@sadecebir_yazar
|
1. Bölüm Karadeniz.
"Ben senin deli rüzgarında savruldum, sen benim hırçın sularımda boğuldun."
İyi okumalar...
Tam 22 yıldır adım atmadığım memleketime gidiyorum. 22 yıl. Ailemi o topraklara gömdükten sonra adım dahi atmadım. Yıllar geçti o hırçın sulara, deli gibi esen rüzgara, durmak bilmeyen yağmura. And içmiştim onların adına oraya adım atmayacağım diye.
Sabah erkenden uyanmış ve teyzemlerleile vedalaşıp yola koyulmuştum. Abim henüz bu haberi bilmiyordu,ondan sürpriz olacaktı. Teyzeme haber verdiğimde ağlamış ama daha sonra ona kendim isteyip acılarımlayüzleşeceğimdenyüzleşiceğimden haberi olduğunda içi rahatlamıştı. Ama bir yandan ise içi içini yiyordu.
Karadeniz'e gideceğimi öğrendiğim zamandan beri onu düşünmeden edemiyordum. Tam 22 yıl sonra neden aklıma gelmişti o?
Sayın Karadeniz yolcularımız, uçağınız 10 dakika sonra uçuşa geçecektir,312 nolu kapıdan girişiniz yapılmaktadır lütfen yerlerinizi alınız.
Düşüncelerimin arasından sıyrılıp atmamı sağlayan anons ile yerimden kalktım ve uçağın olduğu bölüme doğru yol aldım. Neden bu kadar heyecanlıydım? Uçağa her yaklaştığımda karnımda uçan kelebeklere engel olmuyordum.
***
Karadeniz'e varmıştık, uçak piste iniş yapmıştı. Heycandan atan kalbim durmak bilmeden atıyordu. Herkes uçaktan yavaş yavaş inerken bendede ayağa kalkıp çıkışa doğru ilerledim. Uçaktan çıktıktan sonra valizimi alıp uzun koridorda ilerledim. Çıkışa doğru yaklaşınca heyecan daha da arttı. Havalimanında çıktım ve dışarı bir göz attım,adımatmışm Yılar sonra ilk defa Karadenize adım atmıştım. Yıllarşimdiden yanmaya başlamıştı bile. Temiz havasını içime çektim.
Ne kadar da değişmişti. Ee tabi kos Koca 22 yıl azda değil. Buruk bir gülümseme ile etrafa tekrar göz gezdirdim ve önceden çağırdığım taksiye doğru ilerledim. Kapıyı açtım ve valizimi koyup koltuğa oturdum. "Selamünaleyküm abi kolay gelsin." Şoför amcaya sıcak bir gülümseme ginderdikten sonra koltuğa sırtımı tam yasadım.
"Aleykümselam güzel kızım, nereye gidiyorsun.?" Amcaya babaannemgilin evinin adresini verdikten sonra akan yolu izledim.
Yılar geçti bu memlekete adım atmayalı. Ne çok değişmiş. Benim hayatımın değiştiği gibi burasıda değişmiş. "Ee kızım verdiğin adres Fadime Sultan'ın evidir. Neyi oluyorsun Fadime Sultan'ın?" Amcanın yönettiği soru ile gözümü yoldan ayırmadan cevapladım.
"Torunu oluyorum amca.?" Kısa ve net cevap vermiştim.
"Yoksa sen Ali'nin kardeşimisin kızım.?" Abimi nerden tanıyordu? "Evet de abimi nerden tanıyorsunuz?" Amaca önce güldü sonra ise elini iki kere direksiyona yavaşça vurdu."Kim tanımaz ki iyi çocuktur herkes sever onu. Ee iyi sende onun kardeşi çıktın." Anladım derecesine başımı salladım. "Ne için gelmiştin kızım sen buraya? oysaki duyduğum kadarıyla buraya hıç gelmiştin."
Amcanın sorduğu soru ile başımın camdan kaldırıp amcaya baktım. "Iş için amca iş için. Yoksa gelmezdim." Amca başını sallayıp tekrar ağzını açtı. Yine soru geliyor. Off. "Ne işi kızım?" Bu sorunun cevabını vereceğim için mutluydum gururla yaslandığım koltuktan sırtımı kaldırdım ve göğsümü kabartım."askerim amca üst teğmenim." Amca öyle bir kalmıştı ki. Gurur ile.
"Aferin kızım ülkemiz sizin gibi gençlerin elinde ise gözümüz açık gitmez. Abin gibi sende askersin yani. Senle gurur duydum vallah helal olsun, hayırlı olsun. Umarım kazasız belasız sürer. Allah kimseye evlat acısı vermesin kızım." Amcanın dediği son cümle boğazımda düğüm bıraktı. Ama o düğüme karşı gelip gülümsedim.
"Amin amca amin teşekkür ederim." Tekrar başımı cama yaslayıp yolu izlemeye devam etim o sırada tanıdık yolardan geçtiğini görünce heyecanlandım, yaklaşmıştık. Yılar sonra bahanemgilin yanına geliştim. Bu sefer oyun oynamak için değil, yeni giysilerimi göstermek için değil, çamur oynadım diye gelen biri değil annem ve babama kızıp kaçıp geldiğim için değil, küçük bir kız çocuğu olarak değil büyümüş ve eline meseleğini almış bir kadın olarak geldim bu eve. Bizim konağa doğru geldik büyük kapılar açıldı, taksi içeri doğru girdi ve büyük alanda durdu. Camdan konağa baktım. Değişmemişti, bir tek burası değişmemişti. Göz yaşların yanagimdan süzüldü yavaşça. Arabanın kapısını açtım. Bagajdan valizi aldım ve şoföre döndüm."ücret ne kadar amca.?" Amca gülümsedi."sağol kızım gerek yok benden olsun bu sefer." Amcaya şaşkınlıkla baktım. "Olamaz amca sen söyle." İtrazimı boş verip gülümsedi ve arabayı çalıştırdı konaktan ayrıldı. Arkasından şaşkınlıkla baktım.
Gülümseyip el salladım. O sırada arkamda duyduğum ses ile durdum."bal peteğim?" Döndüm arkama gözümde duran yaşlar yine akmaya başladı."Sultanım" sondaki harfi uzatarak söylemiştim. Kollarını iki yana açmış ve beni bekliyordu. Daha fazla dayanamadım ve babaannemin şefkatli kollarına koştum."bal peteğim benim oy kuzum." Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı öyle sıkı sıkıya sarılıyordu ki. "Sultanım."
Babaannemin kollarından ayrıldım konağın kapısında toplanmış olan ailemle baktım. Amcalarım, kuzenlerim, yengelerim. Hepsi kapıda sulu gözleri ile bana bakıyordular. Hepsine göz gezdirip."Ben geldim." Zorluk ile yutkundum."ama bu sefer küçük bir kız çocuğu olarak değil büyümüş ve eline meseleğini almış bir kadın olarak geldim.Babaanne beni yine yanına alır mısın.?" Son cümleyi o kadar içten ve masum bir şekilde söylemiştim ki babannem bana yine beni şevkatli kolları ile sardı. "Hadi eve geçelim de benim torunum üşümesin." Hava sıcaktı aslında. Cidden sıcaktı. Herkes içeri geçince bende bahaneme sarılıp içeri geçtim.
***
Yemeği yemiş, evdekiler ile hasret giderip küçükken bana verilen odaya geçtim. Her yerde olan anılarıma bir bir göz gezdirdim. Önce pencerenin yanında olan koltuğa deydi gözüm. Babannem her buraya gelip burda kaldığımda o koltuğa oturup bana kendi uydurduğu masalı anlatırdı.
Geçmiş zaman Deniz 4 yaşındayken...
"Her kes kaçarken o cesur kız yine orda kalıp onları kurtaracağına söz vermiş. Devamınıda yine geldiğin zaman anlatırım bal peteğim." Fadime Sultan yine küçük torununa masal anlatmaya başlamıştı. Her ne zaman buraya gelse başı dibinde oturur ona kendi uydurduğu içinde öğütler dolu olan hikayelerini anlatırdı ona. Yaşlı kadının eli küçük sarı saçlı olan güzle kızın saçına giti yavaş ve narince okşadı.
"Babaanne annemley biyiormu burayda olduğumu?" Dili dönmediği için bazı kelimeleri yanlış veya tatlı bir şekilde söylemişti. Yaşlı kadın torunun bu haline gülüp sorduğu soruya cevap verdi."biliyor bal peteğim." Küçük kız anladığını beli eden bir mirilti çıkardı ardından"offf babanne neden hikayeyi yarıda bıraktı ki?" Yaşlı kadın torunun isyanına karşı saçına bir öpücük kondurup."uyu bal peteğim uyu ki çabuk büyü..."
Şimdiki Zaman...
Büyümüştü. Ben büyüdüm babanne diye sevinçle koşmak istiyordum. Ben büyüdüm. Ama keşke çocuk kalsaydım. Keşke keşke diye bağırdı küçük çocuk. Daha fazla dayanamadım ve yatağıma uzandım.
Bu iki gün boyunca burda kalıp daha sonra ise karargaha geçicektim. Yeni time katılacaktım. Heyecanlıydım çünkü bu benim ilk defaYarın ilk işim annanemi görmek olucaktı bir günde orda kalıp karargaha dönerdim.
Düşüncelerimi yok edip ağırlaşan göz kapaklarımı uykuya tesliym etim.
***
Bölüm sonu arkadaşlar nasılsınız? Beğendiniz mi? Bahsettiği kişi kim? Bu soruların cevabını verirseniz sevinirim.
Umarım beğenirsiniz sizi seviyorum oy vermeyide unutmayın ©
Yeni bölümü pazartesi günü bekleyin. En kısa sürede yayınlarım. Ama arkadaşlar bunuda söylüyorum bazen yazdığım bölümü gözden geçirip yayinlaya bilirim.
Yazım hataları varsa orayı söylerseniz sevinirim. Ben yinede gözden geçirip yayınlarım...
©⭐⭐© Hoşçakalın ve kendinize iyi bakın. Gelecek bölümde görüşürüz 👋👋👋
|
0% |