Yeni Üyelik
3.
Bölüm

2. Bölüm

@sadeceyara

Son kararın mı?" kapının yanında durup beni izleyen annem sordu. Evet, gidiyordum hem de hayallerime. Valizimi son kez kontrol ettikten sonra şalımı düzeltip anneme baktım, yorgun görünüyordu. "Evet gözümün nuru, son kararım, yıllarca ora atanmayı bekliyordum ve sonunda oldu gitmezsem kendime ve babama saygısızlık olur sultanım" deyip anneme sarıldım, en çok onun deniz gibi kokan kokusunu özlüyücektim. Annemde bana sıkıca sarıldı sanki son kez sarılıyormuş gibi. Salona geçip anneanneme sarıldım. Annem yalnız kalmasın diye bizde kalacaktı yufka yüreklim. "Anneanne, gidiyorum annem sana emanet " deyip ellerini öptüm. " Sağ salim kınalı kuzum sende Allaha emanet ol" deyip sıkıca sarıldı ve yine ağlamağa başladı. İşte söylediğim gibi tam bir yufka yürek. Sonra aşağı kata inip dedem ve babaannem ile vedalaştım. Babaannem bırakmak istemiyordu beni sanki ölüme gidiyorum yav. Her kesle vedalaştıktan sonra çağırdığım taksiye binip havaalanına gittim. Evett hoşçakal İstanbul seni hiç özlemeyeceğim.

 

 

 

 

 

♧♧♧

Uçak Muş'a indikten sonra havaalanından çıkıp taksiye binip önceden tuttuğum eve geldim 1 hafta sonra dersler başlayacaktı. Burada hiç tanıdığım birileri yoktu. Hoş arkadaşı çok az olan biri için bu çok normal. Evime yerleştikten sonra odama geçip uyudum.

 

 

Bir hafta sonra

 

Sabah saat 4te uyanıp işlerimi halledip, hazırlanmaya başladım. Üzerime beyaz etek, mavi gömlek ve mavi şal takıp hazırlandım. Oraların soğuk olduğunu dedikleri için üzerime siyah blazer ceket aldım. Hazırdım. Aşağıda araba bekliyordu beni, aşağı indim beni çok güzel bir kız karşıladı. Onların köyüne gidecektim. "Merheba efendim ben Defne size ben eşlik edicem okula kadar" dedi, çok tatlı kızdı ve oda tesettürlüdü. "Merhaba Defne, ben Fatima tanıştığıma memnun oldum"

Kız bana çok sevecen ve sıcak bir gülümseme yolladı. Arabaya binip köye yol aldık, artık 2 saattir yoldaydık. Buralar çok soğuk ve çok tenhaydı. Allahım sen kullarını koru. Nihayet köye geldik. Okul okul değildi çok küçük bir yerdi. Buranı böyle gördüğümde kalbim sıkışıyordu. "Bende küçükken bu okulda okuyordum, artık bir resim öğretmeniyim" diyerek beni düşüncelerimden ayıran ses Defnenin sesi oldu. Dediklerine gülümseyerek karşılık verdim. İçeri geçdiğimizde bu yerin tehlikeli olduğunu gördüm çünkü odanın yukarısından toz ve su damlıyordu.

Karşımda tam tamına 8 tane küçük çocuk vardı ve hepsi çok tatlı ve masum bakıyordular. Onlar gibi bende çok heyecanlıydım, çabuk söze geçtim "Merhaba minikler ben sizin yeni öğretmeniniz Fatima Aktaş, sizi görmek bana çok hoş oldu minikler" dediğimde yüzleri gülmeye başladı. Ve hep beraber " Hoşgeldiniz öğretmenim" dediler. Allahım çok tatlılar. "Hadi bakalım ben kendimi tanıttım sıra sizde miniklerim" dedim. Sıra-sıra kendilerini tanıtmaya başladılar. " Benim adım Özgür öğretmenim ve büyüyünce asker olucam " dedi Özgür kıkırdayarak, çok tatlıydı sarı saçları mavi gözleri vardı. Diğerleride kendilerini tanıtmaya başladılar artık miniklerimin isimlerini biliyordum. Zeynep, Fidan, Aslı, Özgür, Adem, Baha, Baran ve gamzeli güzelim Gamze işte bunlar benim minik tırtıllarım. Bu gün tanışlık olacaktı onun için sadece çocukları tanımaya çalıştım ve onlar için getirdiğim kitapları ve kırtasiye malzemelerini Defnenin yardımı ile miniklerime verdik. Onların gözündeki o mutluluk, umut pırıltılarını gördüğüm zaman buraya gelmek en doğru karar olduğunu anladım.

 

Çocuklar kitaplarla ilgilenirken bir bağırış sesi geldi dışarıdan, hemen gözlerim Defneni buldu "Defne neler oluyor" dedikten hemen sonra silah sesleri gelmeye başladı. Defne " Çabuk Fatima hanım buradan gitmeliyiz teröristler baskın yapıyor yine çocukları zemin kata indirmeliyiz" dedi, heyecandan ne yapacağımı bilmiyordum. Çocuklar korkudan birbirlerine sarılıyordu. Hemen onları alıp zemine indik, 30 dakika sonra silah sesi sustu. "Defne, gittiler mi?" dedim. "Galiba Türk askerleri geldi" diyerek ayağa kalktı Defne. " Hadi Fatima hanım, çıkalım" İlk Defne kalktı daha sonra ben onun yardımıyla çocukları yukarı kaldırdım en son kendim çıktım". Defneye buraya neden saldırdılar diye sordum oda "Köye yeni öğretmen geldiği için yapıyorlar, öğretmenler, doktorlar ve Türk askerleri onların en büyük düşmanları çünki halkın gözünü açıyorlar. Çünkü halk için canından bile vazgeçerler" dedi. " Kimmiş bu yeni gelen öğretmen" diye sert bir ses duydum bu bir askerdir. "Benim" diyerek öne çıktım. "Tayinini neden buraya aldın" diye sert ve tanıdık bir ses duydum. Olamaz, sadece bir halüsinasyon görüyordum, arkamdakı o olamazdı. Ben onu unutmuştum neden yine kafamın içinde sesi var. Arkamı dönmemle o kara gözleri görmem bir oldu, gerçekti tüm detayıyla buradaydı. Beni görmeye şaşırdı öyle ki, donup durdu karşımda, gözlerinde özlem vardı tıpkı benim gibi. Ama daha bitti kapanan defter açılmayacaktı.

Evet karşımda eski nişanlım olucak adam Ali Hamza Çelik vardı.

 

Oy verip yorum yaparsanız çoooox sevinirim

Loading...
0%