@rynialight
|
17. Bölüm
_Bencillik desen var_ "Bu bencillik değil gerçekler" _Peki senin sesin hiç robot veya dijital bir sese benzemiyor sanki gerçek adam sesi gibi seni yoksa gerçek bir insan mı kontorol ediyor_ "Ha-yır !!! of insanlar neden bizi anlamıyor hayır yani kendi sahibimle bile anlaşamıyorum" _Özür dilerim ama insan merak ediyor sen zeki bir yapay zeka olabilirsin ama ben insanım ve biz insanlar merak ederiz_ "Bu kadar merak iyi değil ama" _Benim için iyi sanki hergün böyle bir şeyle karşılaşmıyorum. Bana bak romina robotu sen zeki olabilirsin ama bende zekiyim sen yapay zekasın bense doğal zeka aramızdaki fark bu sen bir şeyi görsen aklına tak gelir bense o şeyin ne olup bittiğini hatalrımıda görürüm siz robotlar güc sizde olduğunu düşünüyorsunuz ama istediğiniz kadar güç sizde olsun biz insanlar ise kontorol ederiz güç tense kontorol daha önemli ve ayrıca çok üstüme giliyorsun sayende özelimde kalmadı aklımı okuyorsun ve bu çok çok rahatsız edici_ Nefes nefese kalmıştım bir romina robotuyla bile kavga edebiliyordum o derece feci bir durumdaydım _Tamam artık yeter bir sonraki görevde bana yardımcı olursun şimdi iyi geceler_
Bilekliğimin düğmesine bastım ve battanemi üstüme çekip yatağıma yattım bir saat tavana bakma rutinim den sonra uykuya daldım.
... (Berkin anlatımıyla) Ben Berk Aktoprak 17 yaşındayım İstanbul Beykoz Başarı kolejinde 11. Sınıf öğrencisiyim. Genellikle öğretmenlerin gözde öğrencisiyim Okuldaki bir çok öğrenci bana hayran özellikle kızlar ama ben pek genelde ilgilenmiyorum ben doğru ilişki arıyan bir insanım ve ben daha bulamadım tek istediğim bu iğrenç okulu bitirebilmek. Aylemin tek çocuğuyum zengin bir aile de doğdum büyüdüm ve bir o kadar baskıcı bir aile annem hep üzerime titrer halada devam ediyor babam ise çok baskıcı her anlamda Berk böyle bir şey yapma Berk bizi rezil etme Sen derslerine çalış Oraya gidemezsin O insanlarla takılma Sen işine bak Tüm cihazlarına el koyarım Ben küçüklüğümden beridir babam hep böyle hiç değişmedi alıştım artık Ve sayesinde (ASOSYAL) bir insana dönmüştüm. Annem ise Oğlum dikkat et Oğlum canın yanar yapama Ver onu Meral ablan yapsın Dışarıda dikkat et Kendini çok yorma kasma. Ve dahası Annem sayesinde (ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ yada DENGESİZLİK) yaşıyorum Her alanda böyle insanlar beni dışarıdan bakıldığımda sert güçlü başarılı bir erkek olarak görüyor ama bunların tam tersiyim gelecekle ilgili çok hayal kurarım. Geçmişi kolay kolay unutamam ve bazı arkadaşlarımın söylediğine göre çok duyusal bir insanmışım. Arkadaş bunu benim Burcuma bakarak söyledi. Ve evet o arkadaş Sera Öztürk evet evet bizim Sera ya
26 Ekim 2045
"Berk" "Efendim" "Tatlım senin 12. Evin aslan" "Aslan ne oluyor ki. 12. Evimde mi var" Sera kahkayi kopardı kantinde kendini rezil etti sonra önüne dönüp telefondan benim astoriloji bilgilerime baktı bir uygulama üzerinden. "Evet 12. Evin aslan 12 ev Bilinç altı ve piskoloji evidir ve senin ki ise aslan bak okuyorum iyi dinle İç dünyanızda kendinizi keşfetme isteğiniz yüksektir fakat bir takım korkularınızla mücadele etmek durumunda kalabilirsiniz. Burada ego daha zayıftır bu yüzden daha kapalı perde arkasında kalmayı tercih edersiniz Burada beş madde vermiş ama ben iki madde okudum artık seni daha fazla tutmayayım diye. Sana 12 evini anlattım artık gerisi sende ama bir çoğu doğru çıktı dimi" "Evet kesinlikle her şeyimi söyledin karakter ve aile hayatımdan tutup Biliç altıma kadar helal kız sana yani valla" Evet bir çoğunu söylemiş olabilir ama gram dinlemedim ama bir çoğu gerçekten doğru çıktı yazık kız bana yarım saattir öğle teneffüsü başladığından beridir 12 ev anlatıyor "Dimi astoriloji çok derin bir konu aslında daha fazla şey var am-" Zil çaldı mükemmel bir zamanlama "Ama artık bir sonraki Zamana Seracım çünkü zil çaldı yoksa hoca" "Evet gidelim" Serayı küçüklüğünden beridir tanırım ailelerimiz arkadaş. Sera çok naif çok pozitif ve çok astrolojiye takılı bir kız. Okul başlıyalı 1 aydan fazla oldu Sera kimseyi tanımadığı için benim yanımda takılıyor Bende kimseyi tanımıyorum lise dedikleri kadar varmış çok zor ve çok yabancı ilk okul Orta okul gibi değil hepimiz için zor olucak.
...
21 Eylül 2047 Bugün erkenden okula gittim antrenman yapmam lazımdı okulumuzun Spor kulübünde takım kaptanıyım yakında okulumuzun koşu yarışında seçmeleri olucak seçmelere bende katılıcam seçmeleri geçersem önce İstanbul koşu turnuvası sonra Türkiye koşu turnuvasına katılcam inşallah olur amin. Okula vardım saat daha 07:23 tü okulda öğrenci sayısı azdı daha kimse gelmemişti okulun bahçesi büyük demir kapının önündeydim bora ve Emre'yi okula yaklaşırken gördüm bora yine söyleniyordu "Abi bizim ne işimiz var ya seçmelere Ayazla Berk katilcak ben ne alaka sabahın 7 sinde okula geliyorum" "Bora söylenme artık Berk tut şunu" Emre borayı un torbası gibi üzerime attı "Hop tamam sakin Bora düz dur Bora" Borayı düz dik tutmaya çalıştım ahtopot gibi bir oraya bir buraya sarsılıyordu Boranın kendisine gelmesi için yüzüne bir iki tane tokat attım "Abi ne yapıyorsun ya" "Abartma abartma hafif vurdum. Gören sancak Osmanlı tokatı attık" "Bora belimi çürüttün yarım saat kalkmadı bide taksi zar zor bulduk çıkarken de bizim şoföre yakalandık adam uykuluydu bizi rüya filan sandı gitti odasına geri yattı. Onun stresini mi yaşayayım borayı mı taşiyiyim taksi bulmaya mı çalışayım elimdeki çantaları mı tutayım bilemedim ya canım çıktı yaaa" "Ama yine iyi geldiniz Emre" "Sen gel bide bana sor bu emre beni sürükleyerek getirdi" "İyi kide diyon bora seni sürükliye sürükliye getirdim bu yaşta bel fıtığım çıktı!!" Bu kardeşlere bayılıyorum valla bir alemler ya "Tamam tamam hadi bora sende düz dur" "Berk Abi ya sen neden sabahları enerjiksin hayır ne içiyorsun bizede ver ya valla bak şu yere bile yatabilirim yani" "Hiç bir şey yapmıyorum tamam Bora hadi artık antrenman yapc-" Sokağın başından bir motor sesi duyduk. Emre eliyle sokağın başını göstererek "Heh Havalı çocuğumuz Ayaz da geldi" Ayaz motoruyla yanımıza geldi "Selam beyler kusura bakmayın beklettim sizi Sabah trafiğine takıldık da"motorunu okşuyordu "Abi bizde trafiğe takıldık ama senden erken geld-" Bora yine söylendiği için Emre boranın ağzını kappattı "Yeter Bora sabahtan beridir abi insan bu kadar da konuşmaz ya bir sus artık sus" "Eh Tamam hadi geçelim mi artık yoksa bora gerçekten yerde uyuyacak" "Evet gerçekten uyuyacam ben sınıfa geçiyorum" "Hop Hop Hop Aslan çocuk bekle" Borayı arka yakasından yakaladım
"Ya gene ne var ya bir rahat yok bana ya" "Bora" "Efendim Berk" "Hani dedin ya biz niye geldik erkenden ne işimiz var dedin ya" "Evet dedim" "Heh işte erken geleme sebebiniz aslında senin koşu seçmelerine katılacağın için bugün erkenden geldin yani anteraman anlaşıl-" " Ne Hayır hayır bir dakika bir dakika ben yarışma için gelmedim ben adımı yazdırmadım ben Berk abi ben koşamiyom nasıl Berk yaa uf sen mı ismimi yazdırdın abi ya" "Yapacak hiç bir şey yok bora" "Hayır ya sen sen biliyordun dimi Emreeee!!" Emre bu durumdan çok keyif alıyordu "Herhalde biliyordum oyuzden seni erken uyandırdım ya" "Hepimiz biliyoruz bora" "Ayaz sende mi abi bir tek benim haberim yok bravo gerçekten alkışlıyorum sizi şimdi ismi mi sildircem "Boşuna uğraşma bora artık çok geç hadi bakalım anteramana" "Yaaa uff" Ben ve Emre önden gidiyorduk Ayaz ve borada arkadan konuşarak geliyorlardı "Bora bir şey söyliyeyim mi" "Ne söyle ayaz daha sinir patlasın söyle" "Oğlum okuldaki kızlar sana hasta koşucu bir bora görseler ne yaparlar he bir düşünsene" "Koşucu bora mı" "Yakışıklı karizmatik havalı bir sporcu hemde bora yani düşünderim" "Havalı ve karizmatik" "Evet" "Yakışıklı beybifeys Sporcu bora" "Evet" "Hiç boşuna uğraşma abi zaten havalı karizmatik yakışıklı ve beybifeys bir sporcu Berk var Bana gerek mi var" Bora nin konuşması beni güldürdü "Sağol bora beni övdüğün için ama benim gibi birinin yanıda birde senin gibi biri lazım" "Abi Emre katılsın o birinci olur valla" "Yürü git ben nasıl koşayım sen benim nefes aldığıma şükür et bak düzgün sakin yürüyorum bide koşucakmışım" Emreyle okula doğru yürümeye devam ettik. Borada arkadan söylemeye devam etti. "Ata binerek öyle söylemiyon Emre bey bak gidiyor ya hey hey alovv kime diyorum bak hiç beni duyuyor mu ayaz görüyon dimi" "Hadi Bora hadi kardeşim "Ama" "Hadi Bora millet gelmeye başladı" "Uf Selam kızlar" "Yok böyle dengesizlik hadi bora" Ayaz ve Bora bize yetişmişlerdi okula girdik Emre astım hastalığı olduğu için beden derslerine katılımıyordu oyuzden yarışmaya da giremiyrcekti bora yı yarışmaya sokma fikiri ise Ayaz dan gelmişti cuma günü boradan gizlice onu yarışma ya sokmuştuk şimdi Bora bize dünyanın tiribini atıyordu Spor salonuna vardık üstümüzü değiştirdik Boraya zorla beden kıyafetlerini giydirdik 1 saat anteraman dan sonra bora bazen aylaklık yapsada iyi koşuyordu anteramandan çıktık duşa girdim üstümu giydim sınıfa çıkacaktık herkes okula gelmişti dersin başlamasına 7 dakika vardı. Bora ve Emre önden yürüyordu ayaz ve bende arkalarındaydık herkes bize bakıyordu daha doğrusu Bora ve Ayaza
Bora kızlar tarafından çok sevilirdi tam bir ne diyorlardı ona play boy muydu neydi yani tam o Ayaz ise bad boy tam o okulumuzun motorcusu tüm kızlar ona ve motoruna bayılır. "Berk" "Aa Faruk çocuklar siz gidin önden ben geliyorum" "Tamam" "Buyur Faruk" "Berk abi ya senin dediğini yaptım öyle ders yaptım bende işe yaramadı" "Tamam sınıfa gidelim konuşalım şu konuyu" "Sınıf kapısına önce Faruk ulaştı bende 7 adım arkasındayım" "Pardon hocam geçebilir miyim Çok özür dilerim ben sizi hoca sandım izninizle" Sanırım sınıfa yeni bir öğrenci gelmişti kız sınıf kapısı girişinde duruyordu geçmek için izin istedim "Geçebilir miyim" Kız benim suratıma baktı durdu durdu nefes verdim artık geceyim yani sonra kız kenera çekildi sırama geçtim oturdum.
Kız boş bir sıraya oturdu müdür gitti herkes kıza bakıyordu bende kitaplarımı çantadan çıkarmayı tercih ettim. Ama kafamda oturmayan şeyler vardı ben bu kızı tanıyormuyum tanıyorsam nerden tanıyorum. Fizik öğretmenimiz geldi yeni arkadaş kendini tanıtamadı sonra hoca derse başladı bitti tenefüse bahçeye çıktık Bora ve Ayaz basketbol oynuyordu ayaz potaya basket attı Bense Faruğa ders taktiği veriyordum Emre ise yanımda kitap okuyordu "Bora at topu" "Yakala" "Bak Faruk ezberlemek istediğin kelimeleri hatırlamak istiyorsan mavi kalemle deftere yaz mavi rengi kullanırsan hatırlarsın." "Nasıl yani mavi kullanırsam hatırlarmıyım" "Evet bana da kuzenim söylemişti galiba mavi renk daha kolay hatırlamamızı sağlıyordu iyice soruşturur sana söylerim ama mavi renk kullan" "Abi sağol ya" "Ne demek bir şey yapmadım" "Olsun teşekkür ederim ben gideyim. Derste görüşürüz" "Dikkat et kendine" "Tamam sende" Emre ye baktım kocaman bir kitap okuyordu "Emre ne okuyorsun kardeşim" "Genel kültür" "Helal kardeşime oku" Tenefüs zili çaldı hepimiz sınıfa geçtik sıramıza oturduk fizik öğretmeniniz geldi "Çocuklar bir kaç işimi halletmem lazım ama önce yoklama alalım. Önceki ders almayı unutmuşum hemen başlayalım." Hoca masasının üstünde bir kağıdı alıp okumaya başladı "Hiç önemli değil ayrıca bu konuyu bana söylediğin için teşekkür ederim ve bu iletişim kurma konusunu merak etme bu bir sorun değil senin derslerini ve iletişimini etkilemeyecek" hoca bunları yeni gelen kıza söylüyordu.
Hoca yoklamayı almaya başladı "Merve Bilgin" "Burda" "Bora zel" "Buradayım hocamm" "Melisa Karabulut"
Karabulut Karabulut mu Nasıl o kim Karabulut Melisa Karabulut Nefes alma verme şeklim bozuldu Duvarlar üstüme geliyor beni daraltıyordu Herkes Melisa Karabulut kim diye bakıyordu hoca herkesi susturdu Nasıl? Yeni gelen kız elini kaldırdı omu Melisa KARABULUT kıza tüm bakış açım değişti umarım düşündüğüm şey değildir.
"Berk Aktoprak" kendime çeki düzen verdim "Burda" kız bana baktı kız beni görüp önüne döndü.
...
"Tamam çocuklar yoklamayı aldım ben işlerimi halletmeye gidiyorum. Merve konuşanları kağıda yaz fısıltıyla konuşun Merve sınıf sende"
... Tenefüse girdik kütüphaneye gittim "Kız Şeyma napiyon kız" "Ooo Berk bey siz buraların yolunu bilirmiydiniz ya" "Ee herhalde abartma sende sadece 3 gün gelemedim oda koşu yarışı için hazırlık yapıyordum" "Yav hehe tamam inandım git ne alcaksan al" "Tamam da nasıl bulcam aradığım kitap hangi bölümde" "Uf ne kitabı Alcan" "Sporla ilgili bir kitap" "Sırıtma sırıtma dur bakayım bilgisayardan 7.Bölüm 2. Kitaplık 3. Raf" "Sen cansın" Yanağını sıktım "Hehe git ne alacaksan al" Şeyma nın tarif ettiği bölüme gittim. Yere düşmüş iki tane kitap gördüm biri sarı biri yeşildi yeşil kitabı aldım üstünde toprak yazıyordu sonra sarı kitabı aldım onda da hava yazıyordu. Kitapları alıp rafa koydum. Ama kütüphanenin girişinden bir ses gelmişti işime bakamayı tercih ettim. Kitap rafların arasında gezdim aradığım şeyi bir türlü bulamadım bir sürü kitap vardı birinin ayak seslerini duydum 5 dakika sonra tabure sesi. Sesin geldiği yöne doğru gittim.
O yeni kız mıydı kız tabure ye çıkmış kitap rafların dan bir kitap almaya çalışıyordu kız dengesini kaybetti tam düşecekti tuttum onu tutayım derken ayağımı sürttüm. "İyi misin" kız korkudan gözlerini yummuş bir anda kahverengi gözlerini açtı saçmalama Berk "İyi misin" Kız kafasını salladı demeki korkmuş konuşamıyor kız kucağımdan atladı. Almaya çalıştığı kitabı raftan alıp kıza uzattım. "Buyur" Buyur ne lan Başına eğdi. Galiba teşekkür etti "Önemli değil sadece dikkat et" Kızın yanından ayrılıp aradığım kitaplığa geri döndüm _Sanane lan ister dikkat eder ister etmez sanane annesi misin sen_ Uzun bir arayış tan sonra kitabı buldum Şeyma nın yanına gittiğimde kimse yoktu kız demeki kütüphaneden ayrılmış. Ama Şeyma hiç iyi görünmüyordu kızın yüzü zaten beyaz iyice beyaz olmuş. "Şeyma bu ne halin" "Ne olmuş ki" " kızım zaten pammık gibi kızzsın yüzün iyic- Noldu biri bir şey mi dedi" "Hayır kimse bir şey demedi ben iyiyim" "O kız birşey mi dedi" "Hangi kız" "Şeyma biliyoruz ikimizde şu yeni gelen esmer kız Melisa mı bir şey dedi bak yemin ederim biri dur bekle" Tam adım attım gidiyordum Şeyma kolumu çekiştirdi "Saçmalama Berk!! O kız bir şey yapmadı" "O zaman bu halin ne kızım daha 5 dk önce keyfin yerindeydi buraya o kızdan başka kimse girmedi biri sana bir şey söylerse sen üzülürsün dur ben şuna sorayım" "Dur artık Berk kız zaten konuşamıyor" "Ne nasıl" "Kız derdini anlatmak için kağıda yazıyor hem o kız bana neden durduk yere bir şey söylesin" Şeyma nın gözünden yaş aktı burnunu çekti "Kızın günahını aldın" "Estağfurullah kız konuşamıyor diye mi üzüldün" "Hayır yani ona ayrı üzüldüm tabi ama" "Ama ne ağlama Şeyma! Önce ne için ağladığını söyle sonra ne için ağlıyorsan ağla" Şeyma ağlıyarak "Çok benziyorlar Berk soy adları da aynı" "Gel buraya" Şeyma ya sarıldım Şeyma çok duyusal bir kızdır "Tamam ağla ağla için rahatlasın dök içini" "Deme öyle" bana sarıldığı için sesi boğuk çıkmıştı "Dimi oda derdi hep (Dök içini rahatla ağla) Derdi" "Evet" Ağladığı için üniformamı sırılsıklam etmişti kollarımdan ayrıldı "Üniformanı biraz ıslattım ama" "Biraz mı" Şeyma gülerek "Tamam biraz fazla ıslattım" "Neyse bir şey olamaz yedek forma var zaten Kurur sen ağlama hep gül tamam mı" "Tamam" yine ağlamaya başladı "Aaaa ama Şeyma" Ağlıyarak "Elimde değil Berk tam unuttum her şeyi tamam o yok dedim ama elimde değil olmuyor" "Sakin ol tamam mı. Buarada neden hala zil çalmadı" Burnunu çekti kendine geldikten sonra
"Çünkü öğle arasındasınız şapseloz" "Şapseloz ne ya" "Ben uydurdum aç mısın yanımda sandviç var yer misin" Alüminyum folyoya sarılmış soğuk sadivinçi bana uzattı "Kızım alüminyum folyoya neden soğuk sadivinci koydun soğukluğu gitmesin diye mi hem bu nasıl hala soğuk" Kıkırdadıktan sonra "Ne alaka peçete ye sardım ıslanıyor poşete de olmuyor eee kese kağıdı da yoktu bende alüminyum folyoya koydum ayrıca nasıl soğuk kaldı bilmiyorum ama iyide oluyor yemek istemiyorsan alayım" "Hayır sandviçlerini özledim sana kaldı mı" "Var bende merak etme şifa olsun" "Nasıl Bu kadar iyi yapıyon aynı hazır sandviç gibi" "Ama onlardan daha sağlıklı ve temiz ayrıca ev yapımı" "Şefim tarif alabilir miyiz?" "Abartma be güzel sandivinc yaptık diye dalga geçiyor birde gülme bak ya gıcık mısın oğlum sen" "Ah kolum tamam vurma" gülmeye devam ettim "Çık git gözüm görmesin birde dalga geçiyor sen Bu kadar güzel sandevinç yapabilir misin hayır o zaman sus" "Ay boğuldum" Öksürük kirizine girdim "Ay Berk al su iç" Suyu içince kendime geldim "Su gibi aziz ol yavrum" "Allah razı olsun dayıı" Gıcık kız "İyisin dimi" "Heee" "Heeğee" "Bak bak birde taklidimi yapıyor" Gülme kirizine girdi Zil çaldı "Neyse ben gidiyorum kitaplarımıda alayım kaydettin dimi" "Heee" "Tamam ben gittim sandavic için teşekkürler" "Rica canım bay bay dikkat et"
"Tamam" Kütüphaneden ayrıldım sınıfa gittim 2 kitap aldım ve onları sırama koydum.
|
0% |