@sarezgi
|
Onun gözlerine her baktığımda, içimde bir yerlerde sıcak bir meltemin estiğini hissediyordum. Sanki dünya etrafımızda dönmeyi bırakıyor, zaman sadece ikimiz için akıyordu. Parmakları hafifçe elime dokunduğunda, kalbim tarifsiz bir huzurla doluyordu. Beni saran o sessiz anlayış, kelimelere dökülemeyen bir sevgiyle doluydu. Her anımızda, sanki ruhlarımız birbirine dokunuyor ve o anın büyüsüne kapılıyordu. Onunla olmak, dünyanın en güzel melodisini dinlemek gibiydi; her notasında yeni bir his, her tınısında derin bir aşk saklıydı. "Bugün mü?" Şoktaydım. Efe'den hoşlandığıma emindim. Ama kendime bunu kabul ettiremiyordum. "Evet, neden şaşırdın?" "Çok ani gibi geldi. O yüzden" "Buluşacak mıyız peki?" "Evet, saat kaçta ve nerede?" Gözlerim masamda duran saatime kaydığında saatin 13.00 'ı geçtiğini gördüm. "Sen nasıl istersin?" "Saat 15.00'da çıkalım. Nerede... " Ben nerede buluşacağımızı soracakken Efe sözümü kesmişti. "Ben size geleyim. Beraber çıkarız. Yemek yeriz falan sen ne istersen onu yapalım" "Beraber mi çıkalım? Anneme veya abime ne diyeceğim?" "Sare, Gökhan biliyor" Annemin bilmesini çok umursamayabilirdim ama abimin bilmesi benim için çok büyük sorun teşkil ediyordu. "Efe, neden bana sormadın?" "Sare, Gökhan bize neden karışsın?" "Biz diye bir şey yoktu. Varsa da kalmayacak zaten yakında. Malum senin bir taraflarına rahatlık battığı için" "Sare, Gökhan benim yakın arkadaşım" "Ve benim abim" diye araya girdim. Sesim beklemediğim kadar yüksek çıkmıştı. "Sare ben böyle bir tepki vereceğini nerden bilebilirdim?" Ben sessiz kalıp, Efe'nin bana bağırmasını gözlerim dolu dinlerken Efe konuşmaya devam etti. "Ayrıca Gökhan bizim konuşmamıza izin vermezse demek ki bana güvenmiyor demektir" Dedi Efe daha yüksek bir sesle bağırarak. Artık daha fazla dinlemek istemeyeceğim için telefonu yüzüne kapattım. Gözlerim haddinden fazla dolduğu için ağlamaya başlamıştım. Efe bağırdığı için mi ağlıyordum yoksa abim her şeyi bildiği için mi emin değildim. Ama ağlıyordum. Her ne sebepten ise ağlıyordum. Beş dakika kadar sonra evin kapısının zil sesini duyduğumda odamdan kapıya bakmak için çıktım. Fakat benim bu halimle kapıyı açmak ne kadar doğruydu? Çünkü ağladığımı her halimden belli ediyordum. Kapıda Efe'yi görmem ile kapıyı kapatmaya çalıştım. Fakat Efe benden önce davranıp eli ile kapıyı tuttu. "Ne oldu? Buluşma saatimiz 15.00 diye biliyordum." "Sare mesaj attım bakmadın. Aradım açmadın başka bir şansım yoktu." "Niye bağırman mı yarım kalmıştı? Onu tamamlaman mı gerekiyordu?" "Hayır, özür dilemem gerekiyordu." "Önemli değil. Benim işim var zaten sonra çıkıcaz dışarı" Efe gözlerimin içine bakmaya başlayınca kafamı sağa çevirip biraz aşağı düşürdüm. "Sare, gözlerime bak" "Uykum var biraz. Görüşürüz saat 15.00'da" Efe bana doğru bir adım hafifçe çenemden tutup, gözlerimin gözleri ile buluşmasını sağladı. "Neden ağladın?" "Uykum var ağlamadım." Efe bir süre gözleri ile yüzümü sorguya aldıktan sonra ayakkabılarını seri bir hareketle çıkarıp, içeri girdi. Ben ne olduğunu anlayamadan Efe kolumu sıkıca tutup, odama doğru yürümeye başladı. Ben ise peşinden sürükleniyordum da de bilebilirdi çünkü Efe çok hızlı yürüyordu. Odama girince Efe kapıyı sertçe kapattı. Çarptı desem daha doğru olurdu. "Sare, bana yalan söyleme bir daha" Resmen dişlerinin arasından konuşuyordu. "Daha fazla yalan söylememi duymak istemiyorsan izinsiz girdiğin evimden ve odamdan çık" Abim ve annem birlikte alışverişe gittikleri için şu an Efe'yi evimden kovabilirdim. Çünkü evde tektim ve baya sahiplenmiştim sanırım. "Neden ağladın?" "Sanane" bağırmıştım. Hemde Efe'nin üzerine doğru kükreyerek. Efe hızla kolumdan tutup beni duvarla arasına alınca sadece gözlerine bakabiliyordum. "Sare, bağırdığım için özür dilerim. Ama sen böyle davranmaya devam edersen..." Karnına hızlıca vurup bağırmaya devam ettim. "Edersem ne? Bana, benim evimde şiddet mi uygularsın? Ne oldu Efe Tekin sakinlik ve sabır da bir yere kadar mıymış?" Efe yeşile çalan gözlerindeki siniri yüzümün her bir ayrıntısına işlemek istercesine bakarken ben sadece gözlerim dolu bir şekilde gözlerinin içine beni anlamasını umut ederek bakıyordum. Ve Efe'nin dudakları dudaklarıma yaklaştığında nefesim kesildi. Kalbim hızla çarpmaya başladı ve içimde bir sıcaklık yayıldı. Dudakları dudaklarıma değdiğinde, her şey sanki bir anlığına durdu. Yumuşak ve sıcak dokunuşu beni adeta büyüledi. Öpücüğü, içinde kaybolduğum tatlı bir rüya gibiydi. Her şey çok gerçekti ama bir o kadar da inanılmaz. |
0% |