Yeni Üyelik
36.
Bölüm

2-hatalar ve sonuçları

@sadecelerdenzeynep

Selammmm yeniii bölüm geldiii

 

 

Oylara bastınız zaten Bi satır arası yorumlarınızı aliyimmm

 

 

 

 

Hayat artık normalden daha zordu bunu bütün bedenimde iliklerime kadar hissediyordum

 

Gözlerimi açtığımda, ilk önce odanın karanlığını fark ettim. Sessizlik, bana sanki bir şeylerin ters gittiğini hissettiriyordu. Hemen yerimden kalkmaya çalıştım, ama vücudumun her bir parçası sanki taş gibi ağırlaşıp hareket etmeme engel oluyordu. Bir an, zihnimde her şeyin sisli olduğunu hissettim, sanki bir yerlerde kaybolmuş gibiydim. Yavaşça doğrulmaya çalıştım, başımın dönmesiyle yeniden yatağa düşecek gibi oldum ama kendimi toparladım

 

Bir dakika..yatakmı?

 

O sırada, odanın kapısı gıcırdayarak açıldı. İçeriye, morlu girdi gozleri sanki normaldende koyu gorunuyordu . Yüzü bulanık, gorunuyordu yada ben öyle görüyordum

 

Dünki kriz kesinlikle normal değildi

 

. Onun varlığı, içimde bir korku uyandırıyordu. Bu kişi… O adam. Hemen toparlanmaya çalıştım, fakat vücudum hâlâ eski hızımda değildi. Gözlerimi kısıp ona bakmaya devam ettim, ama dudaklarımda tek bir kelime bile çıkmıyordu.

 

"Yemek yiyeceksin," dedi adam, sesi soğuk ve netti.

 

Yanıt veremedim, sadece başımı çevirdim. Onun söylediklerini kafamda geçirmeye çalıştım ama bir türlü odaklanamıyordum. "Hayır," demek istedim, ama sesim çıkmadı. Yavaşça geri çekilmek için hareket ettim, fakat birden adam kolumdan tutarak beni yere doğru çekti.

 

“Beni dinle,” dedi, sesi daha sert ve zorlayıcı bir hâle geldi. “senin burada bakıcılığını yapmak icin getirmedim şimdi aşşağıya iniyorsun .”

 

Kolumda hissettiğim kuvvetle, adeta irademi kaybettim. Başımı, kolumun gücüne karşı koyarak hafifçe çevirdim, gözlerimden bir tek damla bile yaş düşmeden, “Gelmiyorum,” dedim.

 

Ama adam, hiç şaşırmadan sertçe kollarımı daha da sıkıştırdı. “Bunu sen istedin,” diye mırıldandı, gözleriyle bana bir şeyler söylemeye çalıştı, ama ben anlamadım.

 

Sadece titreyen ellerimi hissettim ve beni kaldırmasını izin verdim

 

Ne olacaksa olsun ben o masaya oturmayacaktım

 

adım adım zorla onun arkasından sürüklendim. Her adımda daha da zorlaşıyordu. Benim reddedişim onu daha da hiddetlendirmiş gibiydi. Kendimi bir şekilde kurtarmaya çalıştım, ama adımlarım gitgide daha da ağırlaşıyor, bir o kadar da korku içimi sarmaya devam ediyordu. O an, bir şeylerin ne kadar yanlış olduğunu bir kez daha hissettim. Ama o, tıpkı bir gölge gibi peşimdeydi. Ne yapacağımı bilemeden, sadece öylesine aşşağı merdivenlere yürüyorduk.

 

Geldiğimiz salonu dikkatli bir şekilde incelemeye başladım heryer yine aynı karanlıktayım ve insanı bu korkutmaya yetiyordu onun haricinde Masada fazlasıyla yemek vardı masa yuvarlaktır ve beyazdı

 

Bu odadaki herşeye tezat

 

Beni zorla bur sandalyeye oturttu ve tam önüme oda oturdu mor gözleri kısılmıştı

 

Yemeğe başlama için işaret yapica kafamı salladım ama aklımda başka bir fikir vardı

 

Masanın hemen yanında çatalımın yanında bıçak vardı belki insanı öldüremezsiniz ama yaralamak ve vakit kazanmak için iyi bir hamle olurdu

 

Kurnazca sırıttım

 

Bıçağı elime aldım, her şeyin finaline adım adım yaklaşırken, bir saniye bile tereddüt etmedim. Bir anlık bir hızla, bıçağımı onun üstüne doğru savurdum. Ama o, beklediğimden çok daha hızlıydı. Kolunu aniden uzatarak benim kolumu yakaladı. Bıçak, hava dağları deler gibi geldiği halde, adamın eli bir anda benimkini tuttu ve beni durdurdu. Her şeyin beklediğim gibi gitmemesi, aklımı karıştırdı. O an, her şey değişti.

 

Beni tek hamlede ayağa kaldırdığında dudağının kenarı kıvrıldı

 

"Sen ne yaptığını sanıyorsun" diye adeta kukreyince geri çekilmek istedim hamlem yanlış tepmişti

 

"Ya-yanlışlıkla oldu" R böyle geri vites görmedi be

 

"Aynen bıçakla zaten havada uçtu" dediğinde korkuyla dahada geriye sindim ama bir işe yaramadı tekrardan kolumu tuttuğunda dahada sıktı acı içinde inlediğimde beynim belkide yapmamam gereken ikinci hamleyi o an uyguladı

 

Mor'lu nun elinden elimi kurtarmak için karnına tekmemi geçirdim ve o geriye azda olsa sendelediginde geriye doğru koştum

 

Kapıya geldiğimde kapıyı açtım belki kötü birşey'di ama açıktı kapı

 

Dışarı çıkmam ile yerden havalanmam bir oldu

 

Siktir bir şekilde şuan havadadım ve yavaş bir şekilde mor lu ya doğru gidiyordum

 

Biz bittik bismillah

 

Hiçbirşey demeden yürümeye devam etti bir yerden sonra kolumu tutmuştu ve öyle gitmeye başlamıştık

 

 

Geldiğim asansöre baktım içeri girip -3 e basınca asansör bir melodi sesi ile aşşağıya indi

 

O sırada zihnimde bir anı belirdi

 

 

 

 

"Se...semir"

 

Dedim zoraki bir şekilde

 

"Bayılmak istemiyorum"

 

Dedim ama semir beni ayağa kaldırdı ve asansörün camlı tarafına doğru yasladi

 

"Elvin tamam nefes alman lazım bak bana nefes al"

 

Ama olmuyordu endişeli gözükmüyordu sadece...sadece anlıyor gibiydi sanki daha önce deneyimlemiş gibi

 

Nefessiz kalmaya başladığımda gözlerim iyice açıldı Ellerimi boğazıma götürdüm nefes alamamak kadar kötü birşey olamazdı sanki ciğerlerim iflas etmiş olum fermanimi yazmış gibiydi ama hayır bayilinca tekrar nefesim doğacaktır ciğerlerime

 

Semir Ellerimi boynumdan çektiğini ve tuttu ellerim onun elini içinde minicik kalırken ellerimin titrediği daha net bir şekilde hissediyordum

 

"Sikt*r elvin baksana nefes al hadi kızım"

 

Dedi ama artık ayakta kalacak gücümde tükenmişti

 

Artık gözlerime inen perdeleri söz geçiremiyorum bende gerekeni yaptım acı bir şekilde gözlerimi kapattım ve artık ışıklar benim için sönmüştü

 

Son duyduğum şey Asansörden gelen 2 halat sesiydi ama gözlerimi açmadım

 

 

 

Keşke aynı ani yaşıyordum olsaydım ama burada olmasaydım

 

 

Asansör açılınca Asansörden beni çıkardı üst katlara göre daha soğuktu ve bedenim soğuktan titremeye başlamıştı bile

 

 

Açtığı kapı ile ağzım beş karış açık kaldı

 

 

 

Evttttttt bittiii bölüm sonuuu

 

 

 

Burada bırakıyordu heyecanlanin

 

 

Oylaea basimnnnn bayssss

Loading...
0%