Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@ruyageceleri

1. BÖLÜM ' alparslan abi'

Annem elindeki tepsiyi fırına sürüp kapağını kapattı. Biz de bu sırada ikinci tepsiyi hazırlıyorduk , mutfak masanın üzeri kek poğaça ve şuruplarla dolmuştu . Biz yere sofra sermiş geri kalan hazırlıkları yerden yapıyorduk . Annem

"Ela kızım Alparslan abin ne zaman gelecekmiş ? Haber etti mi?" dedi .

Ela " yok emine teyze hala görevde ne zaman biteceğini de söylemiyor ne zaman geleceğini de söylemiyor . İki kere uzadı askerliği annem çok korkuyor tekrar uzayacak diye ." dedi .

Alparslan abi üç sene önce gitmişti askere normalde bir buçuk sene yapıp dönmesi gerekirken hala oradaydı. Ne yaptı nasıl başardı bilinmez askerliğini uzatmayı başarmıştı . O budurumdan pişman değildi bence ama Ela ve Murat çok özlüyorlardı abilerini .

Annem " Ah yavrum bir rahat durmuyorki , az akıllansa durulsa bu kadar sürmezdi askerliği. Ahiretliğimin de yüreği ağzında hergün kendisini düşünmüyor anladık da anacığını düşünse biraz ... eh be yavrum " dedi . Üzüntüsü sesine yansımıştı . Bizi mutfakta bırakıp salona geçti .

Ela " Özgür kollarım koptu yeter artık daha ne kaldı yapacak , hayır bu kadın koca mahalleyi mi doyuracak ne bu hazırlık ?" dedi . Bezgin bir sesle "

Dünden beri temizlikti yemekti ütüydü yıldım Ela ama yapacak bir şey yok , bende bilmiyorum ki bu hazırlık kime . Yemeğinden tut tatlısına atıştırmalıklara kadar herşeyi bana yaptırdı . Valla bunun altından büyük bir şey çıkacak hadi hayırlısı ." dedim

İkini tepsi de hazırlayıp fırının yanına koyduk . Yer sofrasını toplayıp bulaşıkları da yıkayıp kendimize birer kahve hazırladık.

Ela " Abimi özlüyor musun ?" diye sordu Meraklı bakışları dikkatle inceliyordu yüzümü .

" Hayır , canım arkadaşım . Özlemiyorum , o konu kapanalı 6 yıl oluyor unuttun mu ? Ve mümkünse bir daha ev sınırları içerisinde konuşmayalım bu konuyu " dedim .

Bir yandan kapıyı kontrol ediyordum . Bir dönemler Alparslan abi den çok hoşlanıyordum ve bunu göstermekten çekinmezdim ama sonrasında bu işin oluru olmadığını çok şiddetli bir şekilde gördüm .

Fırının zili çalınca ayağa kalkıp tepsiyi çıkardım . İkinci tepsiyi de içine yerleştirip kapattım . Süreyi ayarlayıp yerime geçtim . Gerçekten bu kadar hazırlığın kimin için yapıldığını çok merak ediyordum . Şayet bu kadar yemekle koca bir ordu doyardı .

Ela " Özgü , bu gece biz de kalsana ? Hem abimler de evde yok . Annemler Trabzona gidecekler biliyorsun ben gitmek istemiyorum , annemde evde tek kalmama izin vermiyor . Hım ? Ne diyorsun?" dedi . Kahverengi gözlerini kırpıştırarak bakıyordu bana " Bakma bana o yavru köpek bakışlarınla , annemi ikna etmemiz gerek biliyorsun" dedim .

Ela hemen ayağa kalkıp " o kolay bebişim , sen hiç endişelenme " diyerek annesini aradı

" anne , ben bu gece sizinle trabzona gelmesem , evde Özgürle beraber kalsak ? Sen Emine teyzeyle konuşsan ?"

"...."

" ya anne ben o kadının evine gitmem kovdu beni geçen bayram " sinirden kaşları çatılmıştı

"...."

" ben bilmem anne , ne yüzüne bakarım ne elini öperim , ya başıma çorap örmeye kalktı o sefir karısı , yok eniştesinin oğlu varmışta evi barkı hazırmış diyerek babaannemin aklına girdi , istemiyorum .Gelmem ." dedi sitemle

"....."

" canım anam , çilekeş anam , birtanecik anam ! seviyorum seni kız !" dedi heyecanla ve bana göz kırptı .

"...."

" tamam tamam öptüm hadi baaay" dedi ve kapattı . Heyecanla yerinde zıplayıp elini bana uzattı " çak ! oldu bu iş" dedi .

Eline vurup yerimden kalktım " tamam o zaman ben duş aldıktan sonra çıkarız , sizegeçeriz " dedim .

Ela başını sallayıp onayladı beni , kahvelerimizi içmeye devam edip fırındakinin pişmesini bekledik . İkimizde çok yorgunduk ve konuşacak halimiz kalmamıştı .

Annem mutfağa gelip " Ela annen aradı kızım , Trabzona gidiyorlarmış . Sen biz de mi kalsan , ilk değil nasıl olsa koca evde ikiniz aklım kalmasın benim " dedi . Ela " yok emine teyze biz Özgür ile bizde kalalım hem şu mutfağa bakarsak buraya koca bir ordu gelecek gibi ..." dedi kendini tutamayarak .

Annem " iyi bakalım siz bilirsiniz , güne katıldım birazdan onlar gelecek . siz de servis yapacaksınız kaytardık sanmayın" dedi ve gitti . Gün mü? Annem ve gün ? Ela ile bi an bakıştık o da garipsemişti . Annem gün leri saçma bulurdu , ne oldu katıldı ? Kızım Özgür formundan düşmüşsün !

Ela " Özgür biz formumuzdan düşmüşüz , yani emine teyzenin güne katıldığını duymamazım ayrı fark etmememiz ayrı olay " dedi . Hayretler içerisinde .

"Bence de , mahalledeki son dedikodular neydi ?" dedim . Durum tespiti yapmak için " Neriman teyzenin kızı Eslem kocaya kaçmıştı " dedi . " Ne!" diye bağırdım . " Ben bunu bilmiyorum " dedim . ben gerçekten formumdan düşmüşüm. Ela " Gerçekten formundan düşmüşsün bu gece bu açığı kapatacağız bebeğim sakin ol " dedi ve teslli eder gibi ovdu sırtımı .

Çok geçmeden fırındaki börek de pişmişti , onu da çıkarıp fırının fişini çektim . Bu sırada kapı çalmıştı , galiba gelmişlerdi .

Ela kapıyı açıp gelenleri içeri buyur etti . Mutfak kapısından salonu gözetlemeye başladım . Neriman teyze , hacer teyze , karşı komşu nurten hanım , aşşağı mahalleden kerime hanım ve gelini nazlı abla ve Ela nın annesi hatice teyze . Altı kişilik dev bir kadro ile karşı karşıyayız . Nurten hanım mahallenin telgrafıydı , tüm haberler ondan yayılırdı .

Bu kadının garip bir yanı ise yalan hiç bir laf söylemez yalan da sevmezdi . Her tahmini de doğru çıkardı . Geçen sene Ahmet abi ile aşağı mahalleden Aslıyı yakıştırmıştı ' evlenecekler bak şuraya yazıyorum ' demişti . Yaz sonu düğünlerini yapmıştık . Bu kadından korkuyordum.

Nazlı abla iyidir ama Kerime hanım o varya ooo , tam bir yılan !

Ela mutfağa gelip " annen servislere başlayın dedi " dedi . Çayları doldurup tepsiyi Elaya verdim . bende hazırladıklarımızı salon sehpasına taşıdım . Herkesin servisini önüne yerleştirip ben de kendime bir yer buldum . Herkes keyifle tabağını hazırlayıp çaylarını içiyordu .

Annem memnuniyetle süzdü etrafını . Neriman teyze " kız Özgür geçen gördüm seni o cinayet aletiyle geziyordun gene , arkanda biri vardı bir oğlan kim di o ?" dedi .

Şüpheli bakışlarla süzüyordu beni bir an annemle bakıştık motoruma el koymuştu cezam vardı

Annem " cezalı o neriman , karıştırmışsındır sen ?" dedi .

Neriman teyze " Yok kız Özgür dü nerede görsem tanırım o gözleri " dedi . Dayanamayıp konuştum

" Neriman teyze yüzümü gördüysen haklısın ama yüzümü görmediysen de karıştıma ortalığı , ben iki haftadır sürmüyorum . " dedim .
Bu kadının susmaya niyeti yoktu galiba " ortalık karıştırmak değil yavrum yanındakini merak ettim hayır sevgilinse bilelim , hayır hiç te yakışmıyorsunuz " dedi . Kuzenim kemla di o . İki hafta önce gelmişti onun yüzünden ceza almıştım annemden .

Annem " Yeğenim Kemal o , iki hafta önce gelmişti . Biliyorum ben Neriman , sen sorgulama " dedi .

Neriman teyze " Aman ne dedim canım , iyiliğini düşünüyorum . Hayır kısmet arıyorsanız sana çok iyi adaylarım var " dedi .

Meraklı gözlerle bakıyordu bana , diğerleri de merakla izliyordu olayı . Yılan yuvası burası !

Nurten hanım " Karıştıma kızın aklını okuyor o , sen ona kısmet bulana kadar kızına hayırlı kısmet bulsaydında kaçmasaydı evden Neriman " dedi . Neriman teyze " Nevar canım benim damadımda aa sizde " dedi . konu kendisine gelince hemen köşesine çekilmişti .

Nazlı abla " Valla helal olsun sana Özgür , ne güzel aldın ehliyetini canının istediği gibi sürüyorsun . cesaret kabiliyet ister o canavara binmek . " dedi . gülümseyerek bakıyordu bana

" teşekkür ederim abla , istersen gel bir gün gezdireyim seni . havası atmosferi bir başka onun " dedim .

Kerime hanım atladı oradan " ne anlasın o motordan bir de başımıza sakatlanır yok kalsın " dedi . aksi bir tavırla .

Sinirim tepeme çıktı tam konuşacakken Ela konuştu

" niye öyle diyorsun kerime hanım gelininin ehliyeti var bir araba alda hasta olduğunda hastaneye götürecek biri olsun evde . Sen böyle hevesini kırıp kenara atacaksan niye gelin diye aldın bu kızı ? Ayıp değil mi ? Kocası yanında değil diye , sana hiç yakıştıramadım . Oğlunun emanetine böyle mi bakıyorsun sen ?" dedi . Ela Nazlı ablayı ayrı severdi , uzaktan kuzen oluyorlar .

 

Kerime hanım kem küm etse de sustu . Sonra konu konu açtı sohbet uzadı gitti derken Hacer teyze Hatice teyzeye konuştu " Kız hatice senin oğlan ne zaman gelecek ? Hala askerde mi ?" diye sordu . Hatice yetzenin canevi Alparslan abinin askerde oluşuydu . Kapanmayan yara gibi her konusu açıldığında gözleri dolar taşardı .

Hatice teyze ıslak gözleri ile konuştu " Hala askerde kuzum , gelemeye de niyeti yok gibi . Ne zaman geleceğini de söylemiyor . " dedi . Derin bir nefes alıp toparlamaya çalıştı . Toparlanınca devam etti " sen neden sordun ? " diye sordu .

Hacer teyze " evlilikte gözü yok mu ?" diye sordu . Bu da nereden çıktı şimdi ?

Hatice teyze " sen çıkar bakalım ağzındaki baklayı hacer " dedi . Sabrı taşmış gibi .

Hacer teyze " benim kızla senin oğlanı diyorum , başgöz edelim . Diyorum " dedi . Baya ciddi ciddi dedi bunu .

Bir an öylece baktım Hacer teyzeye , bakışlarım Hatice teyzeye döndü . Gözünü kırpmadan bakıyordu bana . Bakışları Hacer teyzeye döndü . Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki , her ne konuşuyorlar sa uğultu halinde geliyordu kulağıma .

Ela kolumdan dürtüp mutfağa çağırdı " Kızım kızardın iyice al su iç " dedi bir bardak su vardı elinde . Alıp içtim . " ne oldu kitlendin kaldın hacer teyzeye , oh oldu ama anenm ne güzel dedi . " dedi . Ne demişti ki Hatice teyze Hacer teyzeye .

" Ne dedi ki ?" dedim .

Ela "Kızım sen alık mısın ? Dedi ya ben oğlum canlı mı sağ mı derdindeyim sen gelmişsin başgöz edelim diyorsun , hem benim oğlum senin pasaklı kızına mı kaldı ! Ben en güzel gelini bulurum oğluma diye !" dedi . Bu sözler biraz da olsa içimi rahatlatmıştı , ama niye ?

Bu hislerin çoktan bitmiş olması gerekirdi ! Bitmişti !

Elayı başımla onaylayıp " ağzına sağlık , tavrını koymuş . Yüzsüzlük yapmazsalar bu konu burada kapanır " dedim . öyle olmasını umarak .

Günün devamı mutfakta geçirdik . Misafirler gidince ortalığı toplayıp Ela gile geçtik . Biz den on dakika sonra da Hatice teyzeler Trabzona gitmek üzere yola çıktılar . Koca ev bize kalmıştı .

Akşam üzeri olmuştu , ocağa yemek koyup masaya oturdum . Ela duşa girmişti o çıkana kadar hazır olurdu yemek . Sarmanın yanına soğuk bir ayran yapıp dolaba koydum .

O an boş durmak istemediğim için bir müzik açıp tatlı yapmaya başladım . Fırında sütlaç yapacaktım . karışımı hazırlayıp kaba boşalttım ve fırına sürdüm.

" bir tebessüm bile yetecek inan "...kalplerimiz sürükleniyor "..farkında değilsen hiç olma ! "

şarkıya ritim tutarak dans etmeye başladım . " bütün alevler aşkımın şerefine sönüp giden senden depilse ..." diyerek bitirdim şarkıyı . ve yenisine geçtim

sen doğru ben baya yanlış

bay doğru ile bayan yanlış

sanki sana kalmış

dünya istediğin kadarmış

yok mu bu işte bir yanlış

herkes ellerinden kaymış

şimdi beni onlardan ayır o zamaaan " derken bakışlarım kapıda bir yere takıldı . Biri vardı orada . Tezgahdaki bıçağı alıp dikkatli adımlarla kapıya yürüdüm . Tam çıkacakken biri bileğimi tutup çevirdi bıçak elimin acısı ile yere düşse de zıplayıp bacaklarımı boynuna sardım ve onu yere düşürdüm . Bacaklarımla boğazını kilitleyip ellerini de arkada birleştirdim .

Korkudan mıdır bilinmez nefes nefese kalmıştım " Kimsin ? Eve nasıl girdin ?" dedim . Keskin bir tonla . Cevap vermiyordu . Sadece susuyordu . Sonra ne olduğunu anlamadan üzerimde buldun onu . Ellerimi kelepçelemiş öylece yukarıdan bana bakıyordu . Ağırlığını üzerime verip hareketlerimi kısıtladı . Yüzünde maske vardı gözleri hariç hiç bir yeri gözükmüyordu

. " Hala hatırladığım gibisin . Asi , yaramaz , tezcanlı ... " dedi . Baritan bir sesle konuşmuştu .

Bu ses bir yerden tanıdık geliyordu ama emin olamıyordum . Ellerimi kelepçeden kurtarıp yumrumu geçirdim yüzüne üzerimden kayınca tekrar altıma alıp bu sefer bir elini kendime kelepçeledim ve boynunu kilitledim yine . "Sana bir soru sordum ? Kimsin ? Eve nasıl girdin ? Beni nereden tanıyorsun ?" dedim.

Boşta kalan eli ile bacağımı tutup boynundan uzaklaştırmaya çalıştı ve bana döndü "Alparslan ben " dedi.

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%