@rynialight
|
8. Bölüm Koşu
15 Eylül 2047 Salı
Sabah oldu uyandım güneş parlıyordu ben sönmüş tüm gökyüzü ve bulutlar güneş eşliğinde kalkın yeni bir gün der gibi parlıyordu insanı uyandırıyordu. Ama ben daha çok uyumak istiyordum kuşlar cıvıl cıvıl şarkı söylüyor Gülüyorlardı.Bense mutsuzdum konuşamıyordum.
Tekrar uykuya dalmak istedim.Kafamı yastığa gömdüm.Olamdı uğuyamadım. Hışım la yataktan kalktım. Saatte baktım.
Saat 10:47 ydi Beni neden uyandırmadılar. Uff Alarm kurmalıydım. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım _Uf kendime geldim._ Okul formamı giydim.Çantama kitaplarımı koydum. Odamdan çıkıp aşağı kata indim. Ahmet abi beni gördüğünde "Melisa nereye"
Dış kapıyı gösterdim okul çantamı gösterdim. Hilal Teyze sofrayla ilgilenirken Arkadan "Bir şey yemeden bırakmam gelin yiyin öyle okula gidin" Bir Ahmet abiye bir Hilal Teyzeye baktım iki gündür düzgün bir şey yiyememiştim. Hilal Teyze elini sofraya doğru gösterdi.
"Hadi yavrum"Sofraya oturdum çantamı yanımdaki sandelye ye bıraktım ve hemen sanki kıtlıktan çıkmış gibi yemeğe başladım. Ekmeği alıp omlete bandırdım. Feride cadolozu böyle şeyleri evde istemiyordu ama ben seviyordum. Arada bir Hilal Teyzeden istiyordum yaprak sarma, Mantı hatta lahmacun bile. Özellikle fıstıklı baklava bayılıyorum. Hilal Teyze kısa boylu tontiş yanaklı Siyah saçlı toprak gözlü bir teyze ydi. Onu küçüklüğümden beri tanıyordum. Hilal Teyze bu eve geldiğinde ben Dört yaşındaydım. Annem vefat ettikten sonra bana öz kızı gibi bana baktı yedirdi,içirdi, dinledi her konuda bana yardım etti sağolsun. Hilal Teyze benim ikinci annem gibiydi.Hilal Teyze korkmuş bir ses tonla "Yavrum yavaş ye boğulcan" Gülümseyerek yemeğe devam ettim. Yemeğimi bittirip Hilal Teyzeye sarılıp evden çıktım. Ahmet abi bana arabanın kapısı açmış bekliyordu arbaya bindim. Ahmet abi arabayı çalıştırıp okula gittik.
Arabadan inip Ahmet abiye el sallayıp okul binasına hızlı bir giriş yaptım. Sınıfa koştum sınıfta kimse yoktu. Sınıf penceresinden dışarıya baktım.Ders Beden Eğitimi ve herkes dışarıda. Bahçeye koştum Nefes nefese bizim sınıftakilerin yanına gittim beden Eğitimi hocasının yanına varıp kağıda
Geç kaldığım için özür dilerim
Nefes nefeseydim kağıdı hocaya verdim ellerimi dizlerime koydum nefes almaya çalıştım. Sera hiç içilmemiş bir şişe su uzattı. "Melisa iyi misin? Al su iç" Kendime gelip dik durdum. Sera dan suyu aldım kana kana su içtim. Elimle ağzımı sildim. Yukarı Aşağı kafa salladım. Sera tebessüm etti.
Beden eğitimi öğretmeni bana dönerek. "Beden Eğitimi kıyafetlerin nerde?" Öğrencilerin üstündeki formalara baktım. Sonra kendi üstüme baktım.Kızıl renkli fermuarlı çeket ve geniş eşofman takımı vardı kızlarda. Boynumdaki mini deftere
Benim beden eğitimi formam yok. Bugün beden yok diye biliyordum. Oyüzden evde kaldı.Özür dilerim.
Kağıdı verip başımı hafif öne eğdim. Hoca kağıdı okuduktan sonra Merve'ye seslenip Merve nin yedek formasını bana vermesini söyledi. Merve onaylayıp beni okul binasının en alt katındaki soyunma odalarına götürdü. Merve dolabından bana yedek beden formasını uzattı."Hiç giymedim senin olabilir ve yıkandı merak etme."
Hayır dercesine kafamı sağ sola salladım.Ve gülümseyerek kabine girdim.Gülümseme benim teşekkür edişim di. Giyinip kabinden çıktım. Dolapların orda beni bekleyen Merve Ağzını açıp "Wow bir insana forma bu kadar mı yakışır. Boynumdaki defteri alıp. Dalga geçme Merve gülümseyerek
"Hayır kız dalga geçmiyorum. Ciddiyim çok güzel oldu yani dışardan bakıldığında öğrencidense daha çok Beden eğitimi öğretmenini andırıyon beden Eğitimi öğretmeni olmayı düşünmelisin."
Tebessüm ederek okul kıyafetlerimi sandalye ye koyup boy aynasından saçlarımı düzelttim Merve arka dolaplardan bir tane boş dolap açtı "Melisa burda bir tane boş dolap var istersen burayı kullanabilirsin kilidi de sağlam" Arkamdaki Merve ye dönüp sonra boş dolaba baktım kafa sallayarak kıyafetlerimi sandalyeden alıp boş dolaba güzelce yerleştirdim. Merve yle bahçeye çıktık herkes sıra olmuş hazır pozisyonunda bekliyordu bizde hocaya çaktırmadan öğrencilerin arkasına geçtik. Hoca bizi fark ettiği halde elindeki dosyalara bakıp diğer eliyle mini bir tabletten hesaplama yapıyordu.
Hoca yüksek sesle "Evet çocuklar bugün ne kadar mesafede ne kadar hızlı koştuğnuza bakcağız. Herkes İki kişi iki kişi koşacak. Evet ilk olarak Ceren ve Bora ismini okudukalrım sıraya geçsin ikişer ikişer şekilde. Evet Berk-Narin Eylül-Ege Ayaz-Melisa Aras Asel Geri kalanları farklı bir branşta kendilerini gösterecekler. Hedefiniz partneriniz yenmek Kural basit hile yapmak kesinlikle ve kesinlikle yasaktır. Herkes yerlerine sırayla"Zaten kim koşaren hile yapardı Hoca ellerini çırparak
"hadi haydi hızlı" herkes yerlerine aldı önce yarışacak olan kişiler Ceren ve Bora ydı pek kendilerini tanımasam da Cerenin Borayı geçeceğini tahmin edebiliyordum ceren zayıf ama güçlü bir kıza benziyordu Hoca araya girerek " çocuklar 7 metre koşucaksiniz kim daha hızlı olursa finale kalıcak finale kalan 2 kişi den biri kazanıp koşu yarışmalarına katılacak
"Çocuklar düdüğü çaldığım anda koşup karşı duvara dokunup gelcek siniz ama parmak ucuyla değil Asel tamam mı ismi Asel olan kıza baktım Asel Başını utançla yere eğdi demekki bu kız çok titiz bir kızdı.
"Duvarı elerininizle elleyip gelceksiniz ay duvar pis ben dokunamam yok anlaştık. Bora ceren yerlerinizi alın düdüğü çaldığımda başlayın"
Ceren ve Bora yerlerini alıp düdük sesini beklediler hoca elindeki kronometreyi ayarlıyıp" üç iki bir " düdük sesi çaldı. Bora ve ceren jet gibi koşmaya başladılar 7 metre ötemizdeki duvara ilk deyen Bora oldu Anlaşılan Ceren sandığım kadar hızlı degilmiş dedim dediğim anda ceren duvarı eliyle dokunup Borayı hızlıca geçip hıp hızlı Yarışı kazandı bora yenilgiyi pek kaldırmasada Cereni tebrik etti ve diğerlerinin yanına oturdu Ceren ilk aşamayı geçmiş mutlu bir şekilde diğerlerine mutluluğunu paylaşıyordu. Sırada Narin ve Berk vardı ikiside yerlerini alıp düdük sesini duyduktan sonra koştular karşı duvarı ellerini koyup geri döndüler oyumu Narinden yana kullandım. Onaları izlerken yanıma biri geldi "Sence hangisi kazanır" Sol tarafıma da siyah saçlı yapılı çocuğa baktım gözleri koşan Berk ve Narini izliyordu sorusuna cevap vermedim sadece yüzüne baktım "Ay pardon kendimi tanıtmadım ben Ayaz senin partnerin memnun oldum Melisa" Elini uzattı sahte bir gülümseme yapıp önüme geri döndüm Açıkçası ben pek memnun olmadım tam bir serseriye benziyordu gözüm tutmadı bir an önce okulu bitirip kendi hayatıma başlamak istiyorum kimseyle arkadaş olmak istemiyorum hayatıma insan almak istemiyorum.
Ayaz elini cebine koydu "Peki biraz asosyal birisin anlaşılan" Ters bir bakış attım korkmasına yetti boynumdaki mini deftere kağıda
Evet Asosyal bir insanım bi diyeceğin mi var
Biz Ayazla konuşurken Berk ve Narin c Çoktan yarışı bitirmiş Narin yenilgiye uğramış ve diğerlerinin yanına gitmişti sıra Eylül ve Ege ye gelmişti
Ayaz "Birazda asabiyiz galiba" SANANE "Peki iyi şanslar çünkü ihtiyacın olucak" Aynen he he kesin Evet
Kağıdı gözüne gözüne soktum Sonra önüme dönüp Eylülün gelmesini bekledim inşallah kazanır Amin. Eylül çok hızlı koşuyordu ve Ege'de onun kadar hızlı koşuyordu. Hangisi kazanacağı belli değildi Eylül Ege yi geçti kazanan Eylüldü. Eylül çok mutluydu ilk defa onu Bukadar mutlu görüyordum.
Sanki dünyaları feth etmiş gibi bir ifade vardı yüzünde Eylülle bir beşlik çaktık birbirimize. Eylül ve Ege diğerlerinin yanına geçmiş oturuyorlardı. Sıra Ayaz ve bendeydi. Hadi bakalım gazamız mübarek ola. Yerimizi aldık. Ayaz alaylı bir şekilde "Tebrik kağıtları hazırla Melisa." Önüme döndüm hoca" 3 2 1" Düdük çaldı.Ayaz dan önce çıktım.Bir metre sonra Ayaz bana yetişti tek isteğim o duvara dokunmak tı tüm gücümü ayaklarıma verdim. Sanki hayatım o duvara bağlı ymış gibi hıphızlı koştum Ayaz beni geçti. Bu safer olmaz bu sefer ben kazanıcaktım.Ben ayazı değil Ayaz beni tebrik edicekti.
Sera,Merve, Eylül bağırarak"MELİSA" Diye tezarruat yapıyorlardı daha çok güç geldi sanki Ayazla aramızda olan mesafeyi kapattım. Ayaz duvarı elledi 2 saniye sonra ben duvarı elledim Ayaz duvardan ellerini çekerken sarsılmıştı Ayazı geçip arkama bakmadan koştum. Ayaz bir saniye sonra kendine gelmiş beni geçmeye çalışıyordu. Hızlıca koştum hiç dikatimi dağıtmadan sadece bitiş çizgisne baktım bitiş çizgisinde bekleyen Asel e baktım kız heyecanlı bir şekilde bizi izliyordu. Ayaz aradaki farkı kapatmaya çalışırken çok geçti çünkü yarışı ben kazanmıştım. Başarmış tım kaznamıştım kazanma böyle bir duygumuymuş bu duyguya bayıldım bundan sonra hep kazanamya odaklanacaktım. Derin bir nefes alıp verdim soluklanmaya nefes almaya çalışan Ayazı gördüm kahkaha attım ayaz dahil sınıfın yarısı bana baktı umrumda değildi Ayazın yanına gittim ayaz Ellerini dizlerine koymuş eğik bir şekilde duruyor nefes almaya çalışıyordu boynumdaki not defterini alıp
Alayım tebriğimi alayım alayım
Ayaz kafasını yukarı kaldırıp bana baktı. Yazık çocuk hala nefes almaya çalışıyordu
Evet bekliyorum Ne oldi rengin soldi Bana bak çocuk ben laz kızıyım Tamam mı bizim küçük lügmuz dağda çayırda geçti sen kime kafa tutuyon hey gidi yavrum hey
Kağıdı kendimden çok Emin bir şekilde Ayaza verdim kollarımı karnıma bağladım
"Laz kızı tebrik ederim valla" Elini uzattı Elimi uzattım sahte bir gülümseme okey tamam koşmayı sevmeyebilirim ama yalan değil küçükken yazın Smasuna köye babanemelere giderdik küçük olduğum için dağda çayırda tarlada koşardım bi zaten köyde koşardım başka yerde koşmazdım uzun zaman sonra koşmak iyi geldi gerçi bu sabah okula geç kalcam diye sınıftan bahçeye koşmuştum ama kazanmak ta ayrı bir güzeldi Mervelerin yanına gittim herkes oturmuş bekliyor kendi aralarında konuşuyordu Merve heyecanla "Melisa Sende Eylülde harkaydınız ben ve Sera oyumuz sizden yana" Tebessüm ettim ve yarışacak olan Asel ve Arasa döndüm. İkiside düdük sesini duydu koştu. Asel koşarken yere düşüp ayağını buruktu. Ege Asel ve Aslelin bir kaç arkadaşı Aseli revire götürdü yarışı kazanan yoktu Hoca elindeki tableti düzeltip "Çocuk lar şuanda 4 kişi yarı finale yükseldi ismini okudularım bir adım öne çıksın Eylül,Ceren,Berk ve Melisa buraya gelin Eylül Berkle Melisada Cerenle yarışacak. Hazırsanız başlayalım berk Eylül "3 2 1 BAŞLA" hoca düdük çalmış ikiside afalladı ve sonra başladı Eylül önde götürdü Ancak Berk Eylüle yetişip Berk öne geçti. _Eylül lütfennn kazan._ Gözlerimi yumdum Eylül kazansın diye dua ettim. Ama bir dakika Eylül kazanırsa ve bende kazanırsam Finalde ikimiz rakip olcaktık işte bu nu hiç sevmedim Eylül Eğer kazanırsa bende yeni rakibim olan Cereni kafamı buğuldu kafamı sağ sola salladım Ceren nin kazanmasına izin vericektim Eğer Berk kazanırsa Ceren le olan yarışımı kazanıp Eylülun yapamadığı kazanamadığı yarışı ben kazanıcaktım intikam.
Kendi kendime gülümsedim ve onları izledim kazanan Eylül değil Berkti Hayal kırıklığı Eylül ve Berk el tokalaştıktan sonra Eylül üzgün bir şekilde yanıma gelip omzumu tutarak mırıldandı "Yarışı kazan Finalde Berki yen benim yapamadığımı yap sana güveniyorum." İkimiz de tebessüm ettik.
Eylül Mervelerin yanına gitmiş Sera ve Merve Eylüle sarılmış lardı Onlar için kazanıp Türkiye turnuvalarındada kazanmayı karar verdim anında.
Ceren ve ben yerlerimizi aldık hoca başla dedi koştuk Ceren çok hızlıydı
Ceren hızlı olabilir ama ben onu geçebilir miydim? Tabikide geçerdim Eğer ben Ayaz gibi birini yendiysem Cerenin de aynı şekilde yenerdim. Ama Ceren beni çoktan geçmişti hızlandım hızlandım daha da hızlandım duvara yapışıcaktım az daha ama duvarı elleyip geri döndüm ben dönerken Ceren gidiyordu. Göz göze geldiğimizde Elimi gözümün üstüne koyup hafif asker salamı verdim göz kırpıp yoluma devam ettim oda duvara elinini koyup arkamdan gelemeye başladı ben daha da hızlandım ve yarışı kazandım Mervelere el salladım üçüde mutluydu Ceren beni tebrik etti el tokalaştık sıra Berki yenmekti
Çoook uzun bir bölüm oldu biliyorum oyüzden burada kestim 🤭🤭 Bakalım yarışı kim kaznaıcak kim turnuvalara katılmaya hak kaza nacak tahminleri yorumlara alayım sizleri seviyorum oylayıp yorum yaparsanız çoook sevinirim Hoşçakalın 🤗🤗🥰
Kelime sayısı 1777
|
0% |