@rynialight
|
7. Bölüm Unuttun mu?
Bacaklarımı karnıma doğru kendime doğru çekip kolumla bacaklarımı sarmış karanlık odada uyumuşum uyandığımda kolumdaki saate baktım bu saati annem bana 13. Yaş doğum günümde almıştı. Saat pebme renkte çocuk saatiydi 17 yaşındayım ve hala takıyorum saate baktığımda 20:47 ydi. Babam gelmiş olması lazımdı ama gelseydi ben şuan hiçbir şey olmamış gibi yemek masasında olurdum babam geç mi gelecekti.
Feride Cadalozu depo kapısını açtı "Baban eve geç gelecek git üstünü değiştir duşa gir üstün başın toz" Sinirle söylemişti senden bıktım gibi bir bakış attı. Ay sırtım ben sanki ona ölüyordum.
Yerden kalkıp odama gittim evin ışıkları gözümü acıtmıştı karanlık bir odada saatlerce durup aydınlık yere geçtiğinizde gözünüz ağrır ya işte o. Odama girip kapıyı sertçe kapattım arkadan yine bağrıyordu.
Evimizin hizmetlisi Ahmet abinin kardeşi Ayşe Abla Birkaç yeni yıkanmış ve katlanmış kıyafetimi yatağımın üstüne koymuştu üstümü başımı çıkarıp sıcak suya attım kendimi ağlaya ağlaya sıcak suyun altında yıkandım duştan çıkıp temiz kıyafetlerimi giydim banyom odamın içinde ebeveyn banyosu gibiydi Sadece bana aitti. Üstümü giyip odadan çıktım. Babam gelmiş yemek masasına oturmuş beni bekliyorlardı üst kattan demirlikler den baktım Feride Cadalozu babamın sol tarafına oturmuş beni bekliyorlardı babamı seviyorum ama bu kadınla evlendiğin den beri babamdan uzaktayım evlenme kararını bize sormamıştı ,danışmamıştı bilebabamların yanına gittim babam beni gördü babama sarıldım. Babam masasın başına oturmuştu bende sağ tarafına oturdum. Hilal abla yine döktürmüştü sofrayı sabah tan beri açım en son Merve'nin verdiği bir parça gevrekle duruyordum babam "Hadi başlayın" dedi babam günümü sordu babam biraz da olsa işaret dilini biliyordu babama bugün mü anlatmaya başladığımda karşımda oturan Feride Cadalozu bana -eğer yanlış bir şey söylersen- gibi bakıyordu babama döndüm okulumun güzel geçtiğini anlattım yalandı berbattı ve rezildi tabi bunu ne babama nede başkasına anlatım. Okuldakiler hariç kimse okulumun kötü geçtiğini bilmiyordu. Yemeğimizi yerken babam konuşmaya başladı.
"Melisa Yarın yurtdışına iş gezisi ne Amerika ya gidiceğim üç gün Türkiyede olmayacağım. Amerika dan istediğin bir şey var mı" Hayır dercesine kafamı sağ sola salladım işaret dilini kullanarak :Lütfen hızlı git hızlı gel baba: dedim.
Babam gülümseyerek "Merak etme kızım hızlı gidip hızlı gelcem" gülümsiyerek yemeğime devam ettim cadoloz kadın babama doğru bakarak dudaklarını büzdü "Bana sormıyacakmısın" Babam yemek yemeği durudurup elindeki kaşığı çorba kasesine koyudu Feride cadolozuna dondü"Neyi sorcaktım canım" Cadoloz karı afalladı "işte canım ben Amerika'dan ne istediğimi sormadın" Babam başını eline koydu babam soramayı unutmuş gibi ay bi sen eksik kal cadoloz karı Babam Feride Cadalozuna dondü gülümseyerek "Sen ne istersin canım ne getiriyim sana" dudaklarını büzdü küçük çocuk gibi "Ben şey istiyorum hani geçen gün sana bahsetmiştim ya takı takımı kolye küpe yeşil Zümrüt kolye" çocuk gibi gülümseyerek babama karşı kendini çocuk gibi davranıyordu Babam düşünerek "55 milyon dolar olan yeşil Zümrüt kolyemi" Ne 55 milyon dolar olan kolyemi Şaka mı sanki 5 bin TL lik bir şey miş gibi rahatça söylüyordu şaka falan mı bide dolar. Cadoloz karı kafasını yana yatırdı " Evet hayatım o Bana ondan alırsın değil mi" Babam hala şaşkın bir durumdaydı babam nefes verip " Tamam bakarız"
Ve evet yemeği bana zehir etmişlerdi hayır yani yukardaki mücevherler neyine yetmiyordu odası kadının full takı dolu ne yine yetmiyordu sofrayı bir an önce terk etmek için hışımla ayağa kalktım. Güzelim yemekleri yemeden ayrıldım masadan. Babam "Kızım nereye" salonu terk edip merdivenlerden yukarı odama çıktım bugünün artık son bulmasını istiyordum odamın kapısını hızla çarpıp hızlıca yatağıma yattım vücudumu kollarımla sardım. Bir an önce uykuya dalmak istedim. 2 dk geçti geçmedi babam odamın kapısını çaldı "Kızım gelebilirmiyim" babam odama girdi yüzüm duvara dönüktü babam benim ağladığmı görmüyordu odamın ışıklarını yakmamıştım sadece yatağımın yanında duran komidinin üstündeki gece lambam açıktı.
Babam yatağıma oturup "Melisa iyi misin kızım neden sofradan ayrıldın" Ha sanki bilmiyor uyuma pozisyonundan kalkıp babama dondüm yatağmin yanındaki komodinden kağıt kalem alıp kâğıda yazı yazdım ve babama uzattım
Bugün Muratın ölüm yıl dönümü baba nasıl unutursun
Murat benim küçük kardeşimdi daha iki aylıkken hastalık yüzünden onu kaybetmiştik ben ozamanlar 8 yaşımdaydım hepmiz kadeşimim ölümünden sonra mahvolmuştuk özelikle annem kandine gelemedi hergün dua ediyordu allahım canımı al diye evlat acısı çekiyordu annem çok hastalandı annemin hastalığnı ozaman 10 yaşında öğrenmiştim Annem birzamanalar hastalığnı yenmişti iyi durumdaydı koşuyor zıplıyor gülüyordu ama her güldüğne üzülüyordu hala evlat acısı çekiyordu anne bu çekmez mi anneme her zaman destek olmaya çalışırdık o iyi olsun diye şarkı söylerdim ama o söylemezdi en son söyledi şarkı kardeşimi kaybetmeden 1 gece önce hastane odasında küvezde uyuyan kardeşime söylemişti ben de onu dinlerdim annem hepimizi şarkılarıyla ninileriyle büyütmüştü o nun ninnisi olmadan uyuyamazdık ama artık ninni söyleyen bir annem olmadığı için geceleri kendi kendime mırıldanarak uyumaya çalışırım.
Babam şok geçiriyordu sağ gözünden gözyaşı aktı hiçbir şey demedim yüzümü duvara dönüp yatış pozisyonuna geçtim babam hüzünlü bir şekilde "İyi geceler kızım" dedi. Dolaptan bir pike alıp üstümü örttü oda evlat acısı çekiyordu komidinin üstündeki gece lambamı kapatıp odanın kapısını kapatıp çıktı. Çığlık atmamak için kendimi zor tuttum sesim çıkmıyacak şekilde ağlayıp uykuya teslim oldum.
Bölümü yazarken pikolojim sıfırlandı hatta az dağa dolmuştan aşağı düşecektim ayağım fena oldu dışarıda yazıyordum bölümü 🤣 Yani gerçekten üzüldüm melisaya Bakalım sonraki bölümde neler olacak 🤗
|
0% |