Yeni Üyelik
9.
Bölüm

Çok yordum bedenimi zahmet etmesin kimse

@samuraijack

 

Çocuktum, büyüyodum

Nası büyütüyodum dünyayı içimde nası sığamıyodum dünyaya?

Sorma bana, benim canım düğüm nedir, nedir yazgı?

Ateş büyüyendir insanla, insan ateşle oynamasa, ateş oynar insanla

 

Uçurtmamız nerde bizim, ne yani kapattık mı perdemizi?

Mazbut bir ailenin tek serserisi, kirlendin kirletirken her temizi

Yüzünde bir utanç ve sırtında mermer izi

Ölen bir kadının günlüğünden yarım kalmış besteler var mırıldandığın

Kolların tanrının yakalarına yapışamayacak kadar kısa bu yüzden kırılganlığın

 

Hayata acıktıkça boşalmakta ömür kilerim

Bu açlık benliğimden çalmak ister, özüm direnir

Fakat ziyanı yok, nasılsa bir gün ölür giderim

Kırdığım tüm aynalardan özür dilerim

 

Benim büyük bi' kısmım çirkinliğimdir, kalanım şâir

Bu paranoyak dünya dönüyorken yalanım sâhi

Vakit nakitken hiç kimsenin saçlarını sevmek için zamanı yok

Babanın dahi

 

Çok yordum bedenimi, zahmet etmesin kimse

Ellerimle gömdüğüm yanın kaldı içimde

Geçip gidiyor zaman, tutamıyorum el pençe

Sorup duruyor yaram, yanımda değil hiç kimse

 

Dökülmüş dişleriyle ruhlarında buhran

Yerli yerine koydum efkar, karıştı ruhlar

En başında yanlışım var, ne yapmış arkadaş?

Bir yerlerde şifreler var, peşimde onlar

 

Bankalarda, manavda, fırından çıkarken orda

Her tarafta, arafta, hatta uykularda

Türlü kılıklarda takma adlarıyla

Göz kamaştıran bi' derde daldığım bu anda

 

Demek bilirsin her şeyin başında gerçeği

Oysa okunmıycak burda gerçeğin esamesi

Aynı izlerin peşinde sabırlar tükendi

Kerpetenle iş gören bi' dişçiden beterdi

 

Ben yabaniyim, utangaç hırpaniyim

Göz kapaklarında parlayan şehirler benim

En mukaddes öğle vakti sarhoşluğuma küfrederdim

Yerimde olsan elbet daha beter söverdin

 

Çok yordum bedenimi, zahmet etmesin kimse

Ellerimle gömdüğüm yanın kaldı içimde

Geçip gidiyor zaman, tutamıyorum el pençe

Sorup duruyor yaram, yanımda değil hiç kimse

 

Ancak eve döncek kadar gücün var dayı

Zaten hafızamda çok seviyor hüzün kalmayı

Bırak onlara kalsın düzenin bütün kâr payı

Biz de öğreniriz tütün sarmayı, ah

 

Soluma döndüm, ölüm sağda kaldı

Bu kentle beraber hatıramız da yağmalandı

Ruhunu saklıyordu kirli ghetto'lar

Işıltılı yalanlar ulaşamazdı, şimdi metro var

 

Biz kırık oyuncaklar duvarlarla sınırlandık

Bu zulmü anlatan hırslı şarkılar mırıldandık

Uykuya ölmek denir

Yorgun kadınların gözyaşı ile ıslanırken gömleklerin

 

İnatla yağmurlara direniyorsun

Kızın okula gitsin istiyorsun, bir evi olsun

Gülüşleriyle tamir ediyorsun ruhundaki boşluğu

Çünkü kendi çocukluğunu silemiyorsun, Şiir!

 

Çok yordum bedenimi, zahmet etmesin kimse

Ellerimle gömdüğüm yanın kaldı içimde

Geçip gidiyor zaman, tutamıyorum el pençe

Sorup duruyor yaram, yanımda değil hiç kimse

 

Benliğimin kanını emen yarasadır tasalar

En sevmediğim tablolardır kalabalık masalar

İçten olan değil, dâim yalakadır kazanan

Ellerim öfkeden titriyoken sana sabır yazamam

 

İşçiyim ben işçi kalmam, sen zorbasın zorba kal

Nerde ölüm çok satarsa gidip yaranı orada sar

Şaraba sevdalılar için sabah selâ ve çorba var

Gözaltında bir torbacının gözaltında torbalar

 

Dağıt beynini, bütün odaya şuurunu saç

Artık karnımız tok dayı, yanlızca ruhumuz aç

Tanrı meşgulken duymak için her duanı

Çekilir bi' ceset torbasının fermuarı, Şiir!

Loading...
0%