Onikinci Bölüm.Canan, Kuzenleri İle Birlikte Antalya.

Saba,sabah kahvaltısını hazırlıyor ve perdeyi açıp kapayarak dışarı bakıyordu.

Çünkü birazdan kuzeni İnci,eşi ve çocuğuyla beraber gelecektiler.

O sırada Bora Saba'nın yanına gelerek kahvaltı hazırlamasına yardım etti.

"Canan'ı da arasaydın."

"Arayıp gelmesini söyledim.Teşekkür ederek gelemeyeceğini söyledi.Koray'ın annesi benden hızlı davranarak Canan'ı kahvaltıya davet etmiş."

"İnci'nin geleceğinden haberi var mı?"

"Hayır söyleyemedim acelesi vardı."

Beş-on dakika sonra araba parkına metalik gri renkte bir araba yanaştı.Gelen İnci'gildi.

"Yolculuk nasıl geçti,nasılsınız? "gibi soruların ardından kahvaltı masasına geçildi.

"Geldiğimden haberi var mı?Keşke Canan da burada olsaydı."

"Canan'ı gelmesi için aradım ama Koray'ın annesinin onu kahvaltıya davet ettiğini söyleyerek gelemeyeceğini söyledi."

Kahvaltısı sonrasında da Canan hakkında konuşmaya devam ettiler.

Ayrıntıları Canan'dan almak üzere Saba'ya Koray'la ilgili sorular sordu .Eskiyle yeniyi karşılaştırmak adet olduğu üzere ikisi de Koray ve Sedat arasındaki farklılıklardan bahsettiler.

Bizden biri gibi sanki.Samimi,iyi biri."dedi Saba.

"Karşılaştırmak istemem ama Sedat çok soğuktu.Hiç sevmemiştim."diye düşüncesini belirtti İnci.

Bir süre daha farklı farklı şeylerden bahsettiler.

"Akşam uğrarız."

Canan'a gidene kadar vakitlerini,dışarı çıkıp gezerek geçirmişlerdi. Akşam olduğunda Saba ve İnci Canan'a gitmek için hazırlanırken Fırat ve Bora dışarıda bekleyip konuşuyorlardı.Bunu yaparken apartmanın önündeydiler. Biraz sonra Saba ve İnci apartmanın kapısında göründüler.

Bu sırada Canan annesigille yaptığı konuşmayı sonlandırmış bulunuyordu.Telefonu kapattıktan sonra Koray'ı ve onun ailesini düşündü.

Tanıştığı günden itibaren gerek anne babasının gerekse de kız kardeşlerinin davranışları ve kendisine gösterilen ilgiyi beğenmişti.Koray gibi hepsi de iyi insanlardı.

Biraz sonra zil çaldı.Karşısında İnci'yi,eşini ve çocuğunu da görünce şaşırdı ve sevindi.

" Hoş geldiniz".

Oturduktan yarım saat sonra Bora ve Fırat dışarı çıkarak Canangil'i baş başa bıraktı.Onlar kendi aralarında konuşurken Asya ve Aras da kendilerince oyun oynuyorlardı.

Sohbet konusu Koray'a gelince Canan'ın Koray'ı anlatırkenki yüz ifadesi doğrultusunda İnci, Canan'ın bir hayli memnun olduğu kanısına vardı.

Canan anlatırken ayrıntılara çok giriyor ve mutlu olduğunu hem sözleriyle hem de davranışlarıyla çok güzel ifade ediyordu.

"Tesadüflerle başlayan bir şey bizimkisi.İlk önce ev sahibim oldu daha sonra boşanma avukatım oldu.Ne diyeyim Allah onun her zaman iyiliğini versin."

"Ne zamandır görüşüyorsunuz?"

"Dört ay oldu

Belli bir süre başka şeylerden bahsettiler. Saba,konuşmanın akışını bir teklifte bulunarak değiştirdi.

"Yarın gitmeden önce evde oturmak yerine pikniğe gidelim diyorum.Siz ne dersiniz?"

"Olur"cevabını verdiler. Saba Canan'a Koray'a da haber vermesini söyledi.Koray'ın ailesi tarafından benimsenmiş olması hoşuna gittiğinde, içinden bir insanın karakterini daha iyi anlayabilmek için o kişiyle yolculuk yapılması ya da topluluk içinde bulunması gerektiğini düşündü.Belki bu piknik aracılığıyla daha iyi tanıyabilirdi.

Piknik söz konusu olunca akıllar bir süreliğine geçmişe de gitmişti.Çünkü her yaz bir araya gelinir ve pikniğe gidilirdi.Birçok eğlenceli ve farklı anları düşündüklerinde üçü de güldüler.Ortama konuyu anlamayan çocuklarında gülmesi de katılınca, daha bir hoş olmuştu.

Canan piknik için neler yapılacağı konusunda İnci'ye ve Saba'ya sorular sordu.

Bu konu hallolunca Canan Koray'ı arayarak yarın pikniğe gelip gelemeyeceği hakkında bilgi aldı.

Canan'ı konuşurken izleyen İnci ve Saba'nın da aklından"inşallah hep böyle devam eder isteği geçmişti.