@sahrayagmur
|
"Baba..." Babam... Buradaydı. Yani abimin bana anlattığı babam, öz babam, ölen babam... Neler oluyor, öldüm mü? Bu nasıl gerçek olabilir!? 16 yıl önce ölen babam aslında yaşıyor muydu, yoksa ben ölmüştüm de cennette babamı mı görüyordum? Peki ya abim, o da mı ölmüştü? Yoksa bunlar gerçek miydi, babam ölmemiş miydi? "Kızım..." babamın sesi... Hatırlamadığım güzel sesi, bu... bu sanki gerçekmiş gibi, babam ölmemiş gibi... "Baba!?" Abim... O da mı öldü, hayır abimin sesi de gerçekti. Ölmemiş olmalıydık ya da ölmüştük... Kahretsin bilmiyorum, BİLMİYORUM! "Çocuklar, sanırım size bir şey söylemem gerek. Benimle gelin" gidiyorduk, ama ben hâlâ anlamıyordum. Yıllarca hasret kaldığım, ölümünden kendimi suçladığım, ölümüne ağlarken sürekli bayıldığım adam ölmemiş miydi? Tuğrul Ocakdan (Yazardan: Soyadı ile dalga geçmeyin lütfeenn, sevdiğim çocuğun soyadı daa) "Aloo konuşsana lan!" Altay aniden aramıştı ve yaklaşık iki dakikadır konuşmuyordu. "Tuğrul bizim eve gel burda hiç iyi şeyler olmuyo, gelirken Asena'nın ilaçlarını almayı unutma evdeki kutular bitmiş" "Hemen geliyorum kapat" Yine fenalaşmıştı Asena, ilaçları da bitmiş zaten çok kullanıyor bu sıralar. Keşke kullanmasa ama... İlaç kullanmasının sebebi gördüğü yani gördüğünü sandığı şeylerdi -ki bazen sakinleştirici etkileri de olabiliyor-, hafif ruhsal bozuklukları vardı yıllar önce tanı konmuştu ama neden yenilendi ki? İlaçları aldığım gibi arabama atladım ve evlerinin yolunu tuttum. Altay zaten ayrı bir evde yaşıyordu, orada olduklarına emindim. Evlerine girdiğimde evde fazladan biri daha vardı, Serhat abi... Serhat Çalan "Çocuklar zaten hepiniz benim neden burada olduğumu soruyorsunuzdur. Ama öncelikle özür dilemek istiyorum, yıllardır sizi kandırdığım için. Ben aslında ölmedim, sizden saklandım... İKİNİZDEN DE!" ************* Bölüm Sonuuu I'm so sorrryyy Bu bölüm nasıldı?? (Lütfen çok kısa tarzı yorumlar yazmayın, elimden bu geliyor...) Sonraki bölümde görüşmek üzereee... |
0% |