Yeni Üyelik
9.
Bölüm

Heyecan

@sarezgi

"Heyecan, hayatın tatlandırıcısıdır; ama fazlası, insanı yakabilir."

Efe tam karşımda dururken ayaklarım buz kesmiş gibi hissettim. Ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilmiyordum.

Pişman hissediyordum.

Annem herşeyden habersiz Efe'ye bakıyordu.

"Ne oldu Efecim?"

"Zeynep teyze ben kulaklığımı unutmuşum da Sare yazdı. Onu almaya geldim." Annem bana dönüp baktığında ben de Efe'ye şaşkınlık içinde bakıyordum. Ne kadar çabuk kolayca yalan söylemişti.

Efe ve annemin bakışları altında ezilirken kafamı sallamakla yetindim.

"İçeri gel Efe. Odamdaydı galiba bakayım." Efe bana göz kırptı.

Ben bunu aferin olarak algıladım.

"Tamam" Efe ayakkabısını çıkarırken, annem de mutfağa gitmişti.

"Odanda konuşabileceğimizi umuyorum" Efe'nin bana bakan gözlerine bakmak içimde garip bir hisse sebep olmuştu.

"Umduğun gibi olmasını dilerim" Efe'nin içeri girmesi ile kapıyı kapatıp odama doğru yürümeye başladım. Efe'de peşimden yürüyordu. Odaya girdiğimizde Efe sertçe kapıyı kapattı.

"Ne oluyor Sare?" Gözlerimin içine bakıyordu. Dilimden dökülemeyen itirafların gözlerimde bulmaya çalışıyor gibiydi.

Hafifçe yutkunup yatağıma doğru yürümeye başladım.

"Bişey olduğu yok. Sadece yaptığımı söyledim ben sana" Efe bana aptalmışım gibi bakarken ben daha mantıklı bir açıklama düşünüyordum.

"Neden yaptığını açıklayabilecek misin peki?" İşte buna açıklamam yoktu.

"Sanırım sınav stresim bittiği için eğlence aradım kendime. Özür dilerim. Bir daha rahatsız etmem ergenler gibi." Efe'ye en masum gözlerimle baktığımdan mıdır Efe yumşamış gibi görünüyordu.

Ya da bana öyle geldi.

"Sare ben sana bişey söylemek istiyorum"

"Nefretini kusacaksan dinlemek istemiyorum"

"Sare bu olayları unutup, deneyelim mi?"

Sanırım ne demek istediğini anlamıştım ama safa yatacaktım.

"Nasıl yani?"

Gözlerimi ondan ayıramıyordum. Onun gözlerinin derinliğinde kayboluyordum, sanki tüm dünya etrafımızda durdu ve sadece biz kaldık. Gözlerinin içine baktığımda, içimde bir şeyler titriyordu. O gözlerin içinde saklı olan duyguları okuyabiliyordum; parlayan yıldızlar gibi, göz bebeklerinde bir ışık vardı. Kendimi orada, onun bakışlarında buldum ve bir daha ayrılmamak üzere kalmak istedim.

"Sare, ben senden hoşlanıyorum"

Bir an için zaman durmuş gibiydi. Kalbim aniden hızla atmaya başladı ve derin bir nefes aldım. Gözlerim şaşkınlıkla büyüdü, dudaklarım aralandı ama tek bir kelime bile edemedim. Bu teklifi hiç beklemiyordum. Zihnim birkaç saniyeliğine tamamen boşaldı; sadece kalp atışlarımı duyabiliyordum. Yüzümdeki şaşkın ifadeyi hissedebiliyordum, çünkü bu beklenmedik teklif beni tamamen hazırlıksız yakalamıştı.

Efe ise benden bir şey söylememi bekliyormuş gibi bakıyordu.

"Efe, ben ne diyeceğimi bilmiyorum"

"Sare, sadece beni isteyip istemediğini söyleyeceksin" O kadar kolay değildi.

"Emin değilim. Yani ben seninle kavga etmeyi bekliyordum. Ona göre hazırlamıştım kendimi"

"Fazla açık sözlüsün Sare" Gülümsedi.

Evet.

"Efe, konuşmaya devam edelim ama ben bilmiyorum sana karşı beslediğim bir hissin olup olmadığından."

"Tamam. Ben gideyim artık. Yazarsan kendi hesabından yaz lütfen" Dalga geçiyordu. Efe odamdan çıkmak için kapıyı açtığında bende peşinden ilerlemeye başlamıştım.

"Tuğçe Sarıkaya' ya karşı daha samimiydin ama"

Efe bir anlığına durup bana baktı.

"Eğer başta senin olduğunu bilseydim"

Devamını getirmedi.

"Ne, ben olduğumu bilseydin?"

"Daha samimi davranırdım"Şok içinde olan bedenim ve anlamsız bakan gözlerim ile Efe'nin evden aniden çıkıp gitmesini izledim...

✧・゚: *✧・゚:*

Sabah çoktan uyanmış bilgisayarımdan sınav sonuçlarıma bakıyordum. Fakat sistemde aşırı yüklenme olduğu için beklemek zorundaydım.

O sırada telefonum ile ilgilenirken Efe'den gelen günaydın mesajı ile küçük bir kalp çarpıntısı yaşadım.

Sohbete girdim hemen.

"Günaydın"

"Düşündün mü?" Şu an hiç sırası değildi.

"Hayır"

Yalan söyledim. Kabul edecektim.

"Bekleyen var ama bugün ki ödevin bu o zaman" Gülümsetmişti.

"Tamam, Efe öğretmenim. Yeni öğreneceğimiz harf ne?"

"Düşünmem lazım"

"Peki." Ekran açılmıştı. Aşırı heyecanlıydım.

"Efe, sınav sonucuma bakıcam bekle."

"Tamam"

Sisteme girip, kimlik bilgilerimi girdim. Biraz bekledikten sonra açılan sınav sonucum ile bakışmaya başladım. İlk 5000'e girmiştim.

"Anne, Anne" Koşarak odadan çıktım.

"Ne oldu Sare?"

"İlk 5000'e girmişim." Annem heyecanla bana sarıldı.

"Sare, çok güzel bir haber bu. Abini, ablanı, babanı falan ara da haber ver"

Hızlıca başımı onaylar bir şekilde sallayarak odama koşup, telefonumu aldım. İlk Gökhan abimi arayacaktım. Tek çalışta açmıştı abim.

"Efendim Sare"

"Abi, ilk 5000'e girmişim"

"Ne? Çok güzel."

"Abi, sen nerdesin?" Araba sesleri geliyordu. Abimin şu an iş yerinde olması gerekiyordu.

"Süpriz olsun."

"Geliyo musun yoksa?"

"Annemlere söyleme akşam ordayım" Sevinçten yerimde duramıyordum.

"Yok yok tamam."

"Görüşürüz o zaman"

"Görüşürüz abi"

Kapatıp hemen Efe'ye yazacaktım. Sonrasında ablama söylerdim.

"Efe, ilk 5000'e girmişim"

Anında mesajımı görmüştü.

"Sare, çok güzel. Mezuna kalmana değmiş"

"Evet, çok mutluyum şu an ya"

"Hep mutlu ol" Efe'nin mesajına kalp bırakıp ablamı aradım. Meşgul çalmıştı.

Babamı arayacağım sıra ablamın whatsapp'tan attığı mesaj ekranıma düştü.

"Sare, şu an hasta bakımındayım"

"Tamam" Ablam hemşireydi. Ama yoğun bakım hemşiresiydi.

Babamı da arayıp söyledikten sonra annemin hazırladığı kahvaltı masasına oturdum. Ben annemle kahvaltımı ederken telefonum çaldı. Arayan kişinin kim olduğunu görünce yine bir şok dalgası yaşamıştım.

Efe Tekin'den gelen instagram sesli araması.

Loading...
0%