Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11. Bölüm

@sanis0

11. BÖLÜM

Sinir bütün vücuduma yayıldı. Zar zor kendimi toparlayarak

“Bana bak kendini beğenmiş gıcık kitap kurdu. Hiç tanımadığım bir şehre hiç istemeyerek geldim. Tamam hatamı kabul ediyorum. En azından pişmanlığımı dile getirebilirdim. Ama beni de anlamaya çalış. En azından sen anla!” gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. Kitabı göstererek.

“Bora abi arada kitaba bak da kavga ettiğimiz anlaşılmasın!”

Ben kitaba bakıyor bir şeyler soruyor gibi yapıyordum. Bu sırada,

“Naz biz kavga etmiyoruz. Kavga gürültülü ve şiddetli sesler barındırır. Şu an bunlar yok.”

“Tamam tartışıyoruz.”

“Tamam tartışalım.”

Uzun uzun bakmaya devam etti. Gözlerimi kaçırdım. Elimde ki kitabı kapatıp masaya koydum. Bir elimi masaya koyup ona yaslandım. O da tam karşımdaydı.

“Özür dilerim Bora abi. O gün o lanet olası poşeti çekip bütün kitapları yere düşürdüğüm ve önemli olan gününü mahvettiğim için özür dilerim.”

“Naz sen benim karşıma geçip asla özür dilemezsin. Sebeplerini dürüstçe söyle affedeceğim.”

Oflayarak “Kızlar daha fazla şüphelenmeden gideyim.”

“Naz ne kadar sen beni çok hatırlamasan da ben senin küçüklüğünü dünmüş gibi hatırlıyorum. Yaptığının her zaman arkasında duran biriydin. Sebeplerini söyle.”

“Abimin arkadaşısın.”

“Başka?”

“Komşumsun.”

“Başka?”

“Hemen gidip kızlara bahsettiğin müşterinin ben olduğumu söylersin.”

“Başka?”

“Kızlara aslında daha önceden tanıştığımızı söylersin.”

“Başka?”

“Başka yok.”

“Emin misin?”

Kafamı yukarı aşağı hızlıca salladım.

“Affetmiyorum.” dedi.

“Ne… ne demek affetmiyorum! Neden?”

“Canım istemiyor.”

“Oldu canım. Paşamın gönlü ne zaman isterse o zaman affeder zaten! Senden özür dileyende kabahat. Özür dilememişim say.” dediğim gibi sinirle çantamı aldım ve koluma taktım.

“Kızlara söylerim.”

Arkamı döndüm “Pardon da ne söylersin?”

“Seninle daha önceden tanıştığımızı. Senin onlara yalan söylediğini.”

Gözlerimi kısarak, “Pis ispiyoncu seni!”

“Seçim senin. Ya kızlara yalancı olduğunu söylerim ve bu yıl okulda arkadaş edinemeden yalnız başına kalırsın. Ya da…”

“Ya da ne?”

“Seni affetmem için iki hafta burada çalışırsın.”

“Ya Bora abi! Affet de gideyim işim gücüm var.”

“Kararım net abicim. Ayrıca kızlara senin bir yalancı olduğunu söylersem bütün okula yayılır bu konu. Işık dedikoducu bir tiptir.”

“Maalesef ki öğrendim bugün.”

“Kararın ne?”

“Kabul.”

“Ne kabul?”

“Zaten iki haftacık. Hem de affedilirim.”

“Vay. Sevdim bunu. İstekli bir çırak.”

“Ne zaman başlıyorum?”

“Haftaya pazartesi.”

“Tamam haftaya pazartesi görüşürüz.”

“Görüşürüz.”

Kitabevinden çıktığımda ikisi de sorularını sıraladılar.

“Ne konuştunuz?”

“Niye bu kadar uzun sürdü?”

“Kavga mı ettiniz?”

“Bora abi sana kızdı mı?”

“Neden tartıştınız?”

“Önceden tanışıyor musunuz?”

“Aaaa! Kızlar sakin. Çok sevdiğim bir kitap vardı. Orada bir satır gösterdim. İkimizin de sevdiği karakterler farklı olduğu için de ufak tartıştık.”

İkisi birden “Heee!” dediler.

Naz profesyonel yalancı oldun! Bir de üstüne gıcık kitap kurduyla iki hafta aynı çatı altında çalışacaksın iyi mi! Neyse en azından iki hafta:)

11.BÖLÜM SONU

YORUM YAPAR MISINIZ LÜTFEN? BÖLÜM ATMAM HEEE!!!

Loading...
0%