@sakinecicekkk
|
BÖLÜM 2 -DEĞİŞİM
Bu yaşananların gerçek olup olmadığını bilmiyorum ama ne kaybedebilirim ki? Rüya ise; güzel bir rüya görmüş olurum.Herhangi bir tasam olmadan hareket edeceğim, hangi yılda olduğumun hiçbir önemi yok. Yaşadıklarımdan, yaşayamadıklarımdan dolayı hissedeceğim pişmanlıkların olmadığı bir hayat geçireceğim. Yaşanan kazaya engel olabilirim,olanları hiç olmamış duruma getirirsem işte o zaman her şey değişebilir. "Okula gitmeyi düşünmüyor musun?" annem daha çok sinirlenmeden evden çıksam iyi olur. "Birazdan çıkarım" dedikten sonra tam mutfaktan çıkıyordum "bugün solgun duruyorsun" evet annem solgunum çünkü berbat bir geleceğim var "derslerden dolayı kendine yüklenmeyi bırak. Çok başarılı olup mutsuz olmanı istemiyorum" cümleleri beni düşündürtüyor ama düşünmaye fırsatım yok "dediğin gibi yapacağım, sadece başarılı olmaya çalışmayacam,mutlu olacağım" Annemin söylediğine takılmadan edemiyorum,yıllarca derslerim için çalışıp kendimi yordum,Sonuç;mezun bile olamadım. Sadece yoruldum. Tekrar yorulmanın anlamı yok.Derslerimde başarılı olmam mutlu olacağım anlamına gelmiyor belkide mutluluğumu bulma şansıda elde etmişimdir. Hemen hazırlanmak için dolabıma yöneldim, çabucak giyinip çıkmalıyım ama eskiden felaket kötü giyiniyormuşum,dolabımda neredeyse etek ve elbise dışanda hiçbir şey yokmuş.eskiden çok süslüydüm,Makyajsız asla dışarı çıkmazdım.şimdi bile tırnaklarım ojeli,ellerim çok bakımlı ama gözüme çok çirkin geliyor, ojeleri silsem iyi olur. dolapta bir tane eşofman altı buldum,şükür bunu zamanında almışım. Kahverengi,geniş bir alt rengine bakılırsa hiç giymememişim.Üstüne beyaz bir tişört geçirip, siyah büyük bir çanta aldım. saçım ve makyajıma gelecek olursam;makyaj yapmadım saçımıda topuz yapıtım ve odadan çıktım. "ben çıkıyorum." kapıda ayakkabılarıma bakarken bugün alışverişe çıkmam gerektiğini not ettim.Beyaz bir spor ayakkabı vardı onu giyerken yanıma annem geldi "Bu sen misin?" annem şaşkınlık içinde bana bakıyordu "Bugün alışverişe çıkacağım,dolabımda elbise dışında düzgün bir şey yok" cümlem ile annemin şaşkınlığı artmaya devam ediyor. "Bir gecede ne oldu da böyle net değişikliğe karar verdin?" bir gece de değişmedim, yedi yıl sürdü bu değişiklik.Gülümseyerek "artık mutlu olmak istiyorum, bu elbiseler benlik değil" cevabım sonrası bana sarılarak "mutlu olacaksan istediğini yap" mutsuz bir geleceğe rağmen mutlu olacağım. "hadi kaçtım ben" diyip evden çıktım. Okula geldiğimde anfinin kapısında bekiyordum, yıllar sonra buraya gelmek garip hissettiriyor.Ben kapıda beklerden birinin sesi ile irkildim "pardon! geçebilir miyim?" ona dönerek "tabi" diye fısıldadım.Şaşkınlık içinde bakıyordu,uzun boylu simsiyah gözleri vardı ama bir türlü kim olduğunu çıkaramadım. "Buyur,geçebilirsin" diyerek sol tarafa doğru çekildim. Kenara geçmeme rağmen içeri girmedi bana bakmaya devam ediyordu bende onu beklemeden içeri girdim. Önlerde oturmak istemediğim için arkalarda oturmayı tercih ettim, yavaş yavaş içerisi dolmaya başlıyordu kimseyi pek hatırladığım söylenemez. Zeynep ön tarafta oturuyordu sadece onu hatırlıyorum ama yanına gitmeye cesaret edemiyorum. Söylediklerini unutamıyorum, düğün daviyetyesi ile yanıma geldiği günü aklımdan çıkaramıyorum. Düşüncelerim ile boğuşurken yanımda biri oturdu "günaydın" bana mı söyledi acaba diyerek onun olduğu tarafa baktım, sarışın biriydi hafif sarı sakalları vardı gülerek "evet sana dedim" dedi. Onu da tanımıyorum adını sorsam çok mu absürt olurdu acaba? "günaydın" dedim ve önüme bakmaya devam ettim. "Seni burada otururken görmek şaşırttı bizi" siz kimsiniz. arkada oturmam neden şaşırtıyor ki "siz?" şaşırarak sormuştum çünkü burada oturmama onların şaşırmış olması beni şaşırtıyor."herkes şaşırıyor.Genelde önde ders dinleyip not alırsın ondan dedim" dedikten sonra başımı sallayarak "buradan da dinleyebilirim" eskiden ne saçma tutumlar sergilemişim dersler ile kafayı bozan bir manyakmışım, sanki çok bir işe yaradı. "Ece?" adımın anılması ile soluma döndüm.Zeynep'ti. şaşırark bana bakıyordu "bu ne hal" diyerek şaşkınlığını devam ettiriyordu. Ne varmış ki halimde "seni tanıyamadım, öne neden gelmiyorsun?" tam o sırada yanımdaki çocuk araya girerek"Ece kayar mısın?Emre gelecekte" başımı onaylar şekilde aşağı yukarı salayıp yana kaydım. Zeynep'e bakarak "burada oturacağım" kaşlarını kaldırarak bana bakıyordu "iyi misin?her zamanki senden çok uzaksın" her zamanki ben yedi yıl öncede kaldı "gayet iyiyim" dedikten sonra yanımıza biri oturdu bu kapıdakiydi. Adı Emre'ymiş. İsmini ilk öğrendiğim kişi o. Bana günaydın diyen sarışın çocuk,Emre ve ben yan yana oturuyorduk. sarışın çocuk ben ve emre'nin arasında oturuyordu. hiç konuşmadan bekliyordum hoca geldiğinde de kafamı sıraya koyup uyumayı planlıyorum.Bunu hiç yapmamıştım derste hep not tutup çok iyi bir psikolog olacağımı hayal ederdim. Şimdi öyle bir hayalim yok, yürüsem bana yeter. "not tutmayacak mısın?" sarışının sesiydi. Duymamazlıktan gelmek en iyisi.Benden cevap almayınca omzumu dürterek "not diyorum, tutmayacak mısın" ona dönerek "tutmayacağım" dedim. Bu seferde "neden?" diye sordu. "izin verirsen uyuyacağım" diyerek başımı sıraya koyup uyumaya başlayacaktım ki susmuyordu. "bir garip bugün. giyimi bir değişik" benimle konuşmuyordu. "Bizene giyiminden" gerçekten katılıyorum sizene giyimimden. "orası öyle de, alışık değilim. ilk defa benimle konuştu ama her zamankinden farklı" sarşın çocuk susmuyor ama nasıl biri olduğumu sorgulatıyor. Neden sınıf arkadaşım ile hiç konuşan biri değildim."Mert, sus dersi dinle" adı mert demekki.Emre ve Mert ilk tanıdıklarım. onlar sustu bende uykuya daldım. Omzumdan biri dürttü "uyansana" Zeynep'in sesiydi "derste uyudun mu?" başımla onayladım.Gözüm çok ağrıyor eskiden lens takardım çantamda gözlüğümü çıkarıp taktım. "Selim aradı, cevap vermemişsin" dedi biraz durduktan sonra "bir sorun mu var" diye ekledi. "sorun falan yok" dedikten sonra inanmamış gibi bakıyordu " telefona bakmadım sadece" dedim. "O zaman gidelim" dedi. Nereye gidiceğiz ki " nereye" diye sordum. şaşırarak " Bugün Selimle buluşacaktınız ya" dedi.telefondan tarihe baktım sevgili olduğumuz tarihti bugün "Siz buluşun ben gelmeyeceğim" dedim ve daha çok soru sormasından kaçmak için Mert'e bakarak "bugün planın var mı?" diye sordum. " acıktım. yemek yiyelim" diye ekledim. Şaşkın bir şekilde bakıyordu, biliyorum daha önce hiç konuşmamıştık böyle bir teklif beklemiyordu."Emre ile yemek yiyeceğiz" cümlesi ile Emre'ye bakark "bende size katılabilir miyim?" diye sordum, sorum karşısında o da şaşırmıştı. Kafası ile beni onayladıktan sonra Zeynep'e dönerek "yemek yiyeceğiz,siz takılın" dedim ve dışarı çıktım benimle birlikte Emre ve Mert'te çıkmıştı. Doğru olan buydu Selim'in hayatında bana yer yoktu. "Ne yemek istersin?" bu soru Mert'ten gelmişti, hiç düşünmeden"tost" Dedim. Yemek yemek için küçük bir yere gelmiştik büfe diye bileceğim bir yerdi burası, daha önce gelmediğime eminim. ikiside benim gibi tost yiyordu.Mert soru dolu gözlerle bakıyordu "sorabilirsin" dedim. En azından bunu yapabilirdim "Selim ile sevgili değil misin?" diye sordu "değilim" dedim.Cevabım ile Emre'ye döndü, gülümser gibi baktı ya da ben yanlış anladım. tostum bittikten sonra tam kalkıyordum ki "nereye" diye sordu Mert. İkisine bakarak "Alışverişe gideceğim bana katılmak ister misiniz" diye soru yönelttim.Emre şaşırarak "biz mi?" diye sordu. "Evet siz, istemiyor musunuz?" Mert konuya dalarak "istiyoruz" dedi.Bende "önce sinemeya gidelim mi" diye sordum. Yeni tanıştığım iki kişiyle sinemaya oradan da alışverişe gitmeye karar verdim. Aniden hiç düşünmeden ama pişman değilim.
-beğenip yorum yaparsanız çok sevinirim..
|
0% |