@sadece_bir_yazar
|
Yine o sabaha uyanmıştım. Okul sabahına. Bir de yeni okula başlayacaktım. Önceki okuldan ayrılma sebebim arkadaşıma yumruk atmam olmuştu. Çok saçma. Hayır yani, hak etmişti onu.
Annem odama girip "Zeynep hadi kalk. Yeni okuluna ilk günden geç kalma." diyerek moralimi daha çok bozdu. Okuldan nefret ediyorum.
İlk önce lavaboya gidip yüzümü soğuk suyla yıkadım. Bir anda canlılık geldi. Sonra bir takım işlerimi halledip aşağı indim. Annem masaya oturup yemek yiyordu. Babam ise işe gitmişti. Ben de masaya oturup yemek yemeye başladım.
&
Yemek yedikten sonra çantamı alıp okula doğru ilerlemeye başladım. Okula doğru ilerlerken bir çocuk koluma vurup gitmişti. Ona "Gittiğin yere dikkat et, beni düşürüyordun!" dedim ama beni duymamıştı. Ben de ona vurup gittim. Bu sefer o bana "Ne yapıyorsun, beni düşürmeye mi çalışıyorsun. Daha yeni okula gelmeden canımı yakıyorlar." Sonunu içten söylemişti. Onun da yeni geldiğini bilmiyordum. Biraz üzüldüm.
"Özür dilerim yeni geldiğini bilmiyordum. Ben de yeniyim. Ortama alışmaya çalışıyorum."
"Sorun yok. Hatanı anlaman benim için yeterli. Okula yetişmeliyim."
"Okula tek yetişecek kişi sen değ-"
Sözümü dinlemeden koşarak okula gitti. Ben de başka bir şey yapamayacağım için okula doğru ilerledim.
Okul yine okuldu işte. Sadece değiştirmiştim. Etrafta herkes bana bakıyordu. Ama ben sadece sınıfımı bulmalıyım. Okulun içerisine girdim ama girmesem daha iyiydi. O kadar kalabalıktı ki. Hayır yani, dışarısı varken niye herkes içerideydi? Bu kalabalıkta sınıfı bulmam zor olacaktı.
&
Son olarak 4. kata bakmam lazımdı. Ne kadar fazla sınıf varmış sadece ona hayret ediyorum.
En son 12/C sınıfının kapısının önünde durmuştum. Sınıfın içine umutla girdim. Ama sınıfta hiç umut yoktu. Çok fazla kişi ve ses vardı. Ben bu sınıfta nasıl uyuyacağım?
Arka cam kenarındaki bir sıraya geçip oturdum. Sonra yanıma yoldaki çocuk geldi. Elini uzatıp "Yoldaki olaylar için özür dilerim. Sadece uykum vardı. Uykusuz olunca biraz huysuz oluyorum da."
Dediğine biraz güldükten sonra "Ben Mete senin adın ne?" diye sordu.
"Ben Zeynep. Tanıştığıma memnun oldum."
Birbirimizin elini bırakıp biraz sohbet ettik. Aslında eğlenceli bir çocuktu. Onunla birlikte vakit geçirebilirdim. Sonra zil çaldı ve yerine geçti. Ben de çantamdan kalemliğimi çıkarırken yanıma bir kız geçti. Uzun, kahverengi tonda bir saça sahipti. Gözü mavi yeşil karışımı bir renkti. Sonra bana dönüp "Merhaba, ben Merve, sen?"
"Ben Zeynep, tanıştığıma memnun oldum."
"Sen yenisin galiba?"
"Evet bu sene geldim."
"Senin bu sınıfta hiç şansın yok."
"Niye ki?"
"Bak şuradaki kızı görüyor musun? İşte o kendini havalı sanan kızlardan."
"Desene ben bittim."
"Biraz öyle oldu."
Biraz güldükten sonra sınıfa bir hoca girdi. Sadece ben değil sanki tüm sınıf o hocayı hiç tanımıyormuş gibi bakıyordu.
"Merhaba çocuklar. Ben sizin yeni tarih öğretmeniniz Koray. Bu okul dönemimiz boyunca ben size eşlik edeceğim. Şimdi sizi tanıyalım." Sınıf listesinden sırayla ögrencileri tanıdı. Bana sıra gelmesi çok uzun sürecekti. Çünkü ismim Z ile başladığı için sonlarda olmam gerekicekti. Ben de o zamana kadar tarih defterimi çıkarıp beklemeye başladım.
&
Uzun bir tanışma töreninden sonra sıra bana gelmişti. Ayağa kalkıp "Ben Zeynep Işık. Bu yıl geldim. Yani pek anlatacağım bir şey yok. Gitar çalıyorum. Polis olmak istiyorum."
"Peki gitarla neler çalıyorsun?"
"Genellikle basit notalar çalıyorum. Ama önümde şarkı notası olursa o müziği çalabilirim. Bu sene müzik yarışmasına katıldım. Ne denilecek onu bekliyorum."
"Güzel hedefi olan kişileri severim. Sen de o kişilerden birisin. Son arkadaşımızı da tanıdığımıza göre derse geçelim. Ne dersiniz?"
"Hocam ilk günden ders mi olur?"
"Aynen hocam ya. Biraz birbirimizle sohbet edelim. Haşır neşir olalım."
Ben tarih dersini sevmem ama bu hoca bana tarih dersini sevdirecek galiba. Çünkü çok iyi bir hocaya benziyor. Ama ben bu derslere çok kafa yoramadığım için genellikle uyuyacağım.
&
İki dersin sonunda aklım tarih oldu. Hoca ilk günden aklımı allak bullak etti. Uyutmadı da. Kafamı sıraya koyduğum anda hoca soru soruyordu bana.
Ama aklımı geri kazanmam için kahve içmem lazımdı. Kantine inip kahve ile çikolata aldım. Masalardan birine geçip kahvemi içmeye başladım. Çikolatamdan bir ısırık alacakken Merve yarısını alıp karşıma oturdu.
"Ya o benim en sevdiğimdendi."
"Bişe olmaz bitane daha alırım."
"Biliyor musun sen benim 2 yıl sonra ilk arkadaşım olabilirsin."
"Senin arkadaşın yok mu?"
"Denilebilir. Bu sabahta Mete ile karşılaştım. O da benimle birlikte olan arkadaşlarımdan biri olabilir."
"Senin neden arkadaşın olmadı?"
"Ben aslında çok mutlu olduğum bir okuldaydım. Ama babam başka bir şehirde iş bulduğu için okulumdan ayrıldım. İki yıl boyunca gittiğim okulda hiç kimse benimle konuşmadı. Ben de yanlız kaldım. En son sınıfımdaki Filiz adındaki kıza yumruk attım durmadan benimle uğraşıyor diye. Sonra okuldan attılar işte. Bende buraya geldim."
"Burada da sana söylediğim kız var işte. Adı Kübra. Çok gıcık bir kız. Kendini beğenmiş, her işe burnunu sokacak. Öyle bir kız işte."
"Sen burada mı okudun hep?"
"Aslında ben de geçen sene geldim. Ama Kübra da benimle aynı sene gelmişti. İlk önce iyi anlaşsakta sonradan benimle konuşmamaya başladı. Öyle aramız bozuldu işte."
Zil çaldı ve sınıfa geçtik. Bu dersimiz matematikti. Onu da işlemek için derse girdik işte.
&
"Yarın görüşürüz!"
"Görüşürüz!"
Zil çalmıştı. Herkes evlere dağılıyordu. Ben de eve doğru ilerlerken Merve'yi aramaya başladım.
"Merve? Sen koşuyor musun?"
"Arkamda adamlar olduğu için olabilir mi?"
"Ne diyorsun sen? Ne adamı?"
"Peşimde iki tane adam var onlardan kaçıyorum."
"Nerdesin sen?"
"Okulun biraz ilerisindeki parkın yakınlarındayım."
"Bekle geliyorum."
Koşarak parka ilerlemeye başladım. Kimdi bu adamlar? Şimdi olması gereken bir iş miydi bu? Hemen Merve'yi kurtarmam lazımdı. Yan tarafta gördüğüm metallerin arasından bir tane demir çubuk bulup daha hızlı koşmaya başladım.
Parkı görmüştüm ama etrafta kimse yoktu. Hemen arkama birisi gelmişti. Korkudan ne yapacağımı bilmediğim için gözlerimi kapatarak çubuğu savurmaya başladım. Gözlerimi açınca yanlışlıkla pastaya vurduğumu gördüm. Orada olan herkes gülmeye başladı. Ben de dayanamayıp gülmeye başladım. Bugün benim doğum günümdü, nasıl unutabildim?
&
Annemlerin aldığı diğer pastayı paylaştırıp yedikten sonra herkes evlerine dağıldı. Herkes gittikten sonra bizde eve doğru ilerledik. Eve girer girmez önce yatağa atladım. Biraz dinlendikten sonra duş alıp akşam yemeği için aşağı indim. Çok yorgundum doğrusu. Onca maceradan sonra böyle olmam normaldir herhalde. Akşam yemeğinden sonra yatağa girip bedenimi uykunun ellerine verdim. Bence de bugünkü maceradan sonra uyumayı hakediyordum.
________________________________________________ İlk bölüm nasıldı?
Umarım beğenmişsinizdir.
Kitap normalde Wattpad'e idi. Ama şuan kapalı olduğu için buraya yazıyorum.
Şimdi her zaman yaptığım sonu yapacağım ve bu sonu her bölüm uygulayacağım. Yeni okuyanlar bilsin.
ÖPÜLDÜNÜZ😘 |
0% |