@saryarayisardunya
|
Bölüm biraz kısa üzgünüm. Keyifli okumalar Dilerim. 🌸
Hakan bana doğru gelip tek eli ile ağzımı kapattı. "Banyoda havlu yoktu. " Dedi hızla
Gözleri gözlerimdeyken, "bana bakmadan mutfağa gir tamam mı?" Dediğinde başımı olumlu anlamda sallayarak mutfağa girdim.
Allah kahretsin! Ne yapacaktım ben şimdi Utançtan kimsenin yüzüne bakamazdım. Adam özel bölgesine eliyle koyduğu havlu haricinde bir şey yoktu. Üstelik havlu el havlusu olduğu için oldukça küçüktü.
Derin bir nefes alıp verdim. Kendime bir bardak su koyarak Sandalyeye oturdum. Suyu ağır ağır içerken kapıdan giren Hakan ile suyu zar zor yutmuştum.
"Annem mısır patlatmam için gönderdi. " Dedi açıklama gereği duyarak
Tezgahın hanına giderek dolabı açtı içinden tencere çıkardıktan sonra tencereye çekmeden aldığı mısırı ve tezgahtaki tuzdan döktü. Ocağın altını ayakarak ocağa koyduktan sonra diğer dolaptan kapak çıkardı.
"Bisküvi varmış annen söylemişti almamı nerede? " Diye sorduğumda az önce mısır aldığı çekmeden çıkararak bana uzattı.
Teşekkür ederim. Diyerek aldığım sırada "Lalin." Dedi bakışlarımı yüzüne çıkardım. "Kusura bakma, genelde havlum banyoda oluyordu. Samet eve gelince tüm düzeni sikip atıyor. Senin bizde olduğun aklımdan bile çıkmış değilse kıyafetlerimi banyoda giyerdim. " Dediğinde gözlerimi kaçırdım.
Çok utanıyorum. Ama bir yandan da Allah'tan koridorda karşılaştık diyordum çünkü eğer ben ondan bir kaç saniye geç çıksaydım içerinin kapısını kapatmakmiçin sağa dönecek ve kalçasını açık bir şekilde görecektim. Allah korumuştu.
"Geç hadi içeri ben mısırı alıp gelirim. " Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.
Mutfaktan çıkınca derin bir nefes alıp verdim. İçeri girdiğimde kemal sunalın bir filmini izliyorlardı. Samet abi telefon oynarken osman ve lale teyza pür dikkat filmi izliyorlardı.
Lale teyzenin yanına oturarak bisküviyi açtım. "Çayın soğumuştur, Fazla bardak var,Yenisini kat. "
Başka çayı bitmişmolsn var mı diye hızlıcs göz gezdirdikten sonra kendime çay kattım. Kapıdan giren Hakan mısırı ortamıza koyarak çayını aldı.
Hep birlikte filmi. İzlerken Hakan'ın, "Lalin." Demesi ile ona döndüm.
"Ben yatsam sana sorun olur mu? " Dediğinde başımı iki yana salladım. "Yorulmuşsundur, sabahta erken kalkacaksın. " Dediğimde
"İyi geceler. " Diyerek odasına gitti.
Bizde filmin geri kalanını izleyerek mısırı yemiştik. Lale teyze esnediğimi görünce
"Gel senin yerini yapalım. " Diyerek ayağa kalktığında bende arkasından kalktım.
Başka bir odaya girdiğimizde hakan yatakta yüz üstü bir şekilde yatıyordu. Yorulmuş olmalıydı ki her gün erken uyuduğunu lale teyzeden dolayı biliyordum.
Sabah beşte kalkıyordu hayvanlara bakmak için, akşama kadar koşturup duruyordu.
"Hakan... hakan kalk oğlum. "
Hakan bir kaç mırıltı ile lale teyzeyi reddetti. "Oğlum kalk. " Diye ısrar edince hakan gözlerini açarak bize baktı.
"Kalk abinin odasında yatın üç Kardeş burda lalin yatacak, "
"Anne abimlerin odasında yatsın. " Diyerek kafasını tekrar yastığa koyacaktı ki, "oğlum! " Dedi lale teyze hakan bana bakarak ofladı "Ne güzelde ısıtmıştım yatağı, " Dediğinde güldüm.
"Geç yat sıcacık. " Dedi
"Anne hayvan damı bile daha temiz o odadan ya, " Diye söylene söylene abisinin odasına giderken lale teyze de onu susması içim cimcikliyor idi
"Çarşaf sereyim mi? " "Yok teyze sağ ol yatarım ben böyle," Lale teyze bana iyi geceler dileyerek odadan çıktığında bende bez çantamdan kıyafetlerimi çıkararak onları giydim.
Sanırım diğer odalar dağınık olduğu için hakanı uyandırarak beni burada yatırmak istemişti lale teyze belki diğer odalar müsait değildir diye burda yatmayayım diye ısrar da edememiştim.
Üzerimi örterek gözlerimi kapattım.
‧͙⁺˚*・༓☾ ☽༓・*˚⁺‧͙
Sabah uyandığımda oda ne aydınlık ne karanlıktı. Zar zor gözlerimi sçık tutmaya çalışarak yataktan kalktım.
Üzerime dün gece aldığım hırkayı giyerek dışarı çıktım. Sabah ayazı yüzüme vururken içim ürpermişti. Lale teyzelerin bahçesinden çıkarak kendi bahçemize girdim.
Ahıra girdiğimde Hakanın hayvanlara su verdiğini görünce "Günaydın." Diyerek yanına gittim.
"Neden uyandın uyusaydın biraz daha, " Diyerek sularını kapattı.
"Sıcak yatağınızdan çıkmak zor oldu tabi, " Dediğimde hakan kıkırdadı bu sözlerime
"Benim yatağımdan Girmek kolay Lalin hanım, Çıkmak zor. "
"Ona ne şüphe, " Diyerek güldüğümde Hakan yanıma doğru yaklaşırken gülümseyerek bana doğru gelmesini izledim.
Hakan bana yaklaşarak bir elini koluma koydu. Yanağını yanağıma sürterek boynuma kadar indi. Ardından dudakları çok kısa bir boynuma sürttükten sonra kulağıma doğru, "katil ile aranda ne var. " Diye sorduğunda afalladım. "Ne? " Diye sorma ihtiyacı duyarken düşmemek için ona tutundum.
Nereden biliyordu bunu, yutkundum. Nefesini boynuma verdiği içim ayrı bir heyecan içerisindeyeken bunu sorması
Elimi göğsüne çıkararak tişörtünü tuttum yüzümü ona doğru çevirdim. Yüzlerimin arasında gerçekten milimler vardı.
"Korkma, arkana bile bakmadan git o zaman. Bizim eve girince kapıyı kilitle bekle, "
"Hakan ne oluyor. "
"Katil, kapıda bizi izliyor. " Dediğinde bir anlık gaflete düşerek arkamı döndüm. Sırtım hakanın göğsüne çarparken Efkan ile göz göze geldik.
.・。.・゜✭・
Bölüm burada bitti ama 700 kelime ve çok kısa olduğu içn yazdığım ama beğenmediğim yazarın anlatımını koyacağım kitap ilr elbetteki bağlantılı bu bölümün yerine gelecekti ama yazımı beğenmediğim için koymamıştım. Bölüm sonuna koyayım dedim <3
Yazarın Anlatımı.
Viranşehir e güneşin yerini ay alalı epey olmuştu. Efkan yaktığı dördüncü sigarası ile Lalin'in evinin yukarısında oturmuş Lalinin ışıkları kapalı olan evini izliyordu.
Köye baskın olabilecek olmasına sağları solları belli olmaz diye düşünmüştü. Hava kararır kararmaz, Lalin'in evinin kapısından içeri doğru yazdığı kağıdı itip evlerinin hemen üst kısmında oturmuştu.
Lalin'in yanına gitmek istese de gidince komşuların görmesinden korkacağını biliyordu. Tedirgin olacağını rahat edemeyeceğini biliyordu.
Korkudan ışığı açmadığını düşünüyordu. Sigarası dudakları arasındayken yanında duran iki poşetten siyah olanın içinden bira şişesini çıkardı.
Çakmağı ile kapağını açarak sigarayı dudaklarının arasından ayırdı. Biradan bir yudum alarak başını gökyüzüne çevirdi.
Dün gece diş ağrısından uyuyamamıştı. Sabaha karşı uyuşturucu bir ilaç kullanmıştı. Onunla bugünü bitirmişti. Bugün seyit ile birlikte bir diş hekimi çağıracaklardı. Ya da özel kliniğe gideceklerdi aslında ama Lalin yüzünden seyitin yüzünü görünce bile sinir oluyordu. Ne yüzünü görmek ne sesini işitmek istiyordu.
Yirmi yedi yaşında olmasına rağmen yirmilik dişlerinden birisi daha yeni çıkıyordu.
Üstelik bu acı başına vuruyor kendisini sersem ediyordu. Uykusuz kalmasıda cabasıydı.
Biten sigarasını olduğu yerde söndürdü. Birasını yudumlarken yanındaki poşete baktı içi gider gibi,
Lalin e aldıklarını da getirmişti ertesi gün vermek için, İç çekerek lalinin evine bakmaya devam etti.
O kadar dalgındı ki üşüdüğünü bile hissetmiyordu. Geceleri viranşehir e vuran ayaz bir kanat çırpan bir kuşun kanatlarını kıracak kadar sertti.
Efkan üzerindeki gri bir ceket ile sabahlamıştı. Horozlar ötmeye başladığında ve de civardan duyduğu süt sağım makinelerinin sesi ile patika yoldan indi. Adımları onu Lalinlerin ahırına Götürürken tirediğinin farkında bile değildi.
Lalinlerin ahırına girdiğinde işe saman ve suyu karıştırıp üzerine kepek ve süt yemi serperek başladı. Çuvalları geri kapatarak üzerlerine ağırlık taşlarından koydu.
Ardından ineklerin asıl yeri olan tahtalatla çevrili yere giderek aldığı ip ile inekleri teker teker oldukları yerden çıkarıp sağım alanına götürerek oraya bağladı.
Üç İneğide götürerek bağladıktan sonra makineyi çalıştırdı. İnekler önlerindeki samanları yerken o da sütlerin sağımını tamamlayarak süt bidonuna koydu sütü.
Uzun zamandır ne hayvan yüzü görüyordu ne de adam gibi iş yapıyordu. Hâl böyle olunca epey paslanmıştı. Sütü yola çıkararak geri lalinin evine döndü.
|
0% |