@sarisiin_
|
3 Gün önce olayın ardından... Kafamı kollarımın arasına almış hüngür hüngür ağlıyordum. Ağlıyordum ama neye hangisine ağladığımı bende bilmiyordum. Bana yaptıkları salak saçma şakaya mı yoksa travmamın tetiklenmesine mi ? Poyraz yanıma geldi ve bana sarılmaya çalıştı ama izin vermedim. O da bana bağırmaya başlayınca daha fazla kendimi tutamayıp onu ittim. Yavuz sinirden kıpkırmızı kesilmişti ama sakinliğini korumaya çalıştı. Sinirle üst kata çıktım ve kendime küçük bir bavul hazırlamaya başladım. Bu evde 1 dakika bile duramazdım artık. Poyraz ve Yavuz'da beraberinde gelmişti. Yavuz saçmalamayın bakışı atarken benim gözüm üçü arasında gidip geliyordu. "Saçmalamayın tabiki ben yapmadım. Şimşek çakıyordu şuan yağmurda başladı ondan kaynaklıdır." dedi Yavuz. Bavulumu yatağımdan indirirken Rüya'ya döndüm. "Ne yaptığınız zerre umrumda değil ben buradan gidiyorum ve hiçbirinizin suratını dahi görmek istemiyorum." dedim. "Nereye gideceksin ?" dedi Poyraz kolumu tutup. Odanın girişinde durmuş çıkmama izin vermiyordu. Afalladım. O an ne hissedeceğimi bilemedim. Sanki yanan kalbimi söndürmek üzere adımlar atılmaya başlanmıştı. "Bizde kal o zaman lütfen. Yüzüme bakma istersen ama aklım sende kalmasın." dedi. "Bavulu almana gerek yok bizde eşyan var zaten." dedi Rüya. "Üstüne gitme zamanla düzelecek." demesiydi. Evden çıkıp Rüya'lara gittik. Hala daha olayın etkisindeydim. Arabadan iner inmez eve doğru ilerledim ve hiçbirinin yüzüne bakmadım. Rüya tek yaşıyordu bu yüzden giriş çıkış saatlerinde hiçbir sorun çıkmıyordu. Poyraz ve Yavuz'a veda ettikten sonra yanıma geldi ve kapıyı açtı. İçeri girer girmez üst kata çıktım ve yorganın altına girdim. Bu yaşadığım korku beni o kadar etkilemişti ki kolay kolay uyuyabilir miydim bilmiyordum. Rüya ilerleyen saatlerde yanıma gelip yemek yemem için ne kadar diretsede kabul etmedim. Midem hala bulanıyordu yesem hemen çıkartacaktım biliyordum. "Ne olur kapatma ışığı." diyebildim ağlarken. Tam o sırada karnım öyle bir acıyla delindi ki nefes dahi alamadım. "Çok kötü ağrı girdi!" dedim. Ağlamalarım daha çok artmıştı artık. Rüya koşarak alt kata gitti ve bana ağrı kesiciyle su getirdi. Ağrı kesiciyi hemen alıp yuttum. Ardından Rüya beni dizlerine yatırıp tekrar saçlarımla oynamaya başladı. "Ağrın hafifledi mi biraz ?" dedi dakikalar sonra. "Hıhı." dedim aklım hala gördüğüm rüyadaydı. "Ne gördün anlatmak ister misin ?" dedi saçlarımı sevmeye devam ederken. Gözyaşlarım gözümden direkt Rüya'nın dizlerine akarken yorganı sıkı sıkıya kavradım. "Rüyamda..." dedim titrek sesle. "Uyuyordum ve hafiften uyanıp sol tarafıma döndüm. Döndüğümde karşımda çok çirkin bir varlık gördüm. O kadar çirkindi ki Rüya, gözleri ağzının, ağzı gözlerinin yerindeydi." diye devam ettim. Rüya bir an duraksadı ama hemen toparlanıp saçlarımı sevmeye devam etti. "Sonra ne oldu peki?" dedi. Onunda korktuğunu o an daha iyi anlamıştım. Korkudan titremeye başladım. Aldığım her nefes sanki içimi dağlıyor, bana acı çektirmek istercesine kanatıyordu. Rüya beni sakinleştirmek istercesine daha çok sokuldu bana. Saçımı sevmeyi bırakıp beni yastığıma bıraktı. "Bak ben sana koruyucu dualar okuyacağım ve bu seni rahatlatacak. Yarın da bir psikoloğa gideceğiz." dedi ve duaları okumaya başladı. Bölüm Sonu. Yorumlarınızı bekliyorum ♥️ |
0% |