Yeni Üyelik
35.
Bölüm

Bölüm 33: Rekor (+18) | ARK I - Arya

@ruyamg

Ailemizde yerini almak için Instagram: ARK.Kitap | Yazar.Ruyam

ARK kitap emojimiz 🪞✨ yorumlara!

Bölüme başlamadan üj bej emoji yollayın bakalım :D

RuyamG <— Ailemiz burada toplanıyor.

Okumaya başlamadan sol alt köşedeki yıldıza tıklayarak oy vermeyi unutma 💜

Satır arası yorumlarını bekliyorum. ⭐️

Ne kadar yorum olursa, o kadar motive oluyorum. 😍

Arya ~

"Günaydın gün ışığım." diyerek, beni uyandıran Kalender'in kollarında uyandım. "Günaydın." dedim çatallaşmış sesimle. Yatakta doğrulup esnedim.

"Dün paylaşım mı yaptın? İkimizi?" dedi. "Hııhı ne oldu?" diye sorduğumda gülerek telefonunu uzattı.

"Ortamı rekabete düşürdün, herkes bizi konuşuyor." dediğinde bende güldüm. "Ne var yani, arabamı pazarlık malzemesi yaptıysam? Ortalık alevlenir, ikimize de yarar." dedim.

"Elini öptüğüm yeri kesmissin ama?" dediğinde, "Bu patlama yakalamamız gereken bir iş yavrum, elinin şirket yönetimiyle sosyal medya yönetimime karışma." diyerek dalga geçip onu öptüm.

"Haa ben sosyal medyadan anlamıyorum yani? Benimde milyonlarca takipçim var." dediğinde, "Hesabını sen mi yönetiyorsun?" dedim.

O da homurdanarak "Mert ve Batu birkaç fotoğraf çekip, bizim PR departmanına yolluyor sanırım. Ben o hesaba girmiyorum bile." dediğinde parmağımı şıklattım.

"Bende bundan bahsediyorum." dedim. Yataktan kalkarak tuvalete ilerledim.

Dün çocuklarla arabayı incelerken, Yale'nin yolladığı fotoğraf ve videoyu düzenleyip bir paylaşım yapmıştım.

Kısacası 'Patronumuz @KalenderKandemir bugün canlı yayın platformunda rekor kırarsak, dünyada sadece 10 tane üretilen bu bebeği bana vereceğine söz verdi. @ArdAgency ise yapamayacağımızı söyledi. O zaman rekorun da rekorunu kıralım ve herkese ARK'ı ispatlayalım! Kardeşliğimin yakışıklı lordları ve güzel ladyleri bunu başarabiliriz.' yazmıştım.

Şu an her yerde bu haber konuşuluyordu. Bende modlara yılbaşı programı gibi, farklı bir program hazırlamalarını istemiştim. X'de #ArkRekor ile TT bile olmuşuz, güzel bir yayın ile dönüş yapmak istiyorum.

"Günaydın Kısmet abla." dedim evdeki yardımcımıza. "Günaydın Arya Hanım, kahvaltıyı hazırladım buyurun." dediğinde ona gülümseyerek, "Eline sağlık." dedim.

Ben Kısmet ablayla konudan konuya atlayıp muhabbet ederken, duvara dayanmış Kalender dikkatimi çekti.

"Sevgilim?" dedim. "Ahh çok güzel konuşuyordunuz, bölmek istemedim." dedi yanağımı öperek yanıma oturdu.

"Daha hazırlanmadın mı?" diye sordum, üstünde benim gibi pijamaları vardı.

"Bugün karıcığıma destek olmak için evde kalacağım. Yayına hazırlıkta gevşemen ve rahatlaman için elimden geleni yapacağım." dedi elimi tutarak. "Peki." dedim ne demek istediğini anlamayarak.

"Şirkete gitmeyeceksin yani? Önemli işlerin ya da toplantıların yok mu?" diye sorduğumda,

"Muhtemelen vardır, ama hiçbiri senin kadar önemli değil. Aylar sonra ilk yayınını yapacaksın, destek olmak istiyorum." dedi.

Gözlerime böyle bakarsan, ben burada eririm ama. Benim için işe gitmeyecek yani? "Teşekkür ederim." dediğimde yanaklarıma baktı.

"Ahahha çok ilginç bir karım var." dedi ve kulağıma doğru, Kısmet ablayı kollayarak uzandı.

"Yatakta her türlü cüretkar oluyorsun, böyle anlarda ise utanıyorsun ve yüzün kızarıyor. Sana bayılıyorum, sana hayranım." dedi.

Bende daha da utanarak tebessüm ettim. Gerçekten garipti değil mi? Böyle anlarda utanmam? Çok az kişi utandığım bir anı görmüştür muhtemelen.

"Sadece burası çok sıcak." dedim bende. "Ya da sen yanıyorsun, istersen söndürebilirim." dedi göz kırparak.

Kolumla koluna vurdum, "Kahvaltını yap hadi." diyerek kendimden uzaklaştırdım.

Kahvaltıdan sonra ben giyinmeye ve makyaj yapmaya gittiğimde, Kalender ortalıktan kaybolmuştu. Üstüme mor çiçekli tatlı bir elbise giymiştim. Önü dizime kadar düğmeliydi.

Hamilelik beni güzelleştirmiş miydi ne? Böyle bir farklı sevimli geldim gözüme. Sadece değişen hayatım ya da duygularım değildi, bedenimde değişiyordu. Kalçalarım mesela şişmiş gibiydi ve hatta göğüslerim.

"Kısmet abla, Kalender nerede biliyor musun?" diye sorduğumda, eliyle havuzun diğer tarafındaki bir yeri işaret etti.

"Spor yapıyordur Arya Hanım." dedi. Bende teşekkür ederek oraya doğru ilerledim.

İçeriye girdiğimde, Kalender spordan terlemiş şekilde ciddiyetle sporunu yapıyordu. Arkamı duvara yaslayıp, onu incelemeye ve izlemeye başladım.

Hayatımda gördüğüm en iyi manzara olabilirdi. İtiraf etmem gerekirse, ağzım sulandı. Anladığım kadarıyla bu spor salonunun üstü de açılabiliyordu. Zira güneş Kalender'in vücudunu acayip güzel aydınlatıyordu.

Kalender yerden kalktığında, "Arya?" diye sordu. "Sen devam et hayatım, ben böyle gayet rahatım." dediğimde gülümsedi.

"Dikizleyemezsin diyordun bir de, bak sen de beni dikizliyorsun." dedi bana laf sokarak.

"Ben kocamı dikizliyorum, pardon da sen kimi dikizliyordun? Senden haberi bile olmayan, başkası ile evli bir kadını?" dedim boş bulunarak.

Saniyesinde kaşlarını çatıp, başka bir spor aletine geçti. "Özür dilerim, o şekilde demek istemedim." dediğimde,

"Haklısın sonuçta, ama pişman değilim. Nefes alabilmek için sana ihtiyacım vardı." dedi. Sonra da hemen düzeltti.

"Hâlâ var. Sen olmasan nefes bile alamam ben." dedi. Yanına gidip ellerimi boynuna sardığımda, geri çekilmeye çalıştı.

"Terliyim Arya." dedi. "Evet ve bu beni kesinlikle tahrik ediyor. Kokun her yere yayılmış. Birinin ter kokusunu sevebileceğimi, kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi." dediğimde alnını alnıma dayadı.

"Bazen hâlâ rüya gibi geliyor. Gerçekten yanımdasın." dedi elleriyle saçlarımı iki yandan okşayarak.

"Benimde spora başlamam gerekiyor, doğum için hazırlanmalıyım. Eğer normal doğum yaparsam, tüm gücüme ihtiyacım olacak. Bundan sonra birlikte spor yapalım olur mu?" dediğimde dudağıma öpücük kondurdu.

"Sen iste yeter ki, olur tabii. Sadece kendini zorlama Arya, senin için hafif bir egzersiz planı hazırlayalım." dedi.

"Oki doki aşko." dediğimde Kalender gözlerini devirip, beni kendine daha fazla çekti. "Demek tahrik ediyorum ha?" dedi bir yandan da elbisemi süzerek.

"Göğüslerin gözüküyor." dedi. "Çünkü göğüslerim var, her kadın gibi." dedim bende.

Parmaklarını elbisemin V yakasının kenarından göğüslerime değdirerek, minik minik okşadı. "Sen her kadın değilsin, benim kadınımsın ama." dediğinde gülümsedim.

"Bu yüzden daha da güzel giyinmeliyim ya zaten. Maşallah çevren şampiyonlar ligi gibi." dedim dalga geçerek.

"Benim gözüm senden başkasını görmez Arya. Şimdiye kadar görmedi, bundan sonra da göremez." dedi ciddiyetle. Spor salonunda Kalender ile biraz daha vakit geçirerek, çalışma odama çıktım.

Yayın saati yaklaşana kadar, ekiple tüm düzenlemeleri yaptık. Kasa, önceki kasamın içinden kurtarılan bilgilerle doluydu. Bu nedenle yeniden ayarlamam gerekmedi.

Yale ajansa gittiğimiz gün, kasamı da getirdiğini ama çalıştıramadıklarını söylemişti. Kalender muhtemelen hard diskini söktürüp buna taktırmıştı.

Sosyal medyadaki paylaşımlar sönmek ya da unutulmak yerine daha da alevlenmişti. Herkes rekoru kırıp kıramayacağımı merak ediyordu, bu da bende ilginç şekilde bir heyecan yaratmıştı.

Gerçekten rekoru kırabilecek miyiz?

Geçen rekordan bahsettiğimiz, canlı yayın kaydını açıp yeniden izlemeye başladım.

----

"Tanrımm 500 bin kişi var şu an yayında. Ne yapıyorsunuz? Beni özlemekten öldünüz mü?" dedim. Moderatör ekibimden Berktuğ'a seslendim.

"Berktuğ bizim canlı yayın platformunun rekoru neydi? Yazsana bir chate göreyim." dedim. Herkes 450 bin yazmaya başladı.

"Aaaa Insgram'da bunu geçtiysek çok üzülürüm, hemen çıkın bakayım yayından." dedim şakayla kahkaha atarak. Sayaç daha da artmaya başladı.

"Püü size ineceğine artıyor. O zaman söyle yapalım. Bana söz verin, Canlı yayın platformu açıldığında buradaki rekoru, hep birlikte ilk yayında kıracağız." dedim. Chat sözlerle dolmuştu.

----

Biraz daha geriye sardığımda birine cevap verdiğimi gördüm.

----

"Berk, 'peki yeğenimiz ne zaman geliyor' diye sormuş. Ahaha kısmet bakalım. Her şeyin yeri zamanı var demek ki." dedim, Berk tebrikler dayı oluyorsun.

'Merkezden çok mu uzaktasın, ya başına bir şey gelirse?' göz ucuyla boss'un yazısını okudum.

----

Ekrandaki videoda Berk'in yazısına yakınlaştırdığımda, ufak çaplı bir şok yaşadım. Boss olan Berk? O mu?

Hemen Insgram'da beni takip edenlere, kullanıcı adını yazdığımda onu gördüm. Berk berk ise, boss kimdi?

Berk'e mesaj göndermeye girdiğimde, takip isteklerinde duran yazılarını gördüm. İsteği kabul ettiğimde önüme canlı yayın platformundan beni izlerken paylaştığı anlar düştü.

Ekran görüntüsünü yakınlaştırdığımda, gerçekten de canlı yayın platformundaki profilinde Boss yazıyordu. Ama Insgram'daki boss farklı kişi miydi?

Rekor videosuna yeniden döndüm.

----

Şaşırarak chate baktım. "Ihhmm Aros mu? Noldu ki?" dedim.

Boss: "Seni her şeyden çok seveceğim. Benimle evlenir misin?" yazmıştı. Bende gırgıra almaya karar verdim.

"Tabii ki evlenirim Patroncuğum." dedim kahkaha atarak. Herkes gırgıra vurduğumu anladığı için, chatte geyiğin dibine vuruyordu.

"Ama bazı şartlarım var. Birinci şartım bebeğime mükemmel bir baba olmalısın.

İkinci şartım, bu saatten sonra nikah hazırlıklarıyla uğraşmak zor olur, mümkünse beni hiç uğraştırmayacak en kolay nikahı istiyorum.

Üçüncü şartım, hepimiz için çok önemli. Soyadımı asla değiştirmem. Ve son şartım, bu evet sadece 1 ay geçerlidir." dedim.

Chat isyan edince de, "Bir tanıdığım sadece 1 haftada boşandı. Eee Patron'da gücünü kanıtlamalı ki, onunla evlenebileyim. Yoksa beni koruyabilecek kadar güçlü olup olmadığını nereden anlayacağım?" dedim açıklama yaparak.

Boss cevap vermeyince, "Sanırım sizin patron evlilikten vazgeçti. Baksanıza cevap bile vermiyor, vallahi baktı bu kız çok külfetli, bununla uğraşamam dedi." dedim. O sırada cevabını gördüm.

"Üçüncü şartta bazı anlaşmazlıklar var gibi gözüküyor. Çift soyadı alma teklifime ne dersin? Reis kalsın, yanına benim soyadım yakışır." diye yazmış.

"Diğer maddelerde anlaştıysak, hadi bu da senin dediğin gibi olsun." dedim yine gülerek.

En son "Anlaştık, müstakbel karıcığım." yazmış. "Evet bugünde Aroscuları mutlu ettiğimize göre yavaştan dağılalım."

----

Bu durumdan hiçbir şey anlamadım. Siktir! Yine arap saçına döndü. İkisinin profiline girip 'bu hesap hakkında' kısmına baktığımda, Boss profilinin çok önce açıldığını gördüm. Nedense fotoğrafları da benziyordu ama, benzemiyordu da.

Mesela Boss'dan paylaşılan özel jette Berk'in fotoğrafı vardı. Berk'in iki hesabı var desem, canlı yayında neden arka arkaya hem o profilden hem bu profilden yazsın?

Tarihlere baktığımızda Boss profili canlı yayın platformu aboneliğinden de çok önce açılmış. Zaten Berk ablamın uzatmalı sevgilisi ise, bana neden evlenme teklifi etsin ki? Şakasına bile olsa yapmamalı.

Canlı yayın platformu içinde hiç böyle bir imada bulunduğunu da görmedim. O zaman Sidcord ve Insgram'da ki boss ile, canlı yayın platformunda ki boss farklı kişiler mi?

Tüm sekmeleri kapatıp, telefonumu yanıma alarak odadan çıktım. Bunu anlamanın bir yolu vardı.

Üst kattaki kütüphanenin balkonundan aşağıya baktığımda, Zevahir ve Kalender'in hemen altımdaki şömineli yerde, bahçe mobilyalarında oturduğunu gördüm. Hemen ardından da Kalender'in sesini duydum.

"Neden Mehtap'a böyle davrandığını anlamıyorum? Zevahir Arya böyle biri değil, onun şimdiye kadar kimseye kötü davrandığını görmedim." dedi Zevahir'e.

"Nasıl biri değil? Ben daha önce onun ekibinde olmadığım için seni net olarak anlamıyorum abi. Ama bizimkilerin söylediğine göre yengeme hayranlar." diyerek cevap verdi.

"Bilmiyorum herkese gülümser, iyi anlaşırdı. Kimsenin kıyafetini süzüp topuklu ayakkabı giymediği ya da işe uygun gelmediği için küçümseyerek baktığını görmedim.

Mesleği ne olursa olsun karşısındaki kişiye hep samimi, içten davranırdı. Biliyor musun, Arya gülünce gözlerinden yıldızlar gözüküyor ve ben o yıldızlarda, hayatımın anlamını bulduğumu düşünüyorum.

Arya'yı çok seviyorum Zevahir. Ama son zamanlarda, bilemiyorum sanki bir anda beni bırakacak ve gidecek gibi." dediğinde şaşırdım.

Ne demek istiyordu? Mehtap'a davranışlarım çok mu kötüydü? Ona küçümseyerek baktığımı mı düşünmüştü?

"Abi bence sen bazı şeyleri yanlış anlıyorsun. Kaldı ki, asıl yengemin gözlerinde yıldızlar, sana baktığında gözüküyor. Gözlerinde, Ayşe'min gözlerini görüyorum.

Yengem seni bırakacak olsaydı, şimdiye kadar ohooo. Sadece ona karşı yanlış bir şey yapma. Aranızda yeterince sır yok mu zaten?" dediğinde kaşlarımı çattım. Daha ne sır vardı aramızda?

"Sende benim gibi evlisin, diğerlerinden daha çok anlarsın beni. Ne yapmalıyım? Yani bu durumları Arya'yı kırmadan ona nasıl anlatacağım? Ona söylemek istediğim çok şey var, ama bana ne tepki verecek bilmiyorum." dediğinde Zevahir sırıttı.

"Abi sen yengemin seni kıskandığını cidden anlamadın mı?" deyince Kalender şaşırarak Zevahir'e baktı.

"Kıskandı derken?" diye sordu. "Yengemin seni kıskanması, sevmesi senin için imkansız geliyor değil mi?" dediğinde, Kalender ümitsiz bir ifade ile ellerine baktı.

"Şimdi yanımda, ama ona ihtiyacı olduğu anda ilgi gösterdim, sevgimi sundum diye. Bir gün beni sevmediğini fark ettiğinde, ona sunabileceğim bir şey kalmayacak ve beni bırakıp gidecek." dedi.

Aptal mısın Kalender? Seni sevdiğimi göremiyor musun?

Zevahir yeniden güldüğünde, Kalender ona ters ters baktı. "Abi ben sana diyorum ki, yengem sana bakınca gözlerinden yıldızlar gözüküyor. Sen diyorsun ki beni sevmiyor, bırakıp gidecek.

Bence bunun nedeni, onu uzun zamandır sevmen ve sana seni sevmesinin imkansız gelmesi. Ama yanılıyorsun. Bunu hemen sana tek bir soru ile ispatlayabilirim." dediğinde, bende merakla daha da aşağıya sarkarak onu dinlemeye başladım.

"Yengem beni daha önce hiç görmedi. İlk gördüğü zaman, ajansın önünde bizi sıraya sokup, isimlerimizi tek tek söylememizi istediği zamandı. Ondan sonra da beni haftalar sonra dağ evinde gördü ve ismimi direkt pat diye söyledi.

Hiç şaşırmadı ya da yanılmadı abi. Aynı şekilde bizden tanıştığı herkesin ismini tek seferde ezberledi. Sence Mehtap'ın ismini bilmediği ya da ezberleyemediği için mi yanlış söyledi? Yoksa seni kıskandığı için mi?" diye sordu. Lanet olsun, kıskandığım için.

-----

"Bu şekilde miyiz?" Sağ taraftaki gruba elimi uzattım.

"O zaman sağ baştan say, isimleri alayım." dedim.

"Bekir, Görkem, Mert, Altuğ, Batu, Zevahir, Tuğra, Alp, Canberk." dedi ve sonraki kişide arkama odaklandığı yerde durdu.

(Bölüm 15: Ultrason)

-----

"Zevahir rica etsem, Nazlı ve Ahmet'i evlerine bırakabilir misin?" dedim.

Zevahir şaşırdı, "Ne oldu?" dedim.

"Yenge adımı hatırlıyorsun." dedi heyecanla. Bende kafa sallayınca.

"Emrin olur yengem, hemen bırakıp geliyorum." dedi. "Teşekkür ederim." dedim nezaketle.

(Bölüm 19: Havuz)

Kalender'in yüz ifadesi değiştiğinde, Zevahir devam etti. "Peki herkes otururken Mehtap tabakları yerleştiriyor diye, ona yardım ettiğini fark etmedin mi? Mehtap kahve getirdiği için fotoğrafta çıkmayınca, yanına oturtup fotoğrafa dahil ettiğini?

Yengem onu kıskandığı halde, ona aslında kötü davranmıyordu. Bence sen yanlış anladın. Yengem çok nazik, ama içinde tam bir reis yatıyor. Bence o da sadece yetiştirme tarzı ve düşünce tarzının çakıştığı bir tezat içinde. Yengem seni gerçekten seviyor." dedi.

Ha şunu bileydin. Vallahi seviyorum ya. Bunlar benim kafamın içini okuyabilseydi, beyinleri çamurlu su gibi olurdu. Kliniklik vakayım diyorum inanmıyorsunuz.

Kalender, Zevahir'in dediğini havuza bakarak düşünmeye başladı. Bende telefonumu çıkartıp Boss'a DM göndermek için uygulamaya girdim.

Arya Reis: Selam, bugün oyun fuarı için biletleri hazırlıyoruz. Eminim yine yoğunsundur, ama gelmek istersen bana buradan yaz.

Bir yandan masanın üstündeki telefonu gözetleyerek, mesajı gönderdim. Ben gönderdiğim gibi, Kalender'in telefonunun sesi yankılandı. Nee?

Sonra arka arkaya 2-3 mesaj sesi daha geldi. Ee bunlar ben değilim ki? Kalender telefonunu alarak benim tam altıma geldiğinde, beni göremesin diye biraz geri çekildim.

"Bu şekilde mi yapacaklar? ... Evet Bekir, yolladığın resimlerden gördüm. ... Tamam ben birazdan yukarı çıkınca, ayarlarsınız." dediğinde mesajların Bekir abiden geldiğini anladım.

Ben yolladığım için mi mesaj sesi geldi, yoksa Bekir abi yazdığı için mi? Şimdi bir daha yazsam?

Yeniden DM'e girdiğimde, "Ben Arya'nın yanına çıkıyorum Zevahir. Buralar sizde." dedi Kalender ve içeriye doğru ilerledi.

Haaay Allah neyse buna sonra bakarım. Bende hızlıca çalışma odama doğru ilerledim. Oyuncu koltuğuma oturduğumda, kalbim yaptıklarım ve duyduklarım yüzünden hızlı atıyordu. Her gizli iş çevirdiğimde bunun vicdan azabı ve heyecanını yaşardım zaten.

Kapım tıklatıldığında, Kalender'i görmek için kapıya döndüm. "Hayatım, gelebilir miyim?" dedi Kalender.

Spordan sonra güzel bir duş alıp, takım elbise yerine daha günlük giyinmiş, ve saçlarını her zamanki gibi yapmış olduğunu fark ettim.

Zevahir ile konuştuktan sonra, belli ki bazı şeylerde kafasında yerine oturmuştu. Yüzünde anlamlı, güzel bir gülümseme ile yanıma geldi.

"Yarım saat kaldı, ama heyecanlı olan benim." dediğinde, gözlerine bakıp güldüm.

Ayağa kalkarak popomu masaya dayayıp, ellerimi göğüs kaslarında gezdirdim. Sabah görmüştüm, her gördüğümde bu kadar etkilenmem halis mi?

"Ben bir tık endişeliyim, ama eminim yapabiliriz. Kendime ve ARK'a güveniyorum." dediğimde, Kalender belimden tutup kendisini bana yaklaştırdı.

Ve kulağıma, "Bende hayatımda en çok ARK'a güveniyorum." dedi. "Hangi ARK'a?" diye sorduğumda, "Hepsi aynı değil mi?" dedi. Kafamı omzuna dayadım, "Haklısın sanırım." dedim bende.

"Karımı rahatlatmaya geldim ama ben gevşedim. Sen kollarımda olduğunda, aşamayacağım hiçbir zorluk yokmuş gibi geliyor." diye itiraf etti.

Kafamı kaldırıp "Kalender?" dediğimde, gözlerimin içine tutkuyla baktı.

Elimi kalbine götürerek, "Seni gerçekten ve gerçekten ve daha da gerçekten seviyorum. Bunu hissediyorsun değil mi?" dediğimde, gözlerindeki tutkunun yanına umut ve aşkta eklendi.

"Seni sadece olanakların, güçlü olman, bu muhteşem kasların ya da diğer şeyler için değil, sen olduğun için seviyorum. Bunu anlıyorsun değil mi?" dediğimde kafasını salladı.

"Yatakta iyi olduğum için sevmiyorsun yani?" dediğinde kahkahayı bastım. "Eeeh o yüzden de seviyorum tabii ki. Ama asıl nedeni.." diyerek derin bir nefes aldım.

"Herhalde bu zamana kadar kimse, beni senin kadar sevmemiştir Kalender." diye itiraf ettim.

Dudaklarıma uzanıp, beni büyük bir teslimiyetle öpmeye başladı. Her öpüşmemizde farklı duygular hissetmem normal miydi?

Geri çekildiğinde Kalender kendini bir şey için tutuyormuş gibi gözüküyordu. Tüm kasları gerilmişti. Benimle birlikte mi olmak istiyordu? Siktir, bu çok iyi hissettirdi.

Sadece öpüşmemizle bile raydan çıkabilecek duruma mı geliyordu? Ona tutkuyla baktığımda, beni bir anda masadan indirip döndürdü. Nee? Kalender birazdan yayına gireceğim. Her an biri odaya gelebilir?

Bacaklarımı ayağıyla aralayıp, masaya eğdi. Mor elbisemin kenarlarından tutarak yavaşça okşayıp, ellerini elbisemin içine soktu.

---------------------------

Bu kısım +18 cinsellik içerdiği için Kitappad üzerinde yayınlanmamıştır.

Tamamını okumak için D R E A M E üzerinden ARK kitabını ÜCRETSİZ olarak okuyabilirsiniz.

Instagram: ARK.Kitap | Yazar.Ruyam

ARK Evreni Serisi, İkinci Adam Yayınları aracılığıyla yakında raflarda olacak.

Basılacak ilk kitabımız ARK I : Arya 🪞✨

Kitaplarım bağımsız olarak okunabilir, ama ortak karakterlere ve geniş bir olay kurgusuna sahiptir.

Bu kitap, ARK Evreni Serisi adı altında yayınlanmaktadır.

 

Kitappad İçerik Kuralları:

https://www.kitappad.com/kurumsal/icerik-ve-hizmet-kurallari-3.html

---------------------------

"Arya?" dedi soru sorarak. "Geç kalacağım" diyerek önünden sıyrılıp, ıslak mendil ile bacaklarımı sildim ve havlu kağıt ile ıslaklığı aldım. Odanın duvarındaki aynada kendimi kontrol edip, rujumu yeniledim.

Ben oyuncu koltuğuma oturduğumda, Kalender karşımdaki koltukta dudaklarını dişleyerek masaya bakıp bir şeyler düşünüyordu.

"Kalender?" dediğimde, "Burada bekleyebilir miyim?" dedi. "Daha önce hiçbirinin yanında yayın yapmadım." dedim sağ elimle, sol kolumu tutup kaşıyarak.

Koluma bakıp, "Sadece bu seferlik? Lütfen? Zaten diğer zamanlarda işte olacağım. Bir kerecik seni izleyebilir miyim?" dediğinde, gözüme masum bir çocuk gibi gelmişti. Kafamı sallayarak Sidcord'a girdim.

"Kardeşlerim canlı yayına hazır mısınız? Haydi yayına başlayalım." diyerek sesi açık olanlardan onaylama aldım.

İçlerinden birinin sesi diğerlerinden daha tanıdık gelince, Kalender'e bakıp gülümsedim. O da omuz silkeleyerek, bana anlamlı şekilde bakmaya devam etti.

"Bugün canlı yayın izleyici sayımıza, Checky (Batu) baksın o zaman.'' dediğimde, bir anda ''Emredersin, yenge.'' diye sesini duydum.

''Canlı yayında da yenge de, bak o boynundaki dövme nasıl siliniyor görürsün.'' dediğimde herkes 'oo yenge mi, nasıl yaaa' diyerek tek tek konuşmaya başladı.

''Tamam yenge, demem.'' dediğinde göz devirdim. Kalender'e bakıp, ''Demem diyor ama diyor, yaaağğ'' dediğimde, ses tonumdan mı anladı bilmiyorum.

''Abim yanında mı? Beni niye şikayet ediyorsun şimdi?'' dedi. Hırsla, ''Mert, kafasına indir bi' tane'' dediğimde şaplak sesi Sidcord'da yankılandı. '

'La gardaş ne vuruyorsun?'' diyen Batu'nun sesini duydum. ''Arkadaşın saklamaya çalıştığı genleri, kendini belli etti.'' dedim kahkaha atarak.

''Evet, herkes odaklansın başlıyoruz!'' dedim. Canlı yayın programına girip yayını başlattım.

Yorum yazarak beni motive edebilirsin.♥ Motive yazar = Hızlı gelen bölümler

🌟 - Oy vermeyi unutma
👇🏻 - Satır arası yorumlarını bekliyorum

Arya Reis ?

Kalender Kandemir ?

Rekor ?

Korumalar ?

Hikaye Gidişatı ?

Instagram: ARK.Kitap | Yazar.Ruyam
RuyamG

ARK Evreni Serisi, İkinci Adam Yayınları aracılığıyla yakında raflarda olacak.

Basılacak ilk kitabımız ARK I : Arya 🪞✨

Kitaplarım bağımsız olarak okunabilir, ama ortak karakterlere ve geniş bir olay kurgusuna sahiptir.

Bu kitap, ARK Evreni Serisi adı altında yayınlanmaktadır.

Kronolojik sıraya göre seriyi D R E A M E 'de ayarladım.

Arya ve Kalender'in aşklarına şahit olan herkes 🪞✨ emojileri ile yorumları donatsın!

~~ Lütfen ilk defa okuyanlar ve özellikle birden çok okuyanlar bol bol yorum yazsınlar. ~~

Spoiler içeren yorumlar yazmak SERBESTTİR!

Bu nedenle yeni okuyucuların yorumları okumadan yorum yazması rica olunur.
(Siz yine de yorum yazmadan geçmeyin, yoksa yazarınızı üzersiniz😢)

~~ Hikaye konusunda SPOİLER yemek istemeyenler KONAĞIN DELİSİ ve KRALİÇE kitaplarımı OKUMASINLAR!

Konağın Delisi ve Kraliçe, ARK III : Arya Reis Kandemir 'den sonrasını anlatmaktadır. Arya ve Kalender'in çocuklarını konu alıyor.

ZÜHRE ve MEHTAP KESİNLİKLE OKUMALISIN!

 

Loading...
0%