşan bir çevreye sahiptim. Gerçek olan şuydu benim kendimden başka kimsem yoktu...

Düğünün verdiği yorgunlukla yatağa atılmış bugün yaşadıklarımı düşünüyordum. Birbirini gerçekten seven iki kişi hayatlarını birleştirmişti , yeni aşklar başlamıştı benim ise başıma gelen tek şey fazla halay çekmekten ve topuklulardan ortaya çıkan bacak ve bel ağrılarıydı. Düşüncelerden sıyrıldım ve telefonumu elime alıp düğünde çekindiğim fotoğraflara göz atmaya başladım. Beğendiğim bir kaç fotoğrafı sosyal medya hesaplarımda paylaşmaya başladım o sırada hesabımdaki bir mesaj isteğini gördüm.

Kerim Tekin size mesaj göndermek istiyor.

- Asya bir şey soracaktım uyumadın umarım ? (00.04)

“O an, Kerim'in bir mesajı Asya'nın dünyasını değiştirecekti, ama bunların hiçbiri bilinmiyordu.”

Ne ,ne alaka ? Diye yataktan kalkıp söylenmeye başladım çünkü Kerim çok uzaktan akrabamdı . Hiç konuşmuşluğumuz , selamlaşmışlığımız yoktu. 23 yaşında 1.70 boy civarında , ela gözlü, beyaz tenli ve en önemlisi kimseyle pek takılmayan ağır başlı hep kendini akrabalardan soyutlayan istediği şekilde hayatı yaşayan biriydi. Ve o ne alaka? Mesaja karşılık verdim .

Asya -Buyur (00.12)

Kerim -Beni tanıyorsun değil mi ?

Asya- Evet

Kerim - Bir şey soracaktım çok geç oldu ya kusura bakma.

(Ne soracaktı kim bilir.)

Asya- Sorun yok. Dinliyorum

Kerim- Aramızda kalacak ama değil mi ?

Asya- Evet

(İkimizin arasında kalacak ne gibi bir şey vardı ki ? )