Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@sakinecicekkk

 

1.BÖLÜM- DİLEK PERİSİ

 

Ömrüm bu yatakta akıp gidiyor. Yedi yıl akıp gitti belki yedi yıl daha akacak, belki 10,belki tahmin edilemeyecek kadar fazla...tavanı izlerken nasıl yedi yıl geçti acaba? geçmeyecek gibi olan bu koca yıllar geçiyor. ölmüyorumda öldüremiyorumda. herhangi bir felakete tepki veremeden geçti bu koca yıllar. bugünde o felaktlerden biriydi tek yaptığım şey yine tavanı izlemekti. felaket olarak adlandırsam da benim felaketim başkasının cennetiydi.

Duygularımda keşke uyusaydı, bedenim uyurken düşüncelerim ve duygularım nefes alıyor olması büyük haksızlık hissettiğim duygulara bir yenisi eklendi yedi yıldır sadece umutsuzluk hissi varken bu da neyin nesi...kıskançlık mı? olabilir. benim hayallerimin benim olanların yoldan çekildim diye bir başakasının sahiplenmesini mi kıskanıyorum ya da herkesin yapabildiği en ufak şeyi bile yapamıyor olmayı mı kıskanıyorum.tüm bu olanlardan önceye dönmek istiyorum şaşalı günlerime dönüp ne kadar yalandan olduklarını bilerek hareket etmek istiyorum belki şimdi yalnızlığıma bu kadar çok üzülmem kaybettiğim şeylerin sayısı azalır belki.

bu yatakta olmasaydım asla kıskanmayacağım şeyleri kıskanıyorum,düşünmeyeceğim şeyleri düşünüyorum. Bu hayatta sadece nefes alan birine dönüştüm. geçmişi düşünmeden edemiyorum geleceği hayal edemiyorum. Geleceğimin bana ne getireceğini bildiğimden geçmişe özlem duymaktan başka hiçbir şey yapamıyorum. Yürüyebildiğim, hareket edebildiğim zamanlara dönmek istiyorum hiçbir şeyler değişmeyecekse bile pişmanlıklarımın olmadığı bir geçmişimin olmasını isterdim. Şimdi düşünüyorum da geçmişimin her saniyesi pişmanlık dolu, keşke diyorum her seferinde keşke bunları yapmasaydım yanlış arkadaşlıklar, yanlış aşk kısacası terciherim sonucu pişmanlık dolu yaşadığım bir geçmişim dışında hiçbir şeyim yok

bugün canım arkadaşım ve sevgilimin düğün daviyetiyesini aldım. Kendileri bizzat ziyaret ederek bu mutlu günlerini benimle paylaştılar kıskanmadığımı söylersem yalan söylemiş olurum çünkü kıskandım.Ben olmasaydım daha erken bu kararı vermiş olurlardı bu benim düşüncem değil arkadaşım Zeynep'in cümleleri biz daha tanışmadan önce aşıkmış Selim'e, sessiz kalmış o zamanlar, duygularını bir kenara atmış işte bu yüzden geçmişimden nefret ediyorum eğer Selim ile sevgili olmasaydım bugün arkadaşım ile ilişkilerini kıskanmazdım eğer Zeynep ile arkadaş olmasaydım bugün eski sevgilim evleniyor diye haber alırdım sadece.kıskansamda,üzülsemde hiçbir anlamı yok ben hayatımı yatakta yaşıyorum diye onlarında hayatını yatağa bağlayamam.

''Daha ne kadar yatakta böyle yaşamayı düşünüyorsun'' bu kim odamda biri mi var? ''kim o?'' soruma cevap vermiyor odaya gireken duymadım, adım seslerini duymadım nefes alışverişlerini duymuyorum ''hiç kimseyim'' bu ne demek oluyor hiç kimseysen odamda ne işin var ''yanıma yaklaş'' - kalsın. uzaktan iyiyim. benimle dalga mı geçiyor ''yüzünü göster'' kim olduğunu merak etmiyorum sadece yüzünü aklıma kazıyıp canını okumayı düşünüyorum.''geldim, merak ettiğin yüzümde burda'' bu benim ama bu konuşan, başımda dikilen kadın bana benziyor her şeyi aynı benim gibi hayır hayır bana benzemiyor bu benim zaten. Siyah saçlar, siyah gözler,gözünün altında bulunan küçük beni bunların hepsi bende de olan şeyler saçın kesim şeklinin her teli benimkiyle aynı. şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemiyorum. kelimeler dilimin ucuna gelip aynı şekilde tekrar yok oluyor ikizim falan mı vardı. ikizden fazla benziyor. bu kadınla tek farkım yatalak biri olmaması. Kesinlikle şuan olanlar benim hayal gücümun başarısı ''Ahhh deliriyorum sonunda bu yatakta kala kala delirdim işte'' birden kadının kahkasını duydum sesli düşünmüş olmalıyım ''delirmiyorsun'' içime su serpti. kesinlikle kafayı yedim halisülasyon görüyorum yetmiyormuş gibi bu hayal ürünü benimle dalga geçiyor.hayal ürünüm bile bana karşı saygısız ''tanışalım'' gülümsüyor mu o. evet gülümseyerek bakıyor '' ben hiçkimse'' kendini tanıtıktan sonra kahkahayı basmamak elde değildi. Harika bir hayal ürünü.galiba ona isim düşünmemişim. ''Sende Ecesin'' konuşmayıp sadece hayal ürününü dinliyorum ama kendime gücenmedim desem yalan olur madem delirdim hayali bir arkadaş edinecem neden bu kişi benim ayaktaki halim oluyor. başka birini tasarlasana neden kendimle arkadaş oluyorum ki

''Senin gözlerinden dünyaya bakmak çok güzel bir gün takas etmek istersen seve seve kabul ederim'' güzel olsa neye yarar bakacağım ne var ki bu hayatta ''al senin olsun, ihtiyacım yok'' ne saçma bir muhabbet her şeyim tamdı bir delirmem eksikti o da oldu sonunda '' bugün gözlerin için gelmedim'' hiç kimse olan kopyam ne zaman kaybolacaksın acaba ya da ne zaman suscaksın? tek bir cümlesine cevap vermeden sadece ofluyordum. bu durumun ne kadar sürdüğünü bilmiyorum ama bu durumdan sıkıldığı çok belliydi. sinirli bir şeklide '' beni dinle, sen delirmedin bende gayet gerçeğim. sana olan benzerliğimde istediğim insanın kılığına girebildiğimden inanmıyorsan sana bunu gösterebilirim'' cümlesini bitirdiği gibi karşımda Zeynep belirdi.''bu kanıt yeter mi?'' konuşan kişi kesinlikle zeynep ''yetmez mi?'' bu sefer karşımda selim belirdi. annem babam, bana kitap okuyan çalışan, sürekli farklı kişiler karşımda beliriyor. düşündüğümden daha kötü şekilde delirmiş olmalıyım.''aklından ne geçtiğini biliyorum.Delirmedin'' şuan neyin içindeyim neyi yaşıyorum cidden artık hiçbir şeyi anlamıyorum ''hayatına girdiğim insanlar beni dilek perisi diye tanıyorlar, pişmanlıklarından kurtulma şansı veriyorum'' pişmanlık mı..? hayatım pişmanlıklar ile dolu ''hangi birindeden kurtulacam hayatımın her anı pişmanlıklar ile dolu'' galiba bu halisülasyonu ciddiye alıyorum.

''bundan kurtulmak ister misin? hiçbir pişmanlığın olmadan yürüyebildiğin bir gelecek ister miydin?'' cümleleri çok güzel, gerçekleşmediği sürece ne anlamı var ki ''istememek için nasıl bir sebep gerekiyor, bir daha yürüyemeyeceğimi bilerek yatıyorum bu yatakta nasıl bir sebep yatmamı istetir bana'' cümlem onu memnun etmiş gibi artık gülümsüyor ''hiçbir sebep yoksa kolyene karşılık sana her şeyi değiştirme şansı vereceğim'' konuşurken boynumdaki kolyeme bakıyordu yıllar önce Selimin bana aldığı kolyeydi bu yıllardır boynumda kimseden çıkarmasını istemedim kimsede çıkarmam gerektiği söylemedi varlığını bile unutmuştum.Benim için bir anlam ifade etmeyen bir şeyi neden istiyor ki ''kolyenin benim için hiçbir anlamı yok almak istiyorsan al'' o almasa çöpe gidecekti nasılsa kimde olduğunun ne anlamı var ki madem istiyor onun olsun ''karşılığında her şeyi değiştirme şansı vereceğim sana'' cümlesi beni gülümsetiyor. Hiçbir şeyin değişmeyeceğini biliyorum elindeki yüzüğü bana göstererek ''bu sende kalsın kolyeye karşılık.kesinlikle kaybetme,on ekim 2024te tekrar seni görmeye geleceğim o zamana kadar her şey senin elinde'' 2024 mü zaten o yıldayız işte dalga geçiyor.''yüzüğü parmağına takıyorum, şuan seninle dalga geçtiğimi düşünüyorsun ama anlayacaksın beni'' her cümlesine anlamayan gözlerle bakıyorum ''kolyeyi alabilirsin...dalga geçmene gerek yok.'' gözlerini devirip beni umursamadan ''kaybedeceğin bir şey yok aksine her şeyi değiştirme şansın var'' doğru söylüyor kaybedecek neyim var ki tabi şuan yaşanan şeyler gerçekse.

''Her şeyi sana bırakıyorum, umarım pişmanlık duymayacağın bir gelecek inşa edebilirsin.'' hala inandığım söylenemez ama cevap vermekte içimden gelmiyor.''Unutma yüzüğü almaya geleceğim,o zamana kadar kendine iyi bak'' konuşurken yüzüğü parmağıma taktı ve gitti, kolyeye karşılık güzel bir gelecek saçmalığı mı nasıl bir kolye ki böyle saçmalıkalar yaşıyorum gerçi kafamda kuruyorum bunları üstüne çokta düşünmenin anlamı yok.

Halisülasyon ürünü olan kadın gittikten bir süre sonra uyku bastı gözlerim ağırlaşmaya başladı. gözlerimi her açıp kapatmamda yanma hissi yüzünden dolayı kapalı tutum gözlerimi.

                                 ****                             

''Ece uyan artık okula geç kalacaksın.'' annemin sesi bu.felaket yorgun hissediyorum gözlerim çok ağrıyor. kapım sert bir şekilde açıldı ''uyanmayı düşünmüyor musun? vizelerde ağlama sonra'' okul mu? ne okulu ''ne okulu ya dalga mı geçiyorsun benimle'' cümlem biter bitmez annem bacaklarıma vurarak ''kalk saygısız! be biçim uslup bu'' şoktan annemin ne söylediğini duymuyorum, acıyı hissettim vurduğu her yer acıyor sol elimi kıbırdatmaya çalıştım bu kıbırdatma değil hareket etirme elimi kaldırıp bakabiliyorum hareket edebiliyorum. Ağlamadan duramıyorum şuan hüngür hüngür ağlıyorum. yataktan kalkp aynanın karşısına geçip ağlayan görüntümü izlemeye başladım gözyaşlarım durmadan akmaya başlıyor hem burnum akıyor hem hıçkırıyorum yere çöküp daha şiddetli bir şekilde ağlamaya başladım. ''acıyor...'' hıçkırmaktan kelimeler zor bir şekilde ağzımdan çıkıyor. içimden gelen ağlama hissine enegel olamıyorum saatlerce ağlasam yetmeyecek gibi. yıllardır gözyaşı dökmeden yatıyordum saatler değil günlerce ağlasam yetmez.

her şey gerçek miydi? ya bu bir rüyaysa? O kadın bana yüzük vermişti elime bakınca sağ elimin yüzük parmağına takmış. elim yüzüğe gidice acaba çıkarsam mı? hayır hayır çıkarmayacam rüya olsa bile uyanmak istemiyorum kaybedecek neyim var? bu rüyadan uyanmasam ne kaybederim ki.

hemenn annemin yanına koşarak '' anne bügünün tarihi ne'' sorum karşısında şaşırıp '' ne biçim soru bu içtin mi sen?''kafamı iki yana sallayarak sorusunu cevapladım ''anne tarih ne?'' tekrar sormam karşısnda gerçekten sorduğuma inandı ''10 Ekim'' 10 Ekim ne?2024 mü? '' hangi yıldayız?'' sorularımın onu sinirlendirdiğini biliyorum bir sabah kalkıp anlamsız bir şekilde tarihi sormam garip gelmiştir biliyorum ama o söylerse inanırım sadece ''hangi yıl?''

-2017 

2017 mi? her şeyin başlamadan önceki tarih mi? o kadın doğru söylüyordu bu rüya değilse her şeyi değiştirme şansım var hiçbir pişmanlık yaşamayacağım bir gelecek inşa edebilirim.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

   

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%