Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Giriş

@sakinvesessizz

 

 

 

İYİ OKUMALAR...

^-^

 

 

Bazı şeylerden sonra eskiye dönemez insan. İçine kapanır. Birşeylerden zevk alamaz.

 

Yine ve yine gökyüzü ağarıyordu acelesi olan insanlar, sakin gibi görünmeye çalışanlar ama yüzlerinden belli ettiğini bilmeyen insanlar sokaklara düşmeye başlamıştı bile.

 

Bugün 418 gün olmuştu buraya geleli. Burası neresi? Ankara.

 

Kendimle konuştuğumu fark etmem uzun sürmedi bu yüzden banyonun yolunu tuttum. Kendime gelmem gerekiyordu kendimi dışarıya açacaktım bugün.

 

Banyodan çıkmış kahvaltı hazırlıyorum şimdide. Ne kahvaltı ama, KAHVE. Sabah yapılabilecek en güzel şey kahvedir. Kahve suyu ısınırken ufak bir sandviç hazırladım. Sandviçimi yemiş ikinci kahvemi de almış odama kıyafet seçmeye çıktım.

 

Gardroptan siyah tişört, haki renkteki kumaş pantolonumu, kemerimi, ve siyah crop deri ceketi aldım. Aynanın önünde saçımı düzeltip metalik küpe ince zincir kolye ve birkaç yüzükle hazır gibiydim, son olarak rimel sürmüştüm ve hazırdım.

 

Çantamın içine dudak kalemi vişneli nemlendiricimi telefonumu cüzdanımı da koyup converselerimi giymeye gittim portmantodan anahtarı alıp evden çıktım. Saat tam tamına 9.40'tı 1 saat 40 dakikada hazırlanmışım baya iyi.

 

Dışarıya adımımı attığım anda ilk işim kulaklığı telefona bağlamak oldu. Müzik diğer insanlar için sıradan bir şey olsada benim için bir nevi hayat demek. Sığındığım sayılı duvarlarımdan bir tanesi.

 

Geçen gün -3 gün önce- yaptığım iş başvurusundan geri dönüş almıştım. Ne işiydi peki bu? Tabikide garsonluk. Başka neresi kabul ederdi ki üniversite terk birisini tabikide hiçbir yer.

 

Restaurantın önüne gelmiştim aslında restaurant demek bence yanlış olur çünkü daha çok kafe gibi bir yerdi. Daha fazla vakit kaybetmeden kafeye doğru ilerlemeye başladım.

 

Kafenin duvarlarında gördüğüm küçük ışıklı yıldızlarla gülümsemeden edemedim. Ben yıldızları incelerken yanıma gelen kızı görmemiştim. Kız benimle aynı yaşta gibi duruyordu.

 

- Hoşgeldiniz.

 

- Hoşbuldum. İş başvurusu yapmıştım.

 

- Demek Kaan Bey'in yeni kurbanı sensin.

 

- Kurbanı derken?

 

- Bir süre sonra anlarsın merak etme. Gel götüreyim seni patronun odasına.

 

- Götür bakalım beni patronun odasına.

 

Gördüğüm kız ya da beni görüp yanıma gelen kız ağzı laf yapan birisi gibi duruyor. Sevme ihtimalim olabilir az da olsa çünkü ben çok konuşmazdım çok konuşan kişiler az konuşan kişilerle sıkılırlardı. Belkide benim tanıdıklarım öyledir sadece, belli olmaz.

 

Patronun odasına gelmiştik.

 

- Burası bu arada ben Esila, memnun oldum.

 

- Aden bende.

 

Şimdiden memnun oldum diyemezdim. Belki çok yakın olmazdık. Nezaketen memnun oldum diyebilirdin ama. Sen sus hem sen bu zamana kadar çıkmadın şimdi niye buradasın ya? Keyfim ve kahyası ne zaman isterse o zaman gelirim seni ilgilendirmez.

 

Yine içsesime laf yetiştirirken buldum kendimi Allah'tan Esila gitmişti.

 

Kapıyı tıkladım içeriden gelen kalın gel komutunu beklemeden tıklattıktan sonra kapıyı araladım ve ilk önce kafamı uzattım.

 

 

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayınn

 

Loading...
0%