Gece hiç uyuyamamıştım. Onu düşünüp duruyordum. Onu aklıma sokan şeyin ne olduğunu bile bilmiyordum. Yatağımdan kalkıp mutfağa doğru ilerlemiştim. Mutfağa geldiğimizde kendime ufak bir kahvaltı hazırlamıştım. Evde tek yaşıyorum o yüzden büyük bir kahvaltıya gerek yoktu. 2 tane tost ekmeğini kızartarak üstüne reçel sürmüştüm. Aynı filmlerdeki gibi yapmıştım fakat bir filmin içinde değildim. Kahvaltımı bitirince hemen çantamı hazırlamaya başlamıştım. Çantamın içine Bu sefer farklı bir tütü koymak istemiştim. Sinem'in bana hediye ettiği tütüyü bugün giymek istemiştim. Çantamı hazırladıktan sonra altıma bol bir eşofman ve üstüme ise dar bir crop giymiştim. Buradan sonra eğer Ayaz benimle buluşmak isterse diye yanıma birkaç parça daha bir şey almıştım. Oyalanmadan hızlıca evden çıkmıştım. Kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başlamıştım.

"

Darlin', darlin', doesn't have a problem

Lyin' to herself, 'cause her liquor's top shelf

It's alarmin', honestly, how charmin' she can be

Foolin' everyone, tellin' 'em she's havin' fun

She says, "You don't want to be like me"

"Don't wanna see all the things I've seen"

"I'm dyin', I'm dyin'"

She says, "You don't want to get this way"

"Famous and dumb at an early age"

"Lyin', I'm lyin'"

The boys, the girls, they all like Carmen

She gives them butterflies, bats her cartoon eyes

She laughs like God, her mind's like a diamond

Audio tune lies, she's still shinin'

Like lightnin', woah

White lightnin'

Carmen, Carmen, stayin' up till mornin'

Only seventeen, but she walks the streets so mean

It's alarmin', truly, how disarmin' you can be

Eatin' soft ice cream, Coney Island queen

She says, "You don't want to be like me"

"Lookin' for fun, gettin' high for free"

"I'm dyin', I'm dyin'"

She says, "You don't want to get this way"

"Street walk at night, and a star by day"

"It's tirin', tirin'"

The boys, the girls, they all like Carmen"

Spotify listemde bir çalma listesi vardı. Çalma listesi de o kadar garipti ki ismini "zırıl zırıl" koymuştum. Saçma olduğunu buradan söylemiştim. Yavaş yavaş kurusun oraya yaklaşırken yürürken sıkıldığında fark ettim. Telefonumu çıkartıp Ayaz'a yazmaya karar verdim.

~D:Saat 16.25'de buluşalım mı? Baleden çıktıktan sonra

eve gitmek istemiyorum.

Eve gitmek yerine Sinem ile buluşabilirdim fakat Sinem'in benimle buluşmak istediğini veya istemediğini bilmiyordum. Telefonumu tekrar çantama koyduğumda bildirim sesi gelmişti

Sokaktaki sanatçı:Niye buluşmak istediğini anlamadım fakat buluşalım. Bir sıkıntın varsa anlatabilirsin. Buluşma saatinde görüşürüz

Yazmıştı. Mesajın üzerine kalp koyduktan sonra kursun oraya gelmiştim. Kursun içine girip antrenman için hazırlanıp Sinem'in yanına gitmiştim. "Sinem sana acil birşey sormam lazım" "Sor kuzum" "Birine aşık olup olmamayı nasıl anlarız" "Kimin için" "Bir arkadaş için" demiştim. "O arkadaş sen olabilir misin?" diyerek gülmüştü. Ben Ayaz'a aşık olmuş olabilir miydim bilmiyordum. Sanırım aşık olmuştum. "Hadi anlat bakalım o şanslı kişi kim" "Sinem saçmalama daha onun beni sevdiğini bile bilmiyorum" "Böyle saçmalamaya devam edersen tabii ki seni sevmeyecek. İlk önce birinin Bir kişiye aşık olduğunu her zaman onunla konuşmak istediğinden anlayabilirsin. Daha sonra sürekli onun için hazırlanıp süslendiğinde anlayabilirsin, onunla konuşurken yüzünün kızardığını hissettiğinde anlayabilirsin. Sen de bunların üçü de varsa sen bil ki aşık olmuşsun." "Ama onun bana aşık olduğunu ben emin değilim Sinem. Çünkü eski ilişkisinden büyük bir darbe almış ve bir daha aşık olmayacağım diyordu." Yanıma gelerek elimi tutmuştu. "Korkmana gerek yok Damla. Eğer sana aşık değilsen O başka birini bulursun. Seni hak etmediyse eyvallah deyip gideceksin." "Hadi antrenmana sen şampiyon yapacağız." Dedikten sonra ayağa kalkmıştı. Ben de ayağa kalkıp kursun olacağı salona girmiştim. Umarım Ayaz beni de

seviyordur. Yoksa bunun içinden asla çıkamayacaktım.