@sahravecoluu
|
"Asaf koşsana oğlum hoca ters ters bakıyor" "Öldüm abicim. Bahçenin etrafında 132. turumuzu attık yeter, hem biz futbolcuyuz" diyen Asaf'ı destekeleyen Süleyman da durmuştu. "Asaf haklı neyiz biz atlet mi? Koşmuyorum" dedi kollarını bir birine bağlarken. "Al benden de o kadar hoca isterse takımdan atsın yeter" "NE OLUYOR BURADA? Dinlenmek yok daha 18 turunuz var. Durana 50 tur fazla yazarım, çabuk" Duran 3 kişi de soluksuz bir şekilde koşmaya başlayınca diğerleri kahkaha atmıştı. "Asaf? Sülo ne oldu lan atar yapıyordunuz?" dedi yedek kaleci Mert. "Sus ve koş Mert" diyerek onu susturdu Asaf. Takım son 18 turu da attıktan sonra kendilerini çimenlere adete atmışlardı. Yerde yığılan takıma bakıp göz devirdi teknik direktörleri Reva. "Bu günlük bu kadar antreman yeter. 10 dakika dinlenin de toplantı odasında buluşalım, bir kaç şey konuşacağız. Geç kalan olmasın" Hocanın gidişi ile takım aynı anda of çekti, bir kişi hariç... "Hastasıyım ters tavırlarının" dedi Kazım hayran hayran havaya bakarken. Takım artık onun bu tavılarına alıştığı için sadece gülmüşlerdi. Onlar bir ekipti hepsi geleli en az 2 yıl olmuştu daha fazla olanlarda vardı. Bir birlerinin içini dışını biliyorlardı, bu yüzden harika bir takımlardı. Hepsi bir diğerinin eksiğini kapatıyordu. Onlar fırtınanın şiddetli rüzgarıydı... Hocasının sözünden çıkmayarak saatinde toplantı odasına gelmişlerdi. Reva hoca elinde bir kaç kağıt ile içeri girdiğinde yüzü her zaman ki gibi çok gergindi. "Öncelikle hepiniz harikasınız" "O bizi takdir mi etti?" dedi Aras Süleyman'ın kulağına doğru. "Valla takdir etti. Gözlerim doldu lan" diyerek güldü Süleyman. İkisi de kıkırdamaya başlayınca Reva iki, üç kere öksürdü. "Kendi aranızda konuşmayın. Çok iyisiniz zaten iyi olmasanız ligde 1. sırada olmazdık ama hepmizin bildiği gibi Uraz geçen maç sakatlandı ve maalesef bu sezon artık hiç oyuna çıkamayacak. Klüp olarak yeni bir forvet arayışına girdik, en az Uraz kadar iyi bir futbolcu bulacağımızdan şüpheniz olmasın. Zaten şuan transfer arasında olduğumuz için önümüz de ki maça yeni gelecek henüz kim olduğu belli olmayan arkadaşınıza alışırsınız" "Hocam iyi diyorsunuz da bence yeni birine gerek yok beni koyun forvete" dedi Kazım. Takımda yeni birini şuan kimse istemiyordu. "Kazım senin mevkin ne? dedi Reva hoca gayet sakin bir şekilde. "Stoperim hocam" Reva aldığı cevap üzerine tekrar Kazım'a döndü konuşmasına devam etsin diye. Kazım ise ona bakan delici gözlerden korkmuş olacak ki çoktan U dönüşü yapmıştı. "Haklısınız hocam takıma yeni forvet lazım" "Bakın arkadaşlar ligde 1. olabiliriz ama 2. sırada ki takım ile aramızdaki puan farkı sadece bir puan. Önümüz de ki maçı alıp farkı dört puana çıkarmalıyız. Antreman programınız değişti, artık 2 saat fazla antreman yapacaksınız. Sıkı çalışmamız gerekiyor. Aradayız diye kimse kendini salmayacak, yemek programınız da değişti. Hepsi size iletilmiştir zaten. Şimdi herkes evine, yarın antremanda görüşürüz" Hoca çıkınca 18 kişiden oluşan takım kendi aralarında konuşmaya başlamıştı. "Olum ya yabancı biri gelirse nasıl anlaşıcaz?" dedi Aras. Bunu duyan Tomris hemen lafa atladı; "Alınıyorum ama" dediğin de Aras kafasına vurmuştu. "Sen geleli 3 sene oldu. Artık harika türkçe konuşuyorsun, hem vatandaşlığın bile var ama yeni bir yabancı gelirse biraz zor anlaşırız" "Aras haklı ama iyi tarafından bakın gelen kişi sadece Uraz iyileşene kadar kalacak. Takım sonra ona yol verir gider" "Aynen, kiralık alırlar zaten, bu sezon oynasa yeter" Kendi araların da ki iç çatışmayı sonlandırdıklarında Asaf çantasını alıp ayağa kalktı. "Bu gece akalım ha ne dersiniz? Bir yerlere gideriz olur mu?" dedi. Kazım hemen ayağa kalkıp Reva hocanın söylediklerini hatırlattı; "Kadın eve gidin dedi yarın 8'de idman var" Aras ve diğerleri ona bakıp göz devirdi. "Sanki çok dinliyorsun da hocayı, hadi hadi gidiyoruz." Herkes ayağa kalkınca bu sefer de Süleyman konuştu. "Arkadaşlar ben evliyim" "Hanımcı Sülo gruptan ayrıldı" dedi Tomris. Herkes kahkaha atarken takımın tek evlisi Süleyman ona hanımcı denmesinden gurur duyar gibi keyiflendi. Telefonunu da masadan alıp kapıya yöneldi ve "Hanımım beni bekler, görüşürüz" deyip gitti. Diğerleri buna da çok alışıklardı, gülerek gidecekleri yere doğru stadyumdan ayrıldılar... Onların çıkışını arkalarından kulüp yetkilileri ile izlemişti Reva hoca. Oyuncuları ile toplantısı bittiği anda yetkililer ile görüşmeye gitmişti. "Hocam takımımız Uraz kadar iyi bir topçu alacak bütçeye sahip değil" "Evet, bunun bende farkındayım ama önümüz de ki maçlarımız çok önemli. Bir yolunu bulacağız..." Reva hoca kararlıydı kiralık da olsa bu sezon sonuna kadar takımı idare edecek başarılı bir futbolcu getirmeleri gerekiyordu. Evine vardığın da hala bu sorun vardı aklında, takımını en dipten buraya getirdiyse şimdi tekrar dibe gitmesine izin veremezdi. Bir yolunu bulacaktı ve takımını bu sene şampiyon yapacaktı. Üstünü değiştirip laptopu ile masasına oturdu. Bir kaç araştırma yaptı ama bir sonuca varamadı, maalesef ki kulüp olarak bütçeleri kısıtılı idi. Oflayarak laptopu kapatacağı sırada köşede duran magazin haberine takıldı gözü. Önce içinden okuyup sonra büyük bir heyecanla dışından okudu haber başlığını; "SON DAKİKA, futbolcu Saruca Kurtan takım arkadaşına saldırdı. Kulüp sözleşmesini fes etti, ünlü futbolcu boşa çıktı" Hızla habere tıklayıp devamını okumaya başladı kendi kendine; "3 yıldır oynadığı bla bla takımında bir çok başarıya imza atmış forvet oyuncusu Saruca Kurtan'ın soyunma odasında çıkardığı olay gündeme bomba gibi düştü. İddalara göre ünlü futbolcu takım arkadaşına durduk yere saldırıp yumruk atmıştı. Bu olayın gündeme bomba gibi düşmesi sonrası kulüp Saruca Kurtan ile sözleşmesini fesh ettiğini açıkladı. Bu da iddaların doğruluğunu kanıtlamış oldu. Bir çok yerden linç yorumu alan futbolcunun hiç bir açıklama yapmaması da dikkatlerden kaçmamıştı. Peki şimdi boşta kalan futbolcuyu kim klübüne alacaktı? detaylar ve...." daha fazla okumaya gerek görmeyerek laptopu kapattı. Bahsi geçen futbolcuyu daha önceden duymuştu, gerçekten çok başarılıydı. Pahalı bir topçuydu ama şuan hakkında çıkan iddalar yüzünden kimse onu istemeyecekti takımında. Reva hariç... Sabah kalktığı gibi yola çıkmış, yetkililere önerisini sunmuştu. "İyide hocam futbolcunun piyasa değeri çok yüksek, istediği mevlayı verebilir miyiz?" dedi kulüp yetkililerin biri. "İstediği mevalayı vermeyeceğiz o bizim verdiğimize razı olacak" "Nasıl olacak o hocam?" "Tahsin bey dün gece iyice araştırdım. İdda edilen olay yüzünden o kadar kötü yorum almış ki hiç bir kulüp onu takımına katmak istemeyecek, taraftarın tepkisinden korkacaklar. O da bize muhtaç kalacak ve biz de onu alıp harika bir basın toplantısı ile olayın gerçek dışı olduğunu veya abartıldığı kadar olmadığını oyuncuya anlatırırsak sorun çözülür. Her şeyi bırakın harika bir topçu, kaçırmayalım" Tahsin bey elindeki tableti masaya bırakıp Reva'ya döndü; "İyi topçu ama söylenene göre öfke problemleri var. Dizginlemesi zor biri, başa çıkabilecek misin?" "Çıkamadığım oldu mu?" "Olmadı hocam" Arkasına yaslanıp, "O zaman" dedi Reva tek kaşını havaya kaldırarak. Tahsin bey pes etmiş gibi, yanında ki adama döndü yavaşça; "Saruca Kurtan'ın menejerine ulaşın. Hocamızın özellikle onu istediğini belirtin" dedi.
|
0% |