İnsanlar neden bu adr acımasız olmak zorundaymış gibi davranyor? Birbirlerine zorluk çıkarıyolar. Bazen anlam veremiyorum. İnsanların acımasızlığı, çoğu zaman birbirlerine zarar veriyoor. Bu kadar basit mi? Bu kadar kolay mı?

Çok heyecanlıydım. Efe ilk kez yemeğe çıkmıyordum fakat bugün Ankara'da ilk günümdü. Hemen hazırlanmaya başladım. Saçlarıma kırık fön çekip dalgalandırmıştım. Üzerime dekoltesi derin , beyaz bir crop ve altıma siyah, yırtmaçlı mini eteğimi giymiştm. Gözaltlarıma biraz kapatıcı, yanağıma hafif bir allık ve dudağıma kalem+gloss geçmiştim. Ben Efe'ye mesaj yazarken odanın kapısını kırarcasına açann bir kız içeri girdi. Sanırım yeni oda arkadaşımdı ve ben şimdiden ısınamadım. Kibarlık gereği hbet açmaya çalıştım.

''Hoşgeldin. Ben Sare sanırım biraz gerginsin.'' kız bana ilk defa insan görmüş gibi bakarken Efe'nin beni aradığını görünce hemen odadan çıktım.

''Aşağıdayım gel'' sesi sinirli gibiydi. Daha erken gelip beni mi bekledi?

''Efe çok kibarsın sevgilim. Telefonu açar açmaz neden bu kadar gergin olduğunu sorabilir miyim?''

'' Sare evet gerginim arabaya gel konuşuruz.'' bu sırada raftan ayakkabımı almaya gidiyordum.

''Tamam iniyorum.''' hızlıca ayakkabımı giyip dışarı çıktım. Efe'nin arabasını görür görmez ,koşarak ilerledim ona doğru. Normalde Efe inip kapımı açardı. Anlaşılan moralini bozan şey her ne ise önemliydi anlaşılan. Arabaya bindiğimde Efe hiçbir şey söylemeden gaza yüklendi.

''Efe bir şey söyleyecek misin?'' Efe'nin bakışları bana döndüğünde memnuniyetsizliğini her halinden anlayabiliyordum.

''Ankara'ya soğuk diyip duruyodun gelmeden önce bu kıyafetle üşümüyor musun?''

''Üşümüyorum. Ayrıca üşüsem bile arabanın içinde otururuz veya kapalı bir yere gideriz. Gideceğimiz yer açık alan mı ki?''

Efe sabırlı bir çekişle camdan dışarıya odaklandı.

'''Sare arabada da oturmayız kapalı bir mekanda da hiç giyinmeseydin çokta kapalı bir yer yok zaten'' Efe'nin dişlerini sıkarak söyledikleri kalbimi kırmıştı fakat belli etmeyecektim. Efe arabayı sağa çekerken ben sinirlendiğimi er haliden belli eden sesim ile konuşmaya başladım.

''Her neye sinirlisin bilmiyorum ama sinirli olman benimle böyle konuşabileceğin anlamına gelmiyor.'' Söylediklerim Efe'nin dikkatini çekmiş olmalı ki bana döndü.

Konuşmak için ağzını açmıştı ki vazgeçti. Başını bana zıt yöne çevirirken elini hızla direksiyona vurdu.

''Benimle yaşa KYK'de kalma desem ne dersin?'' boş gözlerle Efe'ye bakmaya devam ettim.

''Bunu daha öncede konuştuk ve ne diyeceğimi biliyorsun''

''Hayır bana gelince tabii ki hayır dersin. Ama elin it kopuğu aynı eve çıkalım ev arkadaşı olalım diyince neden evet diyorsun?''bağırarak konuşması ile artık kendimi tutamadığımı fark ettim gözlerim doluyordu. Barış'tan bahsediyordu. Dün gece valizimi toplarken Barış aramıştı ve aramızda böyle bir muhabbet döndüğünde şaka amaçlı evet olur tarzı şeyler söylemiştim. Ve Barış'ın bunu neden gidip Efe'ye anlattığını biliyordum.

''Efe yeter şaka için ciddiye bile almadan söylediğim bir şey için kavga mı edelim?'' Efe kırgınlık ve sinir karışımı bakışları ile bana bakmaya devam etti.

''Ayrıca sen nereden biliyorsun? Neden gelip sana söyledi? Bunları hiç düşünmüyorsun gerçekten de.'' bağırarak söylediklerim ile Efe'nin daha da sinirlenmeye başladığını fark etmem uzun sürmemişti fakat susmayacaktım.

''Sare sen ne dersen de onun gelip bunu bana bilerek anlatacağını bilmiyormuş gibi davranma.'' sinirle söylediği sözleri sadece gözlerinin içine bakarak dinliyordum.Sanki bir şeyler söyleyecek de onu engelleyen bir şeyler var gibi davranıyorddu. Kırılmamdan korkmasına gerek yoktu çünkü yeterince kırılmıştım bu söylediklerine daha fazlasını duymak kırmazdı.

''Ne yani? Şimdi de o gelip sana söylesin, kıskan falan diye bilerek mi söylediğimi düşünüyorsun?''

''Sadece ona söylediklerin değil,ona arkadaşım demenin bile beni sinirlendireceğini biliyorsun. Ve ben sana binlerce kez arkadaşın da olsa şu tipte olan erkekleri hayatına alma diyorum. Seninle bu konudan dolayı defalarca kez tartışmamıza rağmen hala devam etmen de beni sinirlendiriyor.'' Efe'nin daha önceki tartışmalarımıza kıyasla bugün sesi hep yüksekti. Gözyaşlarımı tutamayacağımı anlayınca arabanın kapı koluna uzanmıştım ki Efe arabayı kilitledi. Şaşkın bakışlarla Efe' ye döndüğümde onun da bana son derece net bakışlarla baktığını gördüm. Ve Efe'nin hızla yanağımı kavrayıp, yüzlerimizi yaklaştırması ile beni öpeceğini anlamıştım. Elimi göğsüne koyup onu engellemk istesem de artık çok geçti.