Yeni Üyelik
1.
Bölüm

TANITIM

@sadece_fatma

Ruhunu, bedenini, düşüncelerini, geçmişini ve geleceğini savaşa adamış insanlardık biz. Savaşla doğar yine son kanımızı savaş uğruna harcardık. Çocukluğumuzdan beri bu topraklarda savaşçılar olarak yetiştirildik. Doğan her çocuk bir savaşçı olarak yetişti, yine bir savaşçı olarak öldü.

Oyuncak değil çocukları eğitmek için yapılmış tahtadan kılıçlar tuttu ellerimiz. Doğduğumuz ilk andan beri tıpkı doğum sebebimiz gibi intikam büyüttü bizi. Onunla beslendik, ona tutunduk, onun uğruna yaşadık.

Bir başkasının hakimiyetine girmemek, başka topraklara esir düşmemek için benliğimizi bugünlere dek koruduk. Fakat atladığımız bir şey vardı. Biz kendi nefretle körüklenmiş duygularımıza o kadar kapılmıştık ki, kendi duygularımızın esiri olmuştuk. Her birimiz barışın uğramadığı bu ölüm topraklarına bir intikam tohumu daha ekmiştik. Bunu yaparken de bir sebep aramamıştık.

 

Bir enkaza uğramış, kendi enkazımızla bir enkaz daha yaratmaktan geri durmamıştık.

Haksızlığa uğramış, acının daha büyük acı getireceğinden habersiz haksızlık yapmıştık.

Durmamış, durdurulmamıştık.

Bir kez olsun sorgulamamıştık.

Uğradığımız küçük yıkımlar yerlerini daha büyüğüne gebe bırakır gibi terk etmişti topraklarımızı. Her bitiş bir yıkım, her yıkım bir savaş doğurmuştu. Bir kez olsun neden diye sormamıştık. İzin vermemişlerdi. Öyle bir dolamışlardı ki o esaret zincirlerini zihnimizin her bir tarafına, özgür olma düşüncesiyle bizi kendilerine; kendi düşüncelerine, kendi intikam duygularına esir etmişlerdi.

Çünkü biliyorlardı eğer bir kişi bile sorgularsa, kurdukları düzen sarsılır. İşte ozaman; kendilerinden olmayan herkesin sonunu getirecek bu topraklar kendi sonlarını getirmiş olurlardı.

Bu zamana kadar her duyguyu yönetebilmiş, her şeyi planlamış ve bütün oyunu kendi çıkarlarına göre oynayan yöneticilerin atladığı tek bir duygu vardı.

Aşk.

Aşk, bu topraklara hiçbir zaman uğramamıştı. Her şeyin dengesini bozabilecek, derinden sarsacak, sorgulatacak, yıkacak belki de baştan onaracaktı. Ama ilk önce sorgulatacaktı. İnsanı, yaşamını, varlığını, her şeyin başlangıcını ve sonunu.

İşte ozaman asıl yıkım gerçekleşecekti.

Kılıçların gücünün yarışıldığı topraklarda belkide ilk kez asıl gücün sahibi zihinler savaşacaktı.

Esaretinden kurtulmuş zihinler ilk kez savaş kavramıyla gerçekten tanışacaklardı.

⛓️

 

 

Loading...
0%