Yeni Üyelik
12.
Bölüm

1.Ki̇tap Fi̇nali̇

@samiraertennn

Sabah cenaze namazı için kadınlar ve erkekler olarak camiye gitmiş ve namazımızı kılmıştık. Şimdi ise arabalar halinde peş peşe mezarlığa gitmiştik. Erkekler siyah takım elbise; kadınlar olarak da hep birlikte siyah, düz bir elbise ile başlarımıza siyah örtü takmıştık.


Arada her ne kadar; acı, kan ve nefret de olsa yardıma ihtiyacı olunduğu anda hepsinin arasındaki buzlar sanki kendiliğinden eriyormuş gibi hissetmiştim. Hepsi şu an birlik olmuşlardı ve aramızdaki düşmanlık ortadan kısa süreliğine de olsa silinmişti.


Sarı'nın yanında, mezarlığın başında hep birlikte Fatiha duasını okuduk. Sönmez, kardeşini kaybetmiş abi taklidini yaparken epey inandırıcı oynuyordu. Mezarın yanına diz çökmüş ağlayarak mezar taşına sarılıyordu.


Aren onu teselli etmeye çalışırken onun da Sönmez'den bir farkı yoktu. İkisi de birbirinden kötü durumdaydı. Demek ki Aren, Irmak'a gerçekten tutulmuş olabilirdi. Bu kadar kısa sürede bir sürü aşkların içine düşmüş gibi hissediyordum. Herkes kısa süre içerisinde birilerinden soğuyup başka birine aşık olabiliyordu ama aşk öyle bir şeydi ki etkisi uzun süre kalıyordu insanda.


Ben Sarı'yı hemen unutup başka birisiyle olmayı düşünemiyordum. Belki de bizim geçmişten gelen bağımız olduğu içindi...


Derin bir nefes aldım ve rol de olsa Sönmez'in acınası halini izlemeye devam ettim. "Kardeşim," dedi toprağını avuçlarken. "Benim birtanem, güzelliğim..." burnunu çekip gözyaşlarını akıtmaya devam etti.


Aren, sürekli Sönmez'in omzuna teselli vermek amacıyla dokunuyor ve o da saniyeler içerisinde gözyaşlarına boğuluyordu. Dakikalar, belki saatler geçti aradan. Her şey sıradan bir şekilde ilerlerken nihayet eve dönme vakti gelmişti.


Sönmez’i o şekilde bırakıp mecburen Sarı ile birlikte eve dönmüş ve makarna yapmaya başlamıştım. Makarnalar nihayet olunca iki tabağa da doldurup Sarı ile kendi önüme bıraktım. Çekmeceden çıkardığım çatal ile makarnamı yemeye başlarken Sarı, masadaki suyunu yudumladı.


“Çok üzüldüm.” Deyip sabahtan beri aç olan karnıma bir, iki lokma bir şeyler gönderdim. “Akif mahvoldu.” Dolan gözlerimi Sarı’dan saklamaya çalışıyordum çünkü Sönmez için bu kadar üzülmem dikkat çekerdi.


“Evet,” dedi, benim aksime o kadar üzüldüğü söylenemezdi. “Adal,” deyip bana baktı. “Evlensene benimle.”


Evlensene benimle…


Loading...
0%