Yeni Üyelik
16.
Bölüm

15. BÖLÜM

@rumeysa.00

Sabah gözümü alarmın sesiyle açmıştım. En son ne oldu diye düşünürken bı an dün olanlar aklıma gelince hafif tebessüm ettim. Peki Yağız şimdi nerdeydi. Yoksa karargaha mı gitmişti. Tam yatağımdan kalkıp gidecekken yanımdaki komidinin üzerindeki notu görmemle daha çok tebessüm ettim.

"Acil karargahtan aradılar güzelim. çok güzel uyuyordun. Bende seni uyandırmaya kıyamadım. Uyanınca kahvaltını yapmayı unutma ve beni ara seni çok seven sevgilin."❤️

 

Allah'ım bu adam hangi ara bu kadar romantik oldu. Ama seviyorum böyle hallerini. Şimdi ben karargâha gidip koskoca Yüzbaşı Yağız Efe Şimşek bana böyle diyor hepsi kafayı yemişim gibi bakarlardı. İşte bu yüzden bu adamı bu kadar çok seviyordum beni herkesten ayrı tutuyordu.

Yine şükrettim Yağız gibi birisi karşıma çıktığı için. Daha fazla oyalanmadan hemen lavaboya gidip işlerimi hallettim. Mutfağa gidip kendime tost yapmaya başladım. Tostum hazır olduğunda hemen yiyip ne giyeceğimi düşünmek için odama gittim.

Beğenmeyen aklındaki ile hayal edebilir)

 

 

Her zaman giyimime önem verirdim yada bu takımtıdır bilmiyorum annem ve babam yani artık onlara anne ve baba da demeyeceğim sonuçta onlar beni çocukları olarak görmüyorlardı. Her zaman o ikisi beni görsün diye çok güzel giyinirdim. Makyaj çok fazla sevmezdim ama her zaman güzel giyinirdim. Evin içersinde bile güzel giyinip gezinirdim. Ama yinede hiç kimse bana bakmazdı. Yine her zamanki görünmezdim.

 

Neyse şu an onları düşünmeyeceğim ben çocuklarımı çok özlemiştim. Cumartesi pazar tatillerinde bile onları çok özlüyordum hepsi benim canımdan bir parça gibiydi. Hazırlandıktan sonra saçlarımı açık bırakıp anahtarımı da alıp evden çıktım. Kapıyı kilitleyip aşağı inecekken bı an kafamı kaldırıp karşı daireme baktım.

 

Sevgilimi aramam lazımdı. Onu unutmuştum. Telefonumu elime alıp "Yüzbaşımm🤍" basıp aramaya başladım. Çalarken bı an da aşağı iniyordum. Yüzbaşım açmamıştı demek işleri vardı neyse sonra bana dönerdi. Aşağı indiğimde lojmandan çıkarken bı an bir kız omzuma çarpıp elindeki poşetleri yere düşürdü çok düşünceli gözüküyordu. Bu kızı hatırlıyordun o gün Yağız yaralandığında hastanedeki doktordu. Onu hastanedeyken sadece 1 2 kere filan görmüştüm.

 

Hemen bana bakıp aceleyle konuşmaya başladı."çok pardon çok özür dilerim kafam çok dağınlık dı göremedim"kadın hemen poşetlerini eline aldığında konuştum"Yok sorun değil"dedim. Kadın benim yaşlarımdaydı büyük ihtimalle ama bu kadını daha önce hiç burda görmemiştim. Ona bakıp"Şey pardon da daha önce sizi hiç burda görmedim bildiğim üzere burada sadece askerler kalır"dedim. Bana tebessüm edip "Evet ben burda yaşamıyorum sadece arada bir sevgi teyzenin yanına gelirim o yüzden geldim"dedi.

 

Sevgi teyze bizim bir üstümüzde oturuyordu. Çok tatlı bir teyzeydi uzun süre karargâha hizmet etmiş bir teyze. Hiç kimsesi yokmuş bir kere evlenmiş eşi trafik kazasında ölünce karargâha gitmiş ve orda aşçı olarak işe başlamıştı. Kaç senedir orada çalışmış. Yaşlanınca da ne yapacağını bilememiş ve Yusuf amca ona bir tane boş lojman vermiş.

 

Kıza baktığımda elini uzatıp "Ben Ceylin karaca buradaki hastanede doktorum"dedi. Bende hemen elini tutup "Bende Eftal burdaki okulda öğretmenlik yapıyorum" dedim. Ceylin gülümseyip"Evet duydum sizi öğretmen hanım demek meşur öğretmen Eftal sizsiniz buraya gelen öğretmenler hemen gider ama siz kaç aydır burdasınız namınızı çok duydum"deyince ister istemez kıkırdadım. Ceyline bakıp"Ben görevimi yapmak için geldim ve iyikide gelmişim"eğer ben buraya hiç gelmeseydim âşk denilen duyguyu bilmemiş olurdum.

 

Ceylin bana bakıp"seni sevdim çok kafa dengi bir kızsın müsait olduğun bir zaman da seni daha yakından tanımak isterim"dedi. Ona bakıp"Tabi ne zaman istersen"dedim. Gerçekten çok tatlı bir kızdı. Bana bakıp"Numaranı alabilir miyim tabi istersen"dedi. Başımı sallayıp"Çok isterim ne demek"deyip numaramı verdim beni bir kere çaldırdıktan sonra bende onu kaydettim. Ceyline bakıp"İsmimle hitap edebilirim değil mi?"dedim.

 

Bana başını salladı. "Tamam o zaman Ceylin. Benim şimdi okula gitmem lazım kusura bakma"dedim. "NE Kusuru asıl sen kusura bakma seni lafa tuttum neyse hadi sen git sonra görüşmek üzere"dedi. Ona bakıp ben de"Görüşürüz"deyip arkamı dönüp ilerlemeye başladım.

 

Gerçekten çok kafa dengi bir kızdı. Çok güzeldi. Telefonuma baktığımda Yağızın iki kere aradığını gördüm.tam ben arayacakken o tekrardan aradı telefonu kulağıma götürür götürmez hemen o endişeli sesini duydum"Eftal nerdesin iyimisin hemen nerdeysen konum at geliyorum"deyince ne yapacağımı bilemedim "Yağız ne diyorsun sen saçmalama iyiyim ben ve okula gidiyorum bir şeyim yok"der demez.

 

Yağızın öfkeli ama yine de bana bağırmayan ses tonunu duydum."Niye o zaman telefonuma cevap vermiyorsun Eftal nasıl korktum haberin var mı?"dedi. Haklıydı."Yağız sevgilim okula gidecektim o yüzden telefonumu sessize aldım aradığını şimdi fark ettim. Özür dilerim"dedim. Üzgün bir şekilde.

 

Yağız"Eftalim canımın içi iyisin değil mi bir şeyin yok"dedi."Hayır Yağız gerçekten iyiyim ve neden bu kadar endişelendin sen"dedim. Titrek bir nefes verdiğini işttim. Sonra da"Yok önemli bir şey yok sen yine de kendine dikkat et ortalıklarda değişik bir şey hissedersen de hemen beni ara"dedi. Çok sorgulamadan "tamam hemen seni ararım"dedim. Yağız rahat bir nefes verip"Tamam o zaman kendine dikkat et aradığım zaman da lütfen aç derste olursan da mesaj at"dedi. "Tamam görüşürüz"deyip telefonu kapattım.

 

Onu çok endişelendirmiştim. Ama neden bu kadar endişelen di ki anlamıyorum. Okulun önüne geldiğimde çocuklar sınıfa girmişti ben de hemen sınıfa girdiğimde çocuklarla kısa bir konuştuktan sonra derse başladık.

 

***********

 

Dersimiz bittikten sonra çocukların hepsi koşarak dışarıya çıkmaya başladılar. Bu görüntüyü seviyordum mutlu mutlu okuldan çıkıp eve gidenleri. Çoğusunun velileri gelmiyordu küçük bir köy olduğu için ya arkadaşlarıyla gidiyorlar dı ya da tek başlarına. Tam düşüncelere dalmışken Yiğitin yanımdaki sesini duydum o ne zamandır burdaydı ve niye benim yanımdan hiç ayrılmamıştı

 

"Öğretmenim tam çaprazınızda bir tane adam ağacın arkasına saklanmış son iki derstir oradaydı ve şimdi size bakıyor tanıdığınız mı?"dediğinde çok aşırmıştım. Evet Yiğit 8 yaşındaydı ama yaşıtlarından daha olgun davranıyordu burda yaşamak çok zordu artık her şeye alışmıştı. ve bunu nasıl fark etmişti. Yiğitin dediği yere baktığımda hiç kimsenin olmadığını gördüm. Yiğite bakıp"Yiğit emin misin canım çünkü orda hiç kimse yok"dedim.

 

Yiğit hemen hızlı bir şekilde oraya döndüğünde hiç kimseyi göremeyince kaşlarını çattı"Öğretmenim bu nasıl olur ben 5 dakika önce gördüm ve ordaydı nereye gitti hemen"dedi. Eğilip Yiğitle aynı boyda olduğumuzda ona bakıp"Yiğit herhalde sen yanlış görmüşsün"dediğimde bana bakıp"Hayır öğretmenim ben yanlış görmedim ve iki ders boyunca ordaydı bazen okulun arkasına gidiyordu ama hep ordaydı ve siz bana inanmıyorsunuz asker abilere söylersem onlar bana inanır onlara söylemeliyim"dedi.

 

Ona endişeli bir şekilde bakıp"Hayır tamam Yiğit sen haklısın demek adam gitmiş ama merak etme bir daha geldiğinde ben onun yanına gidip konuşurum ama şu anda bunu asker abilere söylemek yok onlar boş boşuna endişelenmesin bir daha görersek söyleriz tamam mı bu aramızda sır kalsın"dedim.

 

Yağızın kulağına gitmesini istemiyordum sonra hiç peşimi bırakmazdı ve aklı sürekli bende kalırdı buda endişelenmesine sebep olurdu. Yiğit bana bakıp"Tamam öğretmenim bu sefer söylemek yok sır ama bir daha görürsek hemen asker abilere söyleyeceğiz"dedi. Bu hâline tebessüm edip"tamam o zaman yakışıklı bir daha görürsek hemen asker abilere haber vereceğiz"deyip saçlarının üstüne bir tane öpücük kondurup "Hadi eve bakalım"dedim. Bana bakıp el salladığında gitmeye başladı.

 

Yiğit gittiğinde gözlerim uzun süre ağacın orda oyalandı. Acaba bu bir göz yanılması mıydı yoksa gerçekten orda birisi mi vardı ama neden beni izlesinlerki diye düşündüm. Telefonumun titremesiyle kendime geldim"Yüzbaşımm🤍"arıyordu. Hemen aramasını cevapladığımda "Nerdesin güzelim okuldan çıktın mı?"dedi. Tebessüm edip "Evet canım çıktım şimdi lojmana gidiyorum"dediğimde bir süre sesi gelmedi. Tekrar seslendiğimde "Eftal niye bana pat diye canım diyorsun kızım bizimki de kalp bari ilk önceden bir haber verseydin"dediğinde kıkırdadım."Tabi efendim bundan sonra haber ederim"dedim. Onunda o erkeksi kahkasını duyduğumda bende tebessüm ettim.

 

Boğazını temizlediğinde "Eftal güzelim Yusuf albay bizi yemeğe çağırdı eğer müsaitsen bu akşam oraya gidelim mi?"dedi. "Tek biz mi?"diye sordum. "Yok timde bazıları nöbete kalacak ben sen Can,Ali bir de Emir gelecek"dedi. "Peki Yağız önemli bir şey mi oldu neden acaba bizi çağırdı"dedim. Yağız"Bilmiyorum ama sana söyleyecek bir şeyleri varmış özelikle senin olmanı istedi"dediğinde olduğum yerde durdum acaba neden bana bir şey söyleyecekmiş.

 

Daha fazla uzatmadan"Tamam sevgilim tabiki de müsaitim gideriz"dedim. "Tamam o zaman sen 7 de hazır ol beraber çıkarız"dediğinde tamam deyip telefonu kapattım. Eve geldiğimde ilk önce kendimi sıcak suyunun önüne attım. Sıcak bir duşumu aldıktan sonra giyinmeye başladım. İlk önce saçımı kuruttum sonrada üstümü kurulayıp giyinmeye başladm

Sonuçta ilk defa gidicektim biraz güzel olayım değil mi. Bu tarz elbiseler hatta bundan daha çok açık elbiseler hep giyinmek zorundaydım. Sürekli davetlere gittiğimiz için güzel olmama gerekiyormuş onlar öyle söylerdi.

 

Bu yeşil elbise gözlerimin rengini tam çıkarmıştı. Üzerimi giyindikten sonra sadece yüzüme renk vermesi için biraz hafif yeşil far , yüzüme renk vermesi için allık ve son olarak hafif kırmızı ruj. Saçlarımı fön çekip arkaya attım ve gerçekten çok güzel olmuştum. Kırmızı ruj çok güzel duruyordu, farım ve elbisem gözlerimle aynı renk olduğu için çok dikkat çekiyordu ve mükemmel gösteriyordu. Ben o dikkat çekilince utanılan o kızlardan değilim. Yani bir zamanlar bende onlar gibiydim ama sonra alıştım biz hep dikkat çekmeliymişiz.

 

Son kez aynada kendime baktığımda tam yeşil kabanımı alıp giyecekken kapı çalmıştı. Yağız gelmiş olmalıydı. kapıyı açar açmaz tam karşımda bir dehşetül-afet görmeyi beklemiyordum. Bu adam niye her defasında bu kadar yakışıklı oluyordu. Siyah pantolan giymiş ve siyah gömlek elinde de siyah ceketini tutuyordu. Siyah gömleğinin altındaki kaslar adeta ben burdayım diyordu. Şimdi onlara dokunmak vardı. Ayy ben ne düşünüyorum.

 

Yağızın bana daldığı gibi ben de ona dalmıştım. Her yerimi yavaş yavaş süzdü. Sıra dudaklarıma geldiğinde hızlı bir şekilde yutkundu yutkunmasının etkisiyle adem elması hareket etti. Dudaklarımdan sonra üzerindeki elbiseye ve sonunda gözlerime baktığında "Gitmiyoruz Eftal ondan daha önemli bir işimiz var"dedi. Çapkın bir şekilde gülerek. Tam bir şey diyecekken hemen kendisi içeri girip kapıyı kapattı ve beni kendisiyle kapı arasında sıkıştırdı. Elleri iki yandan da kapıya yaslamıştı

 

Bana biraz daha yaklaşıp dudaklarıma doğru nefesini verdiğinde "Neden ateşe körükle gidiyorsun Eftal ha bu kadar güzel olmana gerek var mı?"dedi. Biraz nazlansam bir şey olmazdı. "Neden ben normalde güzel değil miyim?"dedim. "Yok güzelim ben öyle-sözünü kesip "Tamam Yağız ben seni anladım sen bana diyorsun ki sen ilk defa bu kadar güzel olmuşsun daha önce hiç güzel değildin daha önce ben çok mu çirkindim niye bana söylemedin demek o yüzden dudaklarıma baktı çok mu kötü gözüküyor hemen gidip- bu sefer ben sözümü tamamlamadan Yağız beni susturmuştu ama konuşarak değil öperek.

 

Yağız beni çok sert bir şekilde öperken ben de ona karşılık vermeye başladım. Ellerimi boynunda birleştirdiğimde onu daha çok kendime çektim oda bundan memnun kalmış gibi sert bir şekilde hırladı. Öpüşmemiz biraz daha hızlanırken Yağız ellerini elbisemin altından geçirip kalçamı avuçladı. Bende inleyip ona daha çok sırnaştım. Şu an ikimizde azmış durumdaydık. İkimizde tek bir şey istiyorduk şu an tam burda birlikte olmayı. Yağız dudaklarımızı ayırdığında hızlı hızlı nefes alıp vermeye başladık.

 

Yağız tam gözlerimin içine bakarak "Benim dünyamdaki en güzel kadınsın. Ve sen her zaman çok güzelsin ama bugün ayrı bir güzelsin ve bu güzelliğin bünyeye zarar"deyip kendini bana bastırdı. O sertliğini hissettiğimde "Yağız"diye inledim. Tam gözlerimin içine bakıp"Eftal bak seni asla zorlamak istemiyorum ama eğer istemiyorsan- bu sefer ben tüm cesaretimi toplayıp onun yaptığı gibi bende onu susturdum hem de öperek.

 

Daha yeni söylediği cümlesine sinirlenmiştim ben nasıl onu istemiyeyim. Bunun siniriyle hemen dudaklarına dişimi geçirdim. Yağız hırlayıp kendisini bana daha da çok bastırdı. Elleri kalçalarımın yanlarına doğru tam gidiyordu ki bi an kapının çalmasıyla ben durdum ama Yağızın durmak diye bir şeyi yoktu sanki. Kapı bir kere daha çaldığında "Yağız"dedim. Yağız ise boynumu öperek hafif mırıltılar çıkardı.

 

"Yağız kapı çalıyor"dedim. Yağız ise "Siktir et çalar çalar gider"dedi. Bir daha kapı çalınca bu sefer Yağızın telefonu çalmaya başladı Yağızı kendimden ittirdim. İstese geri gitmezdi ama ben itince dengesini kaybetmiş olmalı sinirli bir şekilde "Sikicem ha yeter lan bir rahat bırakın"dedi. İlk önce Yağız kapıyı açmaya gittiğinde karşımızda bir adet Can vardı ve Can hemen konuşmaya başladı"Çok şükür sonunda lan içeride-dediki tam o esnada sustu.Gözleri ilk önce Yağızın dudağına sonra dudağının yanındaki kırmızı ruja baktı sonra benim öpülmekten kızarmış olan dudaklarıma en sonunda dağılmış saçlarıma baktı sonra bı an bağırıp"Lan! Yoksa siz işi pişirdiniz mi bana yeğen mi geliyor lan"deyince şu an burda yerin dibine girmek istiyordum çok utanıyordum.

 

Ama Yağız arsız bir şekilde "Sen gelmeseydin belki işi pişirip sana yeğen yapacaktık ama sen yine her şeyin içine sıçtın şerefsiz puşt"dedyince daha fazla burda duramayıp hemen odama gittim. Ellerimle yüzümü kapattım çok utanıyordum sonra hemen odanın kapısı açılınca Yağız içeriye girdi "Güzelim ne oldu bir şey mi oldu sen o şerefsizin laflarına takıldıysan boş ver o her zaman böyle boş konuşur"deyince dayanamadım hemen ilk önce onun koluna vurdum sonra bağırarak "Ne oldu biliyor musunuz Yüzbaşım Bok oldu şerefsiz puşt muş senin laflarınla nasıl utandım biliyor musun asıl sensin puşt şerefsiz"dedim.

 

Yağız bana sırıtarak bakıyordu daha da çok sinitleniyordum. "YAĞIZ ÇIK DIŞARI BENİ SİNİRLENDİRME GİT SEN BENDE ÜSTÜMÜ DÜZELTİP GELİYORUM. DEF OL!"deyip yastığı fırlattığımda Yağız bana göz kırparak "Geldiğimizde devamınıistiyorum"deyince dayanamayıp "Sapık pislik herif"diye bağırdım benim bağırmamla o da dışarı çıktı. Hemen aynanın karşısına geçip Yağızın eserine baktım. Tekrardan rujumu sürdüm saçlarımı düzelttim ve son olarak üstümüde düzelttiğimde hazırdım.

 

Odadan çıkıp salonda Can ve Yağızı gördüm Can sırıtarak tam bir şey söyleyecekken "Tek kelime edersen seninle bir daha asla konuşmam "dedim. Can hemen başını önüne eğip gülüşünü sakladı. Yağız ise "Hadi gidelim canım"dedi.Sinirli bir şekilde "seninle sonra konuşucaz "dedim.

 

Hep birlikte çıkıp arabaya bindik. Cana dönüp "Can niye Yusuf amca lojmanda kalmıyor"dedim. Can bana bakıp "Dayım lojmanda kalmayı tercih etmiyor orası ona kötü anılarını hatırlatırmış. Yani zamanında sevdiği bir kadın varmış Hülya bu kadınla dayım önceden konuşurmuş sonra dayım göreve çıktığında kadın kaybolmuş yani kaçmış sonra kadın uzun süre gelmiş tekrar geldiğinde 1 ay dayımal lojmanda kalmış o bir ayda her ne olduysa kadın dayımı terk edip gidiyor dayımda o günden sonra lojmanlarda kalmamaya başlamış"dedi.

 

Yusuf amca adına çok üzülmüştüm. Can'a bakıp "peki neden özelikle bana söyleyecekleri varmış" dedim. Can"Bunu bende bilmiyorum Eftal ama dayım her ne söyleyecekse belli ki bu önemli bir şey çünkü son 1 haftadır çok durgun çok üzgün ama bunu yanı sıra çok da mutlu ve 1 haftadır senden bahsediyor dayımı ilk defa böyle gördüm"dedi. Daha bir şey sormadan eve gelmiştik araba durduğunda Yağız yanıma gelip elimi tuttu. Bende onun elini tutup kulağına doğru" Yağız niye ben bu kadar tedirgin oldum içine değişik bir his yayıldı"dedim. Yağız elimin tersini öpüp" merak etme ben burdayım" dedi.

 

Ve evin zilini çaldığımızda kapıyı Yusuf amca açdı.

 

İşte ben o evin içerisine adımımı attığımda nerden bilecektim yanacağımı

 

İçime yayılan his tam evin içerisine adımımı attığımda daha da içime yayıldı.

 

 

 

Ve ben Eftal Korkmaz nerden bilebilrdimki aslında ben hiç bir zaman bir korkmaz değildim.

 

Bölüm sonu....

 

Sizi upuzun bir bölümle geldim. Atamadığım bbölümlere sayarsınız.

 

Aslında devamını da yazacaktım ama çok uzun oldu o yüzden kesmek istedim.

 

Lütfen oy, yorum ve takip etmeyi unutmayınız.

 

Öpüldünüz bir sonraki bölüme kadar Alah'a emanet olun ❤️❤️🤍

 

 

 

Loading...
0%