Yeni Üyelik
21.
Bölüm

20. Bölüm

@saryarayisardunya

Tekrar uykuya dalmamın üzerinden çok zaman geçmemişti. Hatta yeni yeni uykuya geçtiğim esnada duyduğum silah sesi ile irkildim "Efkan." Diyerek iyice ona sokuldum.

 

Efkan yatakta oturur pozisyona gelerek, "tamam yok bir şey. " Diyerek beni sakinleştirmek için elini koluma koyarak sıvazladı.

 

Daha sonra beni kendisinden ayırarak, "pencereden bakacağım. " Dedi

 

"Efkan hayır. "

 

"Lalin sorun yok. "

Diyerek kalktı. Pencerenin yanına giderek perdeyi araladı. Dışarı bakarken efkanın çalan telefonu ile efkan bana doğru döndü.

 

Yastığının altındaki telefonunu alarak ona uzattım.

 

Arayan kişi piç osman diye kayıtlıydı.

 

Efkan, "lalin yatağın yanına otur kalkma! " Diyerek odadan çıktı dediğini yaparak yataktan çıkarak yatağın yanına yere oturdum.

 

Silah sesi kesildiğinde efkan geri odaya girdi. "Konuşup geleceğim odadan çıkma, "

 

"Efkan gitme bir yere, " Diyerek yanına gittim. "Kapıyı kilitleyip birlikte saklansak olmaz mı? "

 

"Korkulacak bir şey yok halledeceğim tamam mı çıkma odadan yeter. "

 

Omuz silktim gözlerim belindeki çıkıntıya kaydı. Silahınıda almıştı yanına "gelince konuşalım tamam mı eve girmelerini istemiyorum göndereceğim. " Diyerek kapıya gitti.

 

"Pencereden uzak dur. " Diyerek çıktı arkasından kapıyı kapatarak kilitledi.

 

Tekrar yatağın yanına oturarak dizlerimi kendime çektim. Kollarımı bedenime doladım.

 

Korkudan tirtir titrerken yatak odasının penceresinde hissettiğim tıkırtılar ile nefesimi tuttum.

 

Dışarıdan birden fazla adamın sesi geliyordu.

Ne dediklerinin anlaşılmıyor olması daha da tedirgin edıyordu beni

 

"Korkulacak bir şey yok, " Diye mırıldandım Efkanın halledeceğine inanıyordum. Ya inanmak istiyordum.

 

Pencerenin önündeki tıkırtılar kesilmişti. Sanırım onlarda ön tarafa gitmişti.

 

Başımı yatağa yasladım.

Başım yatağa yaslı iken ne kadar zaman geçti bilmiyordum. Zaman kavramını yitirmiş gibi efkanı beklerken dış kapıdan gelen kilit açılma sesi ile oturduğum yerden kalktım.

 

Saniyeler sonra benim içinde bulunduğum odanında kilidi açıldı.

Efkan içeri girdiğinde bakışlarım önce yüzünü buldu ardından vücudunda gezindi. İyi göründüğünden emin olduktan sonra ufak adımlarla yanına doğru yürüdüm.

 

Kapının hemen önünde benim gelmemi bekledi. Yanına ulaştığımda ise kolları arasına aldı.

 

"Korktun mu? " Diye sorarak belimin iki yanından tutarak kucağına aldı. Bende bacaklarımı beline doladım. Birlikte içeri girdiğimizde koltuğa oturdu.

 

Ben hâlâ kucağında iken

Hırıltılı nefes seslerini işitiyordum ikimizde konuşmadan öylece dururken eli saçlarımda geziyordu.

 

"O adam ölmüş mü? " Diye sordum.

Farkındaydım ne olduğunun

Efkanın eşkiyalarla ne işi olduğunu bilemesemde tanıdığının farkındaydım.

 

"Ölmemiş, " Efkanın katil olması ve ya olacak olması beni korkutmuyordu. Bana karşı olan bu tutumunu seviyordum. Birinin benimle ilgilenmesini önemsemesini

Ve bu his asla bitmeyecek gibiydi.

 

Efkan benden hiç vazgeçmeyecek hep benimle ilgilenip bana zarar vermeyecek gibi hissediyordum.

Birbirimizi tanımaya başladıkça ya da birbirimize hayatımızdan bir şeyleri paylaştıştığımız için aramızda bir bağ olduğunu düşünüyordum.

 

"Beni sordular mı? "

 

"Hayır."

 

Başım boyunda iken "ne konuştun?" Diye sordum.

 

"Konuştuk sadece lalin bir daha gelmeyecekler. " Bu konuyu kapatmak istiyor olacak ki

 

"Arkadaşını evimize davet edelim mi? " Diye sordu. Başımı boynundan kaldırarak ona baktım.

 

"Ayşen ve yavuz ile birlikte kahvaltı yaparız. " Dedi bu sefer sesi hem naif hemde bir o kadar kendisine aitti.

 

"Çağıralım." Dedim kısık bir sesle

 

"Efkan, " Dedim ardından

 

"Sana bir şey yapmadılar değil mi?" Sabahki olayı düşünmeden edemiyordum.

 

"Eğer istersen adamlara benim bıçakladığımı söyleyebiliriz. Benim yüzümden oldu zate-"

 

"Sana kurban olurum ben. " Dedi efkan lalini kendine daha fazla çekerek iyice sarıp sarmaladı. Saçlarının üzerine sayısız öpücük kondurup, "olur mu öyle. " Dedi

 

"Ben kıyar mıyım sana, halledeceğim her şeyi. " Diyerek ekledi "Ucu sana dokunmadığı sürece kimse bana bir şey yapamaz,"

"Kimseden korkum yok lalin. "

Burukça gülümsedim.

 

"Yinede, " Tamamlama izin vermeden

 

"Yinede sabahki olayı yaşanmamış sayabiliriz. " Diyerek dudaklarıma uzandı. Dudaklarımı dudakları arasına aldı.

 

Koltukta beni yana bırakarak üzerime doğru uzandı.

 

"Minik sevgilimi biraz okşamalı mıyım? " Diye sorarak eli göğsüme inererek avuçladı.

 

Eli biraz daha aşağı inerek kazağımın etek kısmına inerek kazağı üzerimden çıkardı. Sönmüş soba yüzünden evin içi soğuktu.

 

Birazdan yanacağımızın farkında olan bedenim üşüme hissine kapılmadı bile

 

Efkanın elleri sırtıma giderek sütyenin kopçasını açtı.

 

"Altına atlet giymelisin lalin. " Diyerek sağ göğsümü dudakları aradına aldı. Diğer göğsümü eli ile yoğururken nefesin kesiliyordu.

 

Efkan kendini bana sürterken onun üzerindeki kazaktan rahatsız olarak ellerimi kazağın ucuna attım. "Efkan çıkar. " Diye sızlandığımda emdiği için ıslanan göğsümden dudaklarını çekerek kazağını çıkardı.

 

Tenlerimiz birbirine değerken ürpermemek elde değildi.

Efkanın baskı yapan aletini hissetnek bambaşkaydı

 

Korkutmak yerine ona dokunma ihtiyacı hissediyordum.

Efkan bu kez sol göğsümü emerken ne yapacağımı şaşırmış bir şekildeydim. Ellerim onun sırtında dururken efkanın dil darbeleri ile inleyerek sırtındaki ellerimle sırtına baskı yapıyordum.

 

"Efkan görmek istiyorum. " Dedim kısık bir sesle

Efkan başını göğsümden kaldırarak bana alttan baktı.

 

"Ne? " Dediğinde anlamadığı apaçık belliydi. Sabırsız bir şekilde yüzüme bakarken, "merak ettim. " Dedim

 

Bu sefer, "neyi? " Dediğinde sabrının sonuna gelmiş gibiydi.

 

"Senin şeyini, " Dediğimde yüzünde anlamlandıramadığım bir ifade oluştu ardından üzerimden kalktı koltukta dizleri üzerinde dururken bende yattığım yerden ona bakarken

 

Önce düğmesini ardından fermuarı indirerek erekte olan aletini çıkardı. Pantalonu ve boxerini dizlerine kadar indirdi.

 

"Dokunmakta ister misin? " Diyerek koltuğun üzerinde duran elimi aldı.

 

Nefesimi tutmuş aletine bakarken elimi uzvunda gezdirdi. Elimin üzerine kendi elini alarak sıktı.

 

Başını geriye atarak, "sıvazlasana, " Dedi muhtaç bir sesle

Elimin üzerindeki eli bana gösterirken elimin altında organı kayıyordu.

 

Ve bu çok tahrik ediciydi.

Aletini sadece ben asil buluyor olamazdım. Başkasıda olamazdı!

 

Efkan elini özel bölgeme attığında aklımda gezinen tek şey elimin altında organı olduğu için dikkat etmedim.

 

Efkanın eli özel bölgemde daireler çizerken, "eşofmanı çıkarmama izin ver. " Diyerek beni erkekliğinden ayırdı.

 

Üzerimdeki eşofmanı çıkardığında bakışlarım penisindeydi.

Eli iç çamaşırımın iki yanına giderken, "emeyim mi? " Dedim aniden

 

Efkanın eli havada kalırken, "penisimi? " Diyerel doğrulama ihtiyacı duydu. Tamam kendimden beklenmeyecek şeyler yaptığım doğruydu. Ama sanki buna itiliyordum.

 

Azıyordum.

 

Efkana bir şey demeden başımı penisine doğru yaklaştırdım. Dudaklarımı penisinde sürttükten sonra dudaklarımın arasına aldığımda efkan inledi. Efkanın penisine uzanmak için belimi yere doğru eğmiş ve kalçalarımı ortaya çıkarmıştım. Efkan inleyerek penisini ağzıma doğru iterken bir eli kalçamı hızlı ve sert bir tokat attı.

 

Ani tokatı ile dudaklarım ile penisini sıktım.

Efkan başını geriye atarak inlemeye devam ederken, bir yandanda penisini daha da derinlere itiyordu.

 

"Güzel kızım. " Dediğinde gülümseyecek gibi olsam da bu pek mümkün olamayacağı için kendimi tuttum.

 

"Afferin güzelime, " Diyerek yüzüme düşen saçlarımı geri itti.

 

Nefes alış verişleri sıklaşırken, bir yandan kendini bana doğru itiyor bir yandan da "zorlandığın an bırak, " Diyordu.

 

Dudaklarımın arasındaki eti ısırmak istiyordum. "Yuvana girmek istiyorum lalin. " Dedi nefes nefese

 

"Canını acıtmayacağım. " Başımı geriye doğru çektiğimde efkanın yüzündeki afallamaya şahit olmuştum.

 

"Efkan ama korkuyorum. " Dedim. Penisi hoşuma gitmiş olsa da

Yinede o iri damarlı şeyin içime girmesine hazır değildim.

 

"Düşüncesi bile ürkünç " Dediğimde penisi göğsüme çarptı.

 

"Açılmanı sağlarım. " Belimden tutarak kucağına çekti öpüşmeye başladığımızda elleri iç çamaşırımın içinden sızarak kalçamı avcunun içine aldı.

 

Eli kalçamın arasında gezinerek ön tarafa doğru ilerlerken aklıma gelen hastalığım ile hızla ondan ayrıldım.

 

"Efkan." Dedşm nefes nefese

"Ben şeydim." Dediğimde o da nefes nefese kalmış ama bir o kadarda haz dolu bir şekilde önce, "ne? " Demiş ardından aklına gelmiş gibi

 

"Ah sorun değil, " Demişti tutkulu bir sesle tekrar bana doğru uzanırken

 

"Efkan olmaz. " Diye mırıldandım. Ben nasılda unutmuştum regl olduğumu en son gece yatmadan önce değiştirmiştim.

 

"Ne olmaz. " Dedi aksi bir şekilde

"Tanımıyor musun beni, " Dedi sanki yıllardır tanışıyorduk

 

"Lalin tiksinmem ben tanımıyor musun beni hadi yavrum. " Çaresizce yalvarırken başımı iki yana salladım.

 

"Efkan olmaz ki, " Dedim kısık bir sesle

 

"Lalinim. Tiksinmem diyorum yemin ederim gel şuraya, " Başımı iki yana salladım.

 

"Çok günah efkan. " Diye mırıldandığımda şaşkınlıkla, "ne..." Diyebildi.

 

"Ne günahı lalin. " Dediğinde

Omuz silktim. "Günah işte, "

Dediğimde sinirle ellerini saçlarının arasından geçirdi.

 

"Çünkü biz ilk günden beri birlikte hatim indiriyoruz değil mi Lalin! " Diye bağırdı.

 

Şuan saçını yoluyordu.

Gülme.

 

Bilerek yaptığım bir şey değildi.

Aklıma gelmemişti unutmuştum regl olduğumu

 

"Her şeyimiz sevap bir bu günah lalin değil mi! " Sehbanın üzerinden aldığı sigara paketinin içinden bir dal sigara aldı.

 

Çakmakla ucunu yaktığında hâlâ gergin görünüyordu.

 

"Madem bu günah git başını kapat!"

 

"O günah değil mi! " Şuan çocuk gibiydi. Ama bir çocuk beni öldürmek ister gibi bakar mıydı şüpheli

 

"Bana sarılma gelme öpme lalin. "

Diyerek sigarasından bir nefes çekti içine

 

"Hatta birlikte de uyumayacağız bundan sonra. "

 

"Efkan kırıcı olmaya başlıyorsun. " Dedim alıngan bir sesle

 

"Canımı acıtıyorsun lalin. " Dedi sesini yükselterek

 

"Bana bağırma, " Dedim sakin bir sesle

 

"Unutmuşum."

 

"Yavuzlar geldiğinde o saçın açık olmayacak lalin. " Dedi tehditkar bir sesle "git ayağına da uzun bir şey giy. "

 

"Ef-" Konuşmama izin vermedi.

 

"Yanlarında konuşmayacaksın bir kenarda oturacaksın. " Dedi baskın bir sesle beni vazgeçirmeye çalıştığının farkındaydım ama yine de üzülüyordum.

 

"Geldiklerinde konuşmayacaksın bir kenarda otur. " Dedi bu sefer sert değildi. "Erkeklerle konuşmakta günah! "

 

"Efkan bana hep kötü mü davranacaksın artık. " Dedim kırıldığımı belli ederek

 

"Sen beni hep yarım mı bırakacaksınız. " Dedi ardından sehbadakş telefonunu alarak ayağı kalktı. Telefonda tahminimce yavuzu arayarak kulağına götürdü telefonu

 

"Nerde kaldınız! Gelecekseniz gelin artık. " Diye bağırdığında irkilmiştim beklemiyordum böyle bir anda

 

"Çağırmış mıydın ne demek! Uyandıysanız gelin illa ben mi arayacağım gelin diye. "

Yavuzun bize gelmesi planda yokken

Neden geç geldiniz diye azarlamak için araması... Efkan gerçekten iyi değildi.

 

Efkan gelirken ekmek almaları konusunda uyararak telefonu kapattı. "Duştayım ben. " Diyerek gitti.

 

Bende lavaboya gittim. Çıktıktan sonra efkanın yanıns gitmeye karar vererek diğer odaya girdim.

 

Biraz şirinlik yapsam beni affederdi.

 

Banyonun kapısını açarak minik adamlarla duşakabinin önüne iliştim.

 

"Efkan benim. " Diyerek beni bir anda görünce korkmasın diye seslendim.

 

Duşa kapının kapağını açarak bende girdim.

Sırtı bana dönük bir şekildeydi. Bir eli fayansa yaslıydı, Kolunun altından süzülerek önüne geçtim.

 

"Ben geldim. " Dedim mırıltıyla

Varla yok arası gülümsedim. "Gitmeyeyim kalayım değil mi? "

 

"Kal." Dedi dümdüz bir sesle

 

Su yukarıdan akarken ikimzide ıslanıyorduk

 

Çenesini başımın üzerine koydu alıp verdiği derin nefesler benim nefesimi tutmama neden oluyordu.

 

"Tekrar şey yapmamı ister misin? " Dedim utana sıkıla "zorlama kendini, " Diyerek başımın üzerine bir öpücük kondurdu.

 

"Efkan sakinleştin mi? " Dedim umarım ve nolur sakinleşmiş olsundu.

 

"Efkan kapanmasam olur mu yazları çok sıcak oluyor, ben çok bunalırım hemde daha çocuk sayılmam mı? "

 

"Sayılırsın tabi, " Dedi büyük bir ciddiyetle

 

"Yine barışalım mı? " Dedim kollarımı beline sararak başımı arkaya doğru yatırdım. Akan su yüzümü ıslatırken

 

"Barışmayalım." Dediğinde yüzüm asıldı.

 

"Biraz sürtsün o minik burnun. " Diyerek duşakabinden çıktı.

 

‧͙⁺˚*・༓☾ Yazarın Anlatımı ☽༓・*˚⁺‧͙

 

"Sizin yenge ile ne oldu? " Yavuz tüm dikkati ile efkana bakıyordu.

 

"Lalin değişik kız ya, " Dedi efkan içi gider gibi

 

"Zorlanıyoruz ama oluyoruz. "

 

Az önce lalinin oturduğu boş koltuğa baktı. Bir kenarda sessizce oturması içini burkuyordu.

 

Üstelik bugün yeterince korkmuştu lalin, sadece onu rahatlatmak için yaşadıkları dakikarlarda kendisi erekte olmuş ve acı çekmişti.

 

"Ayşenle bizde her gün ayrılıp instagramdan gönderileri profili kaldırıp tarihi siliyoruz, iki saat sonra tekrar geri yüklüyoruz. "

 

"Siz ayrı bir cinssiz zaten. " Dedi efkan

 

"Ama lalin farklı ürküyor her şeyden."

 

"Ailesi sorunlu kızın. Sesi çıkmıyor lalininde alışmış bastırılmaya geçen gün sinirlendiğinde beni döver misin diye sordu. " Dediğinde yavuz, "Hayda." Diyerek bir tepki verdi.

 

"Az biraz mutlu olsun diye canımı veririm. " Dedi büyük bir ciddiyetle

 

"Kendini ifade edebiliyor mu peki?"

 

"Çok değil. " Diyerek ekledi

"Ailesi konuşturmamışki kızı hiç arkadaşı çevresi yok evde tek başına telefon yok bir şey yok. " Dedi isyan eder gibi

 

"Biraz ilgi çekmeye çalışıyor gibi geldi bana, " Diyerek kendi fikrini söyleyecekken efkan cümlesini tamamlamadına izin vermeden, "ilgi çekmek değil, " Dedi

 

"İlgi istiyor ki çokta haklı sevgilisiyim ben onun elbetteki ben ilgileneceğim. "

 

"Orası öyle tabi, " Diyerek geçiştirdi yavuz

 

Lalini anlıyordu. Neyi neden yaptığını ne düşündüğünü ondan korktuğunu...

 

"Lalinden ayrıldığınızda toparlanamaz ama-"

 

"Neden ayrılalım? " Dedi efkan

 

"İstediği her şeyi yapıyorum. Bana karşı hisleri var, neden ayrılalım? "

 

Lalinin bu hayatta her şeye hevesi olduğunu biliyordu. Ve laline hayır demek mümkün değildi.

Ama efkanı delirttiğide bir gerçekti.

 

Her şeye hevesi var iken ailesinden bir şey görmemişken lalini kandırmak çok kolaydı.

 

Bir gün başka bir adamın

Lalini kandırmasından korktuğuda bir gerçekti.

 

Ufak bir çocuğu çikolata ile kandırmak kolaydı. Çocuğun nadiren gördüğü ailesinin yasakladığı çikolatayı bir başkasının vermesi cazip geliyordu mutlu ediyordu.

 

Çocuğun yaşı büyüdükçe aslında çikolatanın ulaşabilir bir şey olduğunu fark ediyordu.

 

Bu sefer baika şeylere heves ediyordu.

Ailelerin anlamadığı şey buydu.

Bir sevgi dahi olsa çocuğa göstermedikleri her sevgi her ilgiyi başkasından görünce kanabilirdi.

 

Çünkü alışık değildi.

Olduğunuz yerden bakarak bir kolyeye bir ev e iki aşkıma kandı. Demek kolaydı.

 

Ama o kişinin hayatını bilemezdiniz. Belki hayatında aldığı ilk kolyeydi ilk sevgi sözcüğüydü.

 

Hayatta görmediği şeylere heves ederdi. Bu heves yüzünden kanarlardı.

 

Oysa ailesi gerekli sevgiyi ilgiyi verse bunun gayet normal sıradan bir şey olduğunu görebilirlerdi.

 

İçlerindeki sevgi boşluğu ihtiyaçla sızlanmaz kanmazdı kimseye çocuklarınıza göstermediğiniz her bir sevgi çocuklarınızı yavaş yavaş yitirmenize neden oluyordu.

 

Efkan, lalini hayatın bu köyle sınırlı olmadığını göstermek istiyordu. Hayattı bu görecek günleri var mı yok mu meçhul

 

Hayal kursun istemiyor hayallerini bir bir yaşatmak istiyordu.

 

Özgüvenli olsun. Kendisine baş kaldırdıktan sonra vereceği tepkiden korkup saçmalamasın istiyordu.

 

Lalin kendi kişiliğini belirleyememiş bir çocuktu. Kendini ezdirmemek istiyor her şeyde üste çıkmak istiyoe ama onu kimsenim sevmeyeceğini düşünüyordu. Sessiz kalıp sustuğunda insanlar daha fazla üzerine gidiyordu.

 

İnsanlara kendini nasıl sevdireceğini bilmiyor bu nedenle karakteri tam olarak oturmamış oluyordu.

 

Ayşen in"Kahvaltı hazır." Demesiyle hep birlikte yemeye geçmişlerdi.

 

Lalin, efkanın önüne yaptığı pişiden bıraktı heyecanla efkana bakarken

E

 

fkan kısa bir tebbesümle pişiden aldı.

 

Ayşen, "siz kaç yıldır birliktesiniz?"

Sorusu ile lalin duraksadı.

 

İki hafta mı demeliydi?

 

Efkan onun yerine, "bir süre. " Dedi

 

Lalin biraz efkana doğru eğilerek, "benimle barışır mısın? " Dedi kısık bir sesle efkan, "hayır." Dediğinde

 

Lalin hızla efkandan uzaklaşmış ve "ayşen ben efkana makyaj yaptım. " Demişti.

 

Yavuz ağzındaki çayı püskürtecekken son anda kendini tutmuştu. Efkan hızla laline döndüğünde lalin surat asarak omuz silkti.

 

Onunla barışabilirdi. Bunu kendisi istemişti.

 

"Yok öyle bir şey, " Dedi efkan yüzünde mimik oynamasada aklından lalinin etini morartmak geçiyordu.

 

"Yoo yaptım yaptım." Diyerek efkana doğru dönerek şımarık bir ifade yerleştirdi yüzüne

 

"Yavuz bırak ona makyaj yapmamı kendime bile yapmama izin vermiyor. " Dedi ayşen trip atmaya yer arar gibi

 

Yavuz, "hayda! " Dedi abartıyla

"Konu bana nereden geldi. "

 

"Ayrıca o aptal ürünler yüzünde alerji yapacak zaten tenin hassas ne gerek var makyaja, " Dediğinde lalin ikisine bakıyordu.

 

"Olsun ben makyaj yaparak kendimi mutlu hissediyordum. "

 

"Ben yine mutlu ederim seni, "

Lalin içindeki kıskançlık duygusu ile efkana baktı. Şuan onu yumruklamak istiyordu!

 

"En azından sevgilisiniz. " Dedi lalin ikisini barıştırmak için konuşma yapacağı sıra efkan, "çünkü biz asker arkadaşıyız. " Dedi

 

"Farkımız var sanki, " Dediğinde bu sefer ayşen ve yavuz susmuş lalin, efkan çifkine bakıyorlardı.

 

Efkan, "Farkımızı söylememi ister misin lalin? " Dedi sert bir şekilde

 

"Ayşenle biz öylesine atışıyoruz yenge takılma sen bize, " Dediğinde lalin omuz silkti.

 

"Efkan senin korkak olduğunu söyledi. " Dedi hiç düşünmeden

 

"Kendisi pek cesur ya! " Dedi imayla

 

"Ne korkaklığım var da benim. " Dediğinde lalin efkandan önce

 

"Ayşeni adamlar laf atar cevap vermem diye yanına gelmesine izin vermiyorsun ya, " Dedi şuan ayşen ve yavuza çok sinirlenmişti.

 

Neden ciddi ciddi kavga edip küsmüyorlardı şuan kendileri küsmüştü mesela

 

"Yok öyle bir şey ben adamlar içiyor diye gelmesin dedim. Astimi var. Ben ayşenin yanında sigara bile içmem kaldı ki ağzı leş kokan adamlarla aynı ortamama sokayım."

 

Lalin hırsla efkana döndü, "efkan utanmasa sigara içerken bana uzatacak sende iç diye! "

 

"Neden utanayım içmek istiyorsan iç, "

 

"Ciğerlerim dolsun öleyim diye dimi! " Efkan inkar edemezdi ki lalinin kendine karşılık vermesi hoşuna gidiyor o yüzden bu anlamsız küskünlüğü uzattıkça uzatıyordu.

 

"Ben seni tedavi ettiririm. " Şuan öyle sinirliydi ki lalin syşene dönüp ama yavuz senş ettirmez diyesi geliyordu.

 

"Efkan beni ne sever ne de kıskanır." Dedi bu sefer efkanın buna verecek bir cevabı olmadığını düşünsede

 

"Çok kıskanıyorum lalin seni, " Demesi ile efkana döndü, "git saçını ört açma bir daha erkeklerin içinde, " Dediğinde lalin efkanın omzuna vurdu.

 

"Efkan ya! " Dedi ağlamaklı bir sesle

 

"Karışamazsın sen bana yaa ben böyle mutluyum. " Dediğinde yavuz ayıp olmasın diye gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken

 

Efkan dayanamayarak güldü. Lalini kendine çekerek tek koluyla sarılarak başının üzerine bir

öpücük kondurduğunda lalin, "barıştık mı? " Diye sordu çocuksu bir sesle

 

"Hayır." Dedi efkan net bir ifadeyle

Lalin efkanın ayrı yatma fikrini düşünüp duruyordu. Efkandan ayrı uyuyamazdı. Uyuyamazdan çok uyumak istemezdi.

 

Lalin efkan uzaklaştı. Efkan çayından bir yudym alarak pişilerden yemeye başladığında konu kapanmış herkes yemeğine odaklanmıştı

 

Kahvaltı faslı bittikten sonra ayşen ve lalin sofrayı toplamış ve kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı.

 

Akşam ne giyeceklerini konuşurkem lalin, "dün akşam giydiğimi giyerim gelirsek. " Dediğinse onları dinleyen efkan

 

"Yenisini almaya gideriz. " Dedi

 

"Bu sefer kısa al. " Dedi ayşen

 

"Uzun elbiseyle rahat oynayamıyorsun. " Dediğinde lalin yanaklarının kızardığınu hissetti.

 

"Elbise almaya gittiğinizde efkan abiyi delirtsene, " Dedi ayşen kısık bir sesle

 

Loading...
0%