4 saatlik bir antrenman yapmıştım. 2 saatinde hareket tekrarları yapmıştım,kalan 2 saatinde ise dans etmiştim. Yanımda getirdiğim kıyafetlerimi giyip hafif bir makyaj yapmıştım. Çantamı toplayıp hızlıca Sinem'in yanına gitmiştim. Ayaz'a olan aşkımı itiraf edecektim. "Sinem" diyerek yanına gitmiştim. "Efendim Damlişim" "Bana şans dile" "Tüm şanslar seninle olsun bebeğim" Gülümseyerek hızlı adımlarla buluşacağımız yere gitmiştim. Onu ilk gördüğüm yere. Ayaz'ın şarkı söylediği yere geldiğimde şarkı söylüyordu. Onu dikkatli bir şekilde dinlerken en sevdiğim şarkıyı söylediğini fark etmiştim. Beni gördüğünde ise şarkının devamını bana bakarak söylemişti.

"Işıldar gözlerindeki ay, kalbimdeki yaralar

Sen bi' düzen, bi' bozansın; yansın ay, güneşten güzelsin

Göğsümdeki darlar, gençliğimdeki anılar

Sen fani bi' bedensin lakin gece aydan da güzelsin

Sen de biliyo'sun, zaman hep aynı akmaz

Görebiliyo'sun bunu büyüyünce yalnız

Aynadaki de hatalı düşününce daha çok

Aynadakine diyo'sun "Oluyo' mu böyle?"

Senin sesinle karanlık rüyamdan uyandım

Ve gerekirse seninle uyurum bi' anda

Olmalısın kızım, doğmalısın aynı anda benle

Ağrıların sızı değil, ağrıların bandaj

Acım para yapıyo'sa biraz daha kal ben'le

Gündüz unutuyo'san geceyi aklın nеr'de?

Aydan daha güzelsin, bunun bu denlisi yanlış

Kalbimin parçalarının hеr birinin var hızında artış

Yaratılışın olmalı hikâyeme rötuş

İstiyorum sadece gölgelerinde yatış

Hastane sedyelerinden otuz kere kalktım

Geceleri gözlerime"

Şarkıyı gülümseyerek dinliyordum. Ben Ayaz'a laf arası "Mesela benim en sevdiğim şarkı Gözlerindeki Ay" demiştim. Şans eseri de söylüyor olabilirdi fakat ben tekrar Ayaz'a aşık olmuştum. Şarkı bittikten sonra Ayaz eşyalarını toplayıp yanıma gelmişti. "Hoşgeldin,dinledin değil mi?" "Evet dinledim. Sen ben geliyorum diye mi söyledin yoksa?" "Bilmem Damla belki ondan söylemişimdir" diyerek sahil kenarını işaret etmişti. "İstersen orda oturalım. Hemde benim seninle konuşmam gereken konular var" "Aslında Ayaz benimde seninle konuşmam gereken konular var ve bu yüzden seninle konuşmak istedim." Nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. Umarım iyi geçer 777. Manifest yapmayı unutmam asla. Sahil kenarında bir yere oturduktan sonra Ayaz bana dönmüştü."Hadi bakalım dökül ağzındaki baklayı" derin nefes alarak konuşmaya başlamıştım. "Bunu söylemem şimdi ne kadar doğru bilmiyorum Ayaz. Beni dikkatlice dinlemeni istiyorum. Benim seninle tanışmamız saçma bir şekilde gerçekleşti ve tanışalı çok olmuyoruz" kafamı öne eğik bir şekilde konuşmaya devam etmiştim. "Ben seni bu süre içinde çok sevdim Ayaz,sana aşık oldum. Senin bunu kabul etmeni istemiyorum. Bu senin kararın. Ama eğer kabul etmezsen bile arkadaş kalmaya devam edelim,lütfen." Şu anda Ayaz'ın nasıl bir tepki verdiğini görmek istememiştim. Başım öne eğilmiş bir şekilde Ayaz'ın konuşmasını beklemiştim. "Ben birçok kez ihanete uğradım. En son ilişkimden sonra yemin etmiştim fakat o yemini bozmak zorundayım,bende seni seviyorum Damla. Aslında sana bunu söylemeyecektim fakat senin o gün ki cesaretini çok sevdim. Çok cana yakınsın,çok iyi kalplisin. Teklifini kabul ediyorum Damla." Ayaz'a bakmak için kafamı kaldırdığımda Ayaz'ın bana gülümsediğini görmüştüm. "Sana sarılmamak için kendimi zor tutuyorum Ayaz" "Bana istediğin kadar sarılabilirsin Damla,çünkü sen benim sevgilim oldun" dediğinde sımsıkıca Ayaz'a sarılmıştım. Kokusu o kadar güzeldi ki hangi kokular olduğunu tanımlayamıyordum. "Damla şimdi bize sürekli Bu bir aşk mı, aranızda ciddi bir ilişkimi var diye sorabilirler. Bu sorulardan sıkılmazsın diye düşünüyorum" "Neden sıkılayım ki" dediğimde anladım anlamında başını sallamıştı. Aradan 7 saat geçmişti. Kendimiz hakkında daha detaylı konuşmuştuk. "Ayaz geç oldu kalkalım mı?" "Kalkalım güzelim ben seni ailene teslim edeyim" diyerek gülmüştü. "Ailem ile yaşamıyorum. Aslında yaşıyordum fakat aramızda geçen olaylarla birlikte tek yaşamaya karar verdim" "Anlatmak istersen dinlerim Damla" "Çok uzun hikaye" anlıyorum anlamında bana bakmıştı "Tamam gel arabaya gidelim senide eve götüreyim" diyerek ayağa kalkmıştı. Bende ayağa kalktıktan sonra Ayaz'ın arabasına doğru yürümüştük. Arabaya bindiğimizde Ayaz'a evin konumunu atnmıştım. Cama kafamı yaslayıp dışarıyı seyrediyordum. Çok fazla zaman geçmeden gözlerimin kapandığını hissetmiştim.

Gözlerimi yavaşça açtığımda odamda olduğumu fark etmiştim. Odayı daha dikkatli incelediğimde kapının yanında duran koltuğumun yatağımın başucunda olduğunu fark etmiştim. Koltukta Ayaz'ın uyuduğunu fark etmiştim. Neden benimle burda olduğunu anlayamamıştım. Sessizce Ayaz'ın yanına gidip yanağını hafif bir şekilde öpmüştüm. Benim öpmem ile gözlerini açmıştı. "Günaydınn" diyerek sarılmıştım. "Günaydın,niye uyumadın. Akşam ağlıyordun" Hiçbirşey hatırlamıyordum. "Ağlamak mı? Ben hiç hatırlamıyorum" "Rahat bırakın beni diyerek ağlıyordun. Bende seni yalnız bırakmak istemedim ve bugün burda kaldım." Gözleri çok yorgun bakıyordu. "Gece uyumadın değil mi?" "Nerden anladın" "Gözlerin çok yorgun bakıyorda ondan" "Birkaç saat uyumadım ama alışkınım" "Seni yalancı eğer konuşmasab uyuya kalacaksın" gülmeye başladığımda zorla gülmeye çalışmıştı. "Peki itiraf ediyorum seni izledim" Şaşkınlığımı gizleme çalışıyordum. "Ben biraz daha uyusam olur mu sevgilim. Senin güzelliğinden tekrar uykum geldi" "Uyu ama benim yatağıma yat boynun tutulacak yoksa" Koltukan kalkınca direkt kendini benim yatağıma atmıştı. Acaba ben Ayaz'ı yarıyolda bırakırmıydım bilmiyordum fakat eğer böyle birşey de olursa anca

Ayaz'ın rüyasında olurdu