Yeni Üyelik
8.
Bölüm

Gözyaşı

@sarezgi

"Kalbin en derin yaraları, en sessiz gözyaşlarında saklıdır."

Sevim annesi ve babasının 2 hafta sonra olacak duruşmada boşanacaklarını söylemişti. Bizim sitede Sevim ve annesi yaşayacaktı. Babası ise taşınacaktı. Hafta sonları babasında, hafta içi ise annesinde kalması planlanmıştı. Sevimler gittikten sonra bende yatağımda oturup kitap okuyordum. Telefonuma gelen bildirim ile gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.

"Efe Tekin seni takip etmek istiyor" Efe benim kişisel hesabıma istek atmıştı.

Annelerimiz çok yakın arkadaş olsalarda Efe ve ben birbirimize yok muamelesi yapıyorduk.

Ne değişmişti?

İsteği kabul edip hemen istek attım. Kalbim heyecandan yerinden çıkacak gibi atıyordu.

Ekranıma düşen diğer bir bildirim ile hemen yatağımda doğruldum.

"Telefonu hiç bırakmıyorsum galiba?"

Mesaj Efe'dendi.

Ne yazacağımı bilmiyordum. Sadece ekranla bakışıyordum. Görüldü ile bırakmamak için hemen yazmaya başladım.

"Sanırım telefonumu seviyorum."

Görüldü.

Yazıyor...

"Telefonunu mu seviyorsun yoksa telefondakini mi?" Gelen mesaj ile gözlerim daha da büyümüştü.

"Telefonumu" Ne demek istediğini anlamıştım. Ve bu beni fazlasıyla şoka sokmuştu.

"Güzel" Söylemek istediğini keşke daha açık ifade etseydi de ben de, bana mal muamelesi yapılıyormuş gibi hissetmeseydim.

"Anlamadım" Bilerek yazdığım bir mesajdı bu. Çünkü ben kafamda birşeyler anladığımı düşünüyordum fakat emin olup, imkan veremiyordum.

"Önemli bir şey değil. Unut gitsin." Efe ile inatlaşmayacaktım fakat sanırım benim anladığım doğru olandı.

Efe'ye fake hesabın bana ait olduğunu söyleyip, söylememek arasında kalmıştım. Ama bu cesaretimi bir daha bulamayacağımı bildiğim için hemen Efe'ye mesaj atmaya karar verdim.

"Sana bir şey itiraf etmek istiyorum."

Görüldü.

Yazıyor...

Çevrimiçi.

Her ne yazmış ise atmaktan vazgeçmiş benim ne diyeceğimi bekliyordu belli ki.

Mesajıma ek olarak devam ettim.

"Nasıl tepki vereceğini kafamda kestiremedim"

Yazıyor...

"En fazla ne itiraf edecek olabilirsin ki?"

"Tuğçe Sarıkaya"

Görüldü.

Yazıyor...

"Eee"

"Benim" Efe'nin nasıl bir şok içinde olduğunu tahmin edebiliyordum.

Efe'den gelen instagram sesli araması ile kalbim korku ile atmaya başladı.

Reddettim.

"Neden açmıyorsun?"

"Müsait değilim"

"Bence gayet müsaitsin. Tuğçe Sarıkaya bir sorun olduğunda yanımda olurdu ama" Nasıl bir sinirse artık. Dolmuş dolmuş bana kusuyomuş gibi hissediyordum. Fakat Efe haklıydı. Babasını ünlü bir tekstil fabrikası ve markası vardı. O hesaba yazdıkları paylaşılırsa gündeme otururlardı. Ama Efe bunu bilmesine rağmen neden benimle fake hesaptan yazışmıştı?

"Özür dilerim" Yazmıştım sadece. Haksız olunca konuşmak ne zormuş.

"Özür mü dilersin?"

"Evet"

"Aptal bir fake hesaptan canın sıkıldığı için benimle oynayamazsın"

"Engelleseydin."

Efe'nin 22 yaşında olduğuna emin miydik? Çünkü ergen gibi davranıyordu da. Onu rahatsız etmemi istemiyorsa engelleyebilirdi.

"Neden engellemedin, Efe?"

Efe Tekin'den gelen sesli arama.

Açmayacaktım.

Kendimi yeterince kötü hissederken bir de Efe ile yüzleşmeyecektim.

Efe ben açmayınca tekrar mesaj atmıştı.

"Yukarıya gelip, Zeynep teyzeye de bir merhaba dememi istiyorsun galiba?" Evimize geleceğini üstüne bir de annemle konuşacağını söylüyordu.

Tehdit ediyordu.

"Telefonda konuşmak için müsait değilim. Senin mi algında problem var yoksa benim anlatmamda mı?" Ben sinirle Efe mesaj atarken evin zili çalmıştı. Korku ve panikle hemen odamdan çıkıp koridora fırladığımda annem kapıyı açıyordu. Büyük bir merak ve panikle annemin biraz uzağında durmuş kapıya bakıyordum. Annem kapıyı açtığında bir çift ela göz ile karşılaştım.

Efe.

 

 

Loading...
0%