Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Huzuru bulmak

@rynialight

 

...

 

(Yazarın anlatımıyla)

 

7 Mart 2017

 

Onun için her şey artık bitmişti umudu kalmamıştı hayattan bıkmış ne kadar iyi olursa olsun hep mutsuzdu ruhu huzursuzdu o huzursuzdu insanlar onu önemsemiyordu onu seven biri yoktu.

 

Ecrin doğduğundan beridir zor sıkıntılı günler yaşamıştı. Şu zamana kadar yaşaması bir mucizeydi. Ecrin nin babası içen annesi zor şartlar altında çalışan bir kadındı. Abisi uyuşturuçu satmaktan hapis yatmış Ablası geceleri barlarda çalışıyordu. Kardeşi ise cinayete kurban gitmişti. ecrin ise para kazanmak için bir çok kafede yarı zamanlı garsonluk yapıp ayrıca özel eğitim veriyordu evden eve gidiyordu ders saatleri çok geç olduğundan geceleri eve tek başına dönüyordu dönerken bile her hangi bir saldırıyada uğruyordu. Ecrin korkusundan kimseye söyleyemiyor içinde tutup beyni o anları travma olarak kaydediyordu ve ecrin bunu yaptıkca günden güne rahatsızlanıyor sağlığı bozuluyordu. Ecrin böyle bir hayattan kurtulmak için çok çalışıyordu. Özel hayatında ise sevgilisi tarafından aldatılmış ve başka biri tarafından reddedilmişti. Okuldakiler ona inek duygusuz veya çirkin diyorlardı.

 

Hem fiziksel hem sözel zorba gören buda yetmiyormuş gibi siber zorbalığa uğramış Aile baskısı ve babadan Şiddet gören Asosyel ve Özgüven eksikli yaşayan korkudan insan içine çıkamayan okulda her gün korkarak giden ve bunların daha fazlasını yaşayan 16 yaşında bir kızdı Ecrin.

 

Ecrin artık hayattan bıkmış umudu kalmamıştı hayatında sadece bir güzel anısı olmuştu oda 5.yaş doğum günüydü o güne o anda kalmayı çok istiyordu her günü mutsus huzursuz geçen Ecrin hayatından kaç defa vazgeçmeye çalışmştı ama her defasında başarısız olmuştu. Ölüdüğünde huzura kavuşacağını sanıyordu insanlara güvenmiyor sevmiyordu ölse ağlıyanı olmıycaktı, ama bunlara rağmen içten içe hayatta kalmak istiyordu.

 

Ama bir gün artık dayanamadı hayatına son vermek için bir köprüğe çıktı gece karanlık denize atlamayı düşünüyordu artık durma gibi bir düşüncesi yoktu.

 

 

Tam demirliklere tutunmuş atlıyacakken birisi arkasından gelip belinden tutarak onu geri çekmişti. Çekerken ikiside yere düşmüştü, Ecrin onu kimin tutuğna baktı onu tutan beyaz tenli tesettürlü 16 17 yaşlarında bir kızdı Kız Ecrine yüksek sesle "Sen aklınımı kaçırdın kafayımı yedin neden atlamaya çalışıyorsun Neden kendine bunu yapıyorsun" Ecrin şokları içerisinde "Be- ben beni neden durdun ki ne güzel atlıyacaktım hayattan kurtulacaktım" Kız gözlerini açarak "Ne güzel mi sence bu güzel birşey mi kendi hayatına son vermek güzel birşey mi" Ecrin ağlıyarak "Neler yaşadığmı bilmiyorsun hayatım iğrenç geçti geçmeye devam ediyor. Okulda sokakta saldırıya uğruyorum babamdan şiddet baskı görüyorum Annem ablam abim hep zor şartlar altındalar gece gündüz çalışıyorum fakir yoksulum insanlara güvenim kalmadı dünyadan nefret ediyorum ölsem arkamdan ağlıyacak kimsem yok sen sen beni anlyamasın tamam mı" Ecrin hıçkıra hıçkıra göz yaşları içerisinde kıza hayatını özet geçmişti, kız ona bakarak "Evet seni anlıyamam doğru Annemi doğar doğmaz kaybetmedim babam abim amcamı Babaannemi enkaz altında kaybetmedim enkaz altında ayağımı kaybetmedim protez ayak kullanan ben değilim Yetimhanede zorbalığa uğramadım her yediğim yemekten yatağımdan dolabımdan böcek çıkmadı insanlar beni hep gördü ve çok sevdiler beyin kanaması geçirmedim evet okulda hocalarım bana bağırıp çağırmadı geceleri orda burda çalışmadım. Evet seni anlayamam" Kız bunları tek nefeste söylemişti ve Ecrin hayatının şoklarından birini yaşıyordu "ben ben üzgünüm"

 

"Neden üzgünsün suçun yok sen bana anlattın bende sana." kız nefes alıp verdi "Bu denize atladığın zaman kurtulcağını mı sanıyorsun huzura ericeğini mi sanıyorsun asıl hayat öldükten sonra başlar hesabı var cennet cehennemi var rabbin sana kızmıyacak mı? Neden benim sana yarattığım bedene sahip çıkmadın neden bunları yaptın demiycek mi cehennemde ateş yok biliyormusun biz günahlarımızla haram yaptığmız şeylerle ateşi götürürüz ataşi kendi elimizle götürürüz. Hiç mi allah korkun yok utanmıyormusun hiç demiyormusun ben kendi canıma kıyarsam rabbim bana hesabını sormaz mı hiç mi korkmuyorsun hiç mi rabbini tanımıyorsun sen bu saatten sonra tövbe etsen bile rabbim yine seni af eder çünkü sen onun kulusun hatanı anlarsın ve rabbim seni af eder "

 

Kızın söyledikleri Ecrinin kafasında fırtınalar oluşturdu. Ecrin ağlayarak yere çöktü. Kız devam etti "Bu dünyaya gelme amacımız var imtihan dünyasındayız sınavdayız. Eğer huzura ermek istiyorsan rabbini araştır bil rabbim beni neden yarattı düyaya ne için geldim görevlerim neler. Bu arada hayatının ne kadar kötü olduğunu düşünüyorsun ya bi peygamberimizin hayatına bakmanı öneririm.

 

He hala atlamak istiyorsan buyur ama Ahirette sen bunları biliyordun neden söylemedin deme sana söyledim." kız arkasını döndü Ecrin ayağı kalktı köprünün demirliklerine tutundu. Kız Ecrine döndü "Bir kulağından girip diğer kulağından çıktı dimi Allaha emanet ol ve inşallah canına kıymazsın" Kız oradan uzaklaştı. Ecrin kızın söylediği her şeyi düşündü kızın kolyesi vardı ve kolyesinde hilal vardı kız tesettürlüyü Allah tan bahsetmişti bu kız o zaman Müslümandı kız müslüman olduğu için huzurluydu dünyaya geleme amacını biliyordu haramdan uzak duruyordu kız onca yaşadığı kötü şeylere rağmen rabbi için sabrediyordu. Ecrin kızın dediklerine kulak asmaya karar verdi Ecrin islamiyeti merak etti.

 

Ertesi gün Ecrin evlerinin yakınında bulunan bir camiye gitti orada bulunan cami hocasını islamiyeti merak ettiğini ve ona anlatılmasını rica etti . Cami hocası ona rahat anlıyabilmesi onun için daha iyi uygun bir yerin adresini verdi. Ecrin oraya gitti gitti yer ise çok güzel bir kuran ı kerim kursuydu orası sadece kadınlara ait bir yerdi. Oradaki bir bayan hoca Ecrini görünce "Sen abimin telefonda bahsettiği Ecrin olmalısın" Ecrin sadece kafasını salladı kadın gülümsiyerek

 

"Merhaba Ecrin ben bu kursun görevlisiyim adım Ayşe sana ben yardımcı olucağım İslamiyeti tanımak öğrenmek ve Dünyaya geliş amacını merak ediyormuşsun tüm sorularını yanıtlıycaz gel ayakta kaldın şöyle oturalım." Ecrin ve Ayşe hoca masaya oturdular. Ayşe hoca Ecrine islamiyeti dünyaya gelme amacmızı anlattı. Ecrinin daha çok ilgini çekti. Ecrin can kulağıyla hocayı dinliyordu. 1 saatin ardından sonra ecrin saatine baktı işe gitmesi gerekiyordu Ayşe hoca onu dinlediği için teşekür etti Ecrin "Asil ben teşekkür ederim buraya hep gelmek istiyorum burdan hiç ayrılasım gelmiyor."Ayşe hoca tebesüm etti. "istersen numaramı verebilirim bir sorun olduğunda beni arıyabilirsin ben her zaman müsaitim çekinmeden arıyabilirsin"

 

Ecrin sanki yeniden hayat bulmuş gibiydi Ayşe hocanın numarasını almıştı. her gün kursa gelmeye devam etti yakın zamanda eilif ba öğrenmeye ve çok hızlı bir şekilde kuranı kerime geçmiştİ. Ecrin zor günler geçirmeye devam ese bile o kursa ayak bastı anda tüm sıkıntısı gidiyor onun yerine huzur ve sakinlik geliyordu. kuranı kerimi öğrenip Ezberlrini veriyordu Ecrin okadar hızlı kavrayabiliyordu ki aynı hafızlığa giden bir öğrenci gibiydi. Ecrin rabbine yaklaştıkça rabbini andıkça huzuru buluyor rabbine binlerce şükür ediyordu. Dünyada imtihan sınavından geçtiğnibiliyordu Ecrin sakin huzurluydu herkes onun bu değişimine şaşkındı. Ecrin kuranı kerim okudukça yüzünurlaşıyordu her geçen güzelleşiyordu.Ecrin namazlarını tam vaktinde kılmaya başlamıştı Kaza namazlarınıda kılıyordu. Ecrin aslına ömrü boyunca nefes alamamış ve daha şimdi alamaya başlamıştı aynı imtihanları yaşıyordu ama huzurluydu çünkü rabbini biliyordu rabbinin rızasını kazanmak için sabrediyordu imtihanların ona rabbine yakınlaştıracağnı biliyordu. Bir işi yapacağı zaman peygamberimiz nasıl yapardı diye düşünürdü. Peygamberimi örnek alırdı Ecrin yakın zamanda tesettüre girdi ailesi desteklemesede Ecrin kararından vazgeçmedi Ecrin kafede garsonluk yapıyordu ve o bu durumdan çok rahatsız oluyordu bazı insanlar ona garip bakıyor bazıları ise onu görüp mutlu oluyordu Çalıştığı kafe kötü şeyler satıyordu Ecrinin bulunduğu ortam onu rahatsız ediyordu

 

Bunu Ayşe hocaya danıştı "Sizce ne yapmalıyım hocam" Ayşe hoca bir düşündü ve "Ecrin benim bir kitap kafem var adı HUZUR şuanda Çalışan arıyoruz sanada yakın orası sesiz ve sakin sadece bayanalara özel bir yer çalışmak istermisin yol yemek bizden oradaki çalışanlar sana yardımcı olur hepsi iyi insanlar ne diyorsun." Ecrin heycanla "Ne zaman başlayabilirim" Ayşe hoca sevinçle "Yarın"

 

Ertesi gün Ecrin okul çıkışından sonra kitap kafeye gitti. oraya gittiğinde herkes masalara geçmiş kitap okuyor çalışanlar işlerini yapıyordu çok sesiz çok sakin bir yerdi. Koltuklarda ve masalarda insanlar kitap okuyor kitap gördükleri yerleri arkadaşlarına gösteriyorlardı bazı üversiteli kızalar ders yapıyordu kafe nin bir tarafı kütüphane bir tarafı kafeydi. Kafenin duvarları beyaz renk güzel ışıklamdırmalarla ve sarmaşıklarla süslenmişti. Bu tam Ecrininzevkindeydi kafeye girergirmez Ayşe hoca Ecrini karşıladı Ecrin hocayı görür görmez sesizce

 

"Selamün aleyküm Hocam" "Aleyküm selam canım hoş geldin gel buyur odama geçelim" Ayşe hocanın odasına geçip oturdular "Ecrin bana burda hoca demene gerek yok Ayşe abla de hatta hep Abla hoca diyince kendimi çok büyük hissediyorum" "Ama olur mu öyle şey siz yani sonuçta hocamsınız" "O zaman sadece kursta hocam de burada bana Ayşe abla de "Peki Ayşe ho- ay pardon Ayşe abla" Ayşe masasının çekmecesinden bir kaç kağıt alırken Ecrin"Ayşe abla sen kaç yaşındasın" Ayşe gülerek "Sence kaç gösteriyorum" "27" Ayşe kağıtları düzelterek ve mutlu bir sesle "Tam 12 den" İkiside mutluydu.

 

Ecrin formları doldurdu ikiside mutfağa gitti. Ayşe çalışanlara Ecrini tanıttı. Ecrin kısa bir süre içinde uyum sağladı çalışma arkadaşlarıyla müşterilerle çok iyi anlaştı. Kafe sadece kadınlara ait kafenin içinde ayryaten küçük bir mescid vardı herkes için çok iyiydi. Ecrin işinde mutluydu ama Evde ve okulunda ruhu sıkılıyordu çünkü o insanların yaptığı şeylerden rahahatsız oluyordu ve haklıydı okuldakileri çok takmasada ailesi çok sert bakıyordu. Ailesinden gizlice müslüman olmuştu tesestüre girdiğinde müslüman olduğunu öğrenmişlerdi annesi kendi kararı istediğni yapabilir demişti ablası bir şey dememişti babası ise başındaki eşarbı çıkarmassa evlatlıktan redediceğni söylemişti

 

"Eğer o baş örtüyü çıkarmassan senii evlatlıktan red ederim"

 

"Ama baba-"

 

"Dediğmı yapmassan sana babalık yapmam seni red ederim"

 

"heh hahaha sen zaten ne zaman babalık yaptın ki tek yaptığın içmek paranı pis şeylere harcamak uyumak bağırıp çağırmak faydalı bir şey yaptığın yok"

 

"Ecrin kızım"

 

"Dur anne.Eğersen bize babalık yapsaydın bu kadın gece gündüz çalışmazdı okumasına izin verseydiniz harika bir mesleğ olcaaktı fakirlik yoksullık içinde yaşamazdık kardeşim cinayetekurban gitmezdi Abim hapishanede olmazdı ablam barlarda çalışmak durumunda kalmazdı ben geceleri sokakta saldırıya uğramazdım. İntahara kalkışmazdım

 

"Ecrin kızım sen neler diyorsun"

 

Sen saldırıyamı uğradın"

 

"Daha kötüsüne abla" Herkes üzgündü babası kızına baktı utanıyordu oda üzgündü yaptığı onca pislik Şeyden ama Şeytan durmuyordu babası sinirle

 

"Ben senin babanım benle düzgün konuşacaksın saygısız" Babası ecrine tokat attı Ecrin yerden kalktı

 

"Rabbim sana hesabını sorcak ben bir şey yapamam ama rabim sana sorcak baba ben böyle mutluyum ve kimse bana karışamaz doğru yolu buldum bir daha pis yola girmem ben rabbim muhafaza etsin senin gibi insanlardan" Ecrin merdivenlerden yukarı çıkıp odasına gitti.

 

"O baş örtüyü çıkar beni oraya getirme" Ecrin odasına girip kapsnı kitledi ve kapının önüne kitaplık koyduki açamasınlar diye sonra Ecrin kitaplığın önüneyere çöktü ve açık penceresinden gök yüzündeki hilale baktı ve şöyle dua etti

 

"Allahım sen beni şeytandan ve şeytanlaşmış insanlardan koru. Nefsimin pis işlerden uzak tut şeytanın şerinden sana sığnırım beni salih kullarından eyle sana layık bir kul olmayı nasip eyle gözümü kulağımı ağzımı haramdan uzak tut benim gözüm helali görsün kulağım helali işitsin ağzım helal olanı konuşsun Rabbim beni hayırlı insanlarla haşret Senin ilmini öğretenlerde ol beni hayılısıyla kolaylıkla ruhumun istediği gibi beni Hafızlardan kıl benden razı ol beni yanına al Peygamberimize komşu olmayı HZ. Ebubekir HZ. Osmana HZ. Ali HZ, Fatımaya HZ. Ömere

 

HZ. Hatice annemize ve tüm sahabelerle cennete komşu olmayı nasip eyle yarabbim rabbim sen kalbimdeki tüm duaları hayırlısıyla kabul eyle hastalığı olanlara şifa dertlilere deva ver yarabbim AMİN"

 

Ecrin üstünü değiştirip yatağına girip uyudu. Ertesi sabah erkenden kitap kafaye gitti cumartesi olduğu için okullar tatildi evde kimseye çaktırmadan sabah namazından sonra evden çıktı kafeyi açtı ertafı bir güzel tozunu aldım sildi süpürdü heryeri mis gibi yaptı çalışma arkadaşları geldiler müşteririlere hizmet ettiler. "Soğuk latte ve Limonata hazır"(self servis) "Teşekkür ederiz ALLAH razı olun" Ecrin tebesüm etti "Meryem duydunmu Ayten istanbula dönmüş" "Ne sen ciddimisin ahh onu çok özledim ya 6 Aydır yoktu" Evet bende ona küçük bir hediye aldım" "Aaa ben alamdım ya" "Üzülme kız birşey olmaz beraber veririz" Yokolmaz öyleşey on sen almışsın canım" "Ay kız ne olucak veririz beraber" "Teşekür ederim Senem" "rica ederim canım ne demek ne yaptım sanki"

 

Çalışan kızlar kendi aralarında konuşurkenEcrin istemeden kulak misafiri olmuştu ve kızlara döndü "Kızlar istemeden kulakmisafiri oldum ama Meryeme bir şey sylemek istiyorum senin hediye alıp almaman önemli değil önemi olan onu düşünmek. Ayrıca sevgini sadece hediyevererek göstermessin kalple o insanı düşünmen bile onu mutlu eder bı tebesüm bile sadaka sen tebesüm edersen allah için seversen oda allah için sever

Ayten kim bilmiyorum ama oda aynısını derdi madem çok bir şey vermek istiyorsan yemek ısamarlarsın hahı"Kızlar kıkırdıyarak işlerine devam ettiler "Ecrinn"

"Geldim Derya abla"Derya abla o kafenin şefiydi."Ecrin kuzum Meltem ablan'nın elindeki Makarna salatası ve ham-

burgeri alıp müşterilere götürebilirmisin." "Tabikide ver abalcım" Allah razı olsun canım" Meltem ablanın elinden tabakları alıp tebessüm ederek müşterilere siparişlerini götürdü.

"Ah ne zahmet ettiniz biz alırdık" "Ne zahmeti olsun içimden geldi buyrun makarna salatası ve hamburger başka bir isteğiniz varmıydı?"

"Ah yok teşekkür ederiz Allah razı olsun." "Afiyet ols-" Cafenin kapısı açıldı Ayşe ve yanında bir kız vardı Ecrin kala kaldı. Ayşe'nin yanında ki kız o kızdı Ecrini köprüde kurtaran onu islamiyetle ilgili öz ve kısa konuşan Ecrini de derin etkileyen o kızdı. O kız vesilesiyle Ecrin İslamiyetle tanışmış müslüman olmuş onun vesilesiyle Namaz kılmaya başlamış onun vesilesiyle Tesettüre girmiş onun vesilesiyle dünya ya gelme amacı bulmuş en önemlisi Rabbini bulmuştu.

 

İkisinde şaşırmış birbirine bakıyordu. "Selamün aleyküm hanımlar Ecrin bu arkadaşımız Ayten bizim çok yakın bir arkdaşımız uzun zamandır yoktu Ayten bu kızımız Ecrin"

Ecrin gülümseyerek

"Merhaba hoşgeldiniz"

"Merhaba Ecrin seni uzun bir zaman sonra görmek güzel"

Ecrin çaktırmamaya çalışıyordu. Ayşe araya girdi.

"Siz birbirinizi tanıyormusunuz" Ayten gülümseyerek Ayşe ye döndü

"Evet en son 6 ay önce görmüştüm çok güzel değişmişsin maşallah sana seni tekrardan görmek çok güzel"

"Teşekkür ederim"

"Ayten hoş geldin"

"Aa Ayten gelmiş"

Meryem ve Senem mutlulukla Aytene sarıldılar

"Hoş bulduk kızlar sizi görmek çok güzel kız Meryem senin boyunmu uzadı Kanka"

"Uzamışmıyım" "Evet maşallah kız Senem sende kilo vermişsin kız size 6 ayda ne oldu."

"Ah mersi canım sağol o senin güzel görüşün" hepsi gülümsüyordu Senem bir anda

"Dur sana bir hediyem var"

"Kız niye zahmet ettin"

Senem hediyeyi almayı gitti. Meryem mahcup bir sesle.

"Ayten ben sana bir şey alamadım bugün gelceğni unutmuşum kusura bakma"

"Hiç önemli değil canım düşünmen yeterli hem sanki nerden geliyorum hediyeye bile gerek yok" Ayten Merve'nin omzunu sıvazladı

Meryem Ecrine baktı Ecrin _Ben sana ne demiştim_ der gibi bir bakış attı. Senem heycanla yanlarına geldi.

"Çam sakızı çoban armağanı minnak bir hediye inşallah beğenirsin" "Zahmet ettin Allah razı olsun kesene bereket"

Senem tebessümle "hadi aç"

"Açayım mı" Meryem heycanla "Aç aç" Şık Kese poşetinde güzel sarılmış bir hediye paketinin içinden İslami bir roman çıktı Ayten mutlulukla

"Senem bu benim uzun zamandır almak istediğim kitaptı Çok teşekkür ederim."Senem Aytene sarılken. Meryem heycanla atladı "Madem hediye alamadım ozamn bu akşam müsaitseniz sizi yemek ısmarlıyorum" Hepsi mutlu olmuştu Ecrin ise bir masanın üstündeki boş tabak ve bardakları alıyordu. Meryem Ecrinin tam olarak ne yaptığını anlayamayıp "Ecrin saat akşam 7 senin için uygun mu merak etme biz genelde akşam ezanından sonra eve gideriz yani senin için o saat geç olmaz dimi " Ecrin şaşırmış Meryeme bakıyordu "Be ben demi geliyorum" Senem Bu kız ciddimi diye baktı ve sonra "Ee herhalde kızım sende geliyorsun iyimisin"

"Ben hani ne bilyim siz kendi aranızda gidiyorsun sandı-" Ayşe araya girdi

"Senle beraber gidiyoruz kızım sensiz olurmu" Ecrin mutluydu

Meryem "Hem bu yemek fikrini sen bana verdin sensiz olurmu kız hem daha iyi kaynasiriz burda iş yapamktan raha konuşamıyoruz Ayşe abla hiç bana öyle bakma. Neyse harika temiz helal bir yer buldum burayada yakın Ayşe ablada izin verirse 5 imizde saat 5 de çıkalım olur mu abla" "hamm peki çıkalım sırf ayten için hee anlaşıldı" hepsi aynı anda asker gibi "ANLAŞILDI" "Güzel herkes iş başına marş marş" Hepsi işine dönerken "Ayşe abla eğer Ecrin müsaitse onunla özel bir şey konuşmak" Ayten bunları söylerken duymuş hepsi merakla Ecrine bakmıştı. Ayten devam etti. "ecrin müsaitsen konuşabilirmiyiz" Ecrin onay almak için ayşeye baktı oda kafasını sallayarak onayladı. Ecrin tebesüm ederek "Taibikide" Dedi

 

Ecrin ve Ayten kitap raflarına doğru ilerlediler Ayten bir nefes vererek "Ogün seni o köprüde gördüğümde çok kötüydüm sana yardımım dokunamıycağnı sandım korktum o gün tekrar o köprünün demirliklerine tutnduğunda söylediğim onca şey bir kulağından girip diğerinden çıktı diye çok korktum ahh vicdan azabı çektim geceleri uyuyamadım o kızı orda bırakmamalıydım diye. İntiharhaberlerine bakıp durdum seni haberlerde göremediğimiçin içimde bir umut oldu belki hayattadır diye ama görüyorum ki da mutlu daha huzurlu bir insana dönüşmüssün kapanmak sana çok yakışmış" "Teşekkür ederim" "Ahh gerçekten 6 ay önce köprüde gördüğüm kız ve şuanda karşımdaki kızın arasında dağlar kadar var maşallah sana" Alah razı olsun sizin konuşmanız beni çok etkiledi önce korktum sonra ertesi günü bir camiye gittim ordaki imam beni Ayşe ablaya yönlerdirdi Ayşe ablanın abisimi" "evet galiba ondan sonra islamiyetin ne olduğnu rabbimizin kim olduğnu bizi neden yarattığnı öğrendim. elif bayı öğrendşim kısa bir süre sonra kuranıkerim okumaya ezber vermeye başadım önümüzdeki ay bir yatılı kuran kursunkayıtları başlıycak hafız olmayı çok istiyorum hayırla kolaylıkla olur" "Manşallah çok güzel inşallah olursun" "İnşallah mahreçleri öğrendim halada devam ediyorum sonra kuranı mealiyle tefssiriyle okumaya başladım önce mealine sonra arpcasına okuyorum duaları öğrendikten sonra namaz kılmaya başladım kazalarımıda bittirmeye çalışıyorum bu arada meshebim şafiymiş"

 

Ecrin her şeyi hevesle anlatıyor Ayten de mutlulukla dinliyordu ve Allaha şükrediyordu "Sonra kaza oruçlarımı tutuyorum 2 ay önce Ayşe ablaya yalvara yalvara kapanmak istediğimi söyledim daha zamanım olduğunu söyledi her şeyi öğrendikten sonra kapanamamın doğru olucağını düşündü ve sonunda 2hafta önce tessetüre girdim" "Manşaallaah guvvete illa billah çok güzel Ecrin Rabbim seni salih kullarınıa alsın inşallah hayırlısıyla kolaylıka ruhun kalbin nasıl istiyorsa hakkıyla yaşayan hafızlardan olursun canım"

 

"Allah razı olsun sen o gün karşıma çıkmasaydın kim bilir ne haldeydim rabbim binlerce kez razı olsun Ayten Buarada ben yaşınızı bilmiyorum "

 

"18"

 

"Benden iki yaş büyüksünüz"

 

"Sizli bizli konuşmana gerek yok"

 

"Tamam Ayten abla" Ayten şaşkın şaşkın bakmıştı

 

"Abla mı sadece iki yaş büyüyüm sadece Ayten de geç ben o kadar büyük değilim"

"Tamam Ayten"

"Hadi kızların yanına dönelim"

kızlar işlerini bitirdi. Hep beraber 5 de dışarıda yemek yemeye çıktıkar kaynaştılar sohbet ettiler Ayten ve Ecrin çok yakın dost oldular hep birbiilerini dinleyip birbirine destek oldular

Loading...
0%