Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@salihanazgurbuz

Merhaba sevgili okurlar diyer kurgularımı pek ilerletemedim sağlıki açıdan sorunlar yaşadım ilk önceliğim bu kurgum olucak bunu bitirdikten sonra yavaş yavaş diperlerini tamamlıyacağım inşallah beğenirsiniz hadi isterseniz kurguya başlayalım. BU KURGU YALNIZCA BİR KURGUDUR GERÇEKLE BİR ALAKASI YOKTU. :)

 

Nereden bile bilirdiki küçük kız çocuğu o günden sonra olacakları haytının bir anda değişeyeceğini bilemezdi... İşte o gün başladı hayat onun için o gün anladı aslında hayatın gerçeklerini o gün nefret etti kendinden keşke doğmasaydım dedi o gün ama anladığı birşeyi daha vardı onun ondan başka kimsesi yoktu.Ne başını omzuna yaslıyacağı bir babası nede yüzüne güle bilceği bir annesi vardı artık o kimsesizdi.

        

NİLSU'NUN AĞZINDAN

Her zaman ki gibi başladı benim için gün,sabahın 7 de hazılanmak için kalktım yatağımdan zaten daha fazla uyuyamazdım. Banyodaki günlük rutin işlermi halledip çıktım bu gün her zamnkinden daha soğuktu İstanbul kasvetliydi sanki birşeyler anlatmaya çalışıyomuş gibi rüzgar sesleri geliyordu dışarıdan. Üzerime lacivert blazer takımımı giydim anadan kendime baktım gerçekten beğendim kendimi makyaj masasının önüne oturdum çok makyaj yapmicaktım toprak tonlarında bir makyaj yapıp kalktım masadan uzun siyah saçlarıma fön çektim belkide kendimde en sevdiğim şey saçlarımdı çünkü banbam çok severdi saçlarımı hep çok parlak olduğunu söylerdi belkidede o yüzden kıyamıyorumdur saçlarıma. Düşüncelerimin arasından çıkaran şey beni dışarıdan duyduğum çığlık sesi oldu.Hızlı adımlarla çantamı ve cübbemi alıp çıktım evden çığlık yan villadan geliyordu adamın biri kadına vuruyor kadında hıçkırarak ağlıyordu hemen ilahımı aldım ve pantalonumun arkasına taktım nolur nolmaz diye.

ben"Hayırdır noluyor bilader burada sal kadını"

adam"sen karışma bayan bu konu seni alakadar etmez hemen ikile yoksa senide döverim"

ben" ilk olarak bayan değil kadın ayrıca sen daha demin Türkiye Cumhuriyeti savcısını tehdit ettin hemen kadını bırak yoksa seni mahvederim ceva evlerinde sürünürsün"

adam" sen kimi tehdit ettiğinin farkındamısın ben dünyaca ünlü iş adamıyım bana hiç birşey olmaz senin çalıştığın yerden kovulmanı sağlarım al şu payıda sus ve git" o daha demin beni tehtitmi etti bende Nilsu isem senin ebeni sikerim olum.

ben"sen daha demin bir savcıyı tehdit ettin ve rüşvet tekif etin bende Nİlsu isem senin en ağır şekilde cezalanmanı sağlıyacağım ceza evinde haberlerini izlersin o iki paralık adının nasıl rezil olduğunu anlarsın birdaha bir kadına el kaldırmayı geçtim yan gözle bile bakamiyacağın bir hale geticem seni bekle" çantamdan çıkardığım kelepçeleri çıkartıp adamın koluna taktım ve kadına döndüm.

"hanfendi iyimisiniz" kadın ürkek gözlerle baktı bana

"teşekkür ederim siz olmasaydınız belki şuan ölmüştüm"

"nedemek vazifemiz buraya bir ekip göndereceğim polis onlara güvene bilirsiniz ama lütfen kaçmak gibi bir hata yapmayın çünkü sizi hertürlü yakalattıra bilirim."

"tamam" çantamdan telefonumu aldım ve arkadaşım başkomser aslı yı aradım ilk çalışta açtı ona

"Aslı benim evinyanına bir ekip yolla buradakileri alsınlar sorgularına ben giricem" dedim fakat başıma yediğim bir sopa yüzünden bayıldım son duyduğum 'savcıyı paketleyin diğerlerinide depoya götürün oldu' devamı sadece bir boşluktan ibaretti.

 

***************

Gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladım ama başım çok kötü zonkluyordu kendime gelmek için bir iki dakika gözümü kapattım. Tekrar açtığımda en azından gözüm kararmamıştı etrafıma bakındığımda bir depoda olduğumu gördüm. Bir yerden inilti sesi geldi kafamı arkaya çevirdiğimde bir adamın kolundan zincirli çok kötü bir şekilde dövüldüğünü gördü. Ama tırsmadım çünkü alışıktım zaten ben böyle olaylara her zaman gördüğüm şeydi cesed ve darp edilmiş insanlar o yüzden fazla koymadı ama yinede bir yüzümü buruşturdum.Bir anda deponun kapısı açıldı ve yönümü oraya verdim tabikide tahmin ettiğim kişiler tarafından kaçırılmıştım içeriye Cevdet piçi girdi.

"ooo savcı hanım uyanmışsınız bizde hiç uyanmicaksınız sandık"

"Cevdet bu yaptığın yanına kalmicak biliyorsun demi çok büyük bir suç işliyorsun beni elbette bulucaklar ya ölü ya diri ama şunu unutma seni yaşatmazlar o yüzden sal beni cezanın en aza inmesin sağliyim." dedim ve ardından o piçin kahkahası yayıldı depoda.

"ah savcı hanım bayılıyorum sizin şu cesaretinize bana yalvarmak yerine beni tehdit ediyorsun. Ama savcı hanım ayıp ediyorsun sanki ben sizi uyarmadım davadan çekilin diye siz inat ettiniz ama inadınızın sonucu olarak biraz misafirimizsiniz"

"seni ben güzel ceza evlerinde misafir edicem sen bekle ama orda arkanı kollasan iyi edrsin çünkü her an şişlenerek ölebilirsin ben senin yerinde olsam geceleri uyumazdım korkardım şurdan bir çıkayım asıl cehennemi orada yaşıyacaksın"

benim cümleme karşılık kahkaha attı ve depoyu terk etti şerefsiz. bende oturduğum yerden kalkmaya çalıştım ama bir an bileğimin acısıyla geri oturmak zorunda kaldım şerefsiz beni korkusundan kelepçelemiş.Aklıma pantolonumun cebine attığım tel tokalar gedi ve elimi cebime attım işte buradaydılar. hemen tel tokayı bükerek savcılık sınavlarının korunma derslerinde aldığım eğtim geldi ve kilidi açmaya çalıştım ce evet başardım. Ve hemen adamın yanına yaklaştım fakat baygındı kısık sesle ona seslendim.

"pişt beyfendi açın gözlerinizi buradan ikimizide çıkarıcam ama lütfen kendinize gelin." ve adam ayıldı ve yavaş yavaş bözlerini açtı.Yüzünde gördüğüm tek şey kendi yasımamı bile görebileceğim kadar parlak olan siyah gözleri oldu.İnsan o bir çift siyah gözün içinde koybolmak ister ama ben nediyorum Nilsu kendine gek kızım hiç sırası değil noluyor bana.Adamın öksürmesiyle düşüncelerimden sıyrılıp ona döndüm.

"beni duyuyomusunuz? duyuyorsanız bile konuşmanıza gerek yok kafanızı salamanız yeter ben savcı Nilsu Cankaya" adam duyduğunu belirterek başını saladı.

"tamam beni duyduğunuza göre sizi şimdi çözücem ama çok zamanımız yok sizde o sırama biraz kendinize gelmeye çalışın ki hızlı kaçalım yada bir yolunu bulalım." dedim ve ilk önce adamın ayaklarını daha sonra ise ellerini çözdüm masanın üzerinde gördüğüm açıkmamış suyu aldın ve açık içmesi için ona uzattım. Adam uzattığım sudan bir yudum içti ve öksürmeye başladı daha sonra bir yudum daha içtive suyu geri bana uzattı.

"teşekkür ederim" dedi ve tekrar bir öksürdü.

"Tahmini kaç günden beri burdasınız bu günün yarihi 30 eylül" eini kaldırıp 3 yaptı.

"tamam peki ilk önce kaçmak için etrafa bakmalıyız sizin bu süreç içerisinde dikkat ettiğiniz bir yer yada şey oldumu kaşça bileceğimiz en azından bir bıçağımız olsa hiç fena olmaz" dedim ve etrafıma bakındım ki gördüğüm şey ile nutkum tuludu ahmaklar çantamı burada unutmuşlar inşallah silahımı da içinde unutmuş olmaları umuduyla çantamı elime aldım ve evet oradaydı kara bela az çatışmaya girmemiştim kendisiyle elime aldım ve öptüm. Adam hayret eden gözlerle bana bakıyordu kendimi açıklama yapmam gerekiyormuş gibi hissettim ve açıklama yaptım.

" tanıştırayı kara bela ahmaklar silahı çantamda unutmuşlar ama yalnızca bir tane var ve zaten silah kullanmayı bildiğini pek sanmıyorum. O yüzden ben çatışıcam sende gözcülük yapıcaksı tamam mı" ben kafa sallamasını beklerken o beni yanılttı ve o erkeksi pürüzsüz sesini duydum.

"Tamam ama savcı hanım bu silah kullanmayı bilmediğim anlamına gelmiyor." dedi bay ukala şimiden sinir olmuştum. Daha fazla oyalanmadan etrafı gezmeye başladım ve evet buldum bir pencere o da arkamda olduğu için o da gördü ve ona planı anlatmak için dudaklarımı araladım.

" şimdi şöyle yapıyoruz ne olur olmaz diye ilk ben atlıyorum sende pencereyi iki kere tıklattığımda atlicaksın senin güvenliğin için ilk önce etrafı kolaçan etmem gerekiyor.İtiraz falan kabul etmiyorum çünkü benim dediğim olucak". Ona cevap hakkı tanımadan silahımı alıp atladı etrafı kolaçan ettikten sonra tam pencereyi tıklatacaktım ki arkamı döndüğümde sert bişiye çarptım. ve o adamdı bu mu çok uzundu yoksa benmi çok kısaydım yada daha demin niye bu boy farkını farkedemedim.Beni düşüncelerimden ayıran elimden tutup çalılıklara doğru sürüklemesi oldu. Tam bağıracaktım ki anlamış olmalı ki elini ağzıma koydu ve beni susturdu o sırada adamlrı sesi duyuldu.

koruma1"dedim ben sana oğlum ses falan gelmedi diye bak köpekmiş"

koruma2" ne biliyim abi bir an sesi duyunca kaçtılar zannettim"

1"ne kaçması olum karı zaten elinden kelepçeli bela da zaten adamı 3 gündür dövüyoruz her gün su ile uyandırıyoruz nasıl ayılsım kaçmak için az mantık." dedi ama benim takıldığım şey farklıydı ber şurdan bi çıkıyim ona o karı kelimesini yedirmesini bilirim. Ağzımın üzerinden el çekilmesi ile kendime geldim ve ona dönüp fısıldayarak konuşmaya başladım.

"3 dediğimde hızlı adımlarla yüriyeceğiz anladın mı zaten yaralısın senden koşmanı bekleyemem" dedi

"koşa bilirim bir şey olmaz daha ağırını yaşamıştım bu koymaz " dedi bende itiraz etmedim ve olumlu anlamda kafamı salladım. Elimi kaldırdım ve 3,2,1 işareti yaptım ve koşmaya başladık 15,20 dk ka koştuk ve bir yola girdikbüyük ihtimal yokluğumuzu farkettiler ve aramaya başladılar inşallah yakalanmayız derken silah patlama sesi duydum ver ardından gelen bir bağırış...

 

Acaba yeni bölümde bizi neler karşılicak acaba biri vurulcak mı farkettiyseniz daha erkek karakterin ismini açıklamadım o rasıda 2. bölümde yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum vote tuşuna basmay unutmayın. Ha bu arada hem okul hem yazmak zor olduğu için bölümler 1 2 belkide 3 gün arasında gelir haberiniz ola diğer bölümde görüşmek üzere. :)

 

KİTAPLI GÜNLER DİLERİM KURGULARINIZ BOL OLSUN

 

 

 

 

Loading...
0%