Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@sahravecoluu

Imelda yeni yaşamı için dünyaya indiğinde çok heyecanlıydı. Gideceği kasabanın girişine inince kanatlarının yavaşça yok oluşunu izledi. Melek olduğu belli olmaması için insan görünümüne bürünüyordu. Elinde ki valizi ile kasabanın merkezine doğru ilerledi, evlere ve arabalara baktıkça hayran oluyordu Imelda.
Kasabanın içine geldiğine yavaş yavaş gördüğü insanler ile gülümsedi. Cebinde ki kimliğini ve kartını kontrol ettikten sonra 3 aylık oynayacağı oyunu başlatmak için çeşmede su dolduran yaşlı çiftte yaklaştı.
"Merhaba, Kolay gelsin" dedi incecik sesi ile
"Sağol kızım" dedi kadın ardından Imelda'yı şöyle bir süzdü "Sen yabancısın sanırım nereden geldin?"
Imelda beklediği soruyu duyunca hemen cebinde ki kartını çıkardı.
"Ben asayiş şube polisi Imelda Mavis"
İşte büyük oyun başlıyordu... Yeni kimlik, meslek burada yaşamasını kolaylaştıracaktı.
"Komser kızım hoş gelmişsin de niye geldin köyde bir durum mu var?" dedi adam
Imelda cevap vermeden karısı atladı.
"Kız yoksa sen bizim Fadime'nin oğlu Ferhat için mi geldin? Geçen motor çalmış aşağı köyden amma ben ona dedim bak oğlum seni hapse atarlar karın 2 çocukla ortada kalır dedim dinlemedi"
Çocuk,karı bunlar Imelda'nın kafasını karıştımıştı. Çünkü bu şeylere çok uzaktı, şimdilik...
"Yok teyze ben onun için gelmedim. Siz sır tutabilecek birine benziyorsunuz size güvene bilir miyim?"
"Tabi güvene bilirsin kızcazım anlat"
"Ben buraya birini araştırmaya geldim. Gizli görev yani burada yaşıyan bir adam varmış Meriç Aksoy adında kendisini gizli bir şekilde araştırmam lazım bana yardım eder misiniz?"
Yaklaşık 1 saatlik konuşmanın sonunda her şey hazırdı. Polis olduğunu sadece o yaşlı çift bilecekti yani öyle sanacaktı. Onu Meriç'in hemen yan binasına yerleştirmilerdi. O bina onlara aitti ve Imelda bunu biliyordu planını ona göre yapmıştı.. O yaşlı çiftin yani Cemile teyze ve Kazım amcamın yiğeni olarak bilinecekti kasabada. Plan tıkır tıkır işliyordu.
Imelda 3 ay bile kalmadan hemen kendi alemine döneceğini düşünüyordu...
Cemile teyzesinin yardımı ile eve yerleştirmişti Imelda. Dileğini gerçekleştireceği adam ile balkonları dip dibeydi. İstese oraya atlardı bu güzeldi, kafasında yaptığı plan onun için mükkemmeldi tutarsa tabi.
Imelda evine göz gezdirdiğin de memnuniyetsizlikle yüzünü buruşturdu. Levana da ki odası o kadar güzeldi ki kocaman ve ferahtı. Bu ev ise küçük ve eskiydi.
"Neyse kısa bir süre sonra buradan gideceğim azıcık idare edebilirim"
Kendi kendine kurduğu cümleye inanarak balkonuna çıktı. Biraz etrafa baktıktan sonra balkon yımaya karar verdi. Hem yan tarafı da dikizleyebilirdi. Malzemeleri getirip hortumdan suyu açtı, yavaş yavaş ve keyifli bir şekilde balkonunu yıkarken aşağı kattan gelen bağırma sesi ile keyfi çoktan kaçmıştı.
"Ben bu halıyı yeni yıkadım"
Kim neden bağırıyor diye kafasını aşağı eğdi yavaşça Imelda. Önce aşağı balkonda asılı halıları daha sonra onların başında dikelen sinir küpü olmuş kadını gördü. Kadın Imelda'yı görünce daha da sinirlenmişti.
"Sen kör müsün? Tertemiz halılarımın geldiği hale bak"
"Ben özür dilerim görmemişim"
"Görmemişmiş yalancıya bak sen o Cemile'nin yiğenisin değil mi? Kesin o yaptırmıştır bana gıcıklığına"
"Hayır hanım efendi gerçekten görmedim yeni taşındım zaten alt katım da biri otuyormu onu bile bilmiyordum"
Kadın homurdanmaya devam ediyordu asla susmayacağını anlayan İmelda çözümü sert tepki vermekte bulmuştu. Hızla sarktı balkondan.
"Hanım efendi anlamanız da problem mi var? Bilerek olmadı diyorum söylenip durmayın neyse parası öderim göndeririz halı yıkamaya. A bu kadar da olmaz sanki cinayet işledim"
"Siz her kimseniz mahallemizin biricik Fadime teyzesine bağırmaya utanmıyor musunuz hanım efendi?
Duyduğu sesin nereden geldiğini anlamak için kafasını çevirdi Imelda. Karşı balkondan ona bakan adam ile göz göze geldi. Karşı balkon mu? Meriç bu diye geçirdi içinden.
"Meriç oğlum görüyorsun değil mi? Cemile getirmiş yiğenini benimle uğraşsın diye" dedi kadın.
"Sen Cemile tyezenin yiğeni misin?"
Meriç'in sorusu üzerine ondan tarafa yaklaştı zaten balkonlar çok yakın olduğu için karşılıklı duruyor gibi olmuşlardı.
"Evet. Imelda ben" deyip elini uzattı balkon demirinden.
"Meriç"
El sıkışıp geri çekilmeleri gerekiyorken Imelda nutku tutulmuş bir şekilde Meriç'i izliyordu. Meriç'in ne var bakışı ile geri çekilmişti.
"Fadime teyzem bak hanım efendi yeni gelmiş bilerek de yapmamış affet"
Affet mi? diye söylendi kendi kendine Imelda
"İyi senin hatrına bu seferlik affettim ama söyle o Cemile'ye uğraşmasın benimle"
Bağırarak bunları söyledikten sonra içeri girdi kadın. Imelda yumruklarını sıkarak kendini sakinleştirmeye çalıştırıyordu. Meriç'in ve bir çift gözün daha onu izlediğini bilmeden.
"İsmin çok değişik nasıl Cemile teyzenin yiğenisin anlamadım" dedi Meriç
"Teyzem oluyor annelerimiz kardeş. İsmime gelirsek babam İspanyol"
Anladım dercesine kafasını salladı Meriç.
"Peki, neden buradasın?"
Ne kadar meraklı bu diye içinde geçirdi Imelda..
"Geçici süreliğine buradayım yaklaşık 3 ay sonra gideceğim"
"Anladım iyi günler Imelda hanım"
"Size de iyi günler Meriç bey"
1 HAFTA SONRA
O tanışmanın üstünden bir hafta büyük bir hızla geçmişti. O günden beri ara sıra balkonda denk gelmeleri dışında hiç görmemişti Meriç'i. Bu arada köyle kaynaşmıştı Cemile teyze ve eşi dışındaki herkes onu genetik mühendisliği okuyor sanıyordu. Kimse şüphelenmemişti başka bir şey olduğunu. Cemile teyze de zaten gizli görev sanıyordu. Plan tıkır tıkır işliyordu.
Akşam kasaba da bir düğün olduğunu söylemişti Cemile teyzesi. Yiğeni olarak bilindiği için onunda gitmesi gerekiyordu. Imelda üstüne geçirdiği gök mavisi elibisesi ile mükkemmel gözüküyordu. Saçlarını yaparken arkasında bir tıkırtı duyması ile yerinden sıçyarak kalktı. Arkasını dönünce Raden ile göz göze geldi.
"Ödümü kopardın Raden"
"Hayırdır?" dedi Raden üstünü gösterek
"Asıl sana hayırdır? Ne işin var burada yoksa beni mi özledin?"
"Nerden bildin? Çok özledim, şimdi de özlemimi gidereceğim" dedi ve ani bir atılımda belinden tuttuğu kadını duvar ile arasına aldı. Nefesleri bir birine karışırken bir süre öylece kaldılar.
"Hiç böyle şey giyinmiyordun normalde"
"Orada niye giyineyim meleklere dekoltemi göstereyim"
"Bana göstersen olurdu" dedi ve aklına yeni gelmiş gibi gözleri öfke ile açıldı "Burada kime gösteriyorsun lan?"
"Of Raden çekil şuradan"
Onu ittirip gitmek isterken yanlışlıkla Raden'in ayağına basmıştı. Bunun sonucunda nasıl olduğunu anlamadan üst üste yatağa düşmüşlerdi. Raden üstte Imelda altta kalmıştı, yine dip dibe kalmışken Raden hafifçe sırıttı.
"Kaçmaya çalışırken yine nasıl dip dibe kaldık ama"
"Raden kalk üstümden"
"Kime süslendiği söylemeden çekilmeyeceğim hatta söylemediğin süre boyunca dibine giricem"
"Raden saçmalıyorsun şuan"
Biraz daha yaklaştı Raden
"Söyle" diye tısladı
"Söylemiyorum"
Bir tık daha yaklaştı. Raden biraz daha yaklaşırsa dudakları birbirine değecekti.
"Söylemezsen öperim seni"
Imelda bu ısrarı anlamaz iken gıcıklık yapıp söylemek istemiyordu. Nasılsa Raden onu öpmeye cesaret edemezdi diye düşünüp tekrar söylemiyorum dedi.
"Sen istedin"

 

Loading...
0%