@s0nwia
|
"Anne nolur beni rahat bırak. Ben artık büyüdüm." Damla annesinden dayak yememek için bahaneler üretip duruyordu fakat annesi dinlemiyordu. "Evden kaçmadan önce düşünecektin onu hanımefendi. İn aşağıya." Damla,annesinin baskısına dayanamayıp evden kaçmıştı. Gidecek hiçbir yeri yoktu. Kimse Damla'yı sevmemişti hatta okuldaki arkadaşları bile. Damla her zaman kimsesizdi. Damla mecburen annesinin dediğini yapmıştı. "Otur sandalyeye!" diyerek emir vermişti. "Anne olmaz hayır. Bana tekrardan o acıyı yaşatma" demişti. Dayanamayıp ağlamaya başladığında ise "Ben senin yüzünden ölüyordum anne. Sen beni öldürüyordun. Beni doğduğum günden beri istemedin. Hatta anne sen benim ismimi koymadın.Beni satmaya çalıştın. Beni çöpe bırakıcaktın sen. Böyle bir anne misin sen." Konuşmasına devam edecekken annesi tekrar emir verir gibi "Boş konuşmayı kes ve şu sandalyeye otur!" diyerek Damla sandalyeye oturana kadar tekrar etmişti. Damla sandalyeye oturduğu an elindeki ipi alıp Damla'yı sandalyeye bağlamıştı. "Gözümü kapatma. Lütfen" demişti fakat annesi dinlememişti. Damla'nın gözlerini bağladıktan sonra ise Damla'nın acı içindeki bağırışlarını dinlemişti. Saatler sonra ise Damla gözlerini hastanede açmıştı. Damla'nın böylece büyük bir tranvaya sahip olmuştur.Bir şarkı sözü vardı. Sürekli o şarkı sözünü aklına getiriyordu. "Göz görür fakat dilim susardı Ayaklarım, elim, kolum da bağlı Hayat bu dile kolay velakin her bir yerine ağrı Ve kimi zaman düşündüm Aslında hiç üşenmedim ben hep düşündüm Hayata karşı dört silahşör hep güler sanmıştım Bu öyle lanet olası toz bir pembe ki Bir baktım her şey ciddi ve hemen uyandım"
🎀🎀🎀
Uyandığımda saat 04:53'dü. Rüyamda annemi görmüştüm. Beni eski evimizin bodrum katına indiriyordu ve bana yaptığı birçok şeyden birini yapıyordu. Çocukluğumda yaşadığım olayları sürekli rüya olarak görüyordum. Daha sonra yine yaşadığım bir olayı görmüştüm. Annem yine beni bodrum katına indirmişti ve bir adam gelmişti. Sürekli bana dokunup durmuştu. Adam bana dokunurken annem adamı oturarak izliyordu. Adam beni yere yatırdıktan sonra yıpranmıştım. Bağırmaktan boğazım ağrımıştı "Abla devam etmemi istiyor musun?" "Evet istiyorum. Artık ayda bir seni çağırayım böyle şeyler yap istediğin parayı veririm" Cümleleri beynimde yankılanıyordu. Adam beni yere yatırdıktan sonra anneme bakmıştım. Tek istediği benim ölmemdi. Gözlerimden yaşlar dökülürken adam yavaşça benim üstüme oturmuştu. "Anne yardım et çok ağrıyo. Yalvarırım. Bak istediğini yaparım. Balerin de olmam. Lütfen" diyordum sürekli ama annem beni dinlemiyordu. "Sen o bale işini çıkartmayacaktın hanımefendi. Hakettin,bu yaptıklarımın hepsini hakettin" demişti. Adam üstümü çıkartığında tamamen gözlerim kapanmıştı . Uyandığımda başucumda polisler vardı. Annemi ve o adamı götürmüşlerdi. "Tatlım sakin ol iyi olacaksın. Şu anda karnında büyük bir kesik var. Doktor ablalar seni iyileştirecekler" demişti. O an çok mutlu olmuştum. Annemden kurtuldum diye fakat mutluluğum fazla sürmemişti. Tekrar gözlerim kapanmıştı. Başımda binlerce ses vardı. Susmuyorlardı,susmak istemiyorlardı. Artık bunları düşünmek istemiyordum. Yatağımdan kalkınca aynanın karşısına gidip t-shirt mi çıkartmıştım. Elimi karnımdaki dikiş izine götürmüştüm. "Kan kaybediyor biraz daha hızlı olun" Sırtımı döndüğümde ordaki izlere bakmıştım "Birdaha o çocukla konuşmayacaksın. Gidip yarında bir kaşar olup gidersin elin şerefsizine" Tüm sözler tekrar beynimde yankılanmaya başlamıştı. Ben ölsem kimsenin umurunda olmayacaktım. Ama ben bu hayatta bana tek ailem gibi hissettiren bir kızla tanıştım. Sinem benim 4 yıllık arkadaşım ve kardeşimdi. Bana aile sevgisi hiç hissettirmemişti. Üstümü giyimek için giyinme odasına doğru gitmiştim. Üstüme bol bir t-shirt giyimiştim fakat bu sefer t-shirt modelini farklı seçmiştim. Kısa dar bir şort giyidikten sonra antremandan sonra giyeceğim kıyafetlerimi hazırlamıştım. Mini beyaz etek ve üstünde kurdele olan bir crop seçmiştim. Çantama eşyalarımı koyduktan sonra mutfağa inip kendime ton balıklı bir sandviç yapıp yiyerek evden çıkmıştım. Kulaklığımı takıp yürümeye başlamıştım
"Seni içime çektim bir nefeste Yüreğim tutuklu, göğsüm kafeste Yanacağız ikimiz de ateşte Bir kıvılcım yeter, hazırım bak Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk Allah'ım, Allah'ım Ateşlere yürüyorum Allah'ım acı ile Aşk ile büyüyorum Beni yor hasretinle, sevginle yor Sevgisizlik ayrılıktan daha zor Dilediğin kadar acıt canımı Varlığın da, yokluğun da yetmiyor Varlığın da, yokluğun da yetmiyor Allah'ım, Allah'ım Ateşlere yürüyorum Allah'ım, acı ile Aşk ile büyüyorum Beni yak kendini yak, her şeyi yak Bir kıvılcım yeter, ben hazırım bak İster öp okşa, istersen öldür Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk Seni içime çektim bir nefeste Yüreğim tutuklu, göğsüm kafeste Yanacağız ikimiz de ateşte Bir kıvılcım yeter, hazırım bak Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk"
2 saat sonra kursa gelmiştim. Bugün Sinem gelmemişti. Hemen hazırlanıp prova odasına girmiştim. Kulaklığımı takıp antreman yapmaya başladım
1 saatin sonunda antrenman bitmişti. Hemen üstümü giyip kurstan çıkmıştım. Hızlıca o sokaktaki sanatçı ile buluşacağımız kafeye gitmiştim. Telefonumu çıkarınca hemen ona mesaj atmıştım.
~D:Girişten sola dön ordaki 3. masada ben oturuyorum.
Anında bana cevap yazmıştı
Sokaktaki sanatçı:Kapının önündeyim birazdan gelirim.
Çok heyecanlıydım onunla tanışacaktım. İsmini öğrenecektim. 4 dakika sonra masaya biri oturmuştu. "O sensin" demişti bana " Evet ben senin deyiminde gizemli kız" diyerek gülmüştüm "Ne içersin?" "Türk kahvesi içerim" "O zaman bende latte alayım o zaman" Siparişi verdikten sonra bana bakmıştı. "İşin beni kendine aşık etmek ise buna çalışma. Ben aşık olmam ve olmayacağım" demişti. "Merak etme aşık olmayacağım sana" diyerek camdan dışarıya bakmıştım. "Eeee konuşmayacak mısın?" diyerek konuşmaya başlamıştı. "Kendimden mı bahsetmemi istiyorsun?" "Evet" "Tamam,ben Damla. Bale ile ilgileniyorum. Üniversite okumadım. İşte kısaca bu sen kendini tanıt." Diyerek gülmüştüm. "İşte ben Ayaz,seninde bildiğin gibi yani gördüğün şarkı söylüyorum. Hayatımdaki acıları şarkılar ile çözmeye çalışıyorum. Bir kız kardeşim var o da senin gibi bale ile uğraşıyor. Bu kadar" diyerek kahvesinden bir yudum almıştı. Şaşırmıştım kız kardeşi de bale yapıyormuş.
Aradan 1.5 saat geçince Ayaz ile konuşmamız fazla sarmıştı. Hobilerimiz hakkında,ailemiz hakkında falan konuşmuştuk. Benden sıkılıyormuydu bilmiyordum. "Artık kalkalım mı?" dediğimde bana dikkatlice bakmıştı." Kalkalım zaten benimde işim vardı" diyerek hesap istemişti. Hesabı ödedikten sonra "Seni evine bırakmamı ister misin?"diye sormuştu. "Sana zahmet vermeyeyim" diyerek teklifini reddetmiştim."Hayır sıkıntı bile olmaz" diyerek beni arabasına götürmüştü
Beni eve getirdiğinde ona teşekkür edip eve girmiştim. Hayatımda i İlk defa bu kadar mutluydum. Ayaz beni bugün mutlu etmişti
|
0% |