Yeni Üyelik
22.
Bölüm

21. Bölüm - Saklanan Doğrular

@sadecelerden_s

İş çıkışı Aras beni almaya geldiğin de, benim arabamı yine kendisi devralmıştı ve nereye gideceğimizi ise söylememişti.

 

Gün içerisinde kar az çok kaybolmaya başlamıştı güneşten dolayı. Ama biz tüm ekip o karın tadını erimeden çıkarabilmiştik. Aras'ın beni karın yoğun olduğu bir yere götürebileceği ihtimalini düşünmüştüm tüm gün. Ta ki kar eriyene kadar...

 

Bu yüzden başka tahminler yürütmeye başlamıştım.

 

Fakat aklıma hiç gelmeyen bir yere götürdü beni. Derneğe...

 

Arabadan indiğimizde anahtarla kapıları kitledikten sonra yanıma geldi ve elimi tuttu.

 

"Buraya niye geldik?" diye sordum.

 

"Öncelikle benim yarışım var ama ciddi bir yarış değil bu hazırlık amaçlı. Gerçek yarış 1 hafta sonra." dedi.

 

"E ne güzel. Hadi girelim." deyip ileriye bir adım attım fakat Aras iki adım önüme geçerek gitmemi engelledi.

 

"Noldu?" diye sordum.

 

"Sonrasında ise... Sen bineceksin motora."

 

"Sadece bineceğim ama... Değil mi sevgilim?" diye sordum.

 

Tereddüt ederek cevap verdi. "Yok. Süreceksin sevgilim." dedi gülümseyerek.

 

Ben? Motora? Hayatta binmem. Sürmem.

 

"Asla." dedim kaşlarımı kaldırarak.

 

"Sen neden bu kadar korkuyorsun ben anlamıyorum. Ayrıca..." dedi ve biraz daha yaklaşıp perçemimi kulağımın arkasına sıkıştırdı her zaman ki gibi.

 

"...yanında ben varım. Tek değilsin. Trafikte de değiliz eğitim gibi düşün." dedi.

 

Motor sürmekten korkuyordum. Daha çok ben süremem edemem korkusu vardı üstümde. Aslında Aras'ın yaptığı benim için iyi bir şeydi.

 

Biraz düşündükten sonra başımı salladım onaylarcasına. "Tamam." dedim.

 

"Tamam? Kabul mü?" dedi.

 

"Ya evet ben fikrimden vazgeçmeden götür beni." dedim ve elimi tekrardan tutarak hızlıca içeri sürükledi beni.

 

İçerisi hazırlık yarışı olacağı için biraz kalabalıktı. Kız-erkek karışıktı her zaman ki gibi.

 

"Müge de gelecek mi?" diye sordum.

 

"Burdadır büyük ihtimalle." dedi. Demek ki o da Aras'ı izlemeye geliyordu.

 

Beni motor sürerken izlemese iyidir...

 

Az sonra ilerden buraya doğru gelen Müge'yi görünce gülümsedim.

 

"Selamlar, nasılsınız best çiftim?"

 

Gülerek cevapladım. "İyidir senden?" dedim

 

"İyi ben de ya. Senin geleceğini bilmiyordum ama artık buna alışmam gerekiyor sanırım." dedi gülerek.

 

Aras benden önce konuştu. "Alışsan iyi edersin bence de." dedi ve kolunu belime sardı.

 

"Dışlıyor beni görüyor musun? Hayırsız." dedi Müge bana bakarak.

 

Sonra Aras benden ayrılıp Mügenin yanına geçti ve eliyle Müge'nin saçlarını karıştırdı. "Demek seni dışlıyorum ben ha?" dedi.

 

"Ya Aras! Bak döverim ama..." dedi.

 

"Dövsene lan."

 

Onlar kendi aralarında didişirken ben de gülerek onları izliyordum. Çok komiklerdi.

 

"Umarım bugün kazanamazsın." dedi en sonunda Müge.

 

"Önemli olan gerçek yarış zaten." dedi göz kırparak Aras.

 

"Ya sabır." Müge, Aras'ı rahat bırakıp sabır dilenirken Arasta yanıma geldi.

"Ben geçiyorum içeri yarış başlar birazdan." dedi.

 

"Bol şans." dedim gülümseyerek. O da gülümseyerek karşılık verdi ve yanımızdan uzaklaştı.

 

Müge de o gider gitmez yanıma geldi ve "Sen buna nasıl katlanıyorsun?" dedi. Gülerek cevapladım. "Bana karşı öyle değil, sen şansına küs."

 

Havadan sudan konuşurken aklıma Çınar geldi ve direkt Mügeye dönüp konuyu açtım. "Çınarla tanışmışsınız." dedim.

 

Kaşlarını kaldırdı ve "Ha, evet. Komik çocuk. İyi birine benziyor." dedi.

 

Gülümseyerek "Öyledir." dedim. Nedense ikisini çok yakıştırıyordum. Tamam, hemen aralarında böyle bir ilişkinin olması zaten zor ama yine de benim düşüncem yan yana geldiklerinde çok uyumlu oldukları yönündeydi.

 

Tabii, bunu ikisine de söylemeyecektim. Çınar'a ima yapmıştım biraz ama buna son verecektim. Nolursa olsun yanlış anlaşılmak istemiyordum.

 

"Numaramı istemişti ben de senden alabileceğini söylemiştim. İstedi mi senden?" diye sordu sonra

 

"Evet istedi. Verdim bugün. Aramadı mı seni?" diye sordum.

 

"Yok aramadı." dedi. Sonrasında yine sıradan konulardan konuştuk. 20 dakikanın ardından bir adamın mikrofondan gelen gür sesiyle dikkatimizi o yöne verdik.

 

"Sevgili motor severler, derneğimizin düzenlediği bir yarışa daha hoşgeldiniz."

 

Kısa bir alkış merasiminden sonra konuşma devam etti.

 

"Biliyorsunuz ki önümüzde ki hafta Motorcular Derneği Büyük Kupa Yarışı'nın yarı finali yapılacak. Şimdiye kadar düzenlenen yarışlardan çok farklı. Değeri bir o kadar büyük ve birinci olacak kişi çok büyük bir önem kazanacak bu yarışma sonucunda."

 

"Bugün yapılacak yarış, hazırlık gibi olacak. Herhangi bir ödül yok. Her zaman ki gibi sadece hız ve hırs."

 

Bu büyük kupa yarışı Aras için büyük önem taşıyor olmalıydı. Eğer birinci olursa, ki olmasını ondan bile çok isterim, herkes tarafından saygı ve sevgi kazanacaktı. Çok büyük,güzel ve özel bir şeydi bu.

 

10 dakika kadar sonra yarış başlamıştı. Toplam da 30 kişi vardı. Bazıları, bir önce ki geldiğimde gördüğüm ve isimlerini bildiğim tanıdık kişilerdi.

 

O kadar kişinin içinde tek dikkatimi çeken kişi ise Efekandı.

 

Geçen yarışta Aras'ın önüne motorunu kıran kişi.

 

Tüm yarış boyunca gözüm onun ve Aras'ın arasında gidip geliyordu. Arada bir Efekan'ın Aras'tan tarafa baktığını gördüm. Aynı şey Aras için geçerli değildi. Onun aksine tamamıyla önünde ki yola odaklanmıştı.

 

Sonlara doğru ilk 5te Aras ve Efekan'ın da yer aldığı zaman, Mügeyle beraber ben de tezahürat yapmaya başladım. Müge tüm yarış boyunca bağırırken ben yarışın yarısında, ikisini izleyip durmuştum.

 

Artık yarışın sonlarına gelinmişti. Bitiş çizgisine az kala Efekan'ın motorunu Aras'ın motorunun önüne doğru kırıp sonra geri çektiğini gördüm.

 

Yine aynı şeyi yapıyordu.

 

Sonra motorunu Aras'ın motoruna hafif yaklaştırıp kafasını ona doğru hafif eğdiğini gördüm. Saniyelik bir hareketti. Sonrasında hızını artırarak Aras'ın önüne geçtiğini gördüm.

 

Aras'ın hızla kafasını bu tarafa doğru çevirdiğini gördüm. Sonrası ise bir anda gerçekleşti.

 

Aras'ın dengesini kaybedip zeminde motorla beraber sürüklenmesi...

 

"ARAS!"

 

"NOLUYOR YAA!?"

 

Pislik herif. O bir şey yapmıştı biliyordum.

 

Yolda o sürüklenişini görmemle bağırarak yanına koşmam da bir oldu.

 

Mügenin de arkamdan geldiğini, bağırdığında farkettim. Zaman kavramını yitirmiştim. Tek düşündüğüm şey Aras'ın yerde hareketsiz yatan bedeniydi.

 

Koşarak yanına geldim ve dizlerimin üstüne çöktüm. Bir yandan sarsıyor bir yandan sesleniyordum.

 

"Aras! Aras iyi misin? Bir şey söyle!?"

 

İlk birkaç saniye hareketsiz kaldıktan sonra yavaş yavaş kolunu oynattı. Sırtından destekleyerek onu kaldırmaya çalıştım. Mügenin bağırışlarını bile zar zor duyuyordum.

 

Sonra onun sesini duymamla kan beynime sıçradı.

 

"Niye bu kadar abarttınız siz ya? Alt tarafı düştü biz de düşüyoruz herkes düşüyor."

 

Efekan.

 

Yarış sona ermiş ve Efekan da kaskını çıkarmış, hemen yanımıza gelmişti.

 

Hızla yerimden kalkıp arkamda duran ve Mügeyle birbirlerine bakan Efekan'a yöneldim.

 

"Düşmedi. Sen düşürdün onu sen yaptın. İnkar etme boşuna!"

 

O ise histerik bir şekilde güldü ve "Sen kafayı mı yedin? Ben neden böyle bir şey yapayım ki?" dedi.

 

"Kaybetmekten korkuyorsun çünkü. Aras'ın senden daha iyi olduğunu biliyorsun ve onun başarısını kıskanıyorsun. Başka neden saymama gerek var mı?"

 

"Başak tamam." Aras çoktan yerden kalkmış ve yanımda bitmişti.

 

"Bırak ya? Doğruları söylüyorum ben."

 

"Tamam Başak bırak şu özürlüyü."

 

Müge ve Aras' ın ne dediği umrumda değildi. Aras'a daha kötü bir şey olsaydı bunun hesabını kim verecekti?

 

"Ne doğrusundan bahsediyorsun kızım sen? İn misin cin misin nerden çıktın?" Efekan'ın bunu demesiyle Aras'ın onun suratına bir yumruk indirmesi bir oldu.

 

"Aras dur!"

 

"Bak oğlum öldürürüm seni düzgün konuş lan! Düzgün konuş delirtme beni! Bir daha da benim sevgilim hakkında tek kelime dahi etme."

 

Yumruğun etkisiyle yere çakılan Efekan ağır ağır ayağa kalktı. Bir yandan dudağından gelen kanı siliyordu. Bir yandan da gülmeye devam ediyordu.

 

Şerefsiz.

 

"Vay, vay, vay. Demek ünlü motorcunun sevgilisi sensin ha?" Aras bir yumruğu daha Efekan'ın yüzüne indirecekken benim onu tutmam ve mikrofondan konuşan adamın yanımıza gelip bağırmasıyla durdu.

 

"Gençler siz ne yapıyorsunuz? Yarış bu. Ödül yok bir şey yok neyin kavgasını yapıyorsunuz!?"

 

Hemen öne atıldım. "Şu arkadaş Aras'ın düşmesine sebep oldu. Hile yaptı. Bir yerine bir şey olabilirdi!" dedim Efekan'ı göstererek.

 

"Dediğim gibi bu bir yarış. Sadece o düşmüyor herkes düşüyor."

 

Resmen dediğimi yok sayıyordu adam.

 

Sonra elinde ki mikrofonu dudaklarına yaklaştırdı ve "Gençler yarış burda sona erdi herkes dağılabilir." diye seslendi.

 

Sinirden saçlarımı çekiştirirken Aras'ın ellerimi tutmasıyla buna son verdim. "Tamam güzelim sakin ol. Boşver gitsin." dedi.

 

Yüzüne baktığımda kaşının kanadığını gördüm ve elimi direkt kanayan yere götürdüm fakat dokunmama izin vermedi.

 

"Kaşın kanıyor Aras ne boşvermesi ya!? Daha kötü bir şey olabilirdi."

 

"Ama olmadı değil mi? Sakin ol herkes bize bakıyor bak." dedi yatıştırıcı bir sesle. Ama hâlâ sakin olabilmiş değildim.

 

"Umrumda değil Aras."

 

"Tamam Başak, Aras hadi gidelim artık yeterince canımız sıkıldı bugün. Şu kaşına da pansuman yapalım ayrıca kanıyor hâlâ." Mügenin söyledikleriyle beraber kendime hâkim olmaya çalışarak dernekten ayrıldık.

 

Arabamda ki ilk yardım malzemelerini kullanarak Aras'ın kaşını temizleyip bir de küçük bir bant yapıştırdıktan sonra birkaç dakika sadece arabada oturduk. Müge ise gitmek durumunda kalmıştı. İkimiz arabada baş başaydık.

 

"Böyle bir yok sayılma yok gerçekten. Resmen görmezden geldiler dediklerimi yaa. O mal da hâlâ inkar ediyor orası ayrı."

 

Ben hâlâ kendi kendime söylenirken Aras'ın dediğiyle duraksayıp ona baktım şaşkınca. "Benim yüzümden."

 

Hayır, Efekan yapmıştı. Motoru önüne kırıp Aras'ın hâkimiyetini kaybetmesine sebep olmuştu.

 

"Saçmalama Aras. Gördüm diyorum sen de şahitsin sen yaşadın sen ordaydın ne benim yüzümden?"

 

Derin bir nefes verdikten sonra konuşmaya devam etti. "Orda motorunu bana yaklaştırıp kafasını da bana doğru eğdi. Bir şey söyledi bana. O yüzden dikkatim dağıldı." dedi.

 

Ne söylemiş olabilirdi ki dikkatini dağıtacak kadar?

 

"Ne söyledi sana?" diye sordum.

 

Uzun bir süre sustuktan sonra konuştu. "Seninkine bir şey olmuş dedi."

 

Seninkine?

 

Bana.

 

Benim yüzümden.

 

"Benim yüzümden."

 

"Başak-"

 

"Hiç bana Başak falan deme. Kandırmış seni, senin de dikkatin dağılmış. Bunun başka bir açıklaması yok." dedim.

 

Bana bu kadar bağlı olması onu bu raddeye kadar getirmişti. Ya kötü bir şey olsaydı diye düşünürken işin içinden bile çıkamıyordum çünkü bütün kötü ihtimaller zihnimi dolduruyor ve beni boğuyordu.

 

"Senin, bir, suçun, yok. Kapat konuyu artık. Bir şey olmadı ayrıca. Daha fazla kötü şeyler düşünüp kendini üzme." dedi. Duraksadı birkaç saniye ve sonra tekrar konuştu.

 

"Hem... Sana bu kadar aşık olmam da benim suçum. Seni bu kadar çok sevmemde. Dolayısıyla bu yaşananlarda benim yüzümden. Ona inanmamalıydım."

 

"Bilemezdin." dedim.

 

"Bilemezdim evet." dedi onaylarcasına.

 

"Ama... Ona inanmamam gerekirdi yine de. O iyi bir insan değil çünkü tanıyorum onu."

 

"Nasıl yani?" dedim kaşlarımı çatarak.

 

"Sevgilim bunları daha fazla konuşmayalım lütfen." dedi konuyu kapatmaya çalışarak. Ne kadar istemesem de bir şekilde bunu konuşmaya son verdik.

 

"Çok acıyor mu?" diye sordum kaşını göstererek. Ki sadece kaşı da değil. Elleri bile yolda sürtündüğü için biraz soyulmuştu.

 

Onu böyle görmeye dayanamıyordum. Ona gelen en ufak zarar, bana daha da fazla zarar veriyordu ve canımı acıtıyordu.

 

1 saat öncesi diye düşündüm. Çok değil bir saat öncesinde her şey bu kadar seyrinde giderken dakikalar içerisinde ne kadar çok şey yaşanabiliyordu...

 

"Acımıyor, iyiyim ben merak etme." dedi yanağımı okşayarak.

 

Derin ama titrek bir nefes verip gözlerimi kapattım. Konuşmaya başladığında tekrar araladım göz kapaklarımı.

 

"Hay sikeyim, çok korkuttum seni..." diye kendine söylenirken ben devreye girdim. "Korktum evet. Sana..." dedim ama devamını getirmeye gücüm yetmedi.

 

Bana doğru eğildi ve başımın üstünden, saçlarımdan öptü.

 

Sonra başını arkaya yasladı ve gözlerini kapattı. Gözünün önünden ne denli şeyler geçtiğini tahmin edebiliyordum...

 

~•°•°•°~

Aras...

 

Gözümün önünden ne denli şeyler geçtiğini tahmin bile edemezdi...

 

Bugün o herifin bana dediklerini de mesela. Hakkımda ne tür şeyler bildiğini bile bilemezdi.

 

Başak... Benim sevgilim. Benim hakkımda en ufak şey bilmiyordu.

Ve o benim hakkımda aslında hiçbir şey bilmediğini bile bilmiyordu.

 

Bilmesini isterdim. Gerçekleri söylemek isterdim. Ben bir katilim demek isterdim.

 

Ben sonsuza kadar bunu ondan saklayamazdım. Ben ona bu kötülüğü yapamazdım.

 

Ama ben o kadar boktan bir insanım ki. Onun güveniyle oynuyorum.

 

Hayır oynamıyorum.

 

Yalan söylüyorum.

 

Doğruları saklıyorum.

 

Birkaç dakika öylece gözüm kapalı durduktan sonra oturduğum yerde doğruldum ve dik bir pozisyon aldım. Tam arabayı çalıştıracakken aklıma gelen şey ile bundan vazgeçtim ve anahtarı ona verdim.

 

"Ne oldu?" diye sordu.

 

Sesi...

 

"Hadi iniyoruz." dedim.

 

"Neden bir şey mi oldu?" dedi kaşlarını çatarak.

 

Sesi... Beni benden alıyordu. Bana ne yaptın böyle Komiser?

 

"Motor sürecektin diye hatırlıyorum ama... Yanlış mı hatırlıyorum acaba?" dedim gülerek.

 

"Ya Aras sonra gideriz şimdi sırası mı boşver." dedi. Hayır ben sözümden dönemezdim.

 

"Hayır sevgilim. Şimdi o arabadan beraber iniyoruz. Ve derneğe geri dönüyoruz." dedim. Ondan önce arabadan inip onun oturduğu tarafa doğru ilerledim arabanın ön tarafından. Ve ona kapıyı açıp inmesini bekledim.

 

"Emin misin? Saat geç oldu bak." dedi. Kolumda ki saate baktığımda saatin 20:38 olduğunu gördüm.

 

"Saat daha dokuz bile değil. Ondan sonra bir yere daha götüreceğim seni. Merak etme fazla kalmayız." dedim.

 

Sonra pes etti ve indi arabadan. "Nereye gideceğiz daha?" diye sordu.

 

Acıklı bir soruydu bu.

 

Buruk bir şekilde gülümsedim ve "Sürpriz." dedim. Onu çok özel bir insanla tanıştıracaktım.

 

Babamla...

 

~°•°•°~

Bugünlük benden bu kadar diyorum ve sizi bölümlerle baş başa bırakıyorumm

 

Bölüm şarkısı -No.1 - Karanlıkta Güneşlenenler

 

YouTube hesabım; @sadecesudeew

Loading...
0%