GÖKALPIN ANLATIMIYLA

melisin dediği üzere tuna arabayı çalıştırdı melisim hala güzeldi yeşil gözleri beni içine çekiyordu melisi izlemekten barsın bana ne dediğini duymamamıştım bars beni biraz sarınca "abi kızı yiyecekmiş gibi bakıyorsun sana öyle baktığını görse senden korkar valla" dedi bunu demesiyle özgürün kahkaha atması bir oldu ona ters ters bakarken kendini zar zor durdurdu "abi omzun hiç iyi değil bir hastaneye mi gitsek" melis barsın son söylediğini duymuş olacaki "neden hastaneye gidiyoruz bir şey mi oldu" işte bu sorusu sırıtmama neden olmuştu melise dönerken "evet gökalp omzundan vuruldu hastaneye gidemeyeceğimize göre ve aramızda bir tek yengemizin ilk yardım eğitimi bildiğine göre" dedi özgür ve iki kaşını kaldırarak beni işaret etti melis sadece göz devirdi ve özgüre "ilk yardım çantası nerde" diye sordu küçük bir zafer kazanmış gibi güldüm tabiki bunu benden başkası görmedi

MELİSİN ANLATIMIYLA

özgür bana ilk yardım çantasını uzatırken tuna arabayı sakin bir yere çekti gökalpa "omzunu açar mısın" diye sordum bu soruma arabadakiler gülmemek için kendilerini zor tutuklarını gördüm onları görmezden gelerek gökalpın yarasına baktım şanslı ki sadece sıyrıkla atlatmış yarasına pansuman yaptıktan sonra ilk yardım çantasını kapatım o sırada kalacak bir yer bulmak için bars birileriyle dışarıda telefonla konuşuyordu konuşması bittikten sonra arabaya bindi "bizim şu yavuz abi vardıya onun otelinde kalıcaz bir kaç gün sonrası" dedi ve durdu "sonrası gelince düşünürüz orayı tuna otele sür" dedi Gökalp tuna gökalpın demesiyle arabayı çalıştırdı bir kaç dakika sonra otele varmıştık otel odalarının önüne gelince bars "odalardan biri iki kişilik diğeri ise üç kişilik" demesiyle özgür hemen öne atıldı "ben bars ve tuna üç kişilik odada Gökalp ve yenge iki kişilik odada itirazı olan" diye sordu ben hariç hiçkimse elini kaldırmamıştı "tuna etrafına baktıktan sonra "demek itiraz eden kimse yok o zaman herkese iyi uykular" diyerek barsın elindeki üç kişilik oda anahtarını aldı ve odaya girdi ardından bars ve özgürde girince otel odasında ben ve Gökalp kalmıştık barsın gökalpa verdiği oda anahtarını sinirle aldım ve kapısını açarak içeri girdim Gökalp ise bu halime sadece güldü günün yorgunluğuyla kendimi yatağa attım ve yorganı üzerime çektim bu esnada yağmur çilenmeye başlamıştı Gökalp diğer yatağa oturdu ve bana "hiç değişmemişsin melis hemde hiç" dedi "hiç mi" diye sorunca "daha da güzelişmişsin sadece" diyerek yatağa yattı bende olayları düşünerek uykuya dalmışım

SABAH

Özgürün üzerime su dökmesiyle deli gibi uyanmam bir oldu ne olup bittiğine anlamaya çalışırken özgür bu halime gülmekle meşguldü bars özgürün ensesine bir şaplak yapıştırınca özgür zor bela sustu tuna bana dönerek "hadi uykucu kahvaltı zamanı dedi ve beni yatağımdan kaldırdı odadan çıkınca gökalpın olmadığını fark ettim fazla umursamadan kahvaltıya indik yemekhaneye girdiğimiz an hepimizin ağzı açık kalmıştı önümüzdeki manzara hepimizi şok etmişti.

______________________

Sevgili okurlarım 2 günlük sadece bölüm atamıycam o yüzden bu bölümü uzun attım neye şaşırdıklarına 2 gün sonra öğreneceksiniz sizden özür diliyorum iyi okumalar♡♡♡♡