Yeni Üyelik
7.
Bölüm

6. Bölüm

@s0nwia

Saat 12:35'e geliyordu ve bugün antrenman yapmaya gitmemiştim. Üstüme mini bir siyah elbise giyimiştim. Giyinme odamdan çıktıktan sonra Ayaz'ın yanına gitmiştim. Gittiğimde Ayaz uyanıktı. Bana baktığında gözü ile beni süzmeye başlamıştı. "Bu güzellik yüzünden hapishaneye düşebilirim güzelim" "Eee ne demişler ablan bin yaşına da gelse taş taşş" Ayaz yavaş yavaş yataktan kalkarak yanıma gelmişti. "Sen herzaman güzelsin güzelim,makyaj yapmana dahi gerek yok." Boynumda dudağının olduğunu hissetmiştim. Sıcak nefesi boynuma değdikçe biraz garip hissediyordum ama olurdu böyle şeyler. "Sen benim makyajsız yüzümü görmedin ki nerden biliyorsun?" "Dün seni makyajını ben silmiştim. Hissetmedin mi?" Hayır anlamında başımı salladığımda o ise anlaşıldı o zaman anlamında başını sağlamıştı. "Bugün ben arkadaşlarımı dışarı çıkacağım istersen sen de gel Damla" "çok isterdim fakat bugün bir arkadaşımla buluşabilirim" "Tamam o zaman ben gideyim sonra konuşuruz" bozulmuş bir tavrı vardı ama bugün belki sinem'le buluşmak için gün saymıştım. "Görüşürüz" dediğimde yanağımdan öpmüştü. "Bu arada Ayaz birkaç hafta ya da birkaç gün bana ulaşamazsan hiç merak etme antrenman yapacağım." Aslında aramalarını veya mesajlarına bakabilirdim fakat bu hafta full çalışmam gerekti çünkü bundan önce bir hazırlık yarışmasına çıkacaktım. "Sıkıntı değil güzelim. Neyse ben artık gideyim" Kapıdan dışar çıktıktan sonra kapıyı kapatmıştım. İçimde büyük bir boşluk oluşmuştu. Yaşadığım bunca şeyden sonra Ayaz bana iyi gelmişti.

🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍

"Anne arkadaşlarımın bir suçu yok onları rahat bırak" "Kes sesini! Senin düşündüğün şeyleri onlar senin kafana soktu" "Sorun bende anne,onlar birşey yapmadı. Senin sorunun benimle. Beni yine dövecek misin döv. O adamı tekrar mı çağıracaksın. Yine o aynı şeyleri mı yaşayacağm. Yaşayayım. Onlar benim yüzümden bu duruma düşmesin" sözleri kulaklarımda yankılanıyordu. Annem ve o pislik adam benim çocukluğumu çalmıştı. Ve ben hergün bunu sorguluyordum.

🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍

Telefonumu çıkartıp Sinem'i aramıştım. "Alo,efendim Damliş" Derin nefes alarak konuşmaya başlamıştım. "Naslsın" "İyiyim de kuzum noldu sesin kötü geliyor" "İyiyim ya sesim kötü falan gelmiyordur bence" "Damla yalan söylemeyi bırak ben seni tanıyorum" Gözlerim dolmaya başlayınca hızlıca konuşmaya çalışmıştım. Fakat konuşurken sesim titriyordu. "İyi değilim ben Sinem. Unutamıyorum,başaramıyorum unutmayı. Sürekli o pislik adamın bana yaptıkları aklıma geliyor. Sesini kulaklarımda. Annemin hiçbirşey yapmayıp izlemesi gözümün önünden gitmiyor. Ne yapsam olmuyor. Her vücuduma baktığımda morluklar ve yaralar görmekten çok sıkıldım" Ağlamaya başladığımda Sinem beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Ama olmuyordu. Bunca şey yaşadıktan sonra bir anda kesip atamıyordum. "Eğer benim bir çocuğum olursa da ona annem gibi davranmaktan çok korkuyorum Sinem. Ben asla hayallerimi gerçekleştiremeyeceğim" "Damla sakin ol. Herşey geçti ve bitti. Senin yeni hayatın var artık. Senin bu hayattaki en değer verdiğin şey bale ve bunun yüzünden yaşandı tüm olaylar. Sen anneni utandırmak için bu kadar çabalıyorsun. Eğer iyi değilsen ben senin mutlu olman için herşeyi yaparım. Herşeyin üstesinden birlikte geldik ve şimdide başarırız bunu" Ağlamam şiddetlenmeye başlayınca ayağa kalkmıştım. "Damla kendini kötü hissediyorsan hâlâ buluşalım. Zaten ortak arkadaşlar ile buluşucaktık istersen senide almaya geleyim" "Bilmiyorum. İyi olur aslında" "Tamam o zaman aşağıya in çünkü ben,senin beni aradığından belli senin yanına geliyordum." "İyiki varsın, iniyorum" Çantamı alıp hızlıca Sinem'in yanına gelmiştim. Arabaya bindiğimizde ise benim evime 25 dakikalık uzaklıkta olan bir cafe ye gidicektik.

 

Cafe'ye geldiğimizde telefonumu çıkartıp hemen yüzüme bakmıştım. Gözlerim kızarmıştı fakat ortak arkadaşlarımız olduğundan önemli birşey değildi. İçeriye girdiğimizde Sinem ile arkadaşlarımızın yanına gitmiştik. Gittiğimizde orada tanıdık bir yüz görmüştüm. Ayaz'ı görmüştüm. Kalbimin atış hızının arttığını hissedebiliyordum. "Ooo Damla sen bu tarz ortamlarda pek fazla toplanmazdın." "Kızın canı istemiş gelmiş sanane Can" "Damla,kuzum ağladın mı sen" Ben konuşacakken Sinem söze atlamıştı. "Bu konuyu anlatamaz. Üzgünüm Nur" Sinem'e döndüğümde ise "Seni biri ile tanıştırmam lazım" diyerek eli ile Ayaz'ı göstermişti. "Kardeşim,yani abim Ayaz. Ayaz istersen telefonu bırak" Ayaz telefonu bıraktığında Sineme bakmıştı. "Sonunda. Bu Damla, Damla bu telefon bağımlısı ise Ayaz" Ayaz bana baktığında göz bebekleri büyümüştü. Sinem'e "Evet tanıyorum. Kendisi ile dün sevgili olduk. Hatta bende kaldı" demek çok isterdim fakat şimdi söylememeyi tercih etmiştim "Merhaba" diyerek elimi uzatmıştım. O da bana karşılık olarak elimi tutmuştu.

 

Aradan 2 saat geçmişti ve kendimi bunalmış hissediyordum. Telefonumu çıkartım Ayaz'a yazmıştım.

 

~D:Seni tanımıyormuş gibi yaptığım için üzgünüm.

Birkaç ay bilmesinler diye düşünmüştüm.

 

Yazdıktan sonra anında cevap gelmişti

 

Sokaktaki sanatçı🤍:Bende senin düşündüğün gibi düşünmüştüm. Ve söylemeyeceğim diyorum ama ağladın mı?

 

Yazdığında kafamı telefondan kaldırıp Ayaz'a bakmıştm. Dikkatlice beni izliyordu. Gözlerimi kaçırınca tekrar telefonuma bakmıştım

 

~D:Konumuz bu değil

 

Sokaktaki sanatçı🤍:Konu senin ağlamansa herşey değişir Damla

 

Sinem'e dönerek "Ben iki dakika hava almaya gitsem" demiştim. "İyisin değil mi ,biri seninle gelsin mi?" Sinem'in son dediği şeye herkes ben geliyim mi diye konuşmaya başlamıştı. Ayaz'a baktığımda gözlerinde "Sen git ben gelirim" anlamına gelen bir bakış vardı. Sinem'in "Ayaz gelsin seninle yoksa" dediğinden sonra Ayaz'ın "Tamam ben gideyim" dediğini duymuştum. Hiçbirşey demeden masadan kalkıp cafeden çıkmıştım. Derin bir nefes alarak yavaş yavaş yürümeye başlamıştım. Herkese ailemin şehir dışında olduğunu söylüyordum fakat annem hapiste babam ise başka şehirdeydi. Ablam ve ben vardık. Biz ikimiz için herşeyi yapardık fakat o gün akşamı ben evden kaçtığımda benimle birlikte gelmemişti. Aslında ablam ile bazen konuşuyordum. 5 dakika sonra bir parkın oraya gelmiştim. Parkın içindeki banklardan birini bulup oturmuştum. Kendimi bok gibi hissediyordum. Tam bir bok çuvalıymışım gibi. Hayat bazen acımasız oluyordu ve ben bu acımasızlığı hiç sevmemiştim. Telefonumu çantamdan çıkartıp not kısmına girmiştim. Annem hakkındaki düşüncelerimin olduğu nota birşey daha eklemiştim. "İnsan bir çocuğuna böyle davranıyorsa kendine anne veya baba dememeli. Annem beni o gün o adam ile baş başa bıraktığında öleceğimi hissetmiştim. Aslında ölsem fena olmazdı. Bu kadar tranvaya sahip olmazdım" yazmıştım.

 

Telefonumu geri çantama koyduktan sonra kafamı kaldırmıştım ve Ayaz'ın geldiğini görmüştüm. Tekrardan kafamı öne eğdikten sonra bir anda ağlama hissi gelmişti. Ağlamaktan nefret ediyordum fakat ağlamak beni iyi hissettiriyordu. "Damla iyi misin?" diye bir ses duyduğumda Ayaz'ın yanıma oturduğunu görmüştüm. Kafamı hayır anlamında kafamı salladığımda ağlamaya başlamıştım. "Tamam geçti güzelim" dediğinde ise bana sarılmıştı. "Hiçbir şey geçmedi Ayaz her şey tekrarlamaya başladı. Travmalarım tekrarlamaya başladı her şey altı üstü oldu." "Senin için şu anda ne yapmalıyım. Yani kendini nasıl iyi hissedersin?" Dolu gözlerimle Ayaz'a bakmıştım. "Sadece beni bırakma Ayaz" "Seni asla bırakmam Damla" "Artık kimsenin beni bırakmasın istemiyorum Ayaz. Bir yabancı birinin gelip bana dokunmasını veya başka birşeyin olmasını istemiyorum. Ben geceleri artık rahat uyumak istiyorum. Vücudumdaki yaraları,morlukları görmek istemiyorum. Kendimden nefret ediyorum. Keşke o gün o adamın beni öldürmesini bekleseydim. Keşke annem beni öldürsün diye sürekli yalvarsaydım. Herkesin gözlerinin benim üzerimde olmasından sıkıldım" dedikten sonra ağlamamı durduramıyordum. "Damla ilk önce sakin ol ve derin nefes al. Evet biliyorum Sinem arada bir senin hakkında bana birşeyler bahsediyordu ve yaşadığın herşeyi biliyorum. Birlikte atlatıcaz bunları" dedikten sonra çenemden tutup kendine çevirmişti. "O gözlerinden bir damla daha yaş akarsa dünyayı karşıma alırım haberin olsun" "Seni seviyorum Ayaz" "Bende seni Damla" dediğinden sonra dudağıma yaklaşmıştı. Gözlerine baktığımda benden izin istiyor gibiydi. Gülümseyerek onaylamıştım ve hayatımda ilk defa birinin beni öpmesi için izin istediğini görmüştüm. Hayatımda ilk defa bu kadar huzurluydum

 

Loading...
0%