Benim üzerimde, Kalender'in üzerindekinin kırmızısı bir pijama takımı vardı.

Ben gecelikle uyumayı sevdiğim için bu biraz bana sıcak bastırmıştı.

Ups! Bunu giydirmek için beni soymuş olmalıydı.

Acaba korumalara ne demişti? Gidip kadın erkek uyumlu pijama takımı alın mı?

Bir anda komik geldiği için kendi kendime kıkırdadım.

"Rüyamda cennetin kollarına düştüysem, lütfen uyandırmayın." dedi Kalender.

Burnumu boynuna sürterek, "Cennet bensem, senin bu kokun nedir?" diye sordum.

Yalancı bir kızgınlıkla, "Aa! Şu anda tacize uğruyorum. Biri popoma dayanmış, imdat!" dedi.

Kendimden emin bir sesle, "Yalnız taciz öyle yapılmaz." dedim.

"Hıı?" Nasıl yapılır der gibiydi.

Sonuçta Kalender'le tensel temas kurmamıştım, altı üstü sarılmıştım.

Elimi belinden doğru pijamasının altına sokup belini avuçladım. Ardında Kalender'in kasıldığını hissettim.

Sonra elimi biraz daha önüne okşayarak ve daireler çizerek ilerlettim. Ben dokunmadım; bana usulca dokundurmasını bekledim.

Tamamen tutku dolu bir sesle, "Bence eğitici bu anlatımı bitirmelisin." dedi.

Anlamamazlıktan gelerek, "Neden? Ne güzel seni taciz ediyordum?" diye sordum.

"Tamam, öncekinde ben seni yaptım.''

Kasılan bedeniyle gülerek, ''Şimdi de bana olan borcunu öde." dedi. Diğer elimle boynuna usulca dokunup, dudaklarımı kulağına getirdim.

''Ben seni davet etmiştim.''

''Sen yapmadın, yani sana herhangi bir borcum yok." dedim ve bir anda elimi çektim. Sonra da bedeninden uzaklaştım.

Bana doğru dönüp, "Nereye gidebilirsin ki?" diyerek üstüme geldi. Kıkırdayarak geriye kaçtım.

Söylenerek, "Bu yatağı bu kadar büyük alan aklımı sikeyim." dedi.

Ben de gülerek kendimi onun kollarına bıraktım. Beni yatakta altına alıp, tutku ve hırsla dudaklarıma gömüldü. Birbirimizi tam anlamıyla yerken, nefeslenmek için alnını alnıma dayadı.

"Kendimi ne kadar zapt etmeye çalıştığımı bilmiyorsun.''

''Yandım ve kavruldum.''

''O yatakta bunu yapmamak için binbir bahane buldum..''

''..ama hepsinin sonunda girişinde kendime geldim.'' dedi.

''Hayatım boyunca zorlanmadığım kadar zorlandım.''

''Kocaman şu adama neler çektirdin bilmiyorsun.''

''Kışkırtmak konusunda kesinlikle üstüne yok."

Evet yoktu, sürekli zorlayan olduğum için gerçekten deneyimliydim.

"O zaman şimdi neden duruyorsun?"

"İstiyor musun?" diye sordu. İstemiyorum demem mi gerekiyordu?

"Arya, ben zaten sana ait oldum.''

''Sen de bana ait olmak ister misin?"

Merakla, "Bana tam olarak nerede ait oldun?" diye sordum. Kalender gözlerimin içine baktı.

Bir anda, "Sen benim ilkimdin." dedi.

"O zaman, sen de benim ilk bekaretini bozduğum erkeksin.''

''Vay be! Demek gerçekten ilkler unutulmuyor." dedim ve alnına öpücük kondurdum.

Gülerek, "Helalin miyim?" dedi. Ah be! Bu espriyi hep ben yapmak istemişimdir.

"Ben Kalender Kandemir'im.''

İmayla, ''Sen kim olduğunu biliyor musun?" diye sordu.

"Ne!? Ben de senin güzelin değil miyim?" dedim.

"Tabii o da var." Başka ne vardı?

Elini karnımdan yukarıya doğru çıkarttı.

Arsız şekilde, "Yani sabahlar olmasın diyorsun?" dedim.

Pijamamı yukarıya sıyırdı.

Anında o elektriklenme tüm vücuduma geri geldi.

Ağzını oradan çekip boynuma doğru ilerledi.

Üstüme ağırlığını vermeden yerleşti.

Sol eli kalçama gitti ve orayı sıktı.

Boğuk ve şehvetli bir ses tonuyla, "Bana ait olur musun?" diye sordu.

Bunun anlamını biliyordum. Benden sadakat yemini istiyordu.

Ona ait olduktan sonra kimseyle olmayacağıma emindi.

Peki, yemin olayını Kalender nereden biliyordu?

Fısıltıyla sordum. "Kabul etmezsem devamı gelmeyecek mi?"

"Eğer bana ait olmazsan, yok olurum. Benimle birlikte olduktan sonra, başkasına dokunduğunu bilmek beni mahveder." dedi.

Dudaklarımı dudaklarına bastırdım.

Sonra arada minik bir boşluk bırakarak, "Senin olmak istiyorum." dedim.

Üstüne basa basa tekrar ettim.

"Sana ait olmak istiyorum, yalnızca senin kadının."

Kalender, gözlerimin içine büyük bir aşkla baktı.

Daha önce kimse bana böyle bakmamıştı. Onun kollarında yanmak istedim.

Belki de birbirimize doğru insandık, ama hep yanlış zamanlarda karşılaşmıştık.

Ya da doğru zamanda, yanlış insanlarla birlikteydik.

Sonuç olarak bu gece tamamen kendimi ona bırakmaya hazırdım.

Şeytani sesimle, "Sana ait olduğumu söylediğime göre sana hallenebilirim değil mi?" diye sordum.

"Hayır dersem, hallenmeyecek misin?" diyerek kendisini süzdü ve gülmeye başladı.

Boynuna minik minik öpücükler kondurdum ve ardından iz bırakmayacak şekilde ilgilendim.

"Hayır, bu gece kurtuluşun yok." dedim.

~ 🪞 ~ 🪞 ~ 🪞 ~ 🪞 ~

Sansürsüz hali D R E A M E uygulamasında!

✨✨ ✨✨ ✨

ARK I : Arya kitabına hoş geldiniz! ARK Evreni Serisi, İkinci Adam Yayınları aracılığıyla yakında raflarda olacak. Basılacak ilk kitabımız ARK I : Arya 🪞✨

Kitaplarım bağımsız olarak okunabilir, ama ortak karakterlere ve geniş bir olay kurgusuna sahiptir.

Bu kitap, ARK Evreni Serisi adı altında yayınlanmaktadır.

Kronolojik sıraya göre seriyi D R E A M E 'de ayarladım.

Arya ve Kalender'in aşklarına şahit olan herkes 🪞✨ emojileri ile yorumları donatsın!

Hazırsanız.. BAŞLIYORUZ!

~~ Lütfen ilk defa okuyanlar ve özellikle birden çok okuyanlar bol bol yorum yazsınlar. ~~

Spoiler içeren yorumlar yazmak SERBESTTİR!

Bu nedenle yeni okuyucuların yorumları okumadan yorum yazması rica olunur. (Siz yine de yorum yazmadan geçmeyin, yoksa yazarınızı üzersiniz😢)

~~ Hikaye konusunda SPOİLER yemek istemeyenler KONAĞIN DELİSİ ve KRALİÇE kitaplarımı OKUMASINLAR!

Konağın Delisi ve Kraliçe, ARK III : Arya Reis Kandemir 'den sonrasını anlatmaktadır. Arya ve Kalender'in çocuklarını konu alıyor.

ZÜHRE ve MEHTAP KESİNLİKLE OKUMALISIN!