21. Bölüm

20.Bölüm

Sahra Çıtak
sahravecoluu

 

"Kudret'in buraya geleceği gün havalimanında yanında bir kadın ile indiği görülmüş, elimde fotoğraflarda var. Karısı olduğunu anladığım da zaten planımı yapmıştım. Kudret tutuklandıktan sonra kaldıkları otel ile irtibata geçtim ve bana kadının çok zor durumda olduğunu, odaya yemek bile almadıklarını anlattılar. Hastane de Milan'ın anlattıklarına da duyunca planı devreye soktum. Sonuçta bu işte"

"Maran, sen onun ne kadar güçlü olduğunu bilmiyorsun o sana-" derken Marlon'un sözünü kesti Maran,"O bana hiç bir şey yapamaz" dedi kesin bir ifade ile. "Karısını alır ama" Maran bu cümleye ufak bir kahkaha attı. "O benden hiç bir şey alamaz, vermem de" dedi Maran. Bir süre kimse konuşmadı, Ahrazar ne diyeceğini bilmiyordu ki konuşmak da istemiyordu. O kadın umrunda değildi ama Maran'ın neden bu kadar umrundaydı?

"Zerda hanım duymasın.. Onu da gelini sanar falan olay çıkar" dedi Ahrazar hafiften eğlenirken. "Başka kimi gelini sandı?" diyerek araya girdi Marlon. Ahrazar ona daha sonra izah edeceğini söyleyip geçiştirdi, asıl Maran'ın ne diyeceğini merak ediyordu. Maran bıyık altında güldü, annesine Diana'yı götürüp al gelinin dese ne derdi acaba? Sonra bu düşünceyi kafasından hemen sildi, o evli hatta çocuklu bir kadındı. "Annem duymayacak. Bu arada sizi yemeğe bekliyor, seni arayacaktı zaten Ahrazar. Yarın bizdesiniz itiraz yok"

"Bu halde oturup yemek mi yiyeceğiz?"

"Ne var halimizde, asıl şimdi mutlu olma vakti. Zalimin elinden tutsaklar alındı, zalim geçicide olsa hapse tıkıldı, e bence parti bile yapabiliriz. Milan hastaneden yarın çıkacak yine konağa götüreceğim. Yani akşam o da olacak bilginiz olsun, zaten Kudret'in durumu belli olunca anne ve kız kavuşacak. Değil mi?" diye sordu Maran emin olmak istercesine.. "Tabi bir anneyi kızından ayıramayız" dedi Ahrazar gözleri halı da dolanırken.

"Yarın sabah çiftlik evinde buluşalım. Marlon'u görürse daha rahat konuşur diye düşünüyorum, olur mu?"

"Olur" diye onay vermişti Marlon. Daha fazla konuşulacak bir şey olmadığı için Maran ve Özkan ayaklanmıştı gitmek için, Ahrazar Özkan'ın nereye gittiği sorunca Maran onun da konakta kalacağını söylemişti. Onlar gidince baş başa kalan ikili bir süre salonda sesizce oturdular. Ahrazar o kadın ile karşılaşmaya hazır olup olmadığını sorguluyordu, Marlon ise onları Kudret'in gazabından nasıl koruyacağını düşünüyordu.. En sonunda Ahrazar dayanamayıp Marlon'un yanına gitti. "Maran haklı. Bence ileriyi düşünmeyi bırakalım, anı yaşayalım olur mu?"

"Karım nasıl istiyorsa öyle olsun"

"Karın kocasının kollarında uyumak istiyor" dedi Ahrazar gülerek. Marlon onu ani bir hamle ile kucağına alıp, merdivenleri çıkmaya başladı. Ahrazar'ın kıkırtıları eşliğin de yataklarına uzandıklarında Marlon kollarını kocaman açıp karısına sıkıca sarılmıştı. Marlon saçlarını seven eller sayesin de çoktan huzurlu bir uykuya yelken açarken, Ahrazar hala düşünüyordu. Milan'ı yanına alması gerekiyordu ama buna hazır mıydı hala bilmiyordu... Ardı ardına düşen bildirim sesi düşüncelerinden kopmasını sağlamıştı. Bildirimlerin Marlon'a geldiğini fark edince daha da meraklanmıştı, "Hayır onun mesajları seni alakadar etmez" dedi iç sesi. Bir tarafı da "Sen onun karısısın" diyordu.

"Doğru karısıyım" dedi Ahrazar kendi kendine, doğrulup telefonu komidinden aldı. Kilit ekranında mesajın kimden geldiğine bakarken ekranda "Siren" yazısını görünce beyninden vurulmuşa döndü. Bu kadın bu saatte kocasına nasıl mesaj atabilirdi? Kilit ekranını açmadan mesajları göremiyordu. Hızla Marlon'a döndü, uyuduğunu görünce hafifçe seslendi; "Marlon" ses yok. Bir kaç kere seslense de Marlon hareket bile etmemişti. Telefonda parmak izi olduğunu hatrırlayınca hemen Marlon'un işaret parmağını okuttu. Ve açılmıştı. Gözü direk ana ekrana çarpan Ahrazar öylece kalmıştı.

"Ha şimdu bayulacağum da" dedi çığlık atmamak için kendini zor tutarken. Telefonun ana ekranın da ikisinin düğünde çekilmiş bir fotoğrafı vardı. Ahrazar fotoğrafa eriyip gidecek iken üstten Siren'den bir mesaj daha düşmüştü. Tekrar beyni alev almaya başlarken, işle ilgili olmasını umarak mesaja girdi. Gördüğü mesajlar sinir seviyesini en üste taşırken "Marlon" diye güçlü bir çığlık atmıştı. Aniden yatakta doğrulan Marlon daha ne olduğunu anlamadan suratına yastık yemişti. "Ahra- Ahrazar ne oluyor?"

"Eğer şimdi soracağım soruya doğru cevap vermezsen, seni boşar milyonluk servetini nafaka olarak alırım. Duydun mu?" Marlon karşısında ki kadının neden bu kadar sinirli olduğunu anlamazsa da düşünmeden cevap verdi, "Benim olan her şey senin ve sana asla yalan söylemem" Ahrazar ise mesajda yazana o kadar delirmişti ki onun dediğini anlamıyordu. "Ahrazar cidden neler oluyor ve telefonum neden sende?"

"Neden içinde öğrenmemem gereken bir şey mi var?"

"Ha- hayır" dedi Marlon anında. Ahrazar yatağın etrafında volta atarken, Marlon korkudan adım bile atamıyordu. En sonunda Ahrazar kendini sakinleştirdiğin de gözlerini Marlon'a dikti. "Siren hani şu benle evlenmeden önce ki eski sevgilin var ya o. Gecenin bu saatin de sana yazmış, sor bakalım ne diyor?" dedi Ahrazar sesi alaycı çıkarken. Marlon tek kaşını kaldırarak sordu; "Ne diyor?"

"Ha bir de merak ediyorsun" diyen Ahrazar bir yastık daha atmıştı Marlon'un kafasına. "Sen sor bakalım dedin ya karıcım" dedi Marlon, az sonra sinirden delirecek olan karısını az da olsa yumuşatmaya çalışıyordu. "Ah canım merak ettim demiyorda. Okuyayım, iyi dinle bak; Marloncum duydum ki karınla boşanıyormuşsun, eğer bana ihtiyacın olursa diye Türkiye'ye geldim. İstediğin her saat gel, neye ihtiyacın olursa buradayım" kahkaha atarak okumuştu mesajı. "İstediğin her konu da yardımcı olurmuş, seni rahatlatacakmış. Bana bak ben o karıyı öldürürüm duydun mu? Kim o da seni rahatlatıyor? Ulan yoksa sen arada rahatlamak için bu kadına mı gidiyorsun? GİDİYOR MUSUN?"

Marlon,"Hayır gitmiyorum kimseye" dese de Ahrazar'ın sinirden gözü dönmüştü. "Cesaret bak ya, bir de boşanacağız sanıyormuş. Hah yedirirmiyim kızım ben sana? Ama dur sen.." dedi Ahrazar evin içinde volta atarken. Marlon ister istemez gülümsemişti, karısı onu kıskanıyordu... "Ahrazar seninle o imzayı attıktan sonra karşı cinse göz ucu ile bile bakmadım, bakmamda. Sana bunun güvenini verebilirim ama Siren'in dedikleri için ne diyebilirim bilmiyorum"

Ahrazar bir kaç dakika sessiz bir şekilde durdu, daha sonra Marlon'un telefonunu ne zaman attığını bilmediği yataktan aldı. "O kadın ile tüm iletişimini keseceksin, iş bile olsa konuşmanı görüşmeni onunla bir bağlantın olmasını istemiyorum." Ahrazar itiraz etmesini beklemişti ama beklediği olmamıştı. Marlon anında kabul etmişti. "Şimdi git bu günlük yan oda da uyu, öyle bakma sinirimi atmam gerekiyor. Ayrıca telefonun bende kalacak" dedi Ahrazar donuk yüz ifadesi ile.

Marlon usulca karısına yanaşıp, yanağına baskılı bir öpücük bıraktı. "Seni seviyorum, iyi geceler karıcım" deyip odadan çıktı. Ahrazar onun bu kadar anlayışlı olmasına şaşırsada bunun üstünde çok durmamıştı, yatağına girip Siren'in mesajlarına cevap verdi. Marlon yazıyormuş gibi mesaj yazarken gülüyordu, mesajları attıktan sonra cevap beklemeden sohbeti temizlemişti. Ana ekranda olan fotoğrafa biraz baktıktan rehbere girdi ve kendi numarasını yazdı. Amacı nasıl kaydettiğini görmekti ve görmüştü de... Kalbin de ki dövme ile aynıydı İspanyolca "Ay Işığı" yazıyordu. Gülümseyerek kendini yatağa bıraktı ve onun telefonunda Marlon'un adı ile kayıtlı olduğu aklına gelince kendine kızmıştı.

Sahi Marlon'u telefonuna nasıl kaydetmeli idi?

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 24.11.2024 22:15 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...